mektubat
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 4 Eki 2006
- Mesajlar
- 2,308
- Tepki puanı
- 1
- Puanları
- 0
- Yaş
- 42
- Konum
- İstanbul
- Web Sitesi
- www.caglarnetwork.com
Süleyman Nazif, Malta sürgünleri arasında bulunan Enver Paşanın babasına takılır:
- Gel amca sana bir İngiliz dilberi alalım.
- Nerden icabetti şimdi?
- Türk kadından doğma oğlun koskoca Devlet-i Âli Osmani’yi batırdı, İngiliz kadından doğan da İngiltere’yi batırsın da, hepimiz kurtulalım.
- Niye öyle söylüyorsun evlât. Ben hayatta harama hiç uçkur açmadım ki.
- Keşke helâle de açmasaydınız.
Şair Şinasi, kirden ve mikroptan çok korkar. Öyle ki; dostlarının elini dahi eldivenle sıkar.
Birgün garsondan su ister. Süleyman Nazif ekler:
“Oğlum! Beyefendinin suyunu yıka da getir!”
Süleyman Nazif Malta sürgününden dönünce, Ahmet Haşim’e başından geçenleri anlatır.
- Et ne mümkün birader. Bize verdikleri konserveler herhalde Pastörlü yıllardan kalmaydı.
Haşim kızdırmak için araya laf sokar:
- İnsan etinden mi?
- Yok canım! İngilizler insan etini başkasına yedirirler mi hiç?
Birgün şöyle bağırır:
- Eyvah, beni hemen kuduz hastanesine kaldırın, aşı yapılsın!
Çevresindekilerde bir telâş, bir telâş;
- Ne oldu üstat?
-Ne olacak; dilimi ısırdım!
Türkiye gazetesi takviminden.
- Gel amca sana bir İngiliz dilberi alalım.
- Nerden icabetti şimdi?
- Türk kadından doğma oğlun koskoca Devlet-i Âli Osmani’yi batırdı, İngiliz kadından doğan da İngiltere’yi batırsın da, hepimiz kurtulalım.
- Niye öyle söylüyorsun evlât. Ben hayatta harama hiç uçkur açmadım ki.
- Keşke helâle de açmasaydınız.
Şair Şinasi, kirden ve mikroptan çok korkar. Öyle ki; dostlarının elini dahi eldivenle sıkar.
Birgün garsondan su ister. Süleyman Nazif ekler:
“Oğlum! Beyefendinin suyunu yıka da getir!”
Süleyman Nazif Malta sürgününden dönünce, Ahmet Haşim’e başından geçenleri anlatır.
- Et ne mümkün birader. Bize verdikleri konserveler herhalde Pastörlü yıllardan kalmaydı.
Haşim kızdırmak için araya laf sokar:
- İnsan etinden mi?
- Yok canım! İngilizler insan etini başkasına yedirirler mi hiç?
Birgün şöyle bağırır:
- Eyvah, beni hemen kuduz hastanesine kaldırın, aşı yapılsın!
Çevresindekilerde bir telâş, bir telâş;
- Ne oldu üstat?
-Ne olacak; dilimi ısırdım!
Türkiye gazetesi takviminden.