Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Hayatimiz imtihan (1 Kullanıcı)

İrşadNur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Eki 2007
Mesajlar
165
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Konum
İstanbuL
Web Sitesi
hepimizfilistinliyiz.wordpress.com
637uz7.jpg


Ölüm denen gerçek her gün yaklaşıyor. Her geçen gün, yaşlı olsun, genç olsun, bütün insanların ömür takviminden bir yaprak daha düşüyor ve herkes kaçınılmaz biçimde hayatının sonuna doğru yol alıyor. Bunu, her gün yaşadığımız sayısız örneği ile görüp, duyuyoruz. Her canlının hayatı son bulacak. Ancak ömrü sınırlı olan yalnız insan değil, insanı omuzlarında taşıyan dünya, onun içinde yer aldığı sistem, bütün kâinatın da tıpkı canlılar gibi belli bir ömrü var. Bir gün gelecek kâinatın da ömrü tükenecek ve her şey yerle bir olacaktır. Kâinatın bu müthiş olayı yaşayacağı güne, “Kıyamet Günü” diyoruz.
Ancak insanın ölümü, kâinat düzeninin bozulması ile kıyametin kopması, her şeyin sonu değildir. Aksine kıyametin ardından bozulan düzen yeniden kurulacak, ölen herkes, tekrar diriltilecek, ikinci ve sonsuz bir hayat başlayacaktır. Yüce Allah’ın kudreti ile gerçekleşecek olan bu ikinci hayata da “ahiret hayatı” diyoruz.
Ahiret hayatının yaşanacağı ortam Kur’ân’da “ed-dâru’l-ahira (ikinci yurt)” şeklinde kullanılmaktadır. (Ankebut Suresi: 64.)

Bediüzzaman’ın anlatımıyla, insanın ruhlar âleminden ana rahminden, çocukluktan, gençlikten, ihtiyarlıktan, kabirden, sırattan geçen, uzun bir yolculuğu vardır.

Yine Allah’ın emriyle İsrafil adlı meleğin, Sur’a ikinci defa üflemesi ile bütün insanlar tekrar diriltileceklerdir.

Yeniden dirilişin ardından, bütün mahlûkat, hesap vermek üzere bir araya toplanırlar, bu toplantı yerine “mahşer” denir. Haşir hali, çok zor ve sıkıntılı bir hal olacaktır. Herkes kendi derdine düşecek, kimsenin kimseye bakacak hali kalmayacaktır. Burada haklı haksız ayrılacak, dünyada hakkı yenenler, zulme uğrayanlar, kendilerine haksızlık edenlerden haklarını alacaklardır.

Mahşerde toplanan insanlar, muhakeme edilecekler, sualler sorulacak ve herkes dünyada yaptıklarını hesabını verecektir. Hesaplarının görülmesinden sonra herkes, cehennemin üzerinde bulunan ve mahiyetini bizim bilemediğimiz sırat üzerinden geçecektir. Günahı sevabından az olanlar, buradan güvenli bir şekilde geçecek, diğerlerini cehennem kendine çekecektir.

Kıyamet gününün son merhalesi, en büyük mükâfat ile en büyük cezanın gerçekleşeceği merhaledir. O âna kadar tamamlanan işlemler sonunda, mü’min olup sevapları günahlarından çok olduğu ortaya çıkanlar ebediyen içinde kalmak üzere cennete girerler. Günahları sevaplarından çok olan mü’minler cezaları miktarınca kalmak üzere cehenneme girerler. Cezaları bitince cehennemden çıkıp cennete girerler. Kâfirler ise ebedî olarak cehennemde kalacaktır. Allah hepimizi bu kötü sonuçtan korusun.

Bu dünya hayatı geçicidir. İnsan imtihan için yaratılmıştır. Herkesin davranışlarının adaletli bir şekilde karşılığını görmesi için, hiçbir yan etkisinin bulunmayacağı adil bir mahkemenin ve adalet ortamının gerçekleşmesi kaçınılmazdır. Aksi takdirde, yeryüzündeki haksızlıklar ve zulümler, yapanın yanında kâr kalır. İşte herkesin yaptıklarının hesabını vereceği bir ikinci hayat zorunludur..

Bu halde dünya hayatını güzelce yaratılışımıza uygun bir şekilde yaşayarak imtihanı kazanmak için hazırlanmalıyız.

Emine Yuksel
 

semazen13

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Eyl 2008
Mesajlar
92
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Allah bizleri ahirette yüzü ak olanlardan eylesin..amin.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt