Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

GÜnah YerÇekİmİ Gİbİdİr, Batirir (1 Kullanıcı)

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
7dc4f2c8b8c8aae8e28a186oz7.gif

İyiliği yaygınlaştırmak unutulunca…

Toplumun gafleti, fertlerin gafletinin çarpımıdır. Kişinin hak ve hakikatten uzaklaşarak gaflete düşmesi, ‘emr-i maruf ve nehy-i anil münker’ (iyiliği yaygınlaştırma, kötülükten uzaklaştırma) vazifesinin terk edildiği toplumlarda yaygınlaşır. Böylesi toplumlarda, müminler aynalık vazifesini yapmadığı için kötülükler sıradanlaşarak yaygınlaşır ve toplumsal gaflet halini alır.


Sokakta veya yakın çevremizde gördüğümüz olumsuzluklara tepkisizliğimiz bize, bela ve musibet olarak geri döner. Nemelazımcılık ve vurdumduymazlık, neticede bizim başımıza da çoraplar ören bir tehlike haline gelir. Küçükken başı ezilmeyen yılan ve çıyanlar semirir, bizim evladımızı bize karşı kullanır hale gelir.


Ne yarattığını gayet iyi bilen Allah, kulunun nelerle huzur duyacağını bildiğinden emretmiş ve rahatsız olacağı hususları da yasaklamıştır.


Gafletin başı; Günahlarımız

Günahlar yerçekimi gibidir. Günaha dalan fert ve toplumlar yükselemez. Maddi açıdan yükselmiş gibi görünse bile, toplum vicdanında ve Allah katında haksız kazanç elde edenler alçalırlar. Aslında eğer vicdanları tamamen körelmemişse iç huzuru da duyamazlar.


Gaflet ve günahlara dalmak, insanın manevi ve ulvi yönünü köreltir. İsyana dalan kişi hakiki iç huzurunu derinden hissedemez. Para birçok şeyin kabını verebilir ama içini veremez. Mesela neşeli anlar yaşatabilir ama huzur veremez. İlaç verebilir ama sıhhat veremez. Arkadaş verebilir ama gerçek dost veremez. Allah’ı unutandan Allah (cc) uzak olur. Allah’tan uzak toplumu, polis ve kanun zoru ile yola getirmek mümkün olmaz.


Korkusuz ve kontrolsüz bir toplumda güven ve huzuru sağlamak zor olur. Bunun topluma getirdiği olumsuzlukları günlük hayatımızda görmek mümkündür. Sadece kapkaç olayını düşünmek, bunun ne anlama geldiğini gösterebilir. Gazetelerin manşetleri veya toplumsal çürümüşlüğü haber olarak ön plana çıkaran sayfalar, bunu hayıflanacak (!) şekilde anlatmaktadır.


Düşünmekten kaçmamalı

Toplumsal gaflet, ancak tefekkür ve şuur ile yok edilebilir. Tefekkür, düşmeden önce düşünmeyi gerektiren bir kavramdır. Düşüncesiz ve öngörüsüz hareket eden fert ve toplumların yakın ve uzak istikbali karanlıktır. Şuur, insanı geliştiren ve hakikati anlamaya yardımcı olan mükemmel bir kontrol unsurudur. Ama maalesef okumadan fikir sahibi olmaya çalışan insanımız, bu değerlerden hızla uzaklaşarak ‘ekran cahilleri’ haline gelmektedir. Televizyonların en çok izlendiği saatlerdeki (prime time) dizi veya programları bu gözle incelemek, ne demek istediğimizi gayet iyi gösterecektir.


İlk emri ‘oku’ olan bir kitaba, ‘iki günü birbirine müsavi olan aldanmıştır’ diyen bir peygambere inandığını ifade eden bir toplum, okumadan uzak, beyin uyuşturucu programlarla başı dönmüş durumdadır. “Bu gidiş nereye?” diyecek bir yaklaşım, şimdilik kabul görüp görmeyeceğini düşünerek beklemektedir.


Dinden uzaklaşan kişi, hak ve hakikatten uzaklaştığı gibi kendinden de uzaklaşır.


Bizim toplumumuz için daha tehlikeli bir durum, (Allah korusun) ‘mürtet’ durumuna düşenlerdir. Bunlar kendini din ile bağlantılı zannettikleri ve cenaze namazları kılındığı halde, dinden fersah fersah uzak kimselerdir. Bu kardeşlerimize, Allah hidayet versin. Bir helali haram veya bir haramı helal saymanın dinden çıkmaya yettiğini bilen her Müslüman, ne demek istendiğini gayet iyi anlayacaktır.


Burada bu konuları bilen Müslümanlara büyük görevler düşmektedir. Bilmeyerek, hataya düşen kardeşlerimizi uyarmalı, onların ebedi hayatlarında perişan olmamaları ve toplumumuzun dirliği ve selameti için onlara tatlı bir dil ve güler yüzle, doğruları anlatmalıdır.



Allah’ı unutmak!

Toplumsal gaflete giden noktaları ifade edercesine Rabbimiz; “Allah'ı unutan ve bu yüzden Allah'ın da onlara kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. Onlar yoldan çıkan kimselerdir.” (Haşir, 59/19) ayetiyle bizleri ikaz etmektedir.


Bir Müslüman için namaz, Allah’ı hatırlamanın en gerekli ve mecburi yönüdür. Etrafımıza bir bakalım, dört bir yandan haydin namaza, “haydin felaha” davetine icabet edebilenlerimizin sayısı ne kadar? Peki, bu davete uyduğunu düşünenler arasında; “(Resûlüm!) Sana vahyedilen Kitab'ı oku ve namazı kıl. Muhakkak ki, namaz, hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah'ı anmak elbette (ibadetlerin) en büyüğüdür. Allah yaptıklarınızı bilir.” (Ankebut, 29/45) hükmü gereği kötülüklerden uzaklaşabilenlerimizin sayısı ne kadar?


Dindar olduğunu düşünenlerin durumu, toplumda dindar kimliğiyle ilgili kanaatleri oluşturmaktadır. Eğer, “sen onun en ön safta namaz kıldığına, defalarca hacca gittiğine bakma…” diye başlanan sözleri etrafımızda sık duyar hale gelmişsek, silkinip toparlanmamız gerektiğini anlamamız gerekiyor.

Kendimizi hesaba çekelim

Kimse kendini sütten çıkmış ak kaşık gibi hissetmemeli, hesaba çekilmeden önce nefislerimizi hesaba çekmeliyiz. Günahına pişmanlık duyup gözyaşı dökebilen ne kadar müslümanımız var? Bizim böyle bir derdimiz var mı? Yoksa o kanal senin bu kanal benim veya o kahvehane köşesi senin burası benim diye mi ömrümüz geçiyor?...


Toplumumuzun dini açıdan nasıl bir durumda olduğunu hepimiz görüyoruz. İnsanlarımız kitle iletişim araçlarıyla uyuşturulmuş, batılı hayat tarzı içerisinde kaybolmuş bir durumda. Bir kısım halk da ekmek derdi peşinde... Akıllar bir karış havada; bazıları köşe dönme, bazıları makam mevki sevdasında, bazıları gününü gün etmeye çalışıyor ve bazılarının akılları ise belden aşağısı ile meşgul olur hale gelmiş!...


Müslüman kendi günah ve hatalarını, birinci derecede öncelikli problem olarak görmelidir. İnanmayanların hakkından gelecek olan bizzat Allah’tır. Onlara geçici hayatta verilen mühlet, inananları yanıltmamalıdır.

Evet, müslümanlar güçlü olmalıdırlar, ancak bu güç onları kuru kibire ve Allah yolunda gayretten geri durmaya sevk etmemeli, bilakis bazı şeyleri Allah yolunda feda edebilmek için harekete geçirmelidir.

Zilletimizin sebebi

Nitekim Rabbimiz; “De ki: "Babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, akrabanız, elde ettiğiniz mallar, durgun gitmesinden korktuğunuz ticaret, hoşunuza giden evler, sizce Allah'tan peygamberinden ve Allah yolunda gayretten daha sevgili ise, Allah'ın buyruğu gelene kadar bekleyin. Allah fâsık kimseleri doğru yola eriştirmez” (Tevbe, 9/24).

Burada etrafında olup biten kötülüklerle ilgilenmeyerek gaflete düşen müslümanlara güçlü bir uyarı ve tehdit vardır. Görüldüğü gibi böylesine ihmalkârlığın neticesi, fasıklığa kadar gidebilmektedir.

Eğer Allah’ın dini için çaba gösterip cihada “Çıkmazsanız Allah size can yakıcı azapla azap eder ve yerinize başka bir millet getirir. O'na bir şey de yapamazsınız. Allah her şeye kadirdir.” (Tevbe, 9/39). Müslümanların bugünkü zilletinin en önemli sebeplerinden biri, bu ayetin hükmüne göre hareket etmiyor olmalarıdır.

Kendini kötülüklerden alıkoymaya gayret etmeyen kimsenin topluma verebileceği pek bir şey yoktur. Asıl mücahit, Allah’a itaat uğrunda nefsi ile mücahede edendir. Nefsine söz dinletebilenlerin, söz dinletemeyeceği insan pek az bulunur. Bunu kişi, bizzat kendi tatbik ettiği gibi gelecek nesillere de aktarmak durumundadır. Ferdi ve toplumsal gafletten kurtulmak ancak böylelikle mümkün olabilir.
(alıntı)
7dc4f2c8b8c8aae8e28a186oz7.gif
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
Allah'ı unutan ve bu yüzden Allah'ın da onlara kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. Onlar yoldan çıkan kimselerdir.” (Haşir, 59/19
 

~Elçi~

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Haz 2007
Mesajlar
2,893
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
45
Esselamun aleyküm kardeşim
Rahman razı olsun kardeşim emeğinize sağlık.
Rabbim dosdoğru yolunda giden kullarından eylesin inşaallah.
Hayırlı akşamlar.Baki selam ve dua ile...B)
 

Emanet

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Nis 2008
Mesajlar
3,574
Tepki puanı
34
Puanları
48
Yaş
39
RABBİM razı olsun güzel ve faydalı bi paylaşımdı..
emeğinize sağlık.........
selam ve dua ile
 

gülnisa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Ocak 2008
Mesajlar
11,851
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
51
Kendini kötülüklerden alıkoymaya gayret etmeyen kimsenin topluma verebileceği pek bir şey yoktur. Asıl mücahit, Allah’a itaat uğrunda nefsi ile mücahede edendir. Nefsine söz dinletebilenlerin, söz dinletemeyeceği insan pek az bulunur. Bunu kişi, bizzat kendi tatbik ettiği gibi gelecek nesillere de aktarmak durumundadır. Ferdi ve toplumsal gafletten kurtulmak ancak böylelikle mümkün olabilir.


selamunaleykum
allah bızlerı gunah ışlemekten kurtarsın
allah ıyı kul olmayı nasıp etsın
allah ıyılıklerı yaymamızı nasıpp etsın amın
allah razı olsun kardeşim emeğıne sağlık
allaha emanet ol
selam ve dua ıle
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
Esselamun aleyküm kardeşim

Rahman razı olsun kardeşim emeğinize sağlık.
Rabbim dosdoğru yolunda giden kullarından eylesin inşaallah.

Hayırlı akşamlar.Baki selam ve dua ile...B)


________aleyküm selam kardeşim
teşekkür ederim
rabbim sizdende razı olsun inşallah
amin amin ecmain
selam ve dua ileB)B)_______
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
Kendini kötülüklerden alıkoymaya gayret etmeyen kimsenin topluma verebileceği pek bir şey yoktur. Asıl mücahit, Allah’a itaat uğrunda nefsi ile mücahede edendir. Nefsine söz dinletebilenlerin, söz dinletemeyeceği insan pek az bulunur. Bunu kişi, bizzat kendi tatbik ettiği gibi gelecek nesillere de aktarmak durumundadır. Ferdi ve toplumsal gafletten kurtulmak ancak böylelikle mümkün olabilir.


selamunaleykum
allah bızlerı gunah ışlemekten kurtarsın
allah ıyı kul olmayı nasıp etsın
allah ıyılıklerı yaymamızı nasıpp etsın amın
allah razı olsun kardeşim emeğıne sağlık
allaha emanet ol
selam ve dua ıle


_______aleyküm selam degerli hocam
amin inşalalh güzel hocam rabbim bizleri hak yola ilettin ayaklarımızı sabit kılsın inşallah
rabbim sizdende razı olsun
rabbimize emanet olunuz
selam ve dua ile______
 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38


İyiliği yaygınlaştırmak unutulunca…

Toplumun gafleti, fertlerin gafletinin çarpımıdır. Kişinin hak ve hakikatten uzaklaşarak gaflete düşmesi, ‘emr-i maruf ve nehy-i anil münker’ (iyiliği yaygınlaştırma, kötülükten uzaklaştırma) vazifesinin terk edildiği toplumlarda yaygınlaşır. Böylesi toplumlarda, müminler aynalık vazifesini yapmadığı için kötülükler sıradanlaşarak yaygınlaşır ve toplumsal gaflet halini alır.








Esselamun aleyküm ve rahmetullahi ve berakatühü.

Allah razı olsun kardeşim, emeğinize sağlık.
Güzel bir paylaşımda bulunmuşsunuz.


Bütün din büyükleri, İslam âlimleri, gaflete dalmaktan yani Allahü teâlâyı, Onun emir ve yasaklarını unutmaktan daha büyük bir bela, dert, sıkıntı yoktur buyurmuşlar ve her asırda gelen insanlara bunları dilleri ile anlatmışlar ve kitaplar yazarak onları, sonsuz felakete sürükleyene gaflet zehirinden kurtarmaya, uyandırmaya çalışmışlardır.


Allahü teâlâ, Tevbe suresinin yüz yirmi yedinci âyetinde mealen; (Görmüyorlar mı ki, her sene, bir iki kere, dertlere, belalara yakalanıyorlar. Yine tevbe etmiyor, pişman olmuyorlar) buyurdu. Bu nasıl imandır? Nasıl Müslümanlıktır? Ne kitaptan, ne sünnetten nasihat alınıyor. Ne de, başa gelen dertlerden, hadiselerden ibret alınıyor. Uzun seneler, beraber yaşadıkları, birlikte gezip dolaştıkları, yiyip içtikleri, yatıp kalktıkları ahbaplarını, arkadaşlarını düşünsünler. Sevdiklerinin, birlikte eğlendiklerinin, yardımcılarının ne olduklarını görmüyorlar mı? Hiçbirinden bir şey kaldı mı? Onlardan haber verenler var mı? Ömürlerinin harmanını rüzgar götürdü.



Selam ve baki dua ile kalın.
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
[/center]





Esselamun aleyküm ve rahmetullahi ve berakatühü.

Allah razı olsun kardeşim, emeğinize sağlık.
Güzel bir paylaşımda bulunmuşsunuz.




Bütün din büyükleri, İslam âlimleri, gaflete dalmaktan yani Allahü teâlâyı, Onun emir ve yasaklarını unutmaktan daha büyük bir bela, dert, sıkıntı yoktur buyurmuşlar ve her asırda gelen insanlara bunları dilleri ile anlatmışlar ve kitaplar yazarak onları, sonsuz felakete sürükleyene gaflet zehirinden kurtarmaya, uyandırmaya çalışmışlardır.




Allahü teâlâ, Tevbe suresinin yüz yirmi yedinci âyetinde mealen; (Görmüyorlar mı ki, her sene, bir iki kere, dertlere, belalara yakalanıyorlar. Yine tevbe etmiyor, pişman olmuyorlar) buyurdu. Bu nasıl imandır? Nasıl Müslümanlıktır? Ne kitaptan, ne sünnetten nasihat alınıyor. Ne de, başa gelen dertlerden, hadiselerden ibret alınıyor. Uzun seneler, beraber yaşadıkları, birlikte gezip dolaştıkları, yiyip içtikleri, yatıp kalktıkları ahbaplarını, arkadaşlarını düşünsünler. Sevdiklerinin, birlikte eğlendiklerinin, yardımcılarının ne olduklarını görmüyorlar mı? Hiçbirinden bir şey kaldı mı? Onlardan haber verenler var mı? Ömürlerinin harmanını rüzgar götürdü.




Selam ve baki dua ile kalın.


_______aleyküm selam kardeşim
çok teşekkür ederim mevla razı olsun ..
konuya ilgi ve alakanız için çok teşekkür ederim ...
rabbimize emanet olunuz
selam ve dua ile______
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
Kendini kötülüklerden alıkoymaya gayret etmeyen kimsenin topluma verebileceği pek bir şey yoktur. Asıl mücahit, Allah’a itaat uğrunda nefsi ile mücahede edendir. Nefsine söz dinletebilenlerin, söz dinletemeyeceği insan pek az bulunur. Bunu kişi, bizzat kendi tatbik ettiği gibi gelecek nesillere de aktarmak durumundadır. Ferdi ve toplumsal gafletten kurtulmak ancak böylelikle mümkün olabilir.


selamunaleykum
allah bızlerı gunah ışlemekten kurtarsın
allah ıyı kul olmayı nasıp etsın
allah ıyılıklerı yaymamızı nasıpp etsın amın
allah razı olsun kardeşim emeğıne sağlık
allaha emanet ol
selam ve dua ıle


_______aleyküm selam güzel hocam
en kalpi duygularımla amin amin ecmain
mevla sizdende razı olsun
emanetim rahmana
selam ve dua ileB)B)B)______
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
Allah'ı unutan ve bu yüzden Allah'ın da onlara kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. Onlar yoldan çıkan kimselerdir.” (Haşir, 59/19
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
Zilletimizin sebebi

Nitekim Rabbimiz; “De ki: "Babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, akrabanız, elde ettiğiniz mallar, durgun gitmesinden korktuğunuz ticaret, hoşunuza giden evler, sizce Allah'tan peygamberinden ve Allah yolunda gayretten daha sevgili ise, Allah'ın buyruğu gelene kadar bekleyin. Allah fâsık kimseleri doğru yola eriştirmez” (Tevbe, 9/24).


Burada etrafında olup biten kötülüklerle ilgilenmeyerek gaflete düşen müslümanlara güçlü bir uyarı ve tehdit vardır. Görüldüğü gibi böylesine ihmalkârlığın neticesi, fasıklığa kadar gidebilmektedir.

Eğer Allah’ın dini için çaba gösterip cihada “Çıkmazsanız Allah size can yakıcı azapla azap eder ve yerinize başka bir millet getirir. O'na bir şey de yapamazsınız. Allah her şeye kadirdir.” (Tevbe, 9/39). Müslümanların bugünkü zilletinin en önemli sebeplerinden biri, bu ayetin hükmüne göre hareket etmiyor olmalarıdır.

Kendini kötülüklerden alıkoymaya gayret etmeyen kimsenin topluma verebileceği pek bir şey yoktur. Asıl mücahit, Allah’a itaat uğrunda nefsi ile mücahede edendir. Nefsine söz dinletebilenlerin, söz dinletemeyeceği insan pek az bulunur. Bunu kişi, bizzat kendi tatbik ettiği gibi gelecek nesillere de aktarmak durumundadır. Ferdi ve toplumsal gafletten kurtulmak ancak böylelikle mümkün olabil
 

Kaan Erdem

Yönetici
Katılım
9 Ara 2006
Mesajlar
11,197
Tepki puanı
230
Puanları
63
“Allah'ı unutan ve bu yüzden Allah'ın da onlara kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. Onlar yoldan çıkan kimselerdir.” (Haşir, 59/19)

selam ve dua ile kalın kardeşim içerik olarak zengin bir paylaşım olmuş.ALLAH cc razı olsun selametle kalın hayırlı ve bereketli akşamlar olsun....
 

Rabia-Adeviye

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Ocak 2008
Mesajlar
319
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
selamun aleyküm.Allah(cic)razıolsun ablam

Rabbim bizi ;
yasalarından kaçan
emirlerine uyan
uymayanlrı uyaran kullarından etsin inş amiin
selametle..
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt