Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Halifenin Belirlenmesi İçin Müslümanlara Verilen Süre (1 Kullanıcı)

HUSEYIN SASMAZ

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eyl 2009
Mesajlar
1,204
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
61
Halifenin Belirlenmesi İçin Müslümanlara Verilen Süre
Halifeyi belirlemek için Müslümanlara tanınan süre “geceleriyle birlikte üç gündüz”dür. Herhangi bir Müslüman boynunda biat sorumluluğu bulunmaksızın üç gece geçirmesi helal olmaz. Bunun azami olarak üç gece ile sınırlandırılmasının sebebi, Halife belirlemenin bir önceki Halife’nin vefat etmesi veya azledilmesinden itibaren farz oluşudur. Ancak uğrunda uğraşmakla birlikte Halife belirlemenin üç gece üç gündüz ertelenmesi caizdir. Eğer üç gece geçmekle birlikte Halife belirlenemeyecek olurlarsa, duruma bakılır. Şayet Müslümanlar Halife’yi belirleme işiyle uğraşmalarına rağmen önleme güçleri olmayan bir takım sebepler dolayısıyla üç gece içerisinde Halife seçimini gerçekleştiremeyecek olurlarsa günahtan kurtulurlar. Çünkü farzı yerine getirmekle meşguldürler ve önleme güçleri olmayan sebepler dolayısıyla böyle bir geciktirmeye zorlanmışlardır. Rasulullah SallAllah’u Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur: رفع عَنْ أُمَّتِي الْخَطَأَ وَالنِّسْيَانَ وَمَا اسْتُكْرِهُوا عَلَيْهِ "Hata, unutmak ve zorlandıkları şeylerin günahı ümmetimden kaldırılmıştır.” [1]

Eğer bu işle uğraşmıyor iseler Halife nasbedilinceye kadar hep birlikte günahkardırlar. Ancak Halife belirledikleri vakit, bu farzın sorumluluğu üzerlerinden kalkar. Halife belirlemeyip oturmak suretiyle işledikleri günaha gelince, bu günah üzerlerinden düşmez ve boyunlarında kalır. Bir Müslüman’ın herhangi bir farzı yerine getirmemesi nedeniyle işlediği bir günahtan dolayı hesaba çekilmesi gibi Allah Subhenehû ve Teala bundan dolayı onları hesaba çeker.

Hilafet makamının boşalmasıyla birlikte hemen Halifeye biat işiyle meşgul olmanın farz oluşunun delili şudur:

Sahabeler, Rasulullah SallAllah’u Aleyhi Vesellem vefat ettikten sonra aynı gün defninden önce hemen ona Halife belirleme hususunu araştırmak üzere Saidoğullarının sakifesinde toplandılar. Yine aynı gün Ebu Bekir’e inıkad biatı/halifeyi belirleme biatı tamamlandı. İkinci gün Ebu Bekir’e itaat biatı etmek üzere halkı mescitte topladılar.

Halife belirleme farzını yerine getirmek üzere Müslümanlara tanınan sürenin üç gece ve üç gündüz oluşunun delili ise şudur:

Ömer, aldığı yaradan dolayı öleceği anlaşılınca şûra ehline Halife seçme görevini verdi ve onlar için üç günlük bir süre belirledi. Daha sonra da, üç günlük süre içerisinde Halife ittifakla belirlenmeyecek olur ise, üç günden sonra buyruğuna muhalefet edenlerin öldürülmesini emretti. Bunu uygulamak, yani muhalif olanı öldürmek için de Müslümanlardan elli kişiyi görevlendirdi. Seçilen kişilerin şûra ehlinden ve sahabelerin büyüklerinden olmasına rağmen böyle bir emir vermişti. Sahabelerin gözleri önünde böyle bir emri vermesine ve onlar tarafından da işitilmesine rağmen bu hususta Ömer'e muhalefette bulunan ve böyle bir şeyi reddeden bir kimsenin olduğuna dair bir nakil de yoktur. Bu nedenle Müslümanların üç gece ve üç gündüzden daha fazla bir süre halifesiz kalmalarının caiz olmadığı Sahabenin İcmaı ile sabittir. Sahabenin İcmaı ise Kitap ve Sünnet gibi Şer’i delildir.

Buhari, El-Misver b. Muhrama yoluyla şunu aktardı: “Abdurrahman, gece yarısından sonra beni uyarasıya kadar kapıma vurdu. Bana dedi ki; ‘Görüyorum ki uyuyorsun. Allah’a yemin olsun ki, bu üç gündür gözüme bir damla uyku girmedi.”[2] Yani üç gecedir. Sabah namazı kılındıktan sonra da Osman’a biat işlemi tamamlandı.



--------------------------------------------------------------------------------

[1] Taberânî El-Kebiîr’de rivayet etmiştir

[2] Buhari
 

hudavendigar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Kas 2006
Mesajlar
735
Tepki puanı
1
Puanları
0
ATATÜRK'ÜN SÖZÜNDEN VE YEMİNİNDEN CAYDIĞINA DAİR DELİL:

TBMM’nin açılışının öncüsü ve en örgütlü son kongrede, Sivas Kongresi’nde M. Kemal şöyle and içmişti:

“Makam-ı Celil-i Hilafet ve Saltanata, İslamiyet'e, Devlete, millete ve memlekete manen ve maddeten hizmetten başka bir gaye takip etmeyerek… çalışacağıma… namusum ve bilcümle mukaddesatım namına Vallah, Billah.”( Sivas Kongresi Tutanakları, Haz: Uluğ Iğdemir, Ankara 1969, sayfa 5, 3.)

SÖZÜNDEN CAYANA ARTIK SİZ NE DERSENİZ DEYİN...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt