Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Hadisler Işığında Önümüzdeki Dönemde Ortadoğu’da Yaşanacaklar (1 Kullanıcı)

kaanansay

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Nis 2009
Mesajlar
23
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Hadisler Işığında Önümüzdeki Dönemde Ortadoğu’da Yaşanacaklar

Açıkça görülmektedir ki Peygamberimiz (sav)’in ahir zamanda meydana gelecek olaylarla ilgili olarak dikkat çektiği bölge olan Ortadoğu’da belirtilen alametlerin büyük çoğunluğu zuhur etmiştir. Bunun yanı sıra Peygamberimiz (sav)‘den bölge hakkında çok sayıda başka rivayetler de bulunmaktadır. Bu rivayetlere genel olarak bakıldığında dikkati çeken ortak nokta ise Ortadoğu topraklarında karışıklıkların, fitnelerin ve büyük olayların Hz. Mehdi çıkıncaya kadar yaşanmaya devam edeceğidir. Bu konuyla ilgili hadislerden biri şu şekildedir:

Şam’da fitneler bir taraftan sakinleştikçe, diğer bir taraftan alevlenir. Gökten çağırıcı bir melek “Mehdi emirinizdir. Mehdi Halifenizdir” demedikçe de fitneler bitmez. (Mustafa Reşit Filizi, Risalet-ül Huruc-ül Mehdi, s. 63)

Hz. İsa ile birlikte yeryüzünde bulunacak olan Hz. Mehdi’nin çıkışı öncesinde Şam bölgesinde büyük karışıklıklar olacağı hadisten anlaşılmaktadır. Daha önce de söz edildiği gibi, Şam, Arapça’da kelime manası olarak “sol” anlamına gelir ve eskiden beri Hicaz bölgesinin (Mekke ve Medine şehirlerinin bulunduğu bölge) sol tarafında kalan ülkeleri ifade eder. Dolayısıyla bu hadis Ortadoğu bölgesinde halen devam eden çatışmaların kimi zaman azalıp kimi zaman artacağına ve ancak Hz. Mehdi çıkınca tam anlamıyla sona ereceğine işaret etmektedir. (En doğrusunu Allah bilir.)

Ortadoğu’da yaşanacak olaylar yalnızca kargaşa, çatışma ve savaşlardan ibaret olmayacaktır. Hz. Mehdi, çıkışının ardından büyük bir çoğunluğu bu bölgede bulunan İslam dünyası ülkelerini biraraya getirecek, çok güçlü bir ekonomik ve siyasi birliğin oluşmasına vesile olacaktır. Hz. Mehdi, Hz. İsa ile bu bölgede buluşacak ve birlikte namaz kılacaklardır. Hz. Mehdi Tabut-u Sekine’yi ve kutsal emanetleri bulundukları yerden çıkaracaktır. Dünya tarihine damgasını vuracak daha pek çok önemli olayın yine bu bölgede gerçekleşeceğini hadisler ışığında ve İslam alimlerinin izahları doğrultusunda söyleyebiliriz. (En doğrusunu Allah bilir) Bahsi geçen olayları haber veren hadislerden bir kısmı şu şekildedir:

Hz. İsa’nın Gelişi

“...Allah (c.c) Meryem oğlu İsa (as)’ı yeryüzüne indirir. O da iki güzel elbise giymiş olarak ve avuçlarınıda iki meleğin kanatları üzerine koymuş olarak Şam’ın doğusunda beyaz minare yanına iner.” (Tirmizi, Fiten 59)

“Daha sonra Hz. İsa Dımaşk’ın (Şam’ın) doğusundaki Beyaz minareye inecektir. İmam yerinden geriye çekilecek, Hz. İsa öne geçecek ve insanlara namazı kıldıracaktır.” (Muhyiddin İbn-i Arabi, Futuhat-El Mekkiye, 366. bab, c. 3, s. 327)

Hz. Mehdi’nin Zuhuru

“Meşrik (doğu) cihetinden siyah bayraklar (taşıyan bir ordu) zuhur edecek, ..., onları görünce onlara derhal biat edin, kar üzerinde emekleyerek de olsa!” buyurdular. Çünkü o, Allah’ın halifesidir, Mehdidir.” (İbn-i Mace; Kitabu-l Fiten, 4084)

Hz. Mehdi’ye Biat Edilmesi

‘Sonra da hilafet yeryüzünün en hayırlısı olan Mehdi’ye evinde otururken gelecektir.’ (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-ül Ahir Zaman, s. 26)

“Rükun ile Makan arasında kendisine biat edilecektir...’ (El Kavlü’l Muhtasar Fi Alametül Mehdiyy-il Muntazar, s. 42)

‘… Mehdi, Rükun ile Makan arasında oturur ve elini uzatarak biatları Kabul eder.’ (El Kavlü’l Muhtasar Fi Alametül Mehdiyy-il Muntazar, s. 39-40)

Hz. Mehdi’nin Hicreti

“O, Kudüs-ü Şerif’e hicret edecektir. Bu hicretten sonra Medine tahrip edilip vahşilerin sığınağı olacaktı.” (Kıyamet Alametleri, Berzenci, s.162)

“Süfyani’nin ordusu ile savaşırlar, ancak Sufyani galip gelir. Haşimi genç kaçar. Şuayp bin Salih de saklanarak Kudüs’e gelir ve Hz. Mehdi Şam’a ulaştığında onun için Kudüs’te bir ev hazırlar.” (Nuaym bin Hammad, Kitabu-l Fiten, s.57)

Nuaym’ın, Selman b. İsa’dan rivayetine göre; “Mehdi Beyt-i Makdis (Kudüs)’de 14 yıl kalacak..” (Yusuf el-Makdisi, Fera İdu Fevaidi’l Fikr Fi’l İmam El-Mehdi El-Muntazar)

Yine Nuaym’ın Damra b. Hubeyb’den ve Meşayih’den rivayetine göre; Şuayb b. Salih kaçacak ve gizlice Kudüs’e gelecek. Daha sonra Mehdi’nin Şam’a gelmekte olduğu haberi ona ulaşınca, gidip Mehdi’ye katılacak ve yetkilerini ona devredecek. (Yusuf el-Makdisi, Fera İdu Fevaidi’l Fikr Fi’l İmam El-Mehdi El-Muntazar)

Hz. Mehdi’nin “Tabut-u Sekine”yi Çıkarması​

“Antakya mağarasında “Tabut-u Sekine”yi çıkaracaktır. Şam’daki dağdan da gerçek Tevrat’ı çıkaracak ve bunun üzerine Yahudilerle tartışacak, birçok Yahudi Müslüman olacak.” (Risaletül Huruc ül Mehdi, s.124-125)

“Mehdi, “Tabut-u Sekine”yi (Kutsal Sandığı) Taberiye gölünden çıkaracak.” (Ikdı’d Dürer, s. 51)

“Ona Mehdi denilmesinin nedeni, gizli olan bir şeyin yolunu göstermesidir. Antakya denilen bir yerden “Tabut’u” (kutsal emanetler sandığını) ortaya çıkaracaktır.” (Suyuti, el- Havi li’l Feteva, II. Cilt, s. 82)

Hz. Mehdi’nin İslam Birliği’ni Kurması

“O zatın (Mehdi’nin) üçüncü vazifesi, Hilafet-i İslamiyeyi İttihad-ı İslam’a bina ederek, İsevi ruhanileriyle ittifak edip din-i İslam’a hizmet etmektir.” (İslam toplumunu birleştirmek ve Hrıstiyan alemi ile ittifak etmektir) (Sikke-i Tasdik-i Gaybi, sf. 9, Bediüzzaman Said Nursi)

Hz. Mehdi’nin Kutsal Emanetlerle Çıkması

“Mehdi, Peygamberimiz (sav)’in sancağı, gömleği, kılıcı, işaretleri, nuru ve güzel ifadesiyle yatsı vaktinde çıkar.’ (Ali b. Sultan Muhammed el- Kari el-Hanefi, ‘Risaletül Meşreb elverdi fi mezhebül Mehdi’)

‘Beytül Mukaddes’in hazinelerini, Tabut-u Sekine’yi, Beni İsrail sofrası ile levhaların madenlerini, Hz. Adem’in cübbesini, Hz. Süleyman’ın minberinin asasını ve Allah’ın Beni İsrail’e gönderdiği süt kadar beyaz olan eldivenleri çıkaracaktır.’ (El Kavlü’l Muhtasar Fi Alametül Mehdiyy-il Muntazar, s.33)

Hz. Mehdi’nin İstanbul’u Manen Fethetmesi

‘Allah Konstantiniyye’yi (İstanbul’u) çok sevdiği dostlarının eliyle fethedecek... Onlardan hastalığı ve üzüntüyü kaldıracak.’ (Kıyamet Alametleri, s.181)

‘Beldeler onun emrine girer. Allah-u Teala onun elinde Konstantiniyye’nin fethini müyesser kılar.’ (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-ül Ahir Zaman, s. 56)

Hz. İbni Amr’dan (r.a.) rivayet edilmiştir: Peygamberimiz (sav) buyurdu ki: Ey Ümmet! Altı şey vardır ki; onlar olmadan kıyamet kopmaz… (altıncısı) medinenin fethi.

-Denildi ki: Hangi medine? (Hangi şehir?)

-Buyurdu ki: Konstantiniyye.

Bu Konstantiniyye’nin Mehdi tarafından yapılacak fethidir. (Kıyamet Alametleri, 204 Ramuz-el Ehadis, 296)

Deccal’in Ortaya Çıkışı


Ebu Hureyre (ra)’den rivayete göre, Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur :

“...Onlar Şam diyarına (Kudüs) civarına gelince, Deccal ortaya çıkar.” (Müslim, Fiten 34)

Hz. İsa ile Hz. Mehdi’nin Birlikte Kılacakları Namaz

“(Sabah) namazı için kamet okunur. O sırada Meryem oğlu İsa (as) (yeryüzüne) iner. (Mehdi) ona imamlık teklif eder. Fakat o, (Mehdi’yi) işaret eder.” (Müslim, Fiten 34)

İmam Ebu Amr Osman b. Said El-Makarri’nin “sünen”inde: Cabir b. Abdullah (R.A)’dan rivayetine göre, Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur:

“Benim ümmetimden bir grup, daima hak üzere savaşırlar. Nihayet Meryem oğlu İsa, fecir vakti Beyt-i Makdis (Kudüs)’de nazil olacaktır. Ona şöyle denilecek: “Ey Allah (c.c)’ın peygamberi! Öne geç de bize namaz kıldır. O da şöyle diyecektir: “Bu ümmet (öyle bir ümmettir ki) onların bazıları, bazıları üzerine emir olurlar.” (Ukayli, En-Necmu’s-sakıb fi Beyanı Enne’l Mehdi min Evladı Ali b. Talib Ale’t-Temam ve’l kamal)

Hz. İsa’nın Deccal’i Yok Etmesi

“...Hz. İsa (as) onu (yakalamak) ister. Nihayet onu (Deccal’i) Lut şehrinin (Filistin) kapısında yakalar ve yok eder.” (İbn-i Mace, Fiten 33)

“Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “... Allah’ın düşmanı (Deccal), Hz. İsa’yı görünce, tıpkı tuzun suda erimesi gibi, erir de erir. Eğer bırakacak olsa, (kendi kendine) helak oluncaya kadar eriyecekti. Ancak Allah onu kudret eliyle öldürür; öyle ki onlara, harbesindeki kanını gösterir.” (Müslim, Fiten 34)

Yukarıdaki hadislerde de açıkça görüldüğü üzere, birbirinden farklı birçok kaynakta ittifakla aynı bölgeye dikkat çekilmektedir. Tüm hadis kaynaklarında ve İslam alimlerinin kaleme aldıkları eserlerinde ahir zamanda yaşanacak olaylarla ilgili olarak işaret edilen ortak adres, günümüz coğrafyasında Ortadoğu bölgesine denk gelmektedir. Öte yandan Yahudi ve Hristiyan kaynakları da bu bilgileri doğrulamaktadır.

Dünya üzerinde her biri farklı açılardan önemli sayılabilecek pek çok merkezi bölge varken kaynaklarda sadece bu bölgenin ön planda bulunması, aslında yazı boyunca vurgulamaya çalıştığımız bir gerçeğin de altını tekrar çizmemizi gerektirmektedir. Bu gerçek şudur; ahir zamanla ilgili hadislerde sıkça adı geçen şehirlerin de içinde bulunduğu Ortadoğu bölgesi tarih boyunca Allah’ın mübarek peygamberlerinin yaşadığı, 3 semavi dinin de doğuşuna tanıklık etmiş ve her dinin kutsal mekanlarının inşa edildiği kutlu bir bölge olmuştur. Tarih sahnesinde hep başrolde olmuş bir bölgenin ahir zaman gibi muhteşem olayların yaşanacağı bir dönemde de Peygamberimiz (sav)'in hadisleri doğrultusunda önemini koruyacağı görülmektedir. Yaşanmaya başlanmış ahir zamanın tanıkları olan bizlere düşen görevlerden biri de, çok sevinçli bir müjde haberini tüm Müslümanlara ve tüm insanlığa ulaştırmak olmalıdır.

Dünya Tarihinde Yeni Bir Çağ Başlıyor

Tüm dünya halkları Allah’ın izniyle çok yakın bir zaman sonra yeni bir çağın başlangıcına şahitlik edeceklerdir. Bu çağ, Kuran ahlakının tüm dünyaya hakim olacağı ve bu sayede her türlü zorluk, sıkıntı ve acının yerini huzur, bolluk ve barışın alacağı ALTINÇAĞ olacaktır. Yüce Allah Kuran-ı Kerim’de iman eden kullarını şu şekilde müjdelemiştir:

“Allah, içinizden iman edenlere ve salih amellerde bulunanlara va’detmiştir: Hiç şüphesiz onlardan öncekileri nasıl ‘güç ve iktidar sahibi’ kıldıysa, onları da yeryüzünde ‘güç ve iktidar sahibi’ kılacak, kendileri için seçip beğendiği dinlerini kendilerine yerleşik kılıp sağlamlaştıracak ve onları korkularından sonra güvenliğe çevirecektir. Onlar, yalnızca Bana ibadet ederler ve Bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Kim bundan sonra inkar ederse, işte onlar fasıktır.” (Nur Suresi, 55)

Bugün dünyamızda yaşanan sıkıntıların hepsi aslında bu yeni zamanın ve müjdeli şahısların habercisi niteliğindedir. Tüm inananlar şevkle ve heyecanla bu müjdeyi birbirlerine hatırlatmalıdırlar.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt