Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Hayırlı Cumalar(Cuma Sohbeti) (1 Kullanıcı)

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
Sohbetimizin konusu cemaatla namaz kılmanın fazileti hakkındadır. Cemaata devam etmek, cemaatle namaz kılmak sünneti müekkededir. Aynı zamanda Peygamber Efendimizin sünnetlerinin en kuvvetlisidir. Resul-i Ekrem, her zaman cemaate devam etmişlerdir. Resul-i Ekrem bu konuda cemaatle kılınan namaz, yalnız kılınan namazdan yirmiyedi derece daha faziletlidir. Eğer müminler yatsı ve sabah namazlarının cemaatle kılınmasının sevabını bilseler emekliyerek camilere koşarlardı.1,2 Yatsı namazını cemaatle kılanlar yarı geceye kadar namaz kılmış sayılırlar. Sabah namazını cemaatle kılanların ise, bütün geceyi ibadetle geçirmiş gibi olacaklarını haber vermiştir.3 Bir gün sabah namazını kıldıran Hazreti Ömer, cemaatten birinin gelmediğini görünce, o kimsenin neden gelmediğini sormuştur. Demişler ki O zatı muhterem geceleri yatmaz devamlı ibadet eder, ihtimal ki sabaha yakın uyuya kalmış ve bu yüzden cemaate gelememiştir. Hazreti Ömer, eğer O kimse gece uyumuş olsa da, sabah cemaatından geri kalmamış olsa onun için daha hayırlı olurdu, demiştir.4 Yine Peygamberimiz, eğer müslümanlar birinci saftaki fazileti bilseler orada yer bulabilmek için aralarında kur’a çekmek zorunda kalırlardı, eğer camiye erken gitmenin sevabını bilseler, önce gidebilmek için yarışırlardı.5 Gece karanlıklarında, evlerinden kalkarak namaz kılmak üzere camiye gidenler tam bir aydınlık içinde bulunacaklardır.6 Camilere devam edenleri görürseniz onların cennetlik olduklarına şahitlik ediniz, buyurmuştur.7 Cemaate devam etmek derecemizin yükselmesine, günahlarımızın bağışlanmasına vesile olur. Nitekim Resul-i Ekrem; günahların bağışlanmasını, derecelerin yükselmesini sağlayan iyiliklerden biri de camiye giderken atılan adımlardır.8 Kıyamet günü arşialanın gölgesinde istirahat edeceklerden biri de; camilere gönül veren, cemaate devam eden müslümanlardır, buyurarak cemaatin önemini belirtmiştir.9 Yukarıda okunan ayeti kerimede namazı doğru dürüst kılınız, zekatı veriniz, rükü edenlerle beraber rüku ediniz, buyurulmuştur.
Müslümanların günde beş defa bir araya gelmeleri, huşu ve huzurla namaz kılmaları Cenab-ı Hakk’a kemal tazimde bulunmak üzere rüku ve secdeye eğilmeleri, davranışların en güzeli, ibadetlerin en mükemmelidir. Müslümanların bir arada bulunması, safların düzgün tutulması, namazların kabulüne ve ruhların tekamülüne bir sebepdir. Cemaatin özelliği, safların düzenliliği Allah’ın rızasının kazanılmasına bir vesiledir. Cemaate devam edenlerin en çok sevap alanı, en uzak yerden gelendir.10 Cuma ve Bayram namazlarında cemaatın şart kılınması, cemaatle namaz kılmanın fazilet ve önemini belirtmektedir. Cemaatle yalnız farz namazları, bir de ramazanda Vitir ve Teravih namazları kılınır. Diğer namazlar cemaatle kılınmaz.

Cemaate devam etmek, zaruret olmadıkça terk edilmemelidir. Hastalık, ihtiyarlık gibi meşru mazeretler bulunmadıkça, şiddetli soğuklar, sel ve fırtınalar, çamur ve yağmurlu havalar engel olmadıkça cemaate devam edilmelidir. Resul-i Ekrem, cennete girmek için ne yapmalıyım diye soran kişiye: İmam ol. İmamlığa gücüm yetmez, Müezzin ol. Müezzinliği de beceremem. O halde cemaate devam et. Ön safta yer almaya gayret eyle, buyurmuştur. Her zaman namazı cemaatle kılmaya gayret edelim, birlik ve düzenimizi bozmayalım, yekdiğerimizden ayrılmayalım, birbirimize karşı saygılı olalım, yekvücut olduğumuzu her yerde gösterelim. Böylelikle Allah’ın rahmetinden, ibadetlerin feyzinden yararlanalım. Resul-i Ekrem ve Eshab-ı Kiramın yolundan ayrılmayalım.
1) Riyazu’s Salih”n, c. 2, H.1058.
2) Aynı eser, c. 2. H. 1076.
3) Aynı eser, c. 2, H. 1075.
4) İmam-ı Rabban”’nin Mektubatı.
5) Riyazu’s Salihin, c. 2, H. 1037.
6) Aynı eser, c. 2. H. 1061.
7) Aynı eser, c. 2, H. 1054.
8) Aynı eser, c. 2, 1063.
9) Aynı eser, c. 1, H. 377.
10) Aynı eser, c. 2, H. 1061.
hutbe4.jpg
 

gülsengül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2008
Mesajlar
5,816
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Selamünaleyküm kardeşim
Allah razı olsun bu güzel bilgiler için emeğinize sağlık..
Hayırlı ve bereketli cumalar diliyorum
Selam ve dua ile...
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
Aleyküm Selam değerli kardeşim sizede hayırlı cumalar,herşey gönlünüzce olsun dua ile
 

ibra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Eyl 2009
Mesajlar
6,106
Tepki puanı
12
Puanları
38
Yaş
30
Konum
Konya
Teşekkürler ..

Hayırlı cumalar
 

El_Şihab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2010
Mesajlar
150
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
Tüm Ümmeti Muhammedin Cuması Hayırlı ve Bereketli Olsun İnşallah...


Cuma namazı hakkında birşey sormak istiyorum arkadaşlar...


(Cuma Süresi- 9) Ey İman Edenler! Cuma Günü Namaz İçin Çağrı Yapıldığı Zaman, Hemen Allah'ın Zikrine Koşun ve Alışverişi Bırakın. Eğer Bilirseniz Bu Sizin İçin Daha Hayırlıdır.

Hz. Peygamber (s.a.s)'de şöyle buyurmuştur: "Bilerek namazı terkeden kimseden Allah ve Resulunün zimmeti kalkar" "Kim ikindi namazını terkederse ameli boşa gitmiş olur" "Kim, önemsemeyerek üç cuma namazını terkederse, Allah Teâlâ onun kalbine mühür vurur"

buyurulmasına rağmen, bazı müslümanlar cuma namazlarına gitmeyib, sadece öğle namazını eda ediyorlar... Bu durum ne kadar doğru?
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
el _Şihab kardeşim sormuş olduğunuz sualde anlattığınız mesele doğru olan bir davranış değil günahtır.Bu durumda olan kardeşlerimiz varsa biran önce tövbe etmeli bir daha aynı yanlışa düşmemelidir.Şöyle bir durum var bazı kimseler Türkiyede Cuma namazı kılınmaz çünkü Türkiye darul harptir düşüncesindeler.Ama Türkiye darul harp değildir. Türkiye'de Cuma Namazı kılmak farzdır.Selam ve dua ile
 

El_Şihab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2010
Mesajlar
150
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
el _Şihab kardeşim sormuş olduğunuz sualde anlattığınız mesele doğru olan bir davranış değil günahtır.Bu durumda olan kardeşlerimiz varsa biran önce tövbe etmeli bir daha aynı yanlışa düşmemelidir.Şöyle bir durum var bazı kimseler Türkiyede Cuma namazı kılınmaz çünkü Türkiye darul harptir düşüncesindeler.Ama Türkiye darul harp değildir. Türkiye'de Cuma Namazı kılmak farzdır.Selam ve dua ile

Gerekli olan cevabı aldım kardeş... Sende saolasın...
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
Müslüman İşini Sağlam ve Güzel Yapar

Yüce Rabbimiz, “İşinizi güzel yapın; Allah işini güzel yapanları sever” buyuruyor. İyi işler yapmak ve yaptığını güzel yapmak, dinimizde “ihsan” kelimesiyle ifade edilir. Nitekim Sevgili Peygamberimiz (sav), “İhsan nedir, yâ Resûlallah?” sorusuna, “Allah’a, O’nu görüyormuş gibi kulluk etmendir; çünkü sen onu görmesen de O seni görüyor” şeklinde cevap vermiş; böylece işlerimizi, yüce Allah’ın görüp gözettiğine dikkatimizi çekmiştir.
Dinimiz, hayırlı ve yararlı işleri Allah’a ibadet olarak değerlendirmekte, işimizi önemseyip güzel ve sağlam yapmamızı emretmektedir.
İşlerini kötü ve çürük yapanların kendilerine, ailelerine ve toplumumuza ne büyük zararlar verdiklerini deprem gibi, trafik kazaları gibi acı olaylarda görüyoruz. Hem ağır bedeller ödüyoruz hem de bu çağda dünyaya karşı mahcup oluyoruz.
Oysa Resûl-i Ekrem Efendimiz, “Allah her şeyde ihsanı farz kılmıştır” buyurarak, insanın güzel işler yapmasını, yaptığı işi ve görevi güzel ve kaliteli yapmasını istemektedir. Başka bir hadisi şeriflerinde de “Yüce Allah, yaptığınız işi sağlam ve iyi yapmanızdan hoşnut olur” buyurmaktadır. Aslında, yaptığını güzel ve sağlam yapmak sorumluluk sahibi, mesleğine saygılı, onurlu ve haysiyetli kişilerin özelliğidir. Yüce dinimiz baştan savma işleri Müslümanın kişiliğine ve saygınlığına asla yakıştırmamıştır. İnançta sağlamlık, davranışta samimiyet, alış verişte doğruluk, sanatta incelik, yapılan her türlü işte kalite ve dürüstlük dinimizin emrettiği güzelliklerdendir.
Bize emanet edilen her iş kul hakkıdır, Çünkü iyi yaparsak insanlar bundan faydalanacak, kötü yaparsak zarar görecek. “Müslüman, eliyle ve diliyle başka Müslümanlara zarar vermeyen kişidir.” Böyle buyuruyor Peygamber Efendimiz… Sırf “saatini doldurma” anlayışla yapılan baştan savma işlerden insanlar zarar görmektedirler. Dolayısıyla bu şekilde elde edilen kazançlar da helal sayılmamaktadır. İlim adamı ilmî çalışmasında, tüccar ticaretinde, işçi tezgâhında, kamu görevlisi görev mahallinde, velhasıl hepimiz kendi işimizde dinimizin, aklımızın ve vicdanımızın razı olacağı şekilde davranmak zorundayız. Aksi halde bunun zararını daha bu dünyada görmekteyiz, görüyoruz da…
İş hayatıyla ilgili kurtarıcı prensipler getiren dinimiz, her işi ehline vermemizi de emretmiştir. Sevgili Peygamberimiz (sav) “İş, ehil olmayana verildiği zaman kıyameti bekleyiniz’’ buyurur. Bu hadis açıkça, ehliyetsiz kimselere yaptırılan kötü ve yanlış işlerin bir toplum için çöküş olacağını göstermektedir.
Yüce Rabbimiz buyuruyor ki:
“İman edip iyi işler yapanlara gelince, elbette biz işi iyi yapanların ecrini zayi etmeyiz.’’
Allah’ın iyi işler yapanlara vaad ettiği bu ecir, dünyada huzurlu bir hayat, ahirette de ebedi saadet ve cennet olacaktır.
Kahramanmaraş ilimizde Edirne’deki Selimiye Camii gibi büyük ve ihtişamlı bir cami yapılıyor. “Sultan 2. Abdülhamid’in isminin verildiği bu güzel esere sizin de bir katkı sağlamanızı bekliyoruz. (***)
Yüce Rabbimiz cümlemize, hayırlı bir ömür sürmeyi, helalinden kazanmayı, kazandıklarımızı kendi rızasına uygun yerlere harcamayı nasip eylesin.
 

tevbe_2010

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Haz 2009
Mesajlar
94
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
38
es-selamu aleyküm...hayırlı cumalar
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
Sizede Hayırlı Cumalar Kamuran can kardeşim dua ile
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt