GÜLLER GÜLÜNE!
-Umumi ahval-i arzımdır-
Şol âlem-i bekâ’ya göçtüğün günden beri;
Gülşen’e çevirdiğin, çöller huzursuz şimdi.
Ey âlemlere rahmet, ey ufuk Peygamberi;
Bülbüller figandadır, güller huzursuz şimdi..
Şol âlem-i bekâ’ya göçtüğün günden beri!.
***
Sen gidince zamanın,büsbütün kaçtı tadı,
Aşıkların, Ya Nebî;sînesini dağladı!.
Giran geldi yokluğun,akan sular ağladı;
Ah! Dicleler, Fıratlar, Niller huzursuz şimdi..
Şol âlem-i bekâ’ya göçtüğün günden beri!.
***
Heyhat ki,ehl-i fitne kıtaları dolaştı;
Heyhat ki,kardeşliğe, barışa kan bulaştı.
Firkatinle Ya Resûl,mevsimler başkalaştı;
Günler,haftalar,aylar, yıllar huzursuz şimdi..
Şol âlem-i bekâ’ya göçtüğün günden beri!.
***
Ümmetin darmadağın, hâl-i perişandadır,
Gâyeden uzaklaşmış;her biri bir yandadır.
Başsız İslam âlemi,en kritik andadır;
Feth-i mübin’e mazhar el’ler, huzursuz şimdi..
Şol âlem-i bekâ’ya göçtüğün günden beri!.
***
Nice sır saklı idi,”nübüvvet” pâyenizde,
Saadet asrı,vücut bulmuştu sâyenizde.
Lâkin şu an hüzün var, karada ve denizde;
Sükûnuna ay düşen göller, huzursuz şimdi..
Şol âlem-i bekâ’ya göçtüğün günden beri!.
***
Ey gönüller sultanı, ey server-i kâinat!.
Doğuşun bir mesajdı,karanlık çağa inat.
Kimsesiz mazlumlara herdem açtın kol/kanat;
Aynı ilgiye muhtaç kullar,huzursuz şimdi..
Şol âlem-i bekâ’ya göçtüğün günden beri!.
***
Öksüz Mescid-i Aksa, başını okşayan yok!
Temeli oyulsa da, hâlâ bir taş koyan yok!
Yüreği yananların,feryadını duyan yok!
“İmdat!” diye çağıran diller,huzursuz şimdi..
Şol âlem-i bekâ’ya göçtüğün günden beri!.
***
Savruldu yele gitti, zor kazanılmış haklar;
Yad’ların tekelinde, mahzun kutsal topraklar!.
Durum bu,”Güller Gülü!”soldu yeşil yapraklar;
Gövdeye kurt girince, dallar huzursuz şimdi..
Şol âlem-i bekâ’ya göçtüğün günden beri!.
Ahmet Süreyya DURNA
-Umumi ahval-i arzımdır-
Şol âlem-i bekâ’ya göçtüğün günden beri;
Gülşen’e çevirdiğin, çöller huzursuz şimdi.
Ey âlemlere rahmet, ey ufuk Peygamberi;
Bülbüller figandadır, güller huzursuz şimdi..
Şol âlem-i bekâ’ya göçtüğün günden beri!.
***
Sen gidince zamanın,büsbütün kaçtı tadı,
Aşıkların, Ya Nebî;sînesini dağladı!.
Giran geldi yokluğun,akan sular ağladı;
Ah! Dicleler, Fıratlar, Niller huzursuz şimdi..
Şol âlem-i bekâ’ya göçtüğün günden beri!.
***
Heyhat ki,ehl-i fitne kıtaları dolaştı;
Heyhat ki,kardeşliğe, barışa kan bulaştı.
Firkatinle Ya Resûl,mevsimler başkalaştı;
Günler,haftalar,aylar, yıllar huzursuz şimdi..
Şol âlem-i bekâ’ya göçtüğün günden beri!.
***
Ümmetin darmadağın, hâl-i perişandadır,
Gâyeden uzaklaşmış;her biri bir yandadır.
Başsız İslam âlemi,en kritik andadır;
Feth-i mübin’e mazhar el’ler, huzursuz şimdi..
Şol âlem-i bekâ’ya göçtüğün günden beri!.
***
Nice sır saklı idi,”nübüvvet” pâyenizde,
Saadet asrı,vücut bulmuştu sâyenizde.
Lâkin şu an hüzün var, karada ve denizde;
Sükûnuna ay düşen göller, huzursuz şimdi..
Şol âlem-i bekâ’ya göçtüğün günden beri!.
***
Ey gönüller sultanı, ey server-i kâinat!.
Doğuşun bir mesajdı,karanlık çağa inat.
Kimsesiz mazlumlara herdem açtın kol/kanat;
Aynı ilgiye muhtaç kullar,huzursuz şimdi..
Şol âlem-i bekâ’ya göçtüğün günden beri!.
***
Öksüz Mescid-i Aksa, başını okşayan yok!
Temeli oyulsa da, hâlâ bir taş koyan yok!
Yüreği yananların,feryadını duyan yok!
“İmdat!” diye çağıran diller,huzursuz şimdi..
Şol âlem-i bekâ’ya göçtüğün günden beri!.
***
Savruldu yele gitti, zor kazanılmış haklar;
Yad’ların tekelinde, mahzun kutsal topraklar!.
Durum bu,”Güller Gülü!”soldu yeşil yapraklar;
Gövdeye kurt girince, dallar huzursuz şimdi..
Şol âlem-i bekâ’ya göçtüğün günden beri!.
Ahmet Süreyya DURNA