Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

güneşin kulluğundan Rahman'ın kulluğuna (1 Kullanıcı)

nuresma

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eki 2006
Mesajlar
2,975
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Konum
ankara
Tarih künyeleriyle tanıyor onu. İsmi lakaplarına yenilenlerden o. Farklı zamanların mühürlerini vuran iki adı var: “Güneşin Kulu” ve “Rahman’ın Kulu”. Cahiliye döneminde ismi “Güneşin Kulu-Abduşşems”, lakabı “Kediciğin Babası-Ebu Hureyre”. Hz. Peygamber ona lakabıyla hitap etmeye devam etmiş, ancak Müslüman olduktan sonra ismini “Rahman’ın Kulu-Abdurrahman” olarak değiştirmişti. Bu geniş omuzlu, kızıl sakallı, siyah sarıklı esmer adama çocukluğunda çobanlık yaparken küçük kedisiyle oynamayı sevdiği, onu kollarında gezdirdiği için verilmişti lakabı. Merhamet ve sevgi, Nebî’nin dudaklarında yeni bir anlam libasına dönüşmüş, Abdurrahman b. Sahr’a giydirilen bu sevimli giysi ona çok yakışmıştı. Hayber’in fethi sırasında Yemen’de Müslüman olup Medine’ye hicret eden Ebu Hureyre, Kâinat Güneşi’nin yörüngesine girerek ölene kadar O’nun çekim alanında kalmış, hafızasıyla sırladığı aynasıyla o nuru gelecek zamanlara yansıtmıştı. Üç yıl boyunca savaşta, barışta, evde, çölde, yolculukta, ikamette ve hacda hep O’nun yanındaydı. “Suffe Ehli” denen o 70 muhteşem yoksulun en bilgini, makamca en üstünüydü. Hz. Peygamber’i büyük bir sevgiyle seviyor, O’na olan yakınlığının yeryüzünün bütün nimetlerinden daha hayırlı olduğunu düşünüyordu. Bu yüzden sünnet-i seniyyeye sıkı sıkı sarılıyor, takvanın sınırlarını bu muhabbet haritasıyla belirliyordu. İyiliği emredip kötülükten sakındırmanın bu haritanın hayat veren nehirlerinden biri olduğuna inanan Ebu Hureyre, bu coşkun nehre zenginlerin sed çekmesine izin vermiyor, hakkı kaim kılmak için zenginle fakir arasında bir ayrım gözetmiyordu.

İlme olan düşkünlüğü onu Hz. Peygamber’in katında ayrıcalıklı kılıyor, iltifatın en kıymetlisiyle taçlandırıyordu. “Senden önce bana kimse bu soruyu sormamıştı!” diyen Hz. Peygamber’in yüzü aydınlanıyor, kıyamet günü şefaatine nail olacak en mutlu kişileri açıklıyordu: “Bütün kalbiyle ve benliğiyle ‘Lâ ilâhe illallah’ diyenler”. Öte yandan Hz. Peygamber’e olan sevgisini, “Seni görünce mutlu oluyorum! Gözüm gönlüm aydınlanıyor” sözleriyle ifade etmeye çalışan Ebu Hureyre’ye Hz. Peygamber: “İlim Kabı” adını veriyordu. Zira onun nebevî bir duayla sırlanmış güçlü bir hafızası vardı.

Zeyd bin Sâbit’in anlattığına göre bir gün Hz. Peygamber mescidde bazı sahabilerinin yanına gelmiş, “Her biriniz Allah’tan bir dilekte bulunsun!” buyurmuştu. Zeyd bin Sâbit ve bir başka sahabî dua etmiş, Hz. Peygamber de “Amin” demişti. Sıra Ebu Hureyre’ye gelince “Allah’ım senden iki arkadaşımın istediklerini ayrıca unutulmayan bir ilim dilerim” demiş, Hz. Peygamber de bu duaya “âmin” demişti. Bunun üzerine Zeyd ve diğer arkadaşı, ”Ey Allah’ın Resûlü! Biz de Allah’tan unutulmayan bir ilim isteriz” demişler, Hz. Peygamber gülümseyerek şu cevabı vermişti onlara: “Devsli genç sizden önce davrandı!”

Bir başka rivayete göre “Kediciğin Babası”, Hz. Peygamber’in, “Kim cübbesini yere serer de ben sözümü bitirdikten sonra toplarsa benden duyduğunu bir daha unutmaz!” sözünü duyar duymaz cübbesini yere sermiş, o günden sonra Hz. Peygamber’den duyduğu her şeyi aklında tutmuş, unutmamıştı. İlâhî bir sorumlulukla harfi harfine ezberlediği yüzlerce hadis-i şerîfe kendine ait bir sözün karışmaması için, “Bu benim kesemden” diye dikkat çekerdi Ebu Hureyre.

Kulluk bilinci, gündüzlerini oruca, gecelerini namaza ayırmıştı. Yoksulluğu ve Suffe Ehli’nden oluşu evliliğini Hz. Peygamber zamanından sonraya ertelemişse de, bir aile oluşturduktan sonra dahi aynı hassasiyeti eşi ve kızının da dahil olduğu teheccüd şehrâyinleriyle devam ettirmişti. Nöbetleşe uyanıyorlar, geceyi dilimlere ayırıp namazla aydınlatıyorlardı. Bir lokma ekmek bulamadıkları günlerden sevgiyle söz ediyorlar, öğrendikleri bir âyetin açlıklarını nasıl unutturduğunu anlatıyorlardı. Geceyi üçe ayırırdı Ebu Hureyre: Üçte birinde uyur, üçte birinde namaz kılar, üçte birinde Hz. Peygamber’in hadisleri üzerinde düşünürdü. Evine geldiğinde, yiyecek bir şey olup olmadığını ailesine sorar, ”yok” cevabını aldığında, tebessümünü çürütmeden, “Olsun, ben oruçluyum” derdi. O kadar kanaatkârdı ki; bir avuç hurmayla bütün gününü geçirir, bu nimetin şükrünü eda edebilmek için her vesileyle Allah’ı anardı. Yokluğa rağmen misafiri sever, azığını paylaşmakta tereddüt etmezdi. O günlerde üç cümlelik bir biyografisi vardı: “Yetim büyüdüm. Yoksul olarak hicret ettim. Karın tokluğuna çalışan bir işçiydim.”

İlimde yükseldikten sonra Hz. Peygamber tarafından İslam’ı yayması için Bahreyn’e gönderildi. Daha sonra Hz.Ebu Bekir ve Hz. Ömer dönemlerinde de aynı yerde imamlık, müezzinlik ve valilik gibi görevlerde bulundu, müslümanların meselelerini çözdü, tevazuyla çalıştı. Hoşsohbet ve nüktedandı. Medine valisi Mervan’a vekalet ettiği bir gün, hurma lifinden bir başlığı kafasına geçirip eşeğe binmiş, çarşıda bineğini koşturuyor, karşısına çıkanlara “Yol açın, emir geliyor!” diye bağırıyordu. Çocuklarla oynamaktan, onları sevindirmekten büyük haz alırdı. Geceleri oynadıkları “Karga oyunu”na gizlice katılır, sonunda ayaklarını yere vurarak onları şaşırtır ve güldürürdü. Ebu Rafi’yi davet ettiği akşam yemeğini “Buyurun emirin yemeğinden!” diyerek yağlı suyun içinde kuru ekmek sunmuştu.

Hz. Peygamber’in vefatından sonra Mescid-i Nebevî’de ne zaman hadis rivayet etse gözyaşlarına boğulan Ebu Hureyre ilim ve fedakârlık üzerine bina ettiği dünya hayatını 78 yaşında tamamladı ve Medine’deki Cennetü’l-Bakî’a defnedildi. Bâki kalan onun rivayet ettiği bini aşkın hadis-i şerif oldu. Yüzlerce yıldır dünyanın neresinde bir Müslüman Hz. Peygamber’den bir hadis rivayet etse onun adı da anılıyor: “Ebu Hureyre (r.a)’nin rivayet ettiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:” sözü milyonlarca dudağı süslüyor.

Ali Ural
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Yüzlerce yıldır dünyanın neresinde bir Müslüman Hz. Peygamber’den bir hadis rivayet etse onun adı da anılıyor: “Ebu Hureyre (r.a)’nin rivayet ettiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:” sözü milyonlarca dudağı süslüyor.


Baki olan bir diğer hediye de, Gül'le birlikte anılıyor olunsa gerek.. Selamün Aleyküm can kardeşim.. Rabbimiz c.c razı olsun hepsinden ve hizmetlerinden.. İlimde kilometre taşları olan bu muhterem şahsiyetlerin her eserinden, her kelamından hakkıyla istifadelenebilmemiz duası ile inşallah.. Emeğinize sağlık olsun.. Selam ve baki Dua ile..Rabbimize emanet olasınız..B)
 

yun_us25

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Mar 2007
Mesajlar
1,454
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Konum
KOCAELİ
Web Sitesi
cid-be16d7dad725ce0d.spaces.live.com
ALLAH razı olsun kardeşim emeğine sağlik çok güsel bi makale gerçektennnde ..RAHMAN bizleri Ebu Hureyre r.a. gibi minnacıkta olsa ona benzeyenlerden eylesin ..SELAM VE DUA İLE
 

nuresma

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eki 2006
Mesajlar
2,975
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Konum
ankara
Yüzlerce yıldır dünyanın neresinde bir Müslüman Hz. Peygamber’den bir hadis rivayet etse onun adı da anılıyor: “Ebu Hureyre (r.a)’nin rivayet ettiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:” sözü milyonlarca dudağı süslüyor.


Baki olan bir diğer hediye de, Gül'le birlikte anılıyor olunsa gerek.. Selamün Aleyküm can kardeşim.. Rabbimiz c.c razı olsun hepsinden ve hizmetlerinden.. İlimde kilometre taşları olan bu muhterem şahsiyetlerin her eserinden, her kelamından hakkıyla istifadelenebilmemiz duası ile inşallah.. Emeğinize sağlık olsun.. Selam ve baki Dua ile..Rabbimize emanet olasınız..B)

ve aleykum selamu rahmetullah can kardeşim,
amin inşaallah. En güzel örneğin örnekliğindeki bu kıymetli kişilerden öğrenmeyi, öğrendiklerimizi yaşamayı, istifadelenmeyi nasip etsin Rabbimiz.
güzel yorum için teşekkür ederim güzel kardeşim.selam, dua ve muhabbetle...B)
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
_______selamun aleykum güzel kardeşim
bak yine degerli çok degerli bir makale rabbim razı olsun cannn. emeklerine saglık...
selam ve dua ile__________
 

nuresma

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eki 2006
Mesajlar
2,975
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Konum
ankara
ALLAH razı olsun kardeşim emeğine sağlik çok güsel bi makale gerçektennnde ..RAHMAN bizleri Ebu Hureyre r.a. gibi minnacıkta olsa ona benzeyenlerden eylesin ..SELAM VE DUA İLE

cümlemizden inşaallah. beğenmenize sevindim.
amin. Rabbim Resulullah s.a.s. ve yıldızlar diye nitelediklerinin r.a. yolunda güzelleşmeyi nasip etsin.
selam ve dua ile...
 

sahabeler

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
116
Tepki puanı
0
Puanları
0
selamun aleyküm.hayranlıkla okuduğum okudukçada hayranlığımın arttığı bir yazıydı
 

nuresma

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eki 2006
Mesajlar
2,975
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Konum
ankara
ve aleykum selam "sahabeler" kardeşim.
beğenerek okumanıza sevindim.
selametle...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt