mektubat
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 4 Eki 2006
- Mesajlar
- 2,308
- Tepki puanı
- 1
- Puanları
- 0
- Yaş
- 42
- Konum
- İstanbul
- Web Sitesi
- www.caglarnetwork.com
Sual: Rızık için üzülmemeli deniyor. Rızık hakkında bilgi verir misiniz?
CEVAP
Her canlının rızkını Allahü teâlâ verir. Çocuk, ana karnında çalışmaktan âciz olduğu için, göbeğinden ona rızık gönderir. Çocuk dünyaya gelince, rızık olarak, anasının göğsünden süt gönderir. Bir şey yiyebileceği yaşa gelince de, dişlerini yaratır. Çocuğun ana-babası ölüp, yetim kalırsa, önceden yalnız şefkatle annesi bakarken, sonradan, herkesin kalbini, ona karşı merhametle doldurur. Daha büyüyünce de, çalışmak için kuvvet ve para kazanma arzusu ihsan eder. O kimse, bu arzudan vazgeçip, takva yolunu tutar, kendini yetim hâline korsa, ona karşı kalbleri, yine şefkatle doldurur. Herkes, (Bu kimse Allah yolundadır. Herşeyin iyisi buna layık) der. Para kazanırken, kendine, yalnız kendi acırdı. Şimdi herkes acır. Fakat, takva yolundan ayrılır, nefsine uyar ve çalışmazsa, kalblerde ona karşı şefkat hasıl etmez. Böyle kimselerin, tevekkül ediyorum diye çalışmaması, tembel oturması, hiç caiz değildir.
Kendini düşünen kimsenin, çalışıp, ihtiyaçlarını elde etmeyi de düşünmesi lazımdır. Demek ki, Allah yolunda olup, yetim gibi olana karşı, herkesin kalbinde şefkat, merhamet yaratır.
Cüneyd-i Bağdadi hazretleri, “Allahü teâlâ emrettiği için çalışmalı, rızık için üzülmemeli” buyurdu. Rızık için Allahü teâlânın verdiği söze güvenmelidir. Müslüman, Allahü teâlâ, çalışmayı emrettiği için çalışıp kazanır. Nefsinin kötü arzularına, zevklerine kavuşmak için çalışıp para kazanmak ve çalışırken, helalı haramdan ayırmamak, başkalarının haklarına saldırmak, onlara olan borçlarını ödememek, suç işlemek, dünyaya düşkün olmayı gösterir.
Dünyaya düşkün olmak, büyük günahtır. Allahü teâlâ emrettiği için çok çalışıp, çok kazanmak ve Onun emrettiği gibi çalışıp, kazandığını, Onun emrettiği yerlere sarf etmek, ibadet yapmak olur. Çok sevap olur.
CEVAP
Her canlının rızkını Allahü teâlâ verir. Çocuk, ana karnında çalışmaktan âciz olduğu için, göbeğinden ona rızık gönderir. Çocuk dünyaya gelince, rızık olarak, anasının göğsünden süt gönderir. Bir şey yiyebileceği yaşa gelince de, dişlerini yaratır. Çocuğun ana-babası ölüp, yetim kalırsa, önceden yalnız şefkatle annesi bakarken, sonradan, herkesin kalbini, ona karşı merhametle doldurur. Daha büyüyünce de, çalışmak için kuvvet ve para kazanma arzusu ihsan eder. O kimse, bu arzudan vazgeçip, takva yolunu tutar, kendini yetim hâline korsa, ona karşı kalbleri, yine şefkatle doldurur. Herkes, (Bu kimse Allah yolundadır. Herşeyin iyisi buna layık) der. Para kazanırken, kendine, yalnız kendi acırdı. Şimdi herkes acır. Fakat, takva yolundan ayrılır, nefsine uyar ve çalışmazsa, kalblerde ona karşı şefkat hasıl etmez. Böyle kimselerin, tevekkül ediyorum diye çalışmaması, tembel oturması, hiç caiz değildir.
Kendini düşünen kimsenin, çalışıp, ihtiyaçlarını elde etmeyi de düşünmesi lazımdır. Demek ki, Allah yolunda olup, yetim gibi olana karşı, herkesin kalbinde şefkat, merhamet yaratır.
Cüneyd-i Bağdadi hazretleri, “Allahü teâlâ emrettiği için çalışmalı, rızık için üzülmemeli” buyurdu. Rızık için Allahü teâlânın verdiği söze güvenmelidir. Müslüman, Allahü teâlâ, çalışmayı emrettiği için çalışıp kazanır. Nefsinin kötü arzularına, zevklerine kavuşmak için çalışıp para kazanmak ve çalışırken, helalı haramdan ayırmamak, başkalarının haklarına saldırmak, onlara olan borçlarını ödememek, suç işlemek, dünyaya düşkün olmayı gösterir.
Dünyaya düşkün olmak, büyük günahtır. Allahü teâlâ emrettiği için çok çalışıp, çok kazanmak ve Onun emrettiği gibi çalışıp, kazandığını, Onun emrettiği yerlere sarf etmek, ibadet yapmak olur. Çok sevap olur.