Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Hangisi Önce Çökcek ABD mi AB mi? (1 Kullanıcı)

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53







Ali Tavşanlı

atavsanli(x)yenifurkan.com

Bu çöküşü uzak gören veya nereden çıktı bu şimdi, alakasızlığı içinde olanlara lafımız yok. Lafımız; hâdiseleri azda olsa derinlemesine anlamaya çalışanlara.

Hangisi önce çökecek?...

Timothy Garton Ash’nin 21 Temmuz 2011 tarihli Radikal Gazetesi’ndeki yazısının başlığı şöyle: ABD ve AB çöküş yolunda yarışıyor…

Yani, Batılı entelektüeller çöküşle ilgili gidişatın farkındalar, fakat hangisi hangisini geçecek onu kestiremiyorlar. Yoksa, çöküşün mukadder olduğuna inanmışlar.

T.M Ash ABD’nin biraz daha şanslı olduğunu düşünüyor. ABD’de ideolojik ayrımlar var derken AB’nin milliyetçi ayrımlarından bahsediyor ki, bu Batı’nın oldum olası belasıdır. Ama İngiliz tarihçi on yıllar önce boşuna demiyordu: Irkçılık ve içki konusunu halletmesi için İslâm’ı davet etmek durumunda kalabiliriz...

Ash’nin felâket tellallığı yapmadan, sakince yazdığı şu satırlara bakalım: “İstersiniz bana Oswold Spengler deyin, fakat ABD ile Avrupa Birliği’nin(AB) bugün birbiriyle yarış hâlinde çöküşe gittiği hükmüne varmamak zor. Batı’nın iki önde gelen kurumsal yapısı, birbiriyle yakından bağlantılı liberal demokratik kapitalizm versiyonlarının yol açtığı borç ve bütçe açığı yüklerini kaldıramıyor gibi görünüyor”.

Bu satırları gerçeğin tam ifadesiyle bitirmiş Ash ki, biz o satırları önemine binaen büyük yazacağız. Zira, bu hâl topyekûn Batı’nın fotoğrafıdır: “SİYASETÇİLER İFLAS UÇURUMUNUN EŞİĞİNDE SARHOŞLAR MİSALİ DANS EDİYOR”.

Evet…

Batı’nın durumu vahim. Bu vahamete karşılık İslâm âleminin, bu yaralı hayvan psikozuna girmiş Batı’dan ölümcül yaralar almadan kurtulması da elzemdir. Batarken batırmasınlar.

Bir kıyamet yaşanıyor ki, Titanik misâli birazdan olacaklarına aldırış etmeden yaşayanlar hiçbir şeyin farkında değiller. Tabiî onların at gözlükleri hakikati değiştirmiyor.

Ash diyor ki :

Kıyametin Kıyısında

“Bugün AB liderlerinin Brüksel’de yapacağı acil durum toplantısı piyasalara güven vermezse, Euro bölgesinin bazı parçaları birkaç gün içinde çökebilir. Washington’da Amerikalıların kıyamet günü diye nitelediği 2 Ağustos’a doğru geri sayım devam ediyor; o gün ABD yönetimi 14.3 trilyon dolarlık mevcut borç sınırı dâhilinde borçlarını ödeyemez hâle geldiğini açıklayabilir. Dünyanın en büyük iki ekonomisi, Euro ve Dolar kıyametinin kıyısında sallanıyor”.

Euro kıyamet tehdidi tüm hızıyla devam ediyor... Dolar kıyamet hızının 2 Ağustos randevusu ise heyecanla beklenmekte...

Fakat.

İşin hakikat cebhesi şu ki, iktisaden değil, sosyolojik olarak çökmüş Batı’nın bu badireden kurtulması imkânsız... Ha bugün çökmüş, ha yarın, farketmez. Kaçınılmaz gerçek er geç kapılarını çalacak ve dünyanın en inceltilmiş vahşetine imza atmış Batı medeniyeti(!) arenadan çekilecek.

Bu çekilişin ifadecisi olan Ash diyor ki: “Amerika temeldeki sorunu halletmese de, uçurumun eşiğinden dönecekmiş gibi görünüyor. Ya Avrupa? Ben o kadar emin değilim.”

Anlaşılmıyor mu?

ABD uçurumun kenarından hasbelkader dönse de yıkılışın temek sorununu halletmiş sayılmıyor. Avrupa ise, ‘vah gidene’ pozisyonunda...

Batılılardan daha iyi bilecek değiliz ya! Anlatıyorlar, yazıyorlar açık açık herşeyi.

Birileri hâlâ ABD’yi Küllî irade zannetme salaklığını yaşıyorsa ona da diyecek bir şeyimiz yok; Allah şifa versin, demekten başka.

Büyük Tehlike

Asıl büyük tehlike haberi International Herald Tribune’de yazan Nobel ödüllü iktisatçı Joseph Stiglitz’den geldi:

“Ona göre, AB, borçlanma senetleri çıkararak Yunanistan’ın borçlarını karşılamalı. Böylece düşük faizli, uzun vadeli ve üye ülkelere ortak yükümlülük getiren bu Avrupa borçlanma senetleriyle, arzulanan para toplanabilir ve Yunanistan bir sorun olmaktan çıkar. Dolayısıyla Euro’nun da sürdürülebilirliği sağlanır.

Peki Yunanistan kurtarılmazsa ne olur? İktisatçı Stiglitz, Yunanistan battığı takdirde, Avrupa’nın model olmaktan çıkacağını ve Arab Baharı’nı yaşayan ülkelere örnek olan Batı demokrasisinin yerine fundamentalist İslam’ın, aşırı milliyetçiliğin ve popülizmin çeşitli türlerinin Arab dünyasında yaygınlaşacağını ileri sürüyor.

Gelelim, Yunanistan’ın kurtarılmaması hâlinde Arab Baharı’nın neden İslâmî fundamentalizme ya da aşırı Arab milliyetçiliğine kayacağına... Stiglitz’e göre, eski Doğu Avrupa ülkeleri AB ile bütünleşip demokratik piyasa ekonomisine dönüştü. Böylece fert başına gelirleri arttı ve refah seviyeleri yükseldi. Eğer Avrupa’nın büyük kısmı ekonomik bunalıma girer ve işsizlik hızla yükselirse, Avrupa, Arab ülkelerine örnek olmaktan çıkar. Sosyalizm zaten çökmüş durumda, bir de neoliberal piyasa modelinin çökmesi halinde, Arab ülkeleri modelsiz kalırlar ve İslâmî fundamentalizme ya da aşırı milliyetçiliğe sürüklenir. (Süleyman Yaşar, 21 Temmuz 2011, Sabah Gazetesi)

T.G Ash’nin değerlendirmelerine dönüp bakarsak meselenin hangi noktada duracağı belli oluyor.. Şöyle veya böyle, şu veya bu şekilde gelenin İSLÂM olduğu her halükarda belli... Zira, bu noktaya gerilemiş, moral gücünü yitirmiş, iktisadi şaşkınlığa düşmüş Avrupa’nın bu badireden kurtulması imkânsız. Fransız filozof ki, hocaların hocası diye takdim edilir, Newsweek Türkiye Dergisi’nde kendisine sorulan; Avrupa bu krizden kurtulabilir mi? sorusuna; HAYIR diyordu... HAYIR!

Dolayısıyla gidenin kim, gelenin KİM olduğu belli. Sabırla, sükûnetle ve şevkle bekliyoruz.
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
BİİR... İKİİ... ÜÜÇ...

BATIŞIN TARİHİ 2013


Kimse durup dururken batıyorum demez. Hele de kriz sebebiyle insanların burnundan soluduğu bir dönemde. Her şey ne kadar uçurum kenarında tartışılıyor. Bu sebeble saklanması gerekenleri saklamak bir şey ifade etmez, ve de aptallık sayılır...

“Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), G-20'leri büyüme için işbirliği yapmaları konusunda uyardı. 2013'ÜN İLK YARISINDA ÇÖKERİZ.

OECD, G-20 Zirvesi öncesi yayımladığı raporunda üye ülkeleri büyümeyi destekleyici önlemler almaya davet etti. Örgüt bu adımların atılmasında gecikilmesi halinde küresel ekonominin 2007-2009 dönemine geri döneceği uyarısında bulundu. (...) 118 ÜLKENİN 45'İNDE SOSYAL PATLAMANIN YAŞANMASINDAN KORKULUYOR.” (1 Kasım 2011, Habertürk)

Euro bölgesinde işsizlik %10,2 ile rekor kırmış. On yıl içinde ölülere 8 milyar Euro ödenmiş. Bir sigorta şirketinin açıklamasına göre, ölen emeklilerin yakınları ölüm bilgisini gizleyerek maaşlarını almaya devam ediyormuş.

Anlayacağınız komşuda işler acayib karıştı. Borçlarının yarısı değil, tümü silinse yine de iflah olmazlar gibi görünüyor. Kaldı ki, küçücük Yunanistan'ın batışı bunca telâşa sebeb olmuşsa, sıradaki İtalya kimbilir nelere mâlolacak? Ardından Fransa, İngiltere, Almanya... OECD boşuna uyarmıyor; 2013'ün ilk yarısında batarız
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53

BATI TOPYEKÛN FELÂKETE KOŞUYOR

Yunanistan'ın hâli malûm. İktidarıyla, muhalefetiyle, halkıyla cinnete tutulmuş durumdalar... Kan revan olmaya doğru hızla koşuyorlar. Hâliyle bu kan revan hâl global köyün her hanesine bulaşacak... İtalya sendeliyor. Yunanistan'ın tükenişi İtalya'yı, İtalya'nın kaosu Fransa'yı, İngiltere'yi, Almanya'yı vuracak. Madem dünyayı teknolojinizle küçük bir köy hâline getirdiniz, köyde olan her şeyi köylü görecek, yaşayacak.

Yorgo Papandreu AB'nin beklemediği bir çılgınlık yaptı, AB yardımlarını ve halka getirilecek kısıtlamaları referanduma getireceğim dedi, AB karıştı. Paniklediler... Yorgo geri adım attı vs... Topyekûn Batı bu şiirselliğin(!) girdabında devinip duruyor... Men dakka duka!
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
BİİR... İKİİ... ÜÜÇ...

BATIŞIN TARİHİ 2013


Kaldı ki, küçücük Yunanistan'ın batışı bunca telâşa sebeb olmuşsa, sıradaki İtalya kimbilir nelere mâlolacak? Ardından Fransa, İngiltere, Almanya... OECD boşuna uyarmıyor; 2013'ün ilk yarısında batarız
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Türkiye'de AB'ye güvenmeyenlerin oranı zirve yaptı

turkiyede_abye.jpg

Avrupa Birliği'nin Eurobarometre kamuoyu araştırmasına göre Türkiye'de AB'ye güvenmeyenlerin oranı yüzde 69'la son yılların en yüksek düzeyine çıktı.

AB üyeleri ve aday ülkelerde kasım ayında 30 binden fazla denekle görüşülerek gerçekleştirilen ankette Türklerin sadece yüzde 18'i AB'ye güvendiklerini belirtirken kalan yüzde 13'lük kesim görüş bildirmedi. Bir yıl önceki Eurobarometre kamuoyu araştırmasında Türkiye'de AB'ye güvenmeyenlerin oranı yüzde 63 ve güvenenlerin oranı yüzde 22 düzeyindeydi. Son Eurobarometre araştırmasında Türkler AB'ye güvensizlikte sadece İngilizlere geçildi. İngiltere'de AB'ye güvenmeyenler yüzde 73'ü bulurken güvenenlerin oranı yüzde 17'de kaldı.

Son bir yılda AB'ye güvenmeyenlerin oranı AB ortalamasında 8 puan artışla yüzde 55'e çıkarken Birliğe güvenenlerin oranı 7 puan gerileyerek yüzde 34'e kadar indi.
İngiltere ve Türkiye dışında AB'ye güvensizliğin tavan yaptığı ülkeler yüzde 68'le Yunanistan, yüzde 62'yle İspanya ve Hırvatistan, yüzde 60'la İrlanda ve Fransa oldu.
Araştırmada AB'ye güvende başı çeken ülkeler ise yüzde 59'la Bulgaristan, yüzde 54'le KKTC, yüzde 51'le Estonya, yüzde 50'yle Romanya, Belçika, Danimarka ve Litvanya şeklinde sıralandı.

Yüzde 29 olumlu, yüzde 41 olumsuz bakıyor

Türkiye ayağı 5-20 Kasım tarihleri arasında TNS Piar tarafından 1001 kişiyle görüşülerek gerçekleştirilen Eurobarometre araştırmasına göre AB hakkında çok ya da kısmen olumlu düşünenlerin oranı son 1 yılda 7 puan azalarak yüzde 29'a inerken Türkler arasında AB'ye olumsuz bakanların oranı 8 puan artışla yüzde 41'e çıktı. Türk halkının yüzde 22'i ise AB'ye tarafsız baktığını bildirdi. AB'nin izolasyonları kaldırma taahhüdünü yerine getirmediği KKTC'de AB'ye olumsuz bakanların oranı yüzde 21'de kalırken olumlu bakanlar yüzde 39'la bu oranı neredeyse katladı. Eurobarometre araştırmasına göre üye ülkelerde AB'ye olumlu bakanların ortalaması 9 puan düşüşle yüzde 31 ve olumsuz bakanların ortalaması 6 puan artışla yüzde 26 oldu. Buna mukabil İngilizlerin sadece yüzde 13'ü Brüksel merkezli Birliğe müspet bakarken olumsuz bakanların oranı son 1 yılda 13 puan artarak yüzde 49'u buldu.


Haber Kaynağı : habertürk
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt