Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Hazret-i Ali’nin vasiyeti (1 Kullanıcı)

mektubat

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2006
Mesajlar
2,308
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Konum
İstanbul
Web Sitesi
www.caglarnetwork.com
Hulefa-i Râşidînin dördüncüsü, cennetle müjdelenen on kişiden bir tanesi, Sevgili Peygamberimiz aleyhisselâmın damadı Hazret-i Ali radıyallahü anh, büyük bir suikasta uğramış ve ağır yaralı olarak hane-i seâdetlerine nakledilmişti. Aldıkları o darbe neticesinde de şehâdet mertebesine kavuştu... Şehit olmadan önce yavrularını topladı ve onlara nasihatlerde bulundu. Ancak biz Müslümanlar bu nasihatlerden istifade etmeliyiz. Çünkü bunlar hepimiz için yapılan nasihatlerdir. “İlmin Kapısı” olan Hazret-i Ali’nin nasihatleri, nasihatlerin en güzelidir. İşte o altın nasihatler:
1. Yavrularım... Yalnız da kalsanız, insanlar arasında da bulunsanız daima Allah’tan korkunuz, takva üzerinde bulununuz. Çünkü Rabbiniz daima sizi görür ve yaptıklarınıza şâhittir. Bir bedevi zât gelir, Peygamberimiz aleyhisselâma ve sorar: “Ben çok günah işledim. Benim için tövbe olur mu? Tövbe edersem Rabbim kabul eder mi?” O da; “Evet. Tövbe kapısı açık. Tövbenin şartları yerine getirilirse tüm günahlar af edilir” buyurdular. Adam bu müjdeyi aldıktan sonra tekrar sorar: “Bu günahları işlediğim zaman Rabbim beni görüyor muydu? Peygamberimiz de “Evet” diye cevap verir. O da, “Eyvahhhh!..” diye feryâd eder ve rûhunu teslim eder.
2. Neşeli olduğunuz zamanda da, kızgın olduğunuz zamanda da söylediğiniz sözlere dikkat ediniz. Daima hak söz söyleyiniz. İnsan kızdığı zaman ne söylediğinin farkına varamaz. Şeytanın insana en çok musallat olduğu zaman, onun kızgın olduğu zamandır. Büyük şeytan yavrularına şöyle nasihatte bulunur: “İnsanlara günah işletebilmeniz için elinizde iki büyük silah vardır. Bunu iyi kullanırsanız aldatamayacağınız insan çok azdır. Birincisi nefsanî arzularını tahrik ettiğiniz, ikincisi onları öfkelendirdiğiniz zamandır.” Bu yüzden konuştuklarınıza çok dikkat ediniz!
3. Zengin de olsanız, fakir de olsanız, israftan sakınınız. İsraf haramdır. Bir gün Sa’d bin Ebî Vakkâs radıyallahü anh bir nehirde abdest alır. Suyu bol gördüğü için fazla kullanır. Gerçi kullandığı su tekrar nehre akıyordu, buna rağmen Peygamberimiz aleyhisselâm ona ikazda bulundu: “Niçin suyu israf ediyorsun yâ Ebâ Vakkâs?” Basit gördüğümüz şeylerde bile çoğu zaman israf edebiliyoruz.
4. Hüküm verdiğiniz zaman karşınızdaki dostunuz da düşmanınız da olsa âdil davranınız. Taraf tutmayınız. Çünkü verdiğimiz hükümlerden hesaba çekileceğiz.
5. Yavrularım. Yorgun olduğunuzda da, zindeyken de ibâdetlerinizi ihmâl etmeyiniz. Vakit çok kıymetlidir. Vaktinizi değerlendiriniz. Hazret-i Osman radıyallahü anh buyuruyor: “Cenâb-ı Hak, size bu hayatı ve dünyayı verdi ki onunla âhıretinizi kazanasınız diye. Yoksa dört elle sarılasınız diye değil”.
6. Her halükârda Cenâb-ı Hak’tan gelene râzı olunuz. Size huzûr ve seâdet verse, sıkıntı ve hastalık da verse, kaderinize rıza gösteriniz. Biz Rabbimizden râzı olursak, o da bizden râzı olur. Biz O’nu unutursak, O da bizi unutur.
7. Yavrularım... Sonu cennet olan bir hayatta şer yoktur. Sonu cennet olan bir hayatta kötülük olamaz. Sonu ateş olan bir hayatın da hiçbir kıymeti yoktur. Bütün nimetler, cennet nimetlerine nispeten hiçtir. Bütün belalar da cehennem azabına nispetle âfiyettir. Yanmak çok zor bir şeydir. Dünyadaki yanmak bile insanı ne kadar sıkıntıya sokar, üzer. Halbuki birkaç dakika sürer. İnsan ölünce acıyı bir daha duymaz. Ama cehennemde yanmak öyle birkaç dakikayla, saatle veya günle bitmiyor. Hem sonra cehennem ateşiyle dünyadaki ateş mukayese edilemez.
8. Kendi ayıp ve kusurlarını gören, başkalarının ayıp ve kusurlarıyla ilgilenmez. Kendi kusurlarını gidermeye çalışır. Cenâb-ı Hak’kın ona verdiğine râzı olan, üzüntü çekmez. “Rabbim benim kısmetimi bu kadar yaratmış, benim için bu daha hayırlıdır. O beni annemden daha çok seviyor” diyerek, teslimiyet içerisinde bulunur. Biz başkalarının ayıplarını örtersek, Rabbimiz de bizim ayıplarımızı örter. Başkalarının ayıplarını açıklayan da, aynı ayıpla hallenmeden rûhunu teslim etmez.
9. Yavrularım... Kim kibirlenirse alçalır, kim aklına güvenirse pişman olur. Çok konuşanın çok hatası olur. Bir evlâda bırakılacak en güzel miras güzel ahlâktır. Güzel ahlâk sahibi olan kişi kıyamette Peygamberimiz aleyhisselâma en yakın kişi olacak insandır.
Hazret-i Ali Efendimiz, rûhunu teslim etmeden önce bu güzel nasihatleri bize miras olarak bırakmıştır...
Türkiye gazetesi(M.Said Arvas'ın yazısıdır.)
Türkiye Gazetesi
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt