Bir gün, yeni evli biri, Evliyadan bir zata dert yandı:
- Hocam, hanımla geçinemiyoruz, ne yapayım?
Mübarek sevgiyle süzdü genci:
- Hanımın müslüman mı evlâdım?
- Elbette efendim.
- Namazını kılıyor mu?
- Muntazam kılıyor.
- Tesettüre riâyet ediyor mu?
- Ediyor.
Buyurdu ki.
- Mübarek olsun evlâdım. Hanımın, bir “Cennet nîmeti” öyleyse. Hem de hakîkî Cennet nîmeti.
Genç bir şey anlamamıştı.
- Nasıl yâni hocam?
- Evlâdım, bu dünyâda bir tane hakîkî Cennet nîmeti vardır. O da senin hanımın gibi Allaha îman eden, namazını kılan ve örtünen sâliha bir hanımdır.
- Hocam, hanımla geçinemiyoruz, ne yapayım?
Mübarek sevgiyle süzdü genci:
- Hanımın müslüman mı evlâdım?
- Elbette efendim.
- Namazını kılıyor mu?
- Muntazam kılıyor.
- Tesettüre riâyet ediyor mu?
- Ediyor.
Buyurdu ki.
- Mübarek olsun evlâdım. Hanımın, bir “Cennet nîmeti” öyleyse. Hem de hakîkî Cennet nîmeti.
Genç bir şey anlamamıştı.
- Nasıl yâni hocam?
- Evlâdım, bu dünyâda bir tane hakîkî Cennet nîmeti vardır. O da senin hanımın gibi Allaha îman eden, namazını kılan ve örtünen sâliha bir hanımdır.