Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Herkesin rızkı bellidir artmaz eksilmez (1 Kullanıcı)

nakşibendi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Mar 2006
Mesajlar
1,946
Tepki puanı
0
Puanları
0
Allahü teâlâ, her insanın ve her hayvanın rızkını ezelde takdir etmiş, ayırmıştır. İnsanların ve hayvanların ecelleri ve nefeslerinin sayısı belli olduğu gibi, her insanın bedeninin ve ruhunun rızıkları da bellidir. Rızık hiç değişmez, azalmaz ve çoğalmaz. Kimse kimsenin rızkını yiyemez ve kimse, kendi rızkını yemeden, bitirmeden de ölmez. Peygamber efendimiz; (Allahü teâlâ, insanları yaratırken, ecellerini, ömürlerini ve rızıklarını takdir etmiştir) buyurmuştur.

Bir kimse, Allahü teâlâ emrettiği için çalışır, rızkını helal yoldan ararsa, ezelde belli olan rızkına kavuşur. Bu rızık, ona bereketli olur. Bu çalışmaları için de sevap kazanır. Eğer, rızkını Allahü teâlânın yasak ettiği yerlerde ararsa, yine ezelde ayrılmış olan rızka kavuşur. Fakat bu rızık, ona hayırsız, bereketsiz olur. Muhammed Ma’sum hazretleri; “Rızık mukadderdir. Ziyade ve noksan ihtimali yoktur. Rızkın noksan veya ziyade olması, Hak teâlânın hususi fazlı iledir. Hiç kimsenin bunda bir katkısı yoktur” buyurmuştur.

İnsanlar müşevveş-üz-zihn yani zihinleri karışık olarak yaratıldığı için, kendilerine, çalışmak emrolundu. Rızk, maaşa, mala, çalışmaya bağlı değildir. Böyle olmakla beraber, çalışmak lazımdır. Çünkü, Allahü teâlânın fiilleri, sebepler altında meydana gelir. Cenab-ı Hakkın âdet-i ilahiyyesi böyledir.

Şakik-i Belhi hazretlerinin, tevbe etmesine sebep olan hadise şöyle anlatılır:
“Şakik-i Belhi hazretleri ticaret için Türkistan’a gider ve merak edip bir puthaneye girer. İsteklerini yana yakıla puta anlatan bir putpereste; -Seni ve her şeyi yoktan var eden, âlim ve kudretli bir yaratanın var. Sana hiçbir fayda ve zararı olmayan puta tapacağına Allahü teâlâya ibadet et, der. Putperest; -Eğer söylediğin doğru ise, O, sana senin memleketinde rızk vermeye kadirdir. Madem öyledir, niçin tâ buralara kadar geldin? cevabını verir.

Şakik-i Belhi hazretleri, bu söz üzerine derin düşüncelere dalar ve Belh şehrinin yolunu tutar. Yolda gelirken bir mecusi ile yolculuk yapar. Mecusi, Şakik-i Belhi hazretlerinin tüccar olduğunu öğrenince; -Eğer kısmetin olmayan bir rızk peşindeysen, kıyamete kadar gitsen onu ele geçiremezsin. Şayet kısmetin olan bir rızk peşindeysen onun arkasında koşmana lüzum yoktur. Çünkü sana ayrılan rızkın seni bulur der.

Bu söze Şakik-i Belhi hazretleri hayran kalır. Dünyaya karşı meyli azalır ve artık ahiret için çalışacağına kendi kendine söz verir. Bu düşüncelerle Belh şehrine gelir. O sırada Belh’de müthiş bir kıtlık vardır. İnsanlar yiyecek bir şey bulamamakta ve bu yüzden hiç kimsenin yüzü gülmemektedir. Şakik-i Belhi hazretleri, çarşıda neşeli bir köle görür ve ona; -Ey köle, herkes üzüntü içindeyken, senin neşelenmenin sebebi nedir? diye sorar. Köle; -Niçin üzüleyim. Benim efendim zengin bir kimsedir. Beni aç, çıplak bırakmaz ki! der. Şakik-i Belhi hazretleri, kölenin bu sözü karşısında; -Aman ya Rabbi! Az bir dünyalığı olan şu zenginin kölesi böyle neşeli. Halbuki, sen bütün canlıların rızklarına kefil oldun. Biz niçin gam ve keder içinde olalım, diyerek dünya meşguliyetlerinden elini çeker. Samimi bir tevbe ile ahirete yönelir. İbrahim bin Edhem hazretlerinin sohbetlerine başlar ve ondan feyz alarak olgunlaşır...

Şunu iyi bilmelidir ki, hile ile rızk artmaz. Belki, malın bereketi gider. Hile ile azar azar biriktirilen şeyler, ansızın gelen bir felaketle, birdenbire giderek geride yalnız günahları kalır. Nitekim bir sütçü, süte su katardı. Bir gün, ansızın sel gelip, ineği boğar. Adam şaşkın bir halde düşünürken, çocuğu; “Süte kattığımız sular birikerek, sel haline gelip ineği götürdü” der.

İnsan, rızkını aradığı gibi, rızk da, sahibini arar. Allahü teâlâ kendisinden korkanlara, dinine sarılanlara, ummadıkları yerden rızk gönderir. Hadis-i kudside; (Ey dünya! Bana hizmet edene hizmetçi ol! Sana hizmet edene güçlük göster!) buyuruldu.

Netice olarak rızk, mukadderdir. Yani herkesin rızkı bellidir, artmaz eksilmez, rızkını almadan dünyadan ayrılmaz. İsteyene helalden, isteyene de haramdan gelir. Gelen miktar aynıdır. Ecel de, mukadderdir. Yani herkesin ömrü bellidir, uzamaz kısalmaz, vakti dolunca dünyadan ayrılır. Kaza ve kader, hayır ve şer, zaten imanın şartlarındandır. Peki isyan etmenin sebebi nedir? Niçin elimize geçenlere şükretmiyoruz? İnsanın rızkı belli, ömrü belli, başına gelenler de Allahü teâlâdandır. Bütün bunlardan sonra insan, ister isyan etsin, isterse şükretsin. Değişen bir şey olmayacaktır. İsyan edenin yeri Cehennem, şükredenin yeri ise, Cennet olacaktır. Yani aynı şeyler için, ya Cennete veya Cehenneme gidilecektir.
 

kasirga

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Ara 2006
Mesajlar
142
Tepki puanı
0
Puanları
0
"-Eğer kısmetin olmayan bir rızk peşindeysen, kıyamete kadar gitsen onu ele geçiremezsin. Şayet kısmetin olan bir rızk peşindeysen onun arkasında koşmana lüzum yoktur. Çünkü sana ayrılan rızkın seni bulur der.
............
Şunu iyi bilmelidir ki, hile ile rızk artmaz. Belki, malın bereketi gider. Hile ile azar azar biriktirilen şeyler, ansızın gelen bir felaketle, birdenbire giderek geride yalnız günahları kalır. Nitekim bir sütçü, süte su katardı. Bir gün, ansızın sel gelip, ineği boğar. Adam şaşkın bir halde düşünürken, çocuğu; “Süte kattığımız sular birikerek, sel haline gelip ineği götürdü” der.
Ey dünya! Bana hizmet edene hizmetçi ol! Sana hizmet edene güçlük göster! buyuruldu.
............
Peki isyan etmenin sebebi nedir? Niçin elimize geçenlere şükretmiyoruz? İnsanın rızkı belli, ömrü belli, başına gelenler de Allahü teâlâdandır. Bütün bunlardan sonra insan, ister isyan etsin, isterse şükretsin. Değişen bir şey olmayacaktır. İsyan edenin yeri Cehennem, şükredenin yeri ise, Cennet olacaktır. Yani aynı şeyler için, ya Cennete veya Cehenneme gidilecektir."

ALLAH RAZI OLSUN KARDEŞİM. ÇOK GÜZEL, HER KISSA AYRI DÜŞÜNDÜRÜCÜ MUAZZAM Bİ YAZI..
BAZEN DÜNYALIK Bİ ŞEYİ ÇOK İSTİYORUZ VE İLLA O OLSUN DİYE UĞRAŞIYORUZ. FAKAT OLMAYINCA İNSAN FARKINA VARMADAN İSYANA GİDEBİLİYOR. RABBİM O KADARDA TEVEKKÜL ETTİM, YİNEDE OLMADI DİYE BİLİYOR. İSYANDAN ALLAH CC. E SIĞINIRIM.
OYSA RIZKIMIZ BELLİ İKEN OLMAYACAK SEYŞLERDE İSRAR ETMEK NEDENDİR?
NE GÜZEL SÖYLENMİŞ "EY DÜNYA, SANA HİZMET EDENE GÜÇLÜK GÖSTER." BEN NE ZORLUKLARLA BURALARA GELDİM, TIRNAKLARIMLA KAZIDIM, ÇOK UĞRAŞTIM DENİLİR YA , OYSA SEN DÜNYALIK İSTEDİĞİN İÇİN BU KADAR UĞRAŞMIŞSINDIR AMA FARKINA VARAMAMIŞSINDIR.
SÜT KISSASIDA GÜZELDİ. NE MUTLU HATASINI ANLAYABİLENE. YAPIP YAPIPDA GÖREMEYEN VAR.

"varsa kısmetin gelir Hint'den Yemenden. kısmetin yoksa ne gelir elden" :)

Yüce yaradan cümlemize helal yoldan rızıklarımızı kazanabilmeyi nasip etsin.

selam ve dua ile..
saygılarımla...
 

nakşibendi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Mar 2006
Mesajlar
1,946
Tepki puanı
0
Puanları
0
"varsa kısmetin gelir Hint'den Yemenden. kısmetin yoksa ne gelir elden" :)

Yüce yaradan cümlemize helal yoldan rızıklarımızı kazanabilmeyi nasip etsin.

selam ve dua ile..
saygılarımla...


Allah C.C. katkılarınızdan dolayı sizden razı olsun..Es-Selamun Aleyküm..
 

Nur_u Secde

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Eki 2007
Mesajlar
5,266
Tepki puanı
3,644
Puanları
163
Yaş
47
selamün aleyküm.yine çok önemli bir konuya değinmişsiniz.bu konuda bilgim azdı.allah razı olsun.rabbim helal rızıklar nasip etsin.rabbime emnetsiniz.
 

nakşibendi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Mar 2006
Mesajlar
1,946
Tepki puanı
0
Puanları
0
selamün aleyküm.yine çok önemli bir konuya değinmişsiniz.bu konuda bilgim azdı.allah razı olsun.rabbim helal rızıklar nasip etsin.rabbime emnetsiniz.


Ve aleyna aleyküm Selam ve Rahmetullahi ve Berekatuhü.Aslında herşey önemli.Bizler sadece çok hafife alıyoruz.Gerekilen ilgiyi göstermiyoruz.Oysa ki Peygamber Efendimiz S.A.S bir hadisi şerifinde dediği gibi;Eğer hakkıyla Allah'ı tanımış olsaydınız, mutlaka su üzerinde yürürdünüz ve dağlar size geçit verirdi.Duayla kalınız.Es-Selamun Aleyküm.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt