Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Halife (1 Kullanıcı)

HUSEYIN SASMAZ

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eyl 2009
Mesajlar
1,204
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
61
HALİFE



MADDE - 24: Halife, otorite ve şeriatı uygulamada ümmetin vekilidir.

MADDE - 25: Halifelik; rıza ve seçeneğe dayanan bir akittir. Bunu kabul etmeyen hiç bir kimse zorlanamaz, yine hilâfeti yürütecek kimseyi seçmek için hiçbir kimse zorlanamaz.

MADDE - 26: Akil ve baliğ olan erkek veya kadın her müslüman halifeyi seçmek ve ona biat etmek hakkına sahiptir. Müslüman olmayanların bunda hakkı yoktur.

MADDE - 27: İn'ikad biatı (halifeyi belirleme biatı) kendileriyle tamamlananların biatıyla bir kimse üzerine halifelik sözleşmesi tamamlanınca, geri kalanların biatı, itaat biatı olup in'ikad biatı olmaz. Kendisinde bu biat yani itaat biatı hususunda baş kaldırma hali görülen, biat etmeye zorlanır.

MADDE - 28: Müslümanlar tarafından usulüne uygun bir şekilde nasbedilmedikçe hiç bir kimse halife olamaz. İslâm'da herhangi bir akid gibi şer’î esaslar dahilinde halifeliği kendisinde tamamlanmayan hiçbir kimse halifenin yetkilerine sahip olamaz.

MADDE - 29: İn'ikad biatıyla biat edecek ülke veya memleketlerin otoritesinin tamamen müslümanların otoritesine dayanması şarttır. Herhangi bir kafir devlete dayanmamalıdır. Ayrıca ülkedeki bütün müslümanların harici ve dahili güvenliği küfrün güvenliği altında değil İslâm güvenliği altında olmalıdır. Fakat sadece itaat biatı yapmış olan memleketlerde aynı şartlar aranmaz.

MADDE - 30: Halife olarak biat edilecek kimsede sadece in'ikad şartlarının tamamlanması şarttır. Tercih şartlarının tahakkuku şart değildir. Çünkü asıl olan in'ikad şartlarıdır.

MADDE - 31: Bir kimsenin üzerine halifelik sözleşmesinin gerçekleşebilmesi için yedi şart aranır. Bunlar: Erkek, Müslüman, Hür, Baliğ, Akil, Fasık değil adeletli ve Hilâfet yükünü taşıyabilecek güçte olmasıdır.

MADDE - 32: Ölüm, istifa veya azil sebepleriyle halifelik makamı boşaldığı zaman boşalma tarihinden itibaren üç gün içinde yerine yeni bir halife nasbetmek farzdır.

MADDE - 33: Halifeyi nasbetme metodu şöyle olur:

A- Ümmet meclisindeki müslüman üyeler halifelik için adayların sayısını sınırlandırır. İsimleri açıklandıktan sonra banlardan birinin seçilmesini müslümanlardan ister.

B- Seçim neticeleri açıklanır. Adaylardan en çok kimin oy aldığını müslümanlar öğrenmiş olurlar.

C- Müslümanlar, halife olarak en çok oy alana Allah'ın Kitabı ve Resulü’nün Sünnetiyle amel etmek üzere biat etmeye başvururlar.

D- Nasb haberi, ismiyle birlikte kendisinde halife olarak nasbedilmesine ehil kılan sıfatların mevcut olduğu bildirilerek, bütün ümmetin haberdar olabilmesi için biat işlemi tamamlandıktan sonra kimin müslümanların halifesi olduğu halka ilan edilir.

MADDE - 34: Halifeyi nasbeden ümmettir. Fakat in'ikad biatı şer’î şekilde olmuşsa ümmet azletme yetkisine sahip değildir.

MADDE - 35: Halife devlettir. Devletin bütün yetkilerine sahiptir. Şöyle ki:

A- Benimsediği şer’î hükümleri yürürlüğe koyar. Bu takdirde bunlar itaat edilmesi lazım gelen kanunlar olur. Bunlara muhalefet caiz olmaz.

B- Devletin iç ve dış siyasetinden sorumludur. Orduya kumanda eder harp ilan etmek hakkına sahip olduğu gibi sulh, ateşkes ve diğer anlaşmaları yapma hakkına da sahiptir.

C- Yabancı elçileri kabul ve reddetmek ona aittir. Müslüman elçileri tayin ve azleder.

D- Muavinleri ve valileri tayin ve azil eder. Esasen bunların hepsi kendisine karşı sorumlu oldukları gibi ümmet meclisine karşı da sorumludurlar.

E- Başkadıyı, daire müdürlerini, ordu komutanlarını, alay komutanlarını tayin ve azleder. Bunların hepsi de kendisine karşı sorumludurlar, ümmet meclisine karşı sorumlu değildirler.

F- Şer’î hükümlere göre devlet bütçesine ait şer’î kanunları benimser. İster gelirler ile isterse giderler ile alakalı olsun, her hususta gerekli meblağı ve bütçe fasıllarını tespit eder.

MADDE - 36: Halife, hükümleri benimseme hususunda şer’î hükümlere bağlıdır. Şer’î delillerden sahih olarak çıkartılmayan bir hükmü benimsemesi haramdır. Benimsediği hükümler, içtihadla ilgili hükümleri çıkartma metodu ile kayıtlıdır. Bu nedenle benimsediği, hükümleri çıkartma metoduna aykırı çıkartılmış bir hükmü benimsemesi caiz olmadığı gibi, benimsediği hükümlere aykırı bir emir vermesi de caiz değildir.

MADDE - 37: Halifenin halkın işlerini yürütme yetkisi kendi ictihadı ve görüşü dahilinde mutlaktır. Devletin işlerinin yürütülmesi ve halkın işlerinin gözetimi için ihtiyaç duyduğu her hususta mubahlardan benimseme yapması hakkı vardır. Şu var ki menfaat bahanesiyle herhangi bir şer’î hükme muhalefet etmesi caiz değildir. Örnek olarak; Gıda maddelerinin azlığını bahane göstererek bir ailenin birden fazla çocuk edinmesine mani olamaz. İstismarı önlemek bahanesiyle insanları fiyat tahdidine tabi tutamaz. Maslahat ya da işlerin gözetimi bahanesi ile bir kâfir ya da kadını vali tayin edemez. Bu türden şeriat ahkamına aykırı hususları yapamaz. Mubahı haram yapamayacağı gibi, haramı da helal kılamaz.

MADDE - 38: Halife için sınırlı bir müddet yoktur. Halife, devlet işlerini yürütmeye kadir kaldığı, şer’î hükümleri koruyup uyguladığı müddetçe, halifelik konumundan kendisini çıkaracak şekilde bir değişiklik olmadıkça halife olarak kalır. Aksi halde böyle bir değişiklik meydana gelirse derhal azledilmelidir.

MADDE - 39: Halifenin halini değiştirip halifeliğinden çıkmasına sebep olan hususlar şunlardır:

A- Halifeliğin in'ikad şartları bozulursa, irtidad, açık bir fısk, delilik veya bunun benzerleri gibi… Çünkü bu şartlar, in'ikad ve halifelik makamında devam edebilme şartlarıdır.

B- Hangi sebepten olursa olsun devlet işlerini yürütmekten aciz olmak.

C- Kendi görüşüyle, şeriata uygun olarak, müslümanların işlerini yürütmekten aciz kılan bir tasallut altında kalması… Bu takdirde kendi görüşüyle şer’î hükümlere göre müslümanların işlerini yürütmekten aciz kılacak derecede bir tesire maruz kalırsa hükmen devlet işlerini yürütmekten aciz sayılır. Bu halde halifelik makamından düşer. Bu da şu iki halde düşünülür:

Birinci Hal: İç çevresinden bir veya bir kaç kişi kendisine musallat olarak işlerin yürütülmesine hükmederler. Eğer bunların tasallutundan kurtulmak ümidi varsa belirli bir süre uyarılır. Buna, rağmen bunların tasallutları kaldırılmamışsa görevden alınır. Şayet esasen kurtuluşu umulmuyorsa derhal görevden alma yoluna gidilir.

İkinci Hal: Ya bilfiil esir olmak ya da tesiri altına girmek suretiyle galip bir düşman eline esir düşmektir. Bu halde bakılır. Eğer kurtulması ümit ediliyorsa, kurtuluşundan ümit kesilinceye kadar süre verilir. Ve ümit kesildikten sonra görevden alınır.

MADDE - 40: Halifenin görevden alınmasında, kendisini halifelikten çıkaracak kadar değişip değişmediği hususundaki kararı yalnız Mezalim Mahkemesi verir. Yine ihtar ve azl yetkisi yalnızca bu mahkemeye aittir.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt