Selamün Aleyküm.
GÜNÜMÜZDEKİ AĞUSTOS BÖCEKLERİ ve KARINCALAR
LeFontein’ in “Karınca ile Ağustos Böceği” hikayesi; namuslu kazancı, alın teri ile kazanmayı, çalışanların gayretlerini ortaya koyan, bilinen en güzel öykülerdendir.
Öyküye konu olan bu eski olayın; yakın geçmişte tekrar yaşandığı; yakın zamanda yaşanmış olayın, yeni şeklinin, aşağıdaki şekilde cereyan ettiği ileriye sürülmektedir. Bize anlatılanı size naklediyoruz. Elçiye zeval olmaz.
“……. Karınca karakteri gereği yine, yaz mevsimi boyunca çalışmış, yememiş, içmemiş kışa hazırlanmış. Ağustos Böceği de bilindiği gibi gününü gün et; tele – volelere konu olacak biçimde bir yaz geçirmiş.
Kış gelmiş; karlı, soğuk bir kış gecesinde Karıncanın kapısı çalınmış. Karınca kapının çalınış biçiminden Ağustos Böceği’ nin geldiğini anlamış. Geçmişteki olayı anımsayan karıncanın canı sıkılmış, ama yine de kapıyı açmış. Evet tahmin ettiği gibi Ağustos Böceğini görmüş. Ancak Ağustos Böceği; sırtında samur kürkü, elinde purosu, arka tarafında korumaları ve son model süper helikopteri ile duruyormuş.
Karınca, sağ eli sol koltuğunun altında, sol eli ile çenesini sıkı sıkı tutup, bakarken; aralarında şu konuşma geçmiş:
Ağustos Böceği - “Bir kış mevsiminde hayatımı kurtardın, sana mihnet borcum var. Fransa’ ya gidiyorum. Benden bir isteğin var mı ?” diye sormuş.
Karınca – (Şaşkınlığı üzerinden atamadan, gelen soru ile biraz da burkulmuş olarak) “Bir ricam var” demiş,
Ağustos Böceği -“Tabii, yerine getirmek için bekliyorum”
Karınca -“Fransa’ ya gittiğinde, benim için LeFontein’i bulabilir misin?
Ağustos Böceği -“Senin için mutlaka bulacağım, ondan bir isteğin mi var?” demiş.
Karınca - “Lütfen sayın LeFontein’ e söyleyin; bundan sonra böyle saçma sapan hikayeler yazmasın. Yazdığı hikayeler ile kafaları karıştırmasın, yazık oluyor !..” demiş… …..
"Hiç çalışanla çalan bir olurmu.?
Kıssadan hisse: Anlayan anladı…
LeFontein’ in “Karınca ile Ağustos Böceği” hikayesi; namuslu kazancı, alın teri ile kazanmayı, çalışanların gayretlerini ortaya koyan, bilinen en güzel öykülerdendir.
Öyküye konu olan bu eski olayın; yakın geçmişte tekrar yaşandığı; yakın zamanda yaşanmış olayın, yeni şeklinin, aşağıdaki şekilde cereyan ettiği ileriye sürülmektedir. Bize anlatılanı size naklediyoruz. Elçiye zeval olmaz.
“……. Karınca karakteri gereği yine, yaz mevsimi boyunca çalışmış, yememiş, içmemiş kışa hazırlanmış. Ağustos Böceği de bilindiği gibi gününü gün et; tele – volelere konu olacak biçimde bir yaz geçirmiş.
Kış gelmiş; karlı, soğuk bir kış gecesinde Karıncanın kapısı çalınmış. Karınca kapının çalınış biçiminden Ağustos Böceği’ nin geldiğini anlamış. Geçmişteki olayı anımsayan karıncanın canı sıkılmış, ama yine de kapıyı açmış. Evet tahmin ettiği gibi Ağustos Böceğini görmüş. Ancak Ağustos Böceği; sırtında samur kürkü, elinde purosu, arka tarafında korumaları ve son model süper helikopteri ile duruyormuş.
Karınca, sağ eli sol koltuğunun altında, sol eli ile çenesini sıkı sıkı tutup, bakarken; aralarında şu konuşma geçmiş:
Ağustos Böceği - “Bir kış mevsiminde hayatımı kurtardın, sana mihnet borcum var. Fransa’ ya gidiyorum. Benden bir isteğin var mı ?” diye sormuş.
Karınca – (Şaşkınlığı üzerinden atamadan, gelen soru ile biraz da burkulmuş olarak) “Bir ricam var” demiş,
Ağustos Böceği -“Tabii, yerine getirmek için bekliyorum”
Karınca -“Fransa’ ya gittiğinde, benim için LeFontein’i bulabilir misin?
Ağustos Böceği -“Senin için mutlaka bulacağım, ondan bir isteğin mi var?” demiş.
Karınca - “Lütfen sayın LeFontein’ e söyleyin; bundan sonra böyle saçma sapan hikayeler yazmasın. Yazdığı hikayeler ile kafaları karıştırmasın, yazık oluyor !..” demiş… …..
"Hiç çalışanla çalan bir olurmu.?
Kıssadan hisse: Anlayan anladı…