Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

HALİD BİN VELİD (Radıyallahü Anh) (1 Kullanıcı)

mektubat

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2006
Mesajlar
2,308
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Konum
İstanbul
Web Sitesi
www.caglarnetwork.com
Bir şişe zehir
Peygamber Efendimiz, Aliyyül Mürteza'yı,
Yemen'e gönderdi ki, fetheylesin orayı.
Halid bin Velid’i de, bir bölük asker ile,
Gönderip, buyurdu ki: (Yardım eyle Ali'ye!)
Hazret-i Halid’in de yardımı ile Yemen,
Pes ederek, islamı kabul ettiler hemen.
Müseylemet-ül kezzab çıkınca Yemame’de,
Onun ordusunu da dağıttı bir hamlede.
Yirmibin adamını öldürdü o hainin.
İkibin şehid düştü, askerinden Halid'in.
Oradan da Hire’ye vardı aynı hız ile.
Kalenin etrafını kuşattı askeriyle.
Hire'nin valisiyle, kale kumandanını,
Huzuruna çağırıp, verdi talimatını.
Dedi: (Size teklifim iki şeydir, biliniz.
Ya gelin iman edin, ya da cizye veriniz.
Yoksa bir ordu ile geldim ki bu yerlere,
Dövüşüp şehid olmak, zevk verir bu erlere.)
Kumandanın elinde, gördü o an bir şişe.
Buyurdu ki: (Nedir o, yarıyor mu bir işe?)
Arz etti ki: (Ey Halid, şiddetli bir zehirdir.
Zerresi, bir insanı öldürmeye kafidir.
Arzumuz hilafına, sürersen bir şart öne,
Bu şart ile dönemem milletimin önüne.
Buraya gelir iken, aldım bunu yanıma.
Gerekirse, içerek kıyacağım canıma.)
Aldı onun elinden o zehir şişesini.
Besmele söyleyerek içiverdi hepsini.
Onlar, şaşkın bir halde döndü kale içine.
Dediler: (Rastlamadık biz asla böylesine.
Öyle bir kumandandan aldık ki talimatı,
Bir şişe zehir bile öldürmüyor o zatı.)
Sonra gelip dediler: (Biz cenge girmeyelim.
Ne kadar istiyorsan, size cizye verelim.)
Kabul edip, oradan yürüdü Şam yönüne.
Fethetti çok kaleyi, ne çıktıysa önüne.
Lakin papazlar ile, bir ordu topladılar.
İkiyüzkırk bin kişi, Yermük’te toplandılar.
Kırkaltı bin kişiydi islam mücahidleri.
Dövüşüp, şehidliğe can atardı her biri.
Eşine rastlanmayan bir cenk oldu Yermük’te.
Kâfirler, öldürmekle bitmiyordu o günde.
Kâfir ölüleriyle doldu Yermük ovası.
Kan gövdeyi götürdü, yoktur mübalağası.
Üçbin kadar müslüman asker de oldu şehid.
Galip geldi sonunda, yine Halid bin Velid.

Şiirlerle Menkıbeler (Fihrist)
 

mektubat

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2006
Mesajlar
2,308
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Konum
İstanbul
Web Sitesi
www.caglarnetwork.com
HALİD BİN VELİD (Radıyallahü Anh)

İman etmesi

Halid bin Velid der ki: (Velid'den mektup aldım.
Okuyunca, sevinip bir hayli duygulandım.
Artık yegane arzum, o Server'e gitmekti.
Huzurunda diz çöküp, Ona iman etmekti.
Düştüm bu iştiyakla Medine yollarına.
Uğradım (Osman ibni Talha)nın da yanına.
O da, iman etmeyi çok istiyormuş meğer.
İkimiz, seher vakti yola çıktık beraber.
Az sonra karşılaştık hem de (Amr bin As) ile.
O da, aynı maksatla gidiyormuş Resule.
Yolda ilerledikçe, bu arzum fazlalaştı.
Medine’ye varınca, had safhaya ulaştı.
Sevinç ve heyecanla girince yanlarına,
O, güler yüzü ile bir nazar etti bana.
Dedim: (Ya Resulallah, ederim ki şehadet,
Allah birdir, sen dahi Peygamberisin elbet.)
Buyurdu ki: (Rabbime olsun ki hamd ve sena,
Bu saadet yolunu gösteren Odur sana.)
Dedim: (Ya Resulallah, dua buyurunuz da,
Affetsin Hak teâlâ beni huzurunuzda.)
Buyurdu: (Öyle üstün dindir ki islamiyet,
Önceki günahları tamamen siler elbet.)
Osman bin Talha ile, Amr bin As da, aynı gün,
İmanla şereflendi huzurunda Resul'ün.
Bu üç namlı pehlivan, Resul'ün huzurunda,
Sahabe-i güzinden oldular en sonunda.
Buna, sahabiler de çok memnun olmuşlardı.
Ve bunu, tekbirlerle açığa vurmuşlardı.
Badema bu yiğitler, din ve Allah yolunda,
Gayret edeceklerdi Resulullah uğrunda.
Yine Mute cenginde, Abdullah bin Revaha,
Şehid olup, kavuştu Allahü teâlâya.
O dahi ayrılınca bu dünya âleminden,
Koşup Sabit bin Ekrem, sancağı kaptı hemen.
Ve Halid bin Velid'e götürüp verdi derhal.
Dedi ki: (Emirliye sen layıksın, bunu al!)
Almak istemeyince, arz etti ki: (Ey Halid!
Çabuk al ki sancağı, çok dardır zira vakit.
Sen, harbin usulünü bizden iyi bilirsin.
Senin emir olmandır arzusu hepimizin.)
Sonra, sahabilere dönerek sordu hatta:
(Sizin fikirleriniz ne yoldadır bu babta?)
Bilcümle mücahidler, arz ettiler ki o an:
(Halid bin Velid olsun başımıza kumandan.)
Bu durum karşısında, islamın bayrağını,
Büyük bir hürmet ile aldı ve öptü onu.
Ve atına atlayıp, hücum etti küffara.
Yeniden kuvvet geldi cümle müslümanlara.

Şiirlerle Menkıbeler (Fihrist)
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt