Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Halife, Valilerin Uygulamalarını Araştırmalıdır (1 Kullanıcı)

HUSEYIN SASMAZ

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eyl 2009
Mesajlar
1,204
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
61
Halife, Valilerin Uygulamalarını Araştırmalıdır

Halife, valilerin işlerini, uygulamalarını araştırmakla, onları sıkı bir şekilde kontrol etmekle, durumlarını tetkik, teftiş etmek üzere kendisine vekalet edecek kimseleri atamakla ve onları teftiş ettirmekle, zaman zaman onların hepsini ya da bir kısmını bir araya getirerek, raiyyenin onlardan şikayetlerine kulak vermekle görevlidir.

Rasül (s.a.v)'in, Muaz b. Cebel ve Ebu Musa'yı tayin derken yaptığı gibi görevlendirmeden önce valileri denediği, Amr b. Hazm'a uyguladığı gibi ne şekilde uygulama yapacaklarını açıkladığı ve Bahreyn'e vali tayin ettiği Ebban b. Saîd olayında olduğu gibi önemli bir takım işlere dikkatlerini çektiği sabittir. Zira Ebban b. Saîd'e şöyle demişti: "Abdi Kays'a iyi davran. Onların ileri gelenlerine ikramda bulun."

Yine Nebi (s.a.v)'in, valileri hesaba çektiği, durumlarını açığa çıkarttığı ve onlar ile ilgili kendisine aktarılanları dinlediği gelirler ve giderler dolayısıyla hesaba çektiği de sabittir. Ebu Hümeyd es-Sâidî'den: "Nebi (s.a.v) İbn el-Lütbiyye'yi Süleym oğullarının zekatlarını toplamak üzere görevlendirmişti. İbn el-Lütbiyye Rasulullah (s.a.v)'e geldiğinde onu denetledi. Bunun üzerine adam: Bu sizin bu da bana hediye edilendir deyince Rasulullah (s.a.v): “Annenin ve babanın evinde otursaydın hediyen sana gelir miydi?” Daha sonra ayağa kalkıp Allah'a hamd ve senada bulunduktan sonra şöyle dedi: "Ben sizden birini, Allah'ın bana tevdi ettiği bir işte istihdam ederim. Sonra o gelir: Bu size aittir, şu da bana hediye edilendir! der. Bu adam babasının veya anasının evinde otursaydı da eğer doğru sözlüyse hediyesi ayağına gelseydi ya! Vallahi sizden kim haksız bir şey alırsa mutlaka onu boynunda taşır olduğu halde kıyamet günü Allah'a gelecektir. Dikkat edin! Kim böyle yaparsa Allah'a; böğüren bir deve, meleyen bir sığır veya meleyen bir koyun ile gelecek. Sonra ellerini kaldırdı, o kadar ki koltuk altındaki beyazlık gözüktü. Allah'ım tebliğ ettim mi?” [1]

Ömer (r.a) de valileri sıkı bir şekilde kontrol ediyordu. Muhammed b. Mesleme'yi valilerin durumlarını açığa çıkarmak, onları teftiş etmek üzere tayin etmişti. Hac mevsiminde yaptıklarını gözden geçirmek ve raiyyenin onlardan şikayetlerini dinlemek, vilayet işleri hakkında onlarla müzakerede bulunup, durumlarını yakından tanımak üzere valileri bir araya toplardı. Rivayet olunduğuna göre Ömer (s.a.v), günün birinde etrafındakilere şöyle demiş: "Bildiklerimin en hayırlısını sizin başınıza vali tayin etsem, sonra da ona adaletle uygulama yapmasını emretsem, sizin görüşünüze göre bu konuda sorumluluğumu yerine getirmiş oluyor muyum?” Çevresindekiler, “Evet” dediler. O; “Hayır, onun yaptığını gözetlemeden, benim ona verdiğim emirler gereğince uygulama yapıp yapmadığını tespit etmeden olmaz.”

Ömer (s.a.v), vali ve amirlerini oldukça sıkı bir şekilde hesaba çekerdi. Onları sıkı bir şekilde hesaba çekmesi kimi zaman hakkında kesin bir delil dahi bulunmaksızın bir şüphe dolayısıyla onları azledecek noktaya kadar gelmişti. Bazen şüphe derecesine dahi ulaşmayan bir tereddütten dolayı valisini azlettiği oluyordu. Bu hususta, günün birinde ona soru sorulunca şu cevabı vermiştir:

"Eğer bir topluluğu, emirlerini değiştirip, onun yerine bir başka emir tayin etmekle düzeltebileceksem, bu benim için oldukça kolay bir iştir." Şu kadar var ki, valilerine karşı işi oldukça sıkı tutmakla birlikte aynı zamanda onları serbest bırakır, yönetimde heybetlerini korumaya gayret ederdi. Onların söylediklerini dinler, ileri sürdükleri delillere kulak verirdi. İleri sürülen delil kendisini ikna etti mi, ona kani olduğunu gizlemez ve bundan sonra da açıkça valisini övmekten geri durmazdı. Günün birinde onun Hıms valisi Umeyr b. Sa'd'ın, Hıms minberi üzerinde şu sözleri söylediğini haber alır: "Yönetim sahibi güçlü oldukça İslâm da güçlü olarak kalacaktır. Sultanın güçlü olması, kılıçla öldürmek, kırbaçla vurmakla sağlanmaz. Güç, hakkı yerine getirmek ve aldığını adaletle almakla ortaya çıkar." Bunun üzerine Ömer (r.a) onun hakkında şunları söyler: "Müslümanların işlerini görmekte yardımını almak için Umeyr b. Sa'd gibi bir kişiye sahip olmayı ne kadar çok arzu ederdim."


--------------------------------------------------------------------------------

[1] Buhari, 6464, 6658; Müslim, 3414
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt