Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Günahlarimizi sevaba nasil ceviririz?? (1 Kullanıcı)

seyfullah65

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Eki 2008
Mesajlar
1
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
Günahlarımızı sevaba nasıl çevirebiliriz? Siz bir sadaka veriyorsanız, bunun ölçüsü sırf Allah rızası için olmalı. Niyetiniz böyle olunca o zaman yaptığınız hayır ve hasenattan sevap kazanırsınız. Ama niyetiniz arkadaşım beni görsün veya halk benim ne kadar cömert oduğumu bilsin şeklinde olursa; o zaman o hayır ve hasenat boşa gitmiş olur. Nazar ile niyet mahiyeti eşyayı tağyir eder. Günahı sevaba, sevabı günaha kalb eder. Evet niyet adi bir hareketi ibadete çevirir ve gösteriş için yapılan bir ibadeti günaha çevirir." (Mesnevi-i nuriye)

Siz bir sadaka veriyorsanız, bunun ölçüsü sırf Allah rızası için olmalı. Niyetiniz böyle olunca o zaman yaptığınız hayır ve hasenattan sevap kazanırsınız. Ama niyetiniz arkadaşım beni görsün veya halk benim ne kadar cömert oduğumu bilsin şeklinde olursa; o zaman o hayır ve hasenat boşa gitmiş olur. Bir arkadaşınızın çok şefkatli biri olduğunu düşünüyoruz. İnsanlara karşı, hayvanlara karşı, hatta bir karıncaya varıncaya kadar...bunu yapmak yaradılış gereği olsa gerektir. Yaradılışın gereğini yapmamak, gayrı fıtri yani fıtri olmayan şeylerin yavaş yavaş bizi sardığı neticesi verebilir. Şefkat gösterilmesi gerekmeyenlere de şefkat gösterilmesi ve bunun devam ettirilmesi yavaş yavaş fıtri olan şefkati ortadan kaldırır.Şefkatsizlik insanda asıl, şefkat göstermek tali konumuna geçebilir. Belki de şefkatlilik durumu yok olmayla git gide o latif hissiyatın ölümüyle sonuçlanabilir. Demek ki gayrı fıtri bir şeye niyet edip yaptık mı ve bunu daimi kıldık mı artık yavaş yavaş o fıtri halimiz ortadan kalkar, bir cihette ölür.

"İnsan eğer inandığı gibi yaşamazsa yaşadığı gibi inanmaya başlar." sözü meselemiz hakkında ehemmiyetlidir.

Örneklerle konumuzu genişletmeye devam edelim;

Mesela, bir atı bağlamak için çaktığınız bir kazığı yerinden çıkarmayıp, sizden sonraki insanların gelip istifade etmesi için orda bırakırsanız ve sizden sonra biri gelir de aynı o kazığı -burdan geçen birisinin ayağı çarpmasın -niyetiyle ordan o kazığı sökerse, bu da sevap kazanır birinciside...

Hem mesela, tevazu gösterilmemesi gereken bir yerde tevazunun gösterilmesi, hatta ona niyet edilmesi o tevazuyu tevazuluktan çıkarır. Ezcümle; düşman askeri boğazınıza ayağını bastığı esnada, şayet ona karşı tevazu gösterirseniz ruhunuz cesedinizden evvel ölür. Ama orda o düşman askerinin yüzüne bi tükürebilseniz o zaman hem ruh kurutulur hem de cesed. Hem mesela, alimlerin bulunduğu bir mecliste azıcık fikrinizle büyük meseleleri çözmeye kalkışıp ortaya atılırsanız bu da kendini olduğundan büyük göstermek olduğundan bundan da kibir kokusu gelebilir. Yine diyelim ki huzurlu bir insan değilsiniz. Çok şevkli ve hareketli olmaya çalışmanız sizi rahatlandırır, psikolojik tedavi yaptırır. Cenabı Hakkın dergahında insanın kendini gamlı ve kederli üzüntülü olarak takdim etmesi, işlediği günahlardan ötürü pişmanlık hissedip iki damla göz yaşı dökmesi, onu hafiflendirir ve ferahlandırır.
selam ve dua ile kalin
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt