Siirt'in Eruh İlçesi'de, vatani görevini yaparken nöbet değişimi sırasında teröristlerin açtığı ateş sonucu şehit olan Ali Balıkçı'nın ölüm haberi, İzmir'in Bergama İlçesi'ne bağlı Çeltikçi Köyü'nde oturan ailesini yasa boğdu.
Acı haberle yıkılan aynı zamanda köyün muhtarı olan Mustafa Balıkçı, oğlunun şehit olacağının içine doğduğunu söyledi. Bilecik'teki acemiliğinin ardından Siirt'e dağıtımı olan oğlunun sürekli olarak bu askerliği bitiremeyeceğini düşündüğünü söyleyen Mustafa Balıkçı, şöyle dedi:
“Şehit olduğu gün içimde büyük sıkıntı vardı. Hatta tarlada çalışmamızı yarım bırakıp eve döndük. Çünkü orada cep telefonu çekmiyordu. Oğlumuzdan heber alırız diye köydeki evimize geldik. Kendisinin izinden gideli 26 gün olmasına rağmen Siirt'e ziyaretine gitmeyi bile düşünüyordum.
Gece bir türlü uyku tutmadı. Yataktan kalkıp tarlayı dolaşırken bir grup askerin bana doğru geldiğini gördüm. ‘Onları görünce bu işte bir iş var’ dedim. O an, sabah eşimin anlattığı rüyâ aklıma geldi. Eşim, şehit olduğu günün sabahı oğlumuzu rüyâsında gördüğünü ve çok iyi durumda olduğunu söyledi. Ancak, ben içime doğmasına rağmen annesi üzülmesin diye rüyanın tersi çıkar diye konuşamadım. Askerler, şehit olduğunu söyleyince dünya başıma yıkıldı. Önümüzdeki günlerde, askerlikte dördüncü ayına girecekti, gün sayıyordu. Ben de her gün sanki ben askermişim gibi takvimde günleri çiziyordum. Oğlumu şehit edenler Allah'ından bulsun. Allah, bir daha kimsenin annesine babasına böylesine taşıyamayacakları acı göstermesin.''
Oğlunun şehit edilmesi ile yasa boğulan, sakinleştirici iğnelerle güçlükle ayakta duran Sultan Balıkçı ise, şehit annelerinin, babaların çektikleri acıların bedelini kimin ödeyeceğini sorarken, şöyle dedi:
“Yüzüne bile bakmaya kıyamadığımız oğlumu güle güle asker ettim ama şimdi oğlum yok artık. Oğlumun canına kim kıydıysa Allah da onların canını alsın. Keşke oğlum ölmeseydi yaralı olsaydı da yatağında ben yaralarını ellerimle kendim sarsaydım. Oğlumu buralarda Batı'da bir yere sığdıramadılar. Doğu'da hiç bilmediği en ücra köşesine gönderdiler. Biricik oğlumu, teröristlere kurban verdim. Benim oğluma, bana, acı çektirenlerde aynı acıları yaşasınlar.''
Şehit Ali Balıkçı'nın halası Necla Dağlı, “Başbakan, ‘Askerlik yan gelip yatma yeri değil' diyor. Ancak, askerler yan gelip yatmıyor. Askerler şehit oluyor, analar da ağlıyor, yanıyor, kahroluyor. Başbakan şunu iyi bilsin, Ege'nin gülleri tek, tek soluyor'' diye konuştu.
Bu arada, şehit er Ali Balıkçı'nın, Bergama Yeni Camisi'nde, yarın (BUGÜN)cuma namazı ardından düzenlenecek askeri törenin ardından köyündeki mezarlığa defnedileceği bildirildi.
Acı haberle yıkılan aynı zamanda köyün muhtarı olan Mustafa Balıkçı, oğlunun şehit olacağının içine doğduğunu söyledi. Bilecik'teki acemiliğinin ardından Siirt'e dağıtımı olan oğlunun sürekli olarak bu askerliği bitiremeyeceğini düşündüğünü söyleyen Mustafa Balıkçı, şöyle dedi:
“Şehit olduğu gün içimde büyük sıkıntı vardı. Hatta tarlada çalışmamızı yarım bırakıp eve döndük. Çünkü orada cep telefonu çekmiyordu. Oğlumuzdan heber alırız diye köydeki evimize geldik. Kendisinin izinden gideli 26 gün olmasına rağmen Siirt'e ziyaretine gitmeyi bile düşünüyordum.
Gece bir türlü uyku tutmadı. Yataktan kalkıp tarlayı dolaşırken bir grup askerin bana doğru geldiğini gördüm. ‘Onları görünce bu işte bir iş var’ dedim. O an, sabah eşimin anlattığı rüyâ aklıma geldi. Eşim, şehit olduğu günün sabahı oğlumuzu rüyâsında gördüğünü ve çok iyi durumda olduğunu söyledi. Ancak, ben içime doğmasına rağmen annesi üzülmesin diye rüyanın tersi çıkar diye konuşamadım. Askerler, şehit olduğunu söyleyince dünya başıma yıkıldı. Önümüzdeki günlerde, askerlikte dördüncü ayına girecekti, gün sayıyordu. Ben de her gün sanki ben askermişim gibi takvimde günleri çiziyordum. Oğlumu şehit edenler Allah'ından bulsun. Allah, bir daha kimsenin annesine babasına böylesine taşıyamayacakları acı göstermesin.''
Oğlunun şehit edilmesi ile yasa boğulan, sakinleştirici iğnelerle güçlükle ayakta duran Sultan Balıkçı ise, şehit annelerinin, babaların çektikleri acıların bedelini kimin ödeyeceğini sorarken, şöyle dedi:
“Yüzüne bile bakmaya kıyamadığımız oğlumu güle güle asker ettim ama şimdi oğlum yok artık. Oğlumun canına kim kıydıysa Allah da onların canını alsın. Keşke oğlum ölmeseydi yaralı olsaydı da yatağında ben yaralarını ellerimle kendim sarsaydım. Oğlumu buralarda Batı'da bir yere sığdıramadılar. Doğu'da hiç bilmediği en ücra köşesine gönderdiler. Biricik oğlumu, teröristlere kurban verdim. Benim oğluma, bana, acı çektirenlerde aynı acıları yaşasınlar.''
Şehit Ali Balıkçı'nın halası Necla Dağlı, “Başbakan, ‘Askerlik yan gelip yatma yeri değil' diyor. Ancak, askerler yan gelip yatmıyor. Askerler şehit oluyor, analar da ağlıyor, yanıyor, kahroluyor. Başbakan şunu iyi bilsin, Ege'nin gülleri tek, tek soluyor'' diye konuştu.
Bu arada, şehit er Ali Balıkçı'nın, Bergama Yeni Camisi'nde, yarın (BUGÜN)cuma namazı ardından düzenlenecek askeri törenin ardından köyündeki mezarlığa defnedileceği bildirildi.