Gülüşü Yaralı
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 6 Şub 2008
- Mesajlar
- 5,741
- Tepki puanı
- 3
- Puanları
- 0
- Yaş
- 39
- Konum
- ha bura :)
- Web Sitesi
- www.facebook.com
Her şeye rağmen, şanslı biriyim ben!
Bakmayın, yazılarıma sinmiş hüzne….
Hiç ağlamadığımdan değil; çok akıttım gözyaşımı içime…
Hiç kaybetmediğimden değil birini…
Çok yandım ciğerimden; baktığım her yere, sevdiklerimin yüzünü kazıdı hasret…
Yıldızlarla doluydu gökyüzüm; kapkara bir boşluk bıraktılar kayanlar…
Bir daha asla dolduramadım.
Gidene soramadığımdan, kalanın ıstırabı daha çok sandım.
Hiç ihanete uğramadığımdan da değil; yarası her zaman taze,
birkaç hançerle dolaştım durdum sırtımda;
hem öfkelendim, hem anlamsız geldi kızmak.
Herkesten farklı değildi başımdan gelip geçenler….
Herkes kadar ağladım, herkes kadar yandım.
Acısız olmuyordu ki hayat!
Ağlamaktaydı bereket, yağmurda ıslanmadan yeşermiyordu ki toprak!
Bakmayın, yazılarıma sinmiş hüzne…
Mutlu bir çocuktum ben!
Bir sürü arkadaş, bir sürü oyun; kuyruğuna tutunmuştum kırmızı bir uçurtmanın…
Hayat hep veriyordu, alacağı günleri hiç düşünmemiştim.
Sancılıydı ilk gençlik!
Şimdiki hüzünlerimle, o zamanları karşılaştırdığımda, çocukluk deyip geçiyorum.
Ah, nerdesiniz 17′lik dertlerim!
kundakta başlamıştı hayatla kavgam.
Artık sadece, tartışıyoruz.
Acıya alıştığımı söyleyemem hala; hele, nasır tuttuğunu kalbimin…
Unutmayı becerdiğimi de söyleyemem; asla unutamadım, kusurluydu hafızam;
almayı biliyordu da silmeyi, asla!
İyi ki hatırlıyorum!
Yaşamımdan çıkanlara kızmıyorum; öğrettikleri her şey için minnettarım.
Bir zamanlar, doyasıya güldüğümüz içindi uğurlarken akıttığım göz yaşlarım…
Paylaştıklarımız kadar değerliydiler. Paylaşamayacaklarımızın adıydı hasret!
İhanete de alışamadım elbette; ama, edenlere de eyvallah!
Kir tutsa da kin tutmaz yüreğimiz.
Az şey sayılmaz, utanmayı bilmeyenden öğrendiğim;
sırf bu nedenle bile affedebilirim.
Bakmayın, yazılarıma sinmiş hüzne….
Şanslı biriyim ben!
Mükemmel bir anne-; harika kardeşlerimle; hem büyük, hem mutludur ailem!
Eski-yeni fark etmez; hem köklü, hem sınanmıştır dostluklarım!
Kolay yere gelmez sırtım; ne yaparsa yapsın, kolay vazgeçmem hayattan!
Kokladığım gülleri, teker teker solduracak biliyorum.
Asla hazır olamayacağım acıya; ama, çekmeyi de öğrendim artık.
Bütün duyularım açık, elimde suyum, yüreğimde umut, güllerimin yanındayım.
Az şey midir, biteceğini bildiğin bir hayatı son nefese kadar paylaşmaya hazır olmak.
Ve baş kaldırmak ölüme, sonsuza kadar, sevip hatırlayarak…
Zaman bir değirmen; keder girer, hüzün çıkar kapıdan…
Ben de toy girip, olgun çıktım içinden….
Bakmayın dertlenip içlenmeme; yağmur yağar, toprak kokarım; güneş açar, çiçek kokarım!
Avuçlarımdan umuda uçan kelebek…
Sadece, Güneşli günlerde kalem oynatmaz yürek!