Hz.ömer (ra),humus'un ileri gelenlerine bir mektup yazıp fakirlerin listesini isteyerek yardım edecegini bildirdi.humuslular bir liste getirip arzettiler.Halife listeye baktıgında listenin basında kadı olarak tayin ettigi Sa'd bin Amir'in ismini görünce listeyi getirenlere hakimin mali durumunu sordu.Onlar;
Hakimimiz gercekten gayet fakirdir.Çünkü rüsvet olacagı korkusundan en kucuk hediyemizi bile kabul etmiyor dediler.Bu sözler halife ömer'in (ra) hosuna gitmisti:"ALLAH'tan bu kadar korkan hakiminizin hosuna gitmeyen tarafları da vardır herhalde..."dedi.bunun üzerine onlar hakimlerinden su sikayetlerde bulundular:
1-)vazifesine her zaman sabah namazından sonra baslaması gerekirken kusluk vakti gelir.
2-)Hic bir gece aramızda görmüyoruz.O hep kendi basına evine cekilir halkla münasebet kurmaz.
3-)Haftada bir gun evinden dısarı bile cıkmaz!
4-)Sahit oldugu bir hadise aklına geldigi zaman baygınlık gelir ve uzuntusunden hastalanır.O hadise ise ashabdan Hubeyb'in öldurulmesidir dediler
Humusluların sikayetlerini dinleyen Hz. Ömer (ra) hakimi huzuruna devet eder ve dört kusurunun sebebini sorar. O da durumu söyle izah eder:
"1. kusurum ailem hasta oldugundan evin islerini bizzat kendim goruyorum ve bu sebepten vazifemin basına ancak kusluk vakti gelebiliyorum
2.si ise gunduzleri halk icin vazife gören bir kimsenin gece olunca HAK icin vazife gormesine musaade edersiniz sanırım
3.su ise sırtımdakinden baska giyecek elbisem yoktur .haftada bir gun giydigim camasırları yıkıyorum.hatta elbiselerim kuruyuncaya kadar kimseyi gorusmeye kabul edemiyorum
4.sune gelince Hubeyb'in sehid edilmesine sahit oldum.belki mani olabilirdim, ama o zaman İslam'la müserref olmamıstım,sadece hadiseye seyirci kaldım.iste bu hadise aklıma gelince kendimi tutamıyor mesuliyetinden korktugum icin hastalanıyorum!" dedi.
Sa'd bin Amiri'in bu izahatı karsısında halife gozyaslarını tutamadı.....
Evet belki bizlerde aynı hatayı yapıyor etrafımızda suclu birilerini arıyoruz hep.Ama bilmiyoruz ki bu suc saydıgımız seylerin altında ne güzellikler,ne fedakarlıklar yatabiliyomus....
Hakimimiz gercekten gayet fakirdir.Çünkü rüsvet olacagı korkusundan en kucuk hediyemizi bile kabul etmiyor dediler.Bu sözler halife ömer'in (ra) hosuna gitmisti:"ALLAH'tan bu kadar korkan hakiminizin hosuna gitmeyen tarafları da vardır herhalde..."dedi.bunun üzerine onlar hakimlerinden su sikayetlerde bulundular:
1-)vazifesine her zaman sabah namazından sonra baslaması gerekirken kusluk vakti gelir.
2-)Hic bir gece aramızda görmüyoruz.O hep kendi basına evine cekilir halkla münasebet kurmaz.
3-)Haftada bir gun evinden dısarı bile cıkmaz!
4-)Sahit oldugu bir hadise aklına geldigi zaman baygınlık gelir ve uzuntusunden hastalanır.O hadise ise ashabdan Hubeyb'in öldurulmesidir dediler
Humusluların sikayetlerini dinleyen Hz. Ömer (ra) hakimi huzuruna devet eder ve dört kusurunun sebebini sorar. O da durumu söyle izah eder:
"1. kusurum ailem hasta oldugundan evin islerini bizzat kendim goruyorum ve bu sebepten vazifemin basına ancak kusluk vakti gelebiliyorum
2.si ise gunduzleri halk icin vazife gören bir kimsenin gece olunca HAK icin vazife gormesine musaade edersiniz sanırım
3.su ise sırtımdakinden baska giyecek elbisem yoktur .haftada bir gun giydigim camasırları yıkıyorum.hatta elbiselerim kuruyuncaya kadar kimseyi gorusmeye kabul edemiyorum
4.sune gelince Hubeyb'in sehid edilmesine sahit oldum.belki mani olabilirdim, ama o zaman İslam'la müserref olmamıstım,sadece hadiseye seyirci kaldım.iste bu hadise aklıma gelince kendimi tutamıyor mesuliyetinden korktugum icin hastalanıyorum!" dedi.
Sa'd bin Amiri'in bu izahatı karsısında halife gozyaslarını tutamadı.....
Evet belki bizlerde aynı hatayı yapıyor etrafımızda suclu birilerini arıyoruz hep.Ama bilmiyoruz ki bu suc saydıgımız seylerin altında ne güzellikler,ne fedakarlıklar yatabiliyomus....