Hasan Basrî Hazretlerinin güzel sözleri ve nasihatleri meşhur olup pek tesirlidir. Bu sözlerinden bir kısmı şunlardır:
"Sonsuz olan Cennet, dünyada yapılan birkaç günlük amelin değil, halis bir niyetle yapılanların karşılığıdır."
"Dışın içe, kalbin dile uygun olması lâzımdır. Böyle olmamak nifaktandır."
"İnsan dünyadan üç şeye hasretle gider: Topladığına doymaz. Umduğuna kavuşamaz. Önündeki âhiret yolculuğu için, iyi azık temin etmez."
"Dünyanın senden sonra nasıl olduğunu görmek istersen, senden evvel ölenlerden sonra ne olduğuna bak!"
"Başkalarından sana söz getiren, senden de ona götürür. Onunla sohbet edilmez, arkadaşlık yapılmaz."
"Âlimler, asırların ve devirlerin ışıklarıdır. Her âlim, zamanının insanlarını aydınlatan bir kandildir. Âlimler olmasa, insanlar karanlıkta kalır ve insanlığını kaybederler."
"Kul bütün ilimleri elde etse, kuru ağaç gibi oluncaya kadar ibadette bulunsa, fakat midesine giren şeyin haram olup olmadığına dikkat etmese, Allah Teâlâ onun hiçbir ibadetini kabul etmez. Dünyanın fâniliğini, nimetlerinin geçiciliğini ve ölümün mutlaka geleceğini unutmak, mümine yakışmaz."
"Dünya üç gün gibidir. Geçen gün, geçip gitmiştir artık. Geri döndüremezsin. Ondan ümit kesilmiştir. İkinci gün, içinde bulunduğun gündür. Bunu ganimet ve fırsat bil. Üçüncüsü ise, gelecek olan gün ki, sen ona ulaşır mısın belli değil. Belki de gelecek olan güne kavuşamadan ölürsün."
"Kalbin fesada uğraması, bozulması altı şeyden olur: Tövbe etmek ümidiyle günah işlemek, ilim öğrenip onunla amel etmemek, amel ettiklerinde de ihlâsı gözetmemek, Allah Teâlâ'nın verdiği nimetlere şükretmemek, Allah Teâlâ'nın taksim ettiği rızka razı olmamak, Ölüleri defnedip ibret almamak, öleceğini düşünmemek ve âhiret için azık hazırlamamak."
"Ey insan! İnsanların çokluğuna bakıp da aldanma! Çünkü sen yalnızsın, yalnız öleceksin, kabre yalnız gireceksin, yalnız kabirden kalkacaksın ve kendi hesabını vereceksin."
"Sonsuz olan Cennet, dünyada yapılan birkaç günlük amelin değil, halis bir niyetle yapılanların karşılığıdır."
"Dışın içe, kalbin dile uygun olması lâzımdır. Böyle olmamak nifaktandır."
"İnsan dünyadan üç şeye hasretle gider: Topladığına doymaz. Umduğuna kavuşamaz. Önündeki âhiret yolculuğu için, iyi azık temin etmez."
"Dünyanın senden sonra nasıl olduğunu görmek istersen, senden evvel ölenlerden sonra ne olduğuna bak!"
"Başkalarından sana söz getiren, senden de ona götürür. Onunla sohbet edilmez, arkadaşlık yapılmaz."
"Âlimler, asırların ve devirlerin ışıklarıdır. Her âlim, zamanının insanlarını aydınlatan bir kandildir. Âlimler olmasa, insanlar karanlıkta kalır ve insanlığını kaybederler."
"Kul bütün ilimleri elde etse, kuru ağaç gibi oluncaya kadar ibadette bulunsa, fakat midesine giren şeyin haram olup olmadığına dikkat etmese, Allah Teâlâ onun hiçbir ibadetini kabul etmez. Dünyanın fâniliğini, nimetlerinin geçiciliğini ve ölümün mutlaka geleceğini unutmak, mümine yakışmaz."
"Dünya üç gün gibidir. Geçen gün, geçip gitmiştir artık. Geri döndüremezsin. Ondan ümit kesilmiştir. İkinci gün, içinde bulunduğun gündür. Bunu ganimet ve fırsat bil. Üçüncüsü ise, gelecek olan gün ki, sen ona ulaşır mısın belli değil. Belki de gelecek olan güne kavuşamadan ölürsün."
"Kalbin fesada uğraması, bozulması altı şeyden olur: Tövbe etmek ümidiyle günah işlemek, ilim öğrenip onunla amel etmemek, amel ettiklerinde de ihlâsı gözetmemek, Allah Teâlâ'nın verdiği nimetlere şükretmemek, Allah Teâlâ'nın taksim ettiği rızka razı olmamak, Ölüleri defnedip ibret almamak, öleceğini düşünmemek ve âhiret için azık hazırlamamak."
"Ey insan! İnsanların çokluğuna bakıp da aldanma! Çünkü sen yalnızsın, yalnız öleceksin, kabre yalnız gireceksin, yalnız kabirden kalkacaksın ve kendi hesabını vereceksin."