Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Haset edilmeyen tek nimet (1 Kullanıcı)

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
Her nimet sahibi haset edilir. Haset edilmeyen tek nimet, tevazudur. Tevazu, kimde olursa olsun, sahibini mahcup etmez. Zira tevazu, her iyiliğin anahtarıdır. Tevazuun zıddı olan kibir ise, her iyiliğe engeldir. Bunun için Alçak gönüllü olan kurtulur, kibirli olan ise yanar buyurulmuştur.

Bir kimsenin iyi olabilmesi, iyi bir Müslüman olması ile mümkündür. İyi bir Müslüman da, doğru bir itikada sahip olur, kendisine lazım olan fıkıh bilgilerini öğrenir ve bunlara uygun hareket eder. Böyle olan bir Müslüman, ilim öğrendikçe, ibadet edip yükseldikçe, tevazu gösterir. İtikadı bozuk, bidat ehli bir kimse ise, ibadet ettikçe, bilgisi arttıkça büyüklenir, herkese tepeden bakar yani kibirli olur.

Tevazu, bir haldir. Hiç kimseye tepeden bakmamak ve hiç kimseden de kendini aşağı görmemek halidir. Tevazu sahibi olmak başkadır, tevazu göstermek başkadır. Tevazu göstermeye çalışmak, kibirdendir. Çünkü tevazu sahibi olduğunu göstermeye çalışan kimse, kendinde bir varlık, bir kıymet, bir değer olduğunu göstermeye çalışmaktadır. Halbuki tevazu sahibi olan kimse, kendinde bir varlık görmez. Bu sebeple de, tevazu göstermeye ihtiyaç duymaz.

Mahsul, ovadaki sulu ve yumuşak toprakta yetişir. Dağda, sert toprakta yetişmez. Hikmet de, mütevazı olanın kalbinde gelişir, kibirlinin gönlünde gelişmez. Bir kimse, başını yükseğe kaldırırsa, tavana değer ve yaralanır. Şayet bu kimse başını eğerse, o zaman tavan, ona gölgelik eder ve kendini de korur. Bu sebepten dolayı Kendini büyük gören küçüktür. Kendini küçük gören ise büyüktür buyurulmuştur.

Salih kimseleri ziyaret etmemek kibir, fakirleri ziyaret ise, tevazu alametidir. Doğru sözü kabul etmeyip münakaşa etmek, kusurunu bildirenlere teşekkür etmemek, fakirlerin davetine gitmemek kibir alametidir. Kibirli olan kimse, salih insan, iyi bir Müslüman olamaz.

Her konuda ben bilirim demek ve benlik davasında bulunmak kibirdir, çok kötüdür. Bilhassa dini konularda, benim görüşüme, benim düşünceme göre diyerek, konuşmak ve yazmak çok tehlikelidir. Çünkü Din, nakle dayanır.

Peygamber efendimiz ve Eshabı kiram zamanında din ne ise, şimdi de odur. Ekleme ve çıkarma yapılamaz. Beş vakit namaz o zaman nasıl idi ise, şimdi de öyledir. Böyle olduğu nakledilir, bildirilir. Bana göre şu kadar olsun demek, dini değiştirmek ve beğenmemek olur. Bu hal, insanın imanını bile tehlikeye sokar. Zaten bir kimse, büyüklenerek ben derse, Allahü teâlâdan ve Onun sevdiklerinin kalblerinden gelen feyiz ve bereket kesilir. Büyüklenen, kusuru başkasında arayan, sevimsizleşir, etrafında insan kalmaz. Böyle kimseler, dost edinemezler. Bir kimse, herkesi haklı, kendisini haksız bulmadıkça, kendi kusur ve noksanlarını bırakıp, başkasının kusuru ile meşgul oldukça, manevi bakımdan zerre kadar ilerleyemez.

Allahü teâlâ ilim gibi, kudret gibi bütün sıfatlarından kullarına biraz ihsan buyurmuştur. Fakat yalnız üç sıfatı kendine mahsustur. Bu üç sıfattan hiçbir mahlukuna vermemiştir. Bu üç sıfatı, Kibriya, Gani olmak ve Yaratmak sıfatlarıdır. Kibriya, büyüklük, üstünlük demektir. Gani olmak, başkalarına muhtaç olmamak, her şey Ona muhtaç olmak demektir. İnsan ise ihtiyaç sahibidir. Allahü teâlâ yaratıcıdır, insan ise yaratıktır, mahluktur ve fânidir. Bunun için kibirlenmek, Allahü teâlânın sıfatına, hakkına tecavüz etmek olur. Kula kibirlenmek yakışmaz. En büyük günahtır. Zira Müslimde bildirilen hadisi kudside buyuruldu ki

(Azamet ve kibriya bana mahsustur. Bu iki sıfatta, bana ortak olmak isteyenlere, çok acı azap ederim.)

Vaktiyle bir âbid, ibadet etmek üzere dağa çıkar. Bir gece rüyasında;
Falan ayakkabıcıya git! Senin için dua etsin denir. Âbid dağdan iner, adamı bulur, ne iş yaptığını sorar. Adam, gündüzleri oruç tutup, ayakkabı işlerinde çalıştığını, kazandığı para ile ailesini geçindirdikten sonra fazlasını sadaka verdiğini söyler. Âbid, adamın güzel bir iş yaptığını anlar, fakat kendisinin dağda sırf ibadetle meşgul olmasını daha iyi bulur ve tekrar ibadetine döner. Yine gece rüyasında, (Ayakkabıcıya git ve ona, Bu yüzündeki sararmanın sebebi ne? diye sor) denir. Âbid, gidip sorar. Ayakkabıcı, Kimi görürsem, bu kurtulacak da, ben helak olacağım der ve kendimden korkarım. Yüzümün sararması bundandır der.

İşte o zaman âbid, ayakkabıcının bu korku ve tevazu ile üstünlük kazandığını anlar.

Tevazu sahibi olabilmek için dünyaya niçin geldiğini, nereye gideceğini bilmek gerekir. İnsan, hiç yok idi. Önce bir şey yapamayan, hareket edemeyen bebek oldu. Şimdi de, her an hasta olmak, ölmek korkusundadır. Nihayet ölecek, çürüyecek ve toprak olacaktır. Dünya zindanında, her an, ne zaman azaba götürüleceğini beklemektedir. Ölecek, leş olacak, böceklere yem olacak, kabir azabı çekecek, sonra diriltilip kıyamet sıkıntılarını çekecektir. Cehennemde sonsuz yanmak korkusu içinde yaşayan kimseye tekebbür mü yakışır, tevazu mu? Hikmet ehli ne güzel söylemiş:

Toprak ol toprak, gül bitsin sende, ancak topraktır kavuşan güle.

Osman Ünlü
 

~Elçi~

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Haz 2007
Mesajlar
2,893
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
44
RE: Haset edilmeyen tek nimet

esselaum aleyküm
Emeğinize sağlık Allah razı olsun.Güzel konuya değişmişsiniz...Rabbim şöyle buyurmuştur ;yeryüzünde böbürlenerek(kibirlenerek) yürümeyiniz...Rabbim bildiklerimizle amel etmeyi nasib etsin inşallah selam ve dua ile...
 

RECEB-I KAMER

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Nis 2007
Mesajlar
3,770
Tepki puanı
77
Puanları
48
Yaş
38
Konum
vakt-i seher
RE: Haset edilmeyen tek nimet

Toprak ol toprak, gül bitsin sende, ancak topraktır kavuşan güle.
s.aleyküm gerçekten çok ehemmiyetli bir mesele..büyüklük küçüklüktedir sözünü hatrımızda bulundurmalı,ne kadar aciz ve fakir olduğumuzu unutmamalıyız..rabbim bizleri tevazudan ayırmasın inşaAllah..AMİN AMİN AMİN..
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
RE: Haset edilmeyen tek nimet

zynp_rukiye yazdı:
esselaum aleyküm
Emeğinize sağlık Allah razı olsun.Güzel konuya değişmişsiniz...Rabbim şöyle buyurmuştur ;yeryüzünde böbürlenerek(kibirlenerek) yürümeyiniz...Rabbim bildiklerimizle amel etmeyi nasib etsin inşallah selam ve dua ile...
A.S.Kardeşim Rabbim cümlemizden razı olsun.AMELSİZ İLİM MEYVESİZ AĞACA BENZER HŞ.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt