TEMELZORLU
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 30 Haz 2009
- Mesajlar
- 270
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 44
Allah’ın Resûlü Medine sokaklarından birinde dolaşırken kokmaya yüz tutmuş bir oğlak ölüsü görür. Ashabına dönüp: “Bu oğlak ölüsünü kim bir dirheme benden satın almak ister?” buyurur. Çevresindekilerden talip çıkmayınca buyurur ki: “Öyleyse kim bunu kendisine hediye etmemi ister?” buyurunca etrafındakiler: Ey Allah’ın Resûlü bunun dirisi bile para etmez değil ki kokmaya yüz tutmuş ölüsü deyince Allah’ın Resûlü buyurur ki:
“İşte Allah katında dünyanın değeri bu oğlağın sizin yanınızdaki değeri gibidir. Eğer şu anda sizin kazanmak için çırpındığınız, onsuz olmaz dediğiniz dünyanın sineğin kanadı kadar Allah katında bir değeri olsaydı ondan kâfire bir yudum su bile vermezdi.”
Evet kâfire bolca verdiğine göre Rabbimiz, demek ki onun hiçbir değeri yoktur.
Ve şu anda bizler bu oğlağı paylaşma kavgası veriyoruz. Yok bacağı senin olacaktı, yok kuyruğu benim olacaktı, yok barsağı sana gitmişti, şu anda bizler bunun paylaşımı savaşını veriyoruz. İşte dünya budur. Halbuki Allah’ın Resûlü başka bir hadislerinde buyuruyor ki:
"Sizin yaranızı sudan koruduğunuz gibi Allah da sevdiği kullarını dünyadan korur."
...buyurur. Ama bakıyoruz ki bugün mümini de kâfiri de dünyayı hedeflemiş. Mümini de kâfiri de dünyayı kucaklama sevdasına kapılmış Allah korusun. Dünya sadece bir eğlenceden ibaret olduğu halde, geçici bir oyundan oyalanmadan ibaret olduğu halde, ölümle bitecek ve yarına intikal etmeyecek olduğu halde, âhiret yurdu daha güzel ve daha kalıcı olduğu halde insanlar hep dünyayı tercih ediyorlar. Almamızda, vermemizde, küsmemizde, barışmamızda, sevmemizde, reddetmemizde, evimizde eşyamızda hep dünyayı tercih ediyoruz. Kızımızın dünyalık istikbalini düşünüyor ve okula gönderiyoruz. Oğlumuzun kazanmasını hesap ediyor onu mühendisliğe yatırım yapıyoruz. Çeyiz peşinde, ev bark peşinde, para pul peşinde koştuğumuz kadar ilim peşinde koşamıyoruz. Bilgisayar öğrenmeye inandığımız kadar Bakara’ya inanmıyoruz. Yahu ne olur ne olmaz yarın belki lâzım olur diyoruz.
O belki lâzım olacak ama Bakara mutlaka lâzımdır bunu anlayamıyoruz. Yarışımızı hep dünya adına yapıyoruz. Hep dünyalıklar konusunda yarışıyoruz. Aman daha çok malım olsun. Aman daha çok markım, dolarım olsun. Daha çok dükkan, daha çok arsa, daha çok şan, daha çok şöhret, daha çok alkış, daha çok koltuk, daha çok makam, daha iyi model, daha güzel sofra adına yarışıyoruz. Ama Allah korusun da içimizde daha iyi Müslüman olalım, cennette daha ali makamları elde edelim, daha güzel kulluk yapalım diye bunu dert edinen pek kalmadı gibi.
__________________
Kan susamış çöllerde Huseyn olmak
İşte bu yolun adı İSLAM'dır anne !!!
“İşte Allah katında dünyanın değeri bu oğlağın sizin yanınızdaki değeri gibidir. Eğer şu anda sizin kazanmak için çırpındığınız, onsuz olmaz dediğiniz dünyanın sineğin kanadı kadar Allah katında bir değeri olsaydı ondan kâfire bir yudum su bile vermezdi.”
Evet kâfire bolca verdiğine göre Rabbimiz, demek ki onun hiçbir değeri yoktur.
Ve şu anda bizler bu oğlağı paylaşma kavgası veriyoruz. Yok bacağı senin olacaktı, yok kuyruğu benim olacaktı, yok barsağı sana gitmişti, şu anda bizler bunun paylaşımı savaşını veriyoruz. İşte dünya budur. Halbuki Allah’ın Resûlü başka bir hadislerinde buyuruyor ki:
"Sizin yaranızı sudan koruduğunuz gibi Allah da sevdiği kullarını dünyadan korur."
...buyurur. Ama bakıyoruz ki bugün mümini de kâfiri de dünyayı hedeflemiş. Mümini de kâfiri de dünyayı kucaklama sevdasına kapılmış Allah korusun. Dünya sadece bir eğlenceden ibaret olduğu halde, geçici bir oyundan oyalanmadan ibaret olduğu halde, ölümle bitecek ve yarına intikal etmeyecek olduğu halde, âhiret yurdu daha güzel ve daha kalıcı olduğu halde insanlar hep dünyayı tercih ediyorlar. Almamızda, vermemizde, küsmemizde, barışmamızda, sevmemizde, reddetmemizde, evimizde eşyamızda hep dünyayı tercih ediyoruz. Kızımızın dünyalık istikbalini düşünüyor ve okula gönderiyoruz. Oğlumuzun kazanmasını hesap ediyor onu mühendisliğe yatırım yapıyoruz. Çeyiz peşinde, ev bark peşinde, para pul peşinde koştuğumuz kadar ilim peşinde koşamıyoruz. Bilgisayar öğrenmeye inandığımız kadar Bakara’ya inanmıyoruz. Yahu ne olur ne olmaz yarın belki lâzım olur diyoruz.
O belki lâzım olacak ama Bakara mutlaka lâzımdır bunu anlayamıyoruz. Yarışımızı hep dünya adına yapıyoruz. Hep dünyalıklar konusunda yarışıyoruz. Aman daha çok malım olsun. Aman daha çok markım, dolarım olsun. Daha çok dükkan, daha çok arsa, daha çok şan, daha çok şöhret, daha çok alkış, daha çok koltuk, daha çok makam, daha iyi model, daha güzel sofra adına yarışıyoruz. Ama Allah korusun da içimizde daha iyi Müslüman olalım, cennette daha ali makamları elde edelim, daha güzel kulluk yapalım diye bunu dert edinen pek kalmadı gibi.
__________________
Kan susamış çöllerde Huseyn olmak
İşte bu yolun adı İSLAM'dır anne !!!