Video: http://www.israhaber.com/index.php?kat_id=9797&video_id=626&dil=tr
Bülent Yıldırım başkanlığındaki Türkiyeli heyet, Filistin başbakanı İsmail Heniyye'nin huzurunda..
Yıldırım'ın "Gazze aç kalacaksa biz de aç kalacağız. Gazzeliler şehid olacaksa biz de şehid olacağız" sözlerine Heniyye "Allahuekber, Allahuekber" diyerek yanıt verdi.
Heniyye, Gazze'de yeni kurulacak bir şehre "Fatih Sultan Mehmet" adını vereceğini ilan etti.
Yapılan görüşme esnasında Heniyye'nin espirisi kahkalara sebep oldu. Heniyye ve İHH heyeti arasında geçen bol kahkahalı görüşmeyi şimdi İsra Haber'de izleyebilirsiniz. .
İsmail Haniye Filistin Konvoyuna teşekkür etti
Başbakan İsmail Heniyye, Filistin Konvoyu misafirlerine cesaret ödülü imzalı Filistin atkısını hediye etti. Heniyye, ayrıca Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a teslim edilmek üzere hazırladığı teşekkür mektubunu İHH Başkanı Bülent Yıldırım’a teslim etti. Heniyye, mektupla Başbakan Erdoğan’ı Gazze’ye davet ettiğini söyledi.
Filistin Başbakanı İsmail Heniyye, 21 gün süren bir yolculuk ve bekleyişten sonra Gazze’ye girmeyi başaran Filistin’e Özgürlük Konvoyu’nun temsil heyetini makamında kabul etti.
Heniye’yi ziyarete İHH İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım, İHH yönetim kurulu üyeleri ve Mazlumder Başkanı Ahmet Faruk Ünsal katıldı.
İsmail Heniyye, misafirlerine cesaret ödülü imzalı Filistin atkısını hediye etti. Ayrıca Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a teslim edilmek üzere hazırladığı teşekkür mektubunu İHH Başkanı Bülent Yıldırım’a teslim etti. Haniye, mektupla Başbakan Erdoğan’ı Gazze’ye davet ettiğini söyledi.
Ziyarette konuşan Haniye, binlerce km ötelerden Gazze halkının yardımına koşan konvoya ve tüm Türkiye halkına teşekkür etti.
Heniyye şöyle konuştu: “Bütün Filistinliler size saygı gösteriyorlar. Büyük bir çaba göstererek, onlarca engeli aşarak Gazze’ye ulaştınız. Biz başından beri sizin yaşadıklarınızı takip ediyoruz. Ve sizinle birlikte biz de yaşadık, hissettik ve sizin rahat olmanız için Allaha dua ettik. Gazzelilerin kalplerinde büyük bir sevgi ve mutluluk var buraya ulaştığınız için. Bu ziyaretinizi fırsat olarak görüyorum. Türkiyeli kardeşlerimize sevgilerimizi, saygılarımızı sunuyoruz.
Hem liderler olarak, hem hükümet hem de halk olarak Türkiye’ye sevgilerimizi sunuyoruz. Türkiye tarih boyunca hiç Filistin’i terk etmedi. Sadece bir dönem bu ilgi kayboldu. Fakat şimdi Türkiye bütün gücü ve kuvvetiyle Filistin’e, Kudüs’e geri dönüyor. Bu Allahın bir lütfu. Türk halkının adaleti. Bu ayrıca Başbakan Erdoğan’ın da asaletidir. Bu AK Parti siyasetinin de bir parçasıdır.”
“Türkiye’nin özellikle Gazze savaşındaki duruşu ile gurur duyduk” diyen Haniye, “O siyasi duruşu bizi bu yapılan yardımlardan bile daha mutlu etti" dedi.
Heniyye, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Özellikle bütün dünya Türkiye başbakanın Siyonistlerin liderine nasıl bağırdığını gördü. Bu sadece Türkiye’nin sinirlenmesi, öfkesi değildi. İsrail’e karşı duranların bir tavrı idi. Ve bu duruş dolayı herkese mutluluk verdi. Gazze ile dayanışma içerisinde olmak için Türkiye'nin tüm illerinde gösteriler düzenlendiğine şahit oldu.
AK Parti ve Saadet Partisi Gazze savaşı sırasında bize büyük destek verdiler. Saadet Partisinin Türkiye’nin en büyük ilinde yaptığı bir milyondan fazla insanın katıldığı gösteriyi de izledik. Hatta, geçtiğimiz gün bile Ariş'teki kafile saldırıya uğrayınca Gazze'yle ve konvoyla dayanışma içerisinde olmak için sokaklara çıktı.
İnsani yardım anlamında da Türkiye'den benzeri bir duruş gördük. Türkiye, Gazze'ye maddi destekte bulundu, acil yardımlar gönderdi. Türkiye, acil yardımları Gazze'ye ulaştıran devletlerin başında geliyordu. Özellikle de başkanlığını değerli kardeşim Bülent'in yaptığı İHH'nın Gazze'deki elleri temizdir.
Biz, tüm insani yardım kuruluşlarının Gazze'ye yardımları ulaştırabilmeleri için her türlü desteği ve kolaylığı sağlıyoruz. Kızılay'ın desteğiyle burada özel bir şehir yapılacak ve bu şehire Fatih Sultan Mehmet ismini vereceğiz. Sizin vasıtanızla Türkiye'deki kardeşlerimize selam ediyoruz, sizinle gurur duyuyoruz, bu bizim İslam kardeşliğinin göstergesidir. İşte siz bugün "Bu ümmet, bir ümmettir" ayetin, "Müslümanlar birbirlerini destekleyen duvar gibidir" hadisini gerçekleştirmiş oluyorsunuz. Bu hepimizin bir ümmet olduğunun göstergesidir. Müslümanlar birbirini güçlendiren duvar gibidir.
Bir kez daha hoşgeldiniz. Sizi burada ağırladığımız için gururluyuz, mutluyuz.
Allahtan diliyorum Kudüs’te sizinle beraber özgür bir şekilde namaz kılmak istiyoruz.”
Yıldırım, yeni hedefimiz gemilerle ambargoyu delmek
İHH Başkanı Bülent Yıldırım ise konvoydan sonra gemilerle Filistin’e geleceklerini, ambargoyu anlamsız hale getireceklerini ifade etti.
Bugün çok mutluyuz. 21 gündür Türkiye'den ve bir ayı aşkın süredir de İngiltere'den buraya geldik. George Galloway'ın liderliğini yaptığı bu konvoyla gerçekten de dünyada büyük ses geldi. Bizim hedefimiz, bu ambargoyu kim gerçekleştiriyor. Onu dünyaya sunmaktı. Burada sadece İsrail değil Mısır'ın da bu işin için de olduğunu dünyaya gösterdik. Bu süreçte en çok kaybeden Mısır oldu.
Konvoyu taş yağmuruna tutan Mısır’a tepki gösteren Yıldırım, Ürdün ve Suriye’ye katkılarından dolayı teşekkür etti. Yıldırım, “Ürdün'de konvoyun yolu kesildi. Biz de direniş gösterdik. Mısır'la anlaşmaları ben yaptım. İnsan bir kez dahi de mi olsa sözünde durmaz. Mısır hiçbir sözünde durmadı. Sonra binlerce askerini getirip bizi taş yağmuruna tuttular. Biz, kararlılığımız gösterdik. Gazze aç kalırsa biz de aç kalacağız. Gazzeliler Şehid olursa biz de Şehid olacağız. Biz, şimdi gemiyle Gazze'ye geleceğiz. Biz, karar verdik. Allah'ın izniyle bu ambargo kalkacaktır. Bütün liderler de halkların bu isteğine boyun eğmek zorunda kalacak. Çünkü siz, Mescid-i Aksa'nın koruyucularısınız. Şimdi buna biz de ortak olmak istiyoruz. Bu duruşumuzdan geri adım atmayacağız.
Dünyaya şu mesajı vereceğiz. Gazze'ye kim saldırır. Mescid-i Aksa'ya saldırırsa sadece Gazzeyle değil bütün hepimizle uğraşmak zorunda kalır ve kaybeder. İnşaallah daha özgür günlerde buluşacağız. Biz, sadece kendimizi getirebildik. Faakt yanımzıda, canı ve malıyla buraya gelmek isteyen 70 milyon insanın sevgisini getirdik.
Mısır'dan da Türkiye'ye bir hediyemiz olacak. Kolları ve kafaları kırılan arkadaşlarımın kanları benim gömleğimin üzerindedir. Bu gömleği, Türkiye'deki Mısır Büyükelçiliği'ne götüreceğim ve onlara göstereceğim. Bu gömleği her zaman saklayacağım. Gazze'den ne götüreceğimize de siz karar vereceksiniz” dedi.
Yıldırım'ın bu espirisine Heniyye "Kalplerimizi, sevgimizi, direnişimizi, Kudüs'e olan bağlılığımızı götüreceksiniz" yanıtla karşılık verdi.
Mısır’ın Refah Sınır Kapısında örmek istediği yeni duvar için ise Yıldırım, “Bu duvar Gazze’yi değil örenleri yıkacaktır. Mısır bu duvarı dünya ile kendi arasına örmektedir. İnşallah bu hatadan geri dönerler” dedi.
Anahtarlar teslim edildi
Bu arada konvoyla Gazze’ye getirilen 145 aracın anahtarı saat 11.00’de düzenlenen bir törenle yetkililere teslim edildi. Anahtar teslim törenine İHH Başkanı Bülent Yıldırım, AK Parti milletvekilleri Murat Mercan, Hüsnü Tuna, Mehmet Nil Hıdır, Seracettin Karayağız, Cemal Yılmaz Demir, Saadet Partisi genel başkan yardımcısı Temel Karamollaoğlu ile Filistin Sosyal İşler Bakanı Ahmet El Kurdu ve İngiliz Parlamenter George Galloway katıldı.
Törende konuşan Murat Mercan, “Bugün insanlığın bittiği yerdeyiz. Bütün dünyanın kalbi bugün Gazze’de atıyor. Hepimiz Gazze’de buluştuk, insanlık Gazze’de buluştu. Hiçbir kuvvet halkı iradesini ortadan kaldıramaz. Türkiye halkının ve Türkiye başbakanının sevgilerini, selamlarını Gazze halkına iletiyorum. Bu konvoyu organize eden İHH’ya da teşekkür ediyorum” dedi.
Konuşmalardan sonra araçların anahtarları Filistinli yetkililere teslim edildi.
Konvoydan ayrıntılar…
Filistin Konvoyu, deniz ve hava yolculuğu hariç 4600 km kara yolculuğu yaparak Gazze’ye girdi. Konvoy Gazze’ye ulaşma yolunda bir çok engelle karşılaştı. Bu engellemenin başını çeken ülke Mısır oldu.
Konvoy Ürdün’ün liman şehri Akabe’de Mısır tarafından 5 gün bekletildi. Ürdün’den tekrar Suriye’ye dönerek 6 günlük bir beklemenin ardından Mısır’a geçti. Araçlar gemiyle 25 saatlik bir yolculuktan sonra Ariş limanına geçerken yolcular kiralanan özel uçakla Mısır’a geçebildi. Uçak, Laskiye ile Ariş kenti arasında 3 sefer yaparak 500 yolcuyu Mısır’a ulaştırdı.
Suriye hava yollarına ait uçak ilk seferden sonra arızalanınca Yunanistan’dan bir uçak kiralandı. Saatlerdin Şam havaalanında mahsur kalan yolcular bu uçakla Mısır’a ulaştırıldı.
Filistin Konvoyu henüz Gazze’ye geçmeden tüm dünya kamuoyunun dikkatini çekti. Konvoyda 17 ülkeden 500 insan yer aldı. Bu da konvoy üzerindeki ilginin artmasını sağladı. Konvoydaki en yaşlı isim 71 yaşındaki İsmet Erdemir, en genç isim ise 18 yaşındaki Beyza Nur Karaduman oldu. Konvoya Türkiye’den 7 kadın katıldı.
Konvoy; ambulans, minübüs, TIR, otobüs ve binek arabalar olmak üzere toplam 200 araçtan oluşturuldu. Amerika’dan 47, İngiltere’den 80, Türkiye’den 73 araç katıldı. Türkiye’den katılan araçların tamamı Filistin bayrağının renklerinde giydirildi.
Konvoy 21 günlük bir yolculuk ve beklemenin ardından Gazze’ye girdi. Türkiye’de 4 gün duran konvoy, Suriye’de 8 gün, Ürdün’de 7 gün, Mısır’da 2 gün.
Konvoyun güzergâhı: İngiltere, Fransa, İtalya, Yunanistan, Türkiye (İstanbul, Adapazarı, Ankara, Konya, Adana, Gaziantep), Suriye, Ürdün, Mısır, Gazze (5 Ocak 2009)
Konvoyun kronolojisi şu şekilde:
6 Aralık Londra’dan hareket,
15 Aralık Türkiye’ye giriş,
16 Aralık İstanbul’da basın toplantısı,
17 Aralık Ankara ve Konya,
18 Aralık Adana ve Gaziantep,
19 Aralık Suriye’ye giriş,
21 Aralık Ürdün’e geçiş,
27 Aralık Ürdün Akabe’den ayrılış,
27 Aralık akşamı Suriye’nin başkenti Şam’da konaklama,
29 Aralık Lazkiye’de konaklama,
4 Ocak 2010 Lazkiye’den Mısır’a geçiş. 5 Ocak Gazze’ye giriş.
Mısır’ın konvoya yönelik engelleme girişimleri hareketin daha çok gündeme gelmesini sağladı.
Konvoy sadece birkaç sivil toplum kuruluşunun organize ettiği bir hareket olarak kalmadı. Konvoy’un amacına ulaşması için Türkiye ve Suriye devreye girdi. Özellikle Türkiye Dış İşleri Bakanlığı büyük bir çaba harcadı.
Mısır, konvoy ile ilgili Türkiye Dış İşleri Bakanlığı’na nota verdi. Başbakan Tayyip Erdoğan ve Dış İşleri Bakanı Abdullah Davutoğlu, konvoyun Gazze’ye girişini destekleyici açıklamalar yaptılar.
Ariş limanında Mısır polisi konvoydakilere saldırdı. Saldırılarda 40 kişi yaralandı. Limanda biranda ortalık adeta savaş alanına döndü. Mısır’ın bu tavrı tüm dünya ülkeleri tarafından kınandı.
İlk defa savaş ortamı yaşanmadan Filistin’de yaşanan ambargo yoğun bir şekilde dünya gündeminde tartışıldı. Filistin Özgürlük Konvoyu hareketi İsrail’i zor durumda bıraktı.
Konvoy, Gazze’ye uygulanan ambargoda Mısır’ın da suça ortak olduğunu tüm İslam dünyasına gösterdi. Mısır’ın konvoyu engelleyici tavrı, tüm İslam ülkelerinde protesto edildi. Mısır, kendi ülkesinde bile protesto edildi.
Konvoy geçtiği ülkelerde büyük bir ilgi gördü.
isra haber
Bülent Yıldırım başkanlığındaki Türkiyeli heyet, Filistin başbakanı İsmail Heniyye'nin huzurunda..
Yıldırım'ın "Gazze aç kalacaksa biz de aç kalacağız. Gazzeliler şehid olacaksa biz de şehid olacağız" sözlerine Heniyye "Allahuekber, Allahuekber" diyerek yanıt verdi.
Heniyye, Gazze'de yeni kurulacak bir şehre "Fatih Sultan Mehmet" adını vereceğini ilan etti.
Yapılan görüşme esnasında Heniyye'nin espirisi kahkalara sebep oldu. Heniyye ve İHH heyeti arasında geçen bol kahkahalı görüşmeyi şimdi İsra Haber'de izleyebilirsiniz. .
İsmail Haniye Filistin Konvoyuna teşekkür etti
Başbakan İsmail Heniyye, Filistin Konvoyu misafirlerine cesaret ödülü imzalı Filistin atkısını hediye etti. Heniyye, ayrıca Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a teslim edilmek üzere hazırladığı teşekkür mektubunu İHH Başkanı Bülent Yıldırım’a teslim etti. Heniyye, mektupla Başbakan Erdoğan’ı Gazze’ye davet ettiğini söyledi.
Filistin Başbakanı İsmail Heniyye, 21 gün süren bir yolculuk ve bekleyişten sonra Gazze’ye girmeyi başaran Filistin’e Özgürlük Konvoyu’nun temsil heyetini makamında kabul etti.
Heniye’yi ziyarete İHH İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım, İHH yönetim kurulu üyeleri ve Mazlumder Başkanı Ahmet Faruk Ünsal katıldı.
İsmail Heniyye, misafirlerine cesaret ödülü imzalı Filistin atkısını hediye etti. Ayrıca Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a teslim edilmek üzere hazırladığı teşekkür mektubunu İHH Başkanı Bülent Yıldırım’a teslim etti. Haniye, mektupla Başbakan Erdoğan’ı Gazze’ye davet ettiğini söyledi.
Ziyarette konuşan Haniye, binlerce km ötelerden Gazze halkının yardımına koşan konvoya ve tüm Türkiye halkına teşekkür etti.
Heniyye şöyle konuştu: “Bütün Filistinliler size saygı gösteriyorlar. Büyük bir çaba göstererek, onlarca engeli aşarak Gazze’ye ulaştınız. Biz başından beri sizin yaşadıklarınızı takip ediyoruz. Ve sizinle birlikte biz de yaşadık, hissettik ve sizin rahat olmanız için Allaha dua ettik. Gazzelilerin kalplerinde büyük bir sevgi ve mutluluk var buraya ulaştığınız için. Bu ziyaretinizi fırsat olarak görüyorum. Türkiyeli kardeşlerimize sevgilerimizi, saygılarımızı sunuyoruz.
Hem liderler olarak, hem hükümet hem de halk olarak Türkiye’ye sevgilerimizi sunuyoruz. Türkiye tarih boyunca hiç Filistin’i terk etmedi. Sadece bir dönem bu ilgi kayboldu. Fakat şimdi Türkiye bütün gücü ve kuvvetiyle Filistin’e, Kudüs’e geri dönüyor. Bu Allahın bir lütfu. Türk halkının adaleti. Bu ayrıca Başbakan Erdoğan’ın da asaletidir. Bu AK Parti siyasetinin de bir parçasıdır.”
“Türkiye’nin özellikle Gazze savaşındaki duruşu ile gurur duyduk” diyen Haniye, “O siyasi duruşu bizi bu yapılan yardımlardan bile daha mutlu etti" dedi.
Heniyye, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Özellikle bütün dünya Türkiye başbakanın Siyonistlerin liderine nasıl bağırdığını gördü. Bu sadece Türkiye’nin sinirlenmesi, öfkesi değildi. İsrail’e karşı duranların bir tavrı idi. Ve bu duruş dolayı herkese mutluluk verdi. Gazze ile dayanışma içerisinde olmak için Türkiye'nin tüm illerinde gösteriler düzenlendiğine şahit oldu.
AK Parti ve Saadet Partisi Gazze savaşı sırasında bize büyük destek verdiler. Saadet Partisinin Türkiye’nin en büyük ilinde yaptığı bir milyondan fazla insanın katıldığı gösteriyi de izledik. Hatta, geçtiğimiz gün bile Ariş'teki kafile saldırıya uğrayınca Gazze'yle ve konvoyla dayanışma içerisinde olmak için sokaklara çıktı.
İnsani yardım anlamında da Türkiye'den benzeri bir duruş gördük. Türkiye, Gazze'ye maddi destekte bulundu, acil yardımlar gönderdi. Türkiye, acil yardımları Gazze'ye ulaştıran devletlerin başında geliyordu. Özellikle de başkanlığını değerli kardeşim Bülent'in yaptığı İHH'nın Gazze'deki elleri temizdir.
Biz, tüm insani yardım kuruluşlarının Gazze'ye yardımları ulaştırabilmeleri için her türlü desteği ve kolaylığı sağlıyoruz. Kızılay'ın desteğiyle burada özel bir şehir yapılacak ve bu şehire Fatih Sultan Mehmet ismini vereceğiz. Sizin vasıtanızla Türkiye'deki kardeşlerimize selam ediyoruz, sizinle gurur duyuyoruz, bu bizim İslam kardeşliğinin göstergesidir. İşte siz bugün "Bu ümmet, bir ümmettir" ayetin, "Müslümanlar birbirlerini destekleyen duvar gibidir" hadisini gerçekleştirmiş oluyorsunuz. Bu hepimizin bir ümmet olduğunun göstergesidir. Müslümanlar birbirini güçlendiren duvar gibidir.
Bir kez daha hoşgeldiniz. Sizi burada ağırladığımız için gururluyuz, mutluyuz.
Allahtan diliyorum Kudüs’te sizinle beraber özgür bir şekilde namaz kılmak istiyoruz.”
Yıldırım, yeni hedefimiz gemilerle ambargoyu delmek
İHH Başkanı Bülent Yıldırım ise konvoydan sonra gemilerle Filistin’e geleceklerini, ambargoyu anlamsız hale getireceklerini ifade etti.
Bugün çok mutluyuz. 21 gündür Türkiye'den ve bir ayı aşkın süredir de İngiltere'den buraya geldik. George Galloway'ın liderliğini yaptığı bu konvoyla gerçekten de dünyada büyük ses geldi. Bizim hedefimiz, bu ambargoyu kim gerçekleştiriyor. Onu dünyaya sunmaktı. Burada sadece İsrail değil Mısır'ın da bu işin için de olduğunu dünyaya gösterdik. Bu süreçte en çok kaybeden Mısır oldu.
Konvoyu taş yağmuruna tutan Mısır’a tepki gösteren Yıldırım, Ürdün ve Suriye’ye katkılarından dolayı teşekkür etti. Yıldırım, “Ürdün'de konvoyun yolu kesildi. Biz de direniş gösterdik. Mısır'la anlaşmaları ben yaptım. İnsan bir kez dahi de mi olsa sözünde durmaz. Mısır hiçbir sözünde durmadı. Sonra binlerce askerini getirip bizi taş yağmuruna tuttular. Biz, kararlılığımız gösterdik. Gazze aç kalırsa biz de aç kalacağız. Gazzeliler Şehid olursa biz de Şehid olacağız. Biz, şimdi gemiyle Gazze'ye geleceğiz. Biz, karar verdik. Allah'ın izniyle bu ambargo kalkacaktır. Bütün liderler de halkların bu isteğine boyun eğmek zorunda kalacak. Çünkü siz, Mescid-i Aksa'nın koruyucularısınız. Şimdi buna biz de ortak olmak istiyoruz. Bu duruşumuzdan geri adım atmayacağız.
Dünyaya şu mesajı vereceğiz. Gazze'ye kim saldırır. Mescid-i Aksa'ya saldırırsa sadece Gazzeyle değil bütün hepimizle uğraşmak zorunda kalır ve kaybeder. İnşaallah daha özgür günlerde buluşacağız. Biz, sadece kendimizi getirebildik. Faakt yanımzıda, canı ve malıyla buraya gelmek isteyen 70 milyon insanın sevgisini getirdik.
Mısır'dan da Türkiye'ye bir hediyemiz olacak. Kolları ve kafaları kırılan arkadaşlarımın kanları benim gömleğimin üzerindedir. Bu gömleği, Türkiye'deki Mısır Büyükelçiliği'ne götüreceğim ve onlara göstereceğim. Bu gömleği her zaman saklayacağım. Gazze'den ne götüreceğimize de siz karar vereceksiniz” dedi.
Yıldırım'ın bu espirisine Heniyye "Kalplerimizi, sevgimizi, direnişimizi, Kudüs'e olan bağlılığımızı götüreceksiniz" yanıtla karşılık verdi.
Mısır’ın Refah Sınır Kapısında örmek istediği yeni duvar için ise Yıldırım, “Bu duvar Gazze’yi değil örenleri yıkacaktır. Mısır bu duvarı dünya ile kendi arasına örmektedir. İnşallah bu hatadan geri dönerler” dedi.
Anahtarlar teslim edildi
Bu arada konvoyla Gazze’ye getirilen 145 aracın anahtarı saat 11.00’de düzenlenen bir törenle yetkililere teslim edildi. Anahtar teslim törenine İHH Başkanı Bülent Yıldırım, AK Parti milletvekilleri Murat Mercan, Hüsnü Tuna, Mehmet Nil Hıdır, Seracettin Karayağız, Cemal Yılmaz Demir, Saadet Partisi genel başkan yardımcısı Temel Karamollaoğlu ile Filistin Sosyal İşler Bakanı Ahmet El Kurdu ve İngiliz Parlamenter George Galloway katıldı.
Törende konuşan Murat Mercan, “Bugün insanlığın bittiği yerdeyiz. Bütün dünyanın kalbi bugün Gazze’de atıyor. Hepimiz Gazze’de buluştuk, insanlık Gazze’de buluştu. Hiçbir kuvvet halkı iradesini ortadan kaldıramaz. Türkiye halkının ve Türkiye başbakanının sevgilerini, selamlarını Gazze halkına iletiyorum. Bu konvoyu organize eden İHH’ya da teşekkür ediyorum” dedi.
Konuşmalardan sonra araçların anahtarları Filistinli yetkililere teslim edildi.
Konvoydan ayrıntılar…
Filistin Konvoyu, deniz ve hava yolculuğu hariç 4600 km kara yolculuğu yaparak Gazze’ye girdi. Konvoy Gazze’ye ulaşma yolunda bir çok engelle karşılaştı. Bu engellemenin başını çeken ülke Mısır oldu.
Konvoy Ürdün’ün liman şehri Akabe’de Mısır tarafından 5 gün bekletildi. Ürdün’den tekrar Suriye’ye dönerek 6 günlük bir beklemenin ardından Mısır’a geçti. Araçlar gemiyle 25 saatlik bir yolculuktan sonra Ariş limanına geçerken yolcular kiralanan özel uçakla Mısır’a geçebildi. Uçak, Laskiye ile Ariş kenti arasında 3 sefer yaparak 500 yolcuyu Mısır’a ulaştırdı.
Suriye hava yollarına ait uçak ilk seferden sonra arızalanınca Yunanistan’dan bir uçak kiralandı. Saatlerdin Şam havaalanında mahsur kalan yolcular bu uçakla Mısır’a ulaştırıldı.
Filistin Konvoyu henüz Gazze’ye geçmeden tüm dünya kamuoyunun dikkatini çekti. Konvoyda 17 ülkeden 500 insan yer aldı. Bu da konvoy üzerindeki ilginin artmasını sağladı. Konvoydaki en yaşlı isim 71 yaşındaki İsmet Erdemir, en genç isim ise 18 yaşındaki Beyza Nur Karaduman oldu. Konvoya Türkiye’den 7 kadın katıldı.
Konvoy; ambulans, minübüs, TIR, otobüs ve binek arabalar olmak üzere toplam 200 araçtan oluşturuldu. Amerika’dan 47, İngiltere’den 80, Türkiye’den 73 araç katıldı. Türkiye’den katılan araçların tamamı Filistin bayrağının renklerinde giydirildi.
Konvoy 21 günlük bir yolculuk ve beklemenin ardından Gazze’ye girdi. Türkiye’de 4 gün duran konvoy, Suriye’de 8 gün, Ürdün’de 7 gün, Mısır’da 2 gün.
Konvoyun güzergâhı: İngiltere, Fransa, İtalya, Yunanistan, Türkiye (İstanbul, Adapazarı, Ankara, Konya, Adana, Gaziantep), Suriye, Ürdün, Mısır, Gazze (5 Ocak 2009)
Konvoyun kronolojisi şu şekilde:
6 Aralık Londra’dan hareket,
15 Aralık Türkiye’ye giriş,
16 Aralık İstanbul’da basın toplantısı,
17 Aralık Ankara ve Konya,
18 Aralık Adana ve Gaziantep,
19 Aralık Suriye’ye giriş,
21 Aralık Ürdün’e geçiş,
27 Aralık Ürdün Akabe’den ayrılış,
27 Aralık akşamı Suriye’nin başkenti Şam’da konaklama,
29 Aralık Lazkiye’de konaklama,
4 Ocak 2010 Lazkiye’den Mısır’a geçiş. 5 Ocak Gazze’ye giriş.
Mısır’ın konvoya yönelik engelleme girişimleri hareketin daha çok gündeme gelmesini sağladı.
Konvoy sadece birkaç sivil toplum kuruluşunun organize ettiği bir hareket olarak kalmadı. Konvoy’un amacına ulaşması için Türkiye ve Suriye devreye girdi. Özellikle Türkiye Dış İşleri Bakanlığı büyük bir çaba harcadı.
Mısır, konvoy ile ilgili Türkiye Dış İşleri Bakanlığı’na nota verdi. Başbakan Tayyip Erdoğan ve Dış İşleri Bakanı Abdullah Davutoğlu, konvoyun Gazze’ye girişini destekleyici açıklamalar yaptılar.
Ariş limanında Mısır polisi konvoydakilere saldırdı. Saldırılarda 40 kişi yaralandı. Limanda biranda ortalık adeta savaş alanına döndü. Mısır’ın bu tavrı tüm dünya ülkeleri tarafından kınandı.
İlk defa savaş ortamı yaşanmadan Filistin’de yaşanan ambargo yoğun bir şekilde dünya gündeminde tartışıldı. Filistin Özgürlük Konvoyu hareketi İsrail’i zor durumda bıraktı.
Konvoy, Gazze’ye uygulanan ambargoda Mısır’ın da suça ortak olduğunu tüm İslam dünyasına gösterdi. Mısır’ın konvoyu engelleyici tavrı, tüm İslam ülkelerinde protesto edildi. Mısır, kendi ülkesinde bile protesto edildi.
Konvoy geçtiği ülkelerde büyük bir ilgi gördü.
isra haber