Hayatın her alanında zaman zaman zorluklar ve sıkıntılarla karşılaşıyoruz. Çünkü hayat mutluluk, kolaylık, ferahlık ve güzellikleri içinde barındırdığı gibi sıkıntı, zorluk ve mutsuzlukları da barındırır. Ama mutlu olmak veya mutsuz olmak elimizde. Bu iki zıt duygu, bakış açımız ve algılarımızın etkisi altında.
Aile hayatımız başta olmak üzere işimizde ve tüm sosyal çevremizde kişisel
bir takım problemlerden kaynaklanan zorluk ve sıkıntıları da hepimiz
farklı şekillerde yaşayabiliyoruz. Kimimiz olayları büyütüyor; nefis,
gurur, kin, hased gibi kötü hallere dönüştürüyor. Bazılarımız ise bunu
“gül tabiatıyla” karşılayıp hoş beraberliklere ve güzel huylara
dönüştürüyor. Sabır, hoşgörü, sevgi ve güzel geçim
Hz. Mevlânâ, “Gül, o güzel kokuyu diken ile hoş geçindiği için kazandı”
der. Ve güzel geçim için bazı zorluklara katlanılması gerektiğini dile
getirir. Bu konuyu güzel bir temsille gülün dilinden şöyle anlatır:
“Gül, o güzel kokuyu diken ile hoş geçindiği için kazandı. Bu gerçeği gülden de işit. Bak, o ne diyor:
-Dikenle beraber bulunduğum için neden gama düşeyim, neden kendimi kedere sokayım?
Ben ki gülmeyi, o kötü huylu dikenin beraberliğine katlandığım için
elde ettim. Onun sayesinde dünyaya güzellikler ve hoş kokular sunma
imkânına kavuştum.”
Güzel geçimli olmanın sırrı “gül tabiatında” gizli. Bu yüzden Hz. Mevlana, “ önemli olan gül tabiatlı olabilmektir” der.
Yani bu dünya bahçesinde dikenleri görüp, onlardan incinip dikenleşmek
değil, araya kış gibi çileler girse bile onları bahar iklimiyle
kucaklayarak, bütün aleme bir gül olabilmektir.”:a35:
Aile hayatımız başta olmak üzere işimizde ve tüm sosyal çevremizde kişisel
bir takım problemlerden kaynaklanan zorluk ve sıkıntıları da hepimiz
farklı şekillerde yaşayabiliyoruz. Kimimiz olayları büyütüyor; nefis,
gurur, kin, hased gibi kötü hallere dönüştürüyor. Bazılarımız ise bunu
“gül tabiatıyla” karşılayıp hoş beraberliklere ve güzel huylara
dönüştürüyor. Sabır, hoşgörü, sevgi ve güzel geçim
Hz. Mevlânâ, “Gül, o güzel kokuyu diken ile hoş geçindiği için kazandı”
der. Ve güzel geçim için bazı zorluklara katlanılması gerektiğini dile
getirir. Bu konuyu güzel bir temsille gülün dilinden şöyle anlatır:
“Gül, o güzel kokuyu diken ile hoş geçindiği için kazandı. Bu gerçeği gülden de işit. Bak, o ne diyor:
-Dikenle beraber bulunduğum için neden gama düşeyim, neden kendimi kedere sokayım?
Ben ki gülmeyi, o kötü huylu dikenin beraberliğine katlandığım için
elde ettim. Onun sayesinde dünyaya güzellikler ve hoş kokular sunma
imkânına kavuştum.”
Güzel geçimli olmanın sırrı “gül tabiatında” gizli. Bu yüzden Hz. Mevlana, “ önemli olan gül tabiatlı olabilmektir” der.
Yani bu dünya bahçesinde dikenleri görüp, onlardan incinip dikenleşmek
değil, araya kış gibi çileler girse bile onları bahar iklimiyle
kucaklayarak, bütün aleme bir gül olabilmektir.”:a35: