Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Hainlere İthaftır.... (1 Kullanıcı)

osman gazi

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
28 Ara 2008
Mesajlar
716
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Yalancıların Tepesine İnen Kılıç: Zeyd Bin Hattab (R. A)






Bir gün, Reccal b. Unfuve denen bir adam, biat etmiş ve Müslüman olmuş olarak Resûlüllah (s.a.v.)’e geldi ve İslâm’ı bizzat ondan öğrenir öğrenmez kavmine döndü. Resûlüllah (s.a.v.) vefat edip, Hazret-i Ebû Bekir halife seçilinceye kadar bir daha Medine’ye dönmedi. Dönüşünde Hz. Ebû Bekir’e Yemame ahalisinin haberlerini, Müseylime’nin etrafında toplanmalarını anlattı ve onların İslâm’da kalmalarını sağlayacak olan Halife Elçisi olmayı teklif etti. Halife de ona izin verdi. Ve Reccal, Yemame ahalisine gitti. Dehşet verici çokluklarını görünce üstün olanların onlar olduğunu sandı. Hain nefsi ona gelecekte kurulacağını düşündüğü Kezzab’ın devletinde bir yer edinmesini söyledi, İslâm’ı terk etti ve kendisine birçok vaatte bulunan Müseylime’nin safına katıldı.



Reccal’in İslâm’a olan tehlikesi, Müseylime’ninkinden daha büyüktü. Çünkü o geçmişteki Müslümanlığını, Resûlüllah (s.a.v.) zamanında Medine’de yaşadığı dönemi, Kur’ân-ı Kerîm’in birçok âyetini ezbere biliyor olmasını ve Müslümanların halifesi Ebû Bekir’e olan elçiliğini bir fırsat olarak kullandı. Bütün bunları Müseylime’nin yalancı peygamberliğini pekiştirmek ve hakimiyetini desteklemek uğruna sinsice kullandı. İnsanlar arasında dolaşarak, onlara Resûlüllah (s.a.v.)’in “Müseylime b. Hubeyb ile peygamberlikte ortak kılındım.” dediğini işittiğini söylüyordu. Ve madem ki Resûlüllah (s.a.v.) öldü; öyleyse ondan sonra peygamberlik ve vahiy bayrağını taşımakta insanların en haklısı Müseylime’dir!.. işte bu Reccal denilen adamın yalanları Resul (s.a.v.) ve İslâm’la olan geçmişteki beraberliğini sinsice kullanması nedeniyle Müseylime’nin etrafında toplananlarının sayısı aşırı bir şekilde arttı. Müslümanların en kızgını ve Reccal ile karşılaşmak için en çok yanıp tutuşanı olan Zeyd b. Hattab (r.a.)’dı.



Yemame savaşı başlamıştı. Savaş başta Müslümanların aleyhine döndü ve onlardan bir çok şehit düştü. Ona göre savaşın geleceği Reccal’in akıbetiyle aynı noktada yoğunlaşıyordu. Reccal’i bulmak amacıyla savaşan kalabalığı bir ok gibi yararak geçmeye başladı, sonunda onu gördü. Bir sağdan, bir soldan ona ulaşmaya çalışıyordu. Savaş tufanı, düşmanını her yutup gizleyişinde dalgalar tekrar onu yüzeye itinceye kadar Zeyd de onun ardından dalıyordu.



Sonunda onu boynundan yakalayıp, gurur, yalan ve alçaklıkla dolu başını kılıcıyla uçuruyor...



Ve yalanın düşüşüyle onun dünyası da düşmeye başladı. Korku, önce Müseylime’nin ve Muhkem b. Tufeyl’in, sonra da fırtınalı bir günde ateşin yayılması gibi, içinde Reccal’in ölüm haberi yayılan Müseylime’nin askerlerinin kalplerine yayıldı. Müseylime onlara kesin zafer vaat ediyordu. Onun, Reccal b. Unfuve ve Muhkem b. Tufeyl’in, zaferin ardından dinlerini yaymaya ve devletlerini kurmaya başlayacaklarını söylüyordu... İşte Reccal öldü.. Öyleyse Müseylime’nin peygamberliği tamamen bir yalan... Yarın Muhkem ölecek... Öbür gün de Müseylime!.. Böylece Zeyd b. Hattâb’ın her vuruşu, Müseylime’nin yalancı peygamberlik hayalinde bütünüyle yıkıma neden oldu
 

osman gazi

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
28 Ara 2008
Mesajlar
716
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
ILIMLI ILIMLI YAHUDİYLE VE HIRİSTİYANLA DİNLERARASI DİOLOG ADI ALTINDA MÜSLÜMANLIĞI VE MÜSLÜMANI BATIYA PEŞKEŞ ÇEKENLERE...ithaftır...
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Yalancıların Tepesine İnen Kılıç: Zeyd Bin Hattab (R. A)
Bir gün, Reccal b. Unfuve denen bir adam, biat etmiş ve Müslüman olmuş olarak Resûlüllah (s.a.v.)’e geldi ve İslâm’ı bizzat ondan öğrenir öğrenmez kavmine döndü. Resûlüllah (s.a.v.) vefat edip, Hazret-i Ebû Bekir halife seçilinceye kadar bir daha Medine’ye dönmedi. Dönüşünde Hz. Ebû Bekir’e Yemame ahalisinin haberlerini, Müseylime’nin etrafında toplanmalarını anlattı ve onların İslâm’da kalmalarını sağlayacak olan Halife Elçisi olmayı teklif etti. Halife de ona izin verdi. Ve Reccal, Yemame ahalisine gitti. Dehşet verici çokluklarını görünce üstün olanların onlar olduğunu sandı. Hain nefsi ona gelecekte kurulacağını düşündüğü Kezzab’ın devletinde bir yer edinmesini söyledi, İslâm’ı terk etti ve kendisine birçok vaatte bulunan Müseylime’nin safına katıldı.



Reccal’in İslâm’a olan tehlikesi, Müseylime’ninkinden daha büyüktü. Çünkü o geçmişteki Müslümanlığını, Resûlüllah (s.a.v.) zamanında Medine’de yaşadığı dönemi, Kur’ân-ı Kerîm’in birçok âyetini ezbere biliyor olmasını ve Müslümanların halifesi Ebû Bekir’e olan elçiliğini bir fırsat olarak kullandı. Bütün bunları Müseylime’nin yalancı peygamberliğini pekiştirmek ve hakimiyetini desteklemek uğruna sinsice kullandı. İnsanlar arasında dolaşarak, onlara Resûlüllah (s.a.v.)’in “Müseylime b. Hubeyb ile peygamberlikte ortak kılındım.” dediğini işittiğini söylüyordu. Ve madem ki Resûlüllah (s.a.v.) öldü; öyleyse ondan sonra peygamberlik ve vahiy bayrağını taşımakta insanların en haklısı Müseylime’dir!.. işte bu Reccal denilen adamın yalanları Resul (s.a.v.) ve İslâm’la olan geçmişteki beraberliğini sinsice kullanması nedeniyle Müseylime’nin etrafında toplananlarının sayısı aşırı bir şekilde arttı. Müslümanların en kızgını ve Reccal ile karşılaşmak için en çok yanıp tutuşanı olan Zeyd b. Hattab (r.a.)’dı.



Yemame savaşı başlamıştı. Savaş başta Müslümanların aleyhine döndü ve onlardan bir çok şehit düştü. Ona göre savaşın geleceği Reccal’in akıbetiyle aynı noktada yoğunlaşıyordu. Reccal’i bulmak amacıyla savaşan kalabalığı bir ok gibi yararak geçmeye başladı, sonunda onu gördü. Bir sağdan, bir soldan ona ulaşmaya çalışıyordu. Savaş tufanı, düşmanını her yutup gizleyişinde dalgalar tekrar onu yüzeye itinceye kadar Zeyd de onun ardından dalıyordu.



Sonunda onu boynundan yakalayıp, gurur, yalan ve alçaklıkla dolu başını kılıcıyla uçuruyor...



Ve yalanın düşüşüyle onun dünyası da düşmeye başladı. Korku, önce Müseylime’nin ve Muhkem b. Tufeyl’in, sonra da fırtınalı bir günde ateşin yayılması gibi, içinde Reccal’in ölüm haberi yayılan Müseylime’nin askerlerinin kalplerine yayıldı. Müseylime onlara kesin zafer vaat ediyordu. Onun, Reccal b. Unfuve ve Muhkem b. Tufeyl’in, zaferin ardından dinlerini yaymaya ve devletlerini kurmaya başlayacaklarını söylüyordu... İşte Reccal öldü.. Öyleyse Müseylime’nin peygamberliği tamamen bir yalan... Yarın Muhkem ölecek... Öbür gün de Müseylime!.. Böylece Zeyd b. Hattâb’ın her vuruşu, Müseylime’nin yalancı peygamberlik hayalinde bütünüyle yıkıma neden oldu

Güncelleme...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt