Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Hayatta Kararlar Birer Kibrittir (1 Kullanıcı)

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
Adamın biri,

Bilge bir kral olmakla Ün salmış olan kralın yanına gider.

Krala şunu sorar

'Efendim söyleyin bana hayatta özgurluk var mıdır? '

Kral 'Elbette' der,

'Kaç bacağın var senin? '

Adam soruya şaşırarak 'İki efendim' der.

Kral 'Pekala, tek bacağının üstünde durabilir misin? '

'Elbette' diye cevap verir adam.

Kral 'O halde hangi bacağının üstünde duracağına karar ver'.

Adam biraz düşünür ve sol bacağı üstünde durmaya karar verir.

'Tamam' der kral

'Şimdi de öteki bacağını kaldır.'

Adam şaşırır 'Bu imkansız kralım' der.

'Gördün mü? ' der kral '

Özgürlük budur.

Sadece ilk kararı almakta özgürsün.

Ondan sonrasında değil.'





Tiziano Terzani'nin 'Atlıkarıncada Bir Tur Daha' adlı kitabında

Okuduğum bu küçük öykü yıllardır tartışılan özgürlük kavramı

üzerinde bir kez daha düşünmeme yol açtı.

Hayat gerçekten böyleydi.

İlk kararı alıyordun ve gerisi o ilk karara bağlı olarak

gerçekleşiyordu.

Hayat hata kabul etmiyordu.

İlk kararın doğruysa işler yolunda gidiyordu

ama eğer yanlış bir karar aldıysan,

her şey zincirleme yanlış gidiyordu.





Mesela mesleğini seçerken...

Hasbelkader, iyi düşünmeden, yeteneklerinin farkında olmaksızın

bir meslek seçtiğinde ömür boyu işini zorla yapmaya

mahkum oluyordun.

İşinin başındayken başka bir iş yapmayı özlüyordun.

Ama biliyordun ki; özgürlüğünü kullanmış ilk kararı vermiştin ve

Yeniden başlama cesaretin yoktu.

Bazı insanlar vardı hayatta...

Onlar ise her şeyi ardlarında bırakıp yeniden başlayacak kadar

cesurlardı. Ama sen onlardan biri olamıyordun.

Bunca emek bunca çalışmayı sanki çöpmüş gibi bir çırpıda

atıveremiyordun.

Oysa göz ardı ettiğin bir şey vardı. Hayat çok kısaydı

Ve mutsuz olduğun işlerle zaman öldürmek

aynı zamanda ruhunu öldürmekle eş anlamlıydı.





Evlilik konusunda da iyi karar vermek gerekiyordu.

Yanlış bir karar aynı evde yaşayan iki düşman oluşturabilirdi.

Aşk zorunluluğa dönüşebilir ve hayatını cehenneme çevirebilirdi.

İlk kararı alıyordun, bu konuda özgürdün

ama devamında senin kararına bağlı olmayan

pek çok şey gercekleşiyordu.



Hayat kararlardan ibaretti ve kararlar birer kibritti.

Doğru yerde ateşlediğinde seni ısıtacak ateş,

çorbanı kaynatacak ateş oluyordu,

yanlış yerde ateşlediğin vakit ise

içinde bulunduğun evle birlikte seni de yakıyordu.



Hayat öyle basite alınacak bir oyun değildi.

Oyunun kurallarını bilmen ve ona göre oynaman gerekiyordu.

Ama coğu zaman oyunun kurallarını bilmek yetmiyordu.

Çok daha önemli olan başka bir şey vardı.

Kendini bilmek...

Ne istediğini, neyin seni mutlu edeceğini ve kim olduğunu,

Neler yapabileceğini bilmek zorundaydın.

Ancak o zaman doğru kararlar veriyor ve

mutlu bir hayata sahip oluyordun.



Ve kararlar birer kibritti...

Ya kendini yakıyordun ya da ısıtıyordun

iktibas
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt