Seherde açılan güller hürmetine
Rukuda bükülen beller hürmetine
Zikrinle dönen diller hürmetine
Cehennem narına yakma yarabbim..
Secdeye kapanan başlar hürmetine
Aşkınla sızlayan kalpler hürmetine
Gecelerde dökülen yaşlar hürmetine
Gazabınla bize bakma Yarabbim
Yolunda kaim kullara bağışla,rızana giden yollara bağışla,
arşına açılan ellere bağışla,cahilin içine sokma yarabbi
Muhammet Mustafanın özüne bağışla,fatıma tül zehra adlı kızına bağışla,
yetim yetemanın yüzüne bağışla ,huzurunda boynumuzu bükme yarabbi,
cemi peygamberlerin canı hürmetine,cihari yarin güzinin dini hürmetine uhud şehidlerinin kanı hürmetine,
suçlarımızı başa kakma yarabbi sualde bizleri fazla sıkma yarabbi,
yakma yarabbi muhammed aşkına yakma yarabbi,
kabe aşkına yakma yarabbi, kur,an aşkına bizleri yakma yarabbi…
Amin Amin Amin...
DOST DEDİĞİN;
SENİ SEVMELİ SARILINCAK BİRİ OLMADIĞIN ZAMANLARDA BİLE SANA SARILMALI...
DAYANILMAZ OLDUĞUN ZAMANLARDA BİLE SANA DAYANMALI...
DOST DEDİĞİN; FANATİK OLMALI;
BÜTÜN DÜNYA SENİ ÜZDÜĞÜNDE SANA MORAL VERMELİ,
GÜZEL HABERLER ALDIĞINDA SENİNLE DANS ETMELİ
VE AĞLADIĞINDA, SENİNLE AĞLAMALI...
AMA HEPSİNDEN DAHA ÇOK;
DOST MATEMATİKSEL OLMALI;
SEVİNCİ ÇAPMALI...
ÜZÜNTÜYÜ BÖLMELİ...
GEÇMİŞİ ÇIKARMALI...
YARINI TOPLAMALI...
KALBİNİN DERİNLİKLERİNDE İHTİYACI HESAPLAMALI...
VE HER ZAMAN BÜTÜN PARÇALARDAN DAHA BÜYÜK OLMALI...
İŞİ BİTİNCE SENİ BİR TARAFA ATMAMALI...
AZRAİLİN GELİŞİ
Düşün bir kere! Sen can çekişmektesin. Ölümün sıkıntısı, acısı, sarhoşluğu, gam ve ıstırabıyla boğuşmaktasın. Ölüm meleği ayağından itibaren ruhunu çekmeye başlamış. Bu çekişin acısını ayağının ta ucundan hissetmektesin. Sonra bu çekiş aralıksız devam eder. Can çekişme kızışır. Ruh aşağıdan yukarya olmak üzere bütün bedeninden çekilir. Acı doruğa ulaşmıştır. Ölümün sıkıntıları bütün bedenine yayılmıştır. Kalbin, ürperti ve üzüntü içindedir. Rabbinden gazab veya hoşnutluk müjdesini gözleyip beklemektedir. Canını almakla görevli melekten bu iki haberden birini almaktan başka bir ihtimal olmadığını an-lamışsındır.
Ölüm Meleğinin Görünüşü
İşte sen böyle gam, tasa, ölüm acısı ve şiddetli üzüntü içerisinde Rabbinden iki müjdeden birini beklerken, birden bire ölüm meleğinin çehresiyle yüz yüze gelirsin. Bu çehre ya en güzel veya en çirkin bir manzara arzetmektedir.
Bedeninden ruhunu çekip çıkarmak üzere elini ağzına doğru uzatırken ona bakıyorsun. Bu hâle düşmekten ve ölüm meleğinin yüzünü görmekten dolayı nefsin zillete bürünmüştür. Ondan nasıl bir müjdeyle ansızın karşılaşacağını merak edip duruyorsun. Birden bire onun sesini duyuyorsun. Sana: “Allah’ın rıza ve mükâfatıyla sevin, ey Allah’ın dostu!” veya “O’nun gazab ve azabıyla sevin (!) ey Allah’ın düşmanı!” haberini alıyorsun.
İşte o anda ya kurtuluş ve başarına kesin kanaat getirir ve ruhun Allah ile huzur bulur veya mahv ve helak olduğuna kani olur, kalbin ümitsizlikle dolar, Allah’tan ümit ve emelin kopar. Dünyadaki müddetinin bittiği, iz ve eserinin silindiği ve senden önce geçip gidenlerin yurduna taşındığın o anda gönlüne son derece keder ve hüzün veya neşe ve sevinç hakim olur.
Rukuda bükülen beller hürmetine
Zikrinle dönen diller hürmetine
Cehennem narına yakma yarabbim..
Secdeye kapanan başlar hürmetine
Aşkınla sızlayan kalpler hürmetine
Gecelerde dökülen yaşlar hürmetine
Gazabınla bize bakma Yarabbim
Yolunda kaim kullara bağışla,rızana giden yollara bağışla,
arşına açılan ellere bağışla,cahilin içine sokma yarabbi
Muhammet Mustafanın özüne bağışla,fatıma tül zehra adlı kızına bağışla,
yetim yetemanın yüzüne bağışla ,huzurunda boynumuzu bükme yarabbi,
cemi peygamberlerin canı hürmetine,cihari yarin güzinin dini hürmetine uhud şehidlerinin kanı hürmetine,
suçlarımızı başa kakma yarabbi sualde bizleri fazla sıkma yarabbi,
yakma yarabbi muhammed aşkına yakma yarabbi,
kabe aşkına yakma yarabbi, kur,an aşkına bizleri yakma yarabbi…
Amin Amin Amin...
DOST DEDİĞİN;
SENİ SEVMELİ SARILINCAK BİRİ OLMADIĞIN ZAMANLARDA BİLE SANA SARILMALI...
DAYANILMAZ OLDUĞUN ZAMANLARDA BİLE SANA DAYANMALI...
DOST DEDİĞİN; FANATİK OLMALI;
BÜTÜN DÜNYA SENİ ÜZDÜĞÜNDE SANA MORAL VERMELİ,
GÜZEL HABERLER ALDIĞINDA SENİNLE DANS ETMELİ
VE AĞLADIĞINDA, SENİNLE AĞLAMALI...
AMA HEPSİNDEN DAHA ÇOK;
DOST MATEMATİKSEL OLMALI;
SEVİNCİ ÇAPMALI...
ÜZÜNTÜYÜ BÖLMELİ...
GEÇMİŞİ ÇIKARMALI...
YARINI TOPLAMALI...
KALBİNİN DERİNLİKLERİNDE İHTİYACI HESAPLAMALI...
VE HER ZAMAN BÜTÜN PARÇALARDAN DAHA BÜYÜK OLMALI...
İŞİ BİTİNCE SENİ BİR TARAFA ATMAMALI...
AZRAİLİN GELİŞİ
Düşün bir kere! Sen can çekişmektesin. Ölümün sıkıntısı, acısı, sarhoşluğu, gam ve ıstırabıyla boğuşmaktasın. Ölüm meleği ayağından itibaren ruhunu çekmeye başlamış. Bu çekişin acısını ayağının ta ucundan hissetmektesin. Sonra bu çekiş aralıksız devam eder. Can çekişme kızışır. Ruh aşağıdan yukarya olmak üzere bütün bedeninden çekilir. Acı doruğa ulaşmıştır. Ölümün sıkıntıları bütün bedenine yayılmıştır. Kalbin, ürperti ve üzüntü içindedir. Rabbinden gazab veya hoşnutluk müjdesini gözleyip beklemektedir. Canını almakla görevli melekten bu iki haberden birini almaktan başka bir ihtimal olmadığını an-lamışsındır.
Ölüm Meleğinin Görünüşü
İşte sen böyle gam, tasa, ölüm acısı ve şiddetli üzüntü içerisinde Rabbinden iki müjdeden birini beklerken, birden bire ölüm meleğinin çehresiyle yüz yüze gelirsin. Bu çehre ya en güzel veya en çirkin bir manzara arzetmektedir.
Bedeninden ruhunu çekip çıkarmak üzere elini ağzına doğru uzatırken ona bakıyorsun. Bu hâle düşmekten ve ölüm meleğinin yüzünü görmekten dolayı nefsin zillete bürünmüştür. Ondan nasıl bir müjdeyle ansızın karşılaşacağını merak edip duruyorsun. Birden bire onun sesini duyuyorsun. Sana: “Allah’ın rıza ve mükâfatıyla sevin, ey Allah’ın dostu!” veya “O’nun gazab ve azabıyla sevin (!) ey Allah’ın düşmanı!” haberini alıyorsun.
İşte o anda ya kurtuluş ve başarına kesin kanaat getirir ve ruhun Allah ile huzur bulur veya mahv ve helak olduğuna kani olur, kalbin ümitsizlikle dolar, Allah’tan ümit ve emelin kopar. Dünyadaki müddetinin bittiği, iz ve eserinin silindiği ve senden önce geçip gidenlerin yurduna taşındığın o anda gönlüne son derece keder ve hüzün veya neşe ve sevinç hakim olur.