Hayallerimiz vardır, asla bitip tükenmeyen. Hep bir şeylerin hayali ile yaşarız. Aslında bizi yaşatan hayallerimizdir.
Bizler yaşlanırız ama hayallerimiz asla yaşlanmaz.
Çocukluğunuzdaki anılarınızdan ilkokul arkadaşlarınızdan birini hatırlamaya çalışın.
Hatırladınız mı ?.......
Ama onu en son görmüş olduğunuz hali ile hatırlıyorsunuz. Değil mi ?
Asla yaşlanmış halini düşünemiyorsunuz. Geçmiş ile ilgili hatırladığımız her şey son görmüş olduğumuz hali gibidir. Asla kafamızda yaşlandıramayız. Çünkü hayaller yaşlanmaz...
Çocukluğumuzda bir takım hayallerimiz vardır. Hani sorarlar;
‘’büyüyünce ne olacaksın ?’’ diye, klasik birde cevabı vardır; erkekler doktor, kızlar ise öğretmen derler nedense. Eğer çocukluğumuzdaki bu hayallerimiz gerçekleşeydi, ortalık doktor ve öğretmenden geçilmez olurdu.
Hiç bir çocuk büyüyünce tinerci yada fahişe olacağım demez.
Ama maalesef doktor yada öğretmen olmayı hayal edenlerin bir kısmı bu hayal kırıklığı içindedir.
Doktor veya öğretmen olmayı hayal eden çocuklar bu hayallerine kavuştukları zaman yine yeni bir hayalin peşindedirler.
İş bulma hayali.... Ailesi cebi dolu olan çocuklar yurt dışını düşleyen hayaller peşindedir. Cebi dolu olmayanlar devlet bursu hayali içindedir.
Öyle yada böyle sonuçta bir iş sahibi olmuşsa, bu kez yeni bir hayalin peşindedir.
Ev kurma hayali.... Tabi hayallerindeki eşi bulmuşsa eğer....
Oturacağı evin hayali,....alacağı eşyaların hayali... Ve belki de bir araba hayali.....
Bunları gerçekleştirdiğinde ise yepyeni bir hayalin peşindedir.
Anne yada baba olmak hayali..... O an büyüteceği çocuğun zorlukları bile onu bu hayali kurmaktan alıkoyamaz.
Sonra çocuğunu özel bir kolejde okutabilme hayali....
Yada sadece okutabilme hayali.....sonra çocuğunu evlendirme hayali....
Eğer bunu da başarabilmişse, bu sefer emekli olabilme hayali....
Aslında bu günümüzde artık gerçekten hayal olmaya başlamıştır.
Evet, işte hayallerimiz....
Hayaller bizim canlı kalmamızı sağlar. Hayallerimiz ile yaşarız. Hayallerimiz ile yaşlanırız.lakin, hayallerimiz asla yaşlanmaz.
Ertesi gün veya ertesi sene bir şekilde hayatımızı kaybedebileceğimizi asla hayal etmeyiz.....
Sağlığımızı kaybedebileceğimizi veya bir şekilde felç geçirebileceğimizi tekerlekli bir sandalyeye, bir yatağa yada birinin bakımına muhtaç olacağımı asla hayal etmeyiz.....
Eğer etseydik,.... Hayat asla yaşanmaz bir azap olurdu bizim için.
Eğer öleceğimiz günü bilseydik,... Her gün bin kez ölürdük.....
İşte bu yüzdendir ki,... Hep genç, taze ve güzel hayaller kurarız... Çünkü hayaller asla yaşlanmaz......
Herkes ölümü tadacaktır. Mükafatlarınız ancak kıyamet günü tamamlanacaktır. Her kim o vakit ateşten uzaklaştırılır da cennete konulursa, işte o, murada erdi. Yoksa, dünya hayatı, aldatıcı bir eşyadan başka bir şey değildir. ALİ İMRAN SURESİ 185.
Allah yar ve yoldaşınız olsun.
(Akın Örsmen 24.5.2005)
YOL GÖSTERİCİ
Bizler yaşlanırız ama hayallerimiz asla yaşlanmaz.
Çocukluğunuzdaki anılarınızdan ilkokul arkadaşlarınızdan birini hatırlamaya çalışın.
Hatırladınız mı ?.......
Ama onu en son görmüş olduğunuz hali ile hatırlıyorsunuz. Değil mi ?
Asla yaşlanmış halini düşünemiyorsunuz. Geçmiş ile ilgili hatırladığımız her şey son görmüş olduğumuz hali gibidir. Asla kafamızda yaşlandıramayız. Çünkü hayaller yaşlanmaz...
Çocukluğumuzda bir takım hayallerimiz vardır. Hani sorarlar;
‘’büyüyünce ne olacaksın ?’’ diye, klasik birde cevabı vardır; erkekler doktor, kızlar ise öğretmen derler nedense. Eğer çocukluğumuzdaki bu hayallerimiz gerçekleşeydi, ortalık doktor ve öğretmenden geçilmez olurdu.
Hiç bir çocuk büyüyünce tinerci yada fahişe olacağım demez.
Ama maalesef doktor yada öğretmen olmayı hayal edenlerin bir kısmı bu hayal kırıklığı içindedir.
Doktor veya öğretmen olmayı hayal eden çocuklar bu hayallerine kavuştukları zaman yine yeni bir hayalin peşindedirler.
İş bulma hayali.... Ailesi cebi dolu olan çocuklar yurt dışını düşleyen hayaller peşindedir. Cebi dolu olmayanlar devlet bursu hayali içindedir.
Öyle yada böyle sonuçta bir iş sahibi olmuşsa, bu kez yeni bir hayalin peşindedir.
Ev kurma hayali.... Tabi hayallerindeki eşi bulmuşsa eğer....
Oturacağı evin hayali,....alacağı eşyaların hayali... Ve belki de bir araba hayali.....
Bunları gerçekleştirdiğinde ise yepyeni bir hayalin peşindedir.
Anne yada baba olmak hayali..... O an büyüteceği çocuğun zorlukları bile onu bu hayali kurmaktan alıkoyamaz.
Sonra çocuğunu özel bir kolejde okutabilme hayali....
Yada sadece okutabilme hayali.....sonra çocuğunu evlendirme hayali....
Eğer bunu da başarabilmişse, bu sefer emekli olabilme hayali....
Aslında bu günümüzde artık gerçekten hayal olmaya başlamıştır.
Evet, işte hayallerimiz....
Hayaller bizim canlı kalmamızı sağlar. Hayallerimiz ile yaşarız. Hayallerimiz ile yaşlanırız.lakin, hayallerimiz asla yaşlanmaz.
Ertesi gün veya ertesi sene bir şekilde hayatımızı kaybedebileceğimizi asla hayal etmeyiz.....
Sağlığımızı kaybedebileceğimizi veya bir şekilde felç geçirebileceğimizi tekerlekli bir sandalyeye, bir yatağa yada birinin bakımına muhtaç olacağımı asla hayal etmeyiz.....
Eğer etseydik,.... Hayat asla yaşanmaz bir azap olurdu bizim için.
Eğer öleceğimiz günü bilseydik,... Her gün bin kez ölürdük.....
İşte bu yüzdendir ki,... Hep genç, taze ve güzel hayaller kurarız... Çünkü hayaller asla yaşlanmaz......
Herkes ölümü tadacaktır. Mükafatlarınız ancak kıyamet günü tamamlanacaktır. Her kim o vakit ateşten uzaklaştırılır da cennete konulursa, işte o, murada erdi. Yoksa, dünya hayatı, aldatıcı bir eşyadan başka bir şey değildir. ALİ İMRAN SURESİ 185.
Allah yar ve yoldaşınız olsun.
(Akın Örsmen 24.5.2005)
YOL GÖSTERİCİ