Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Göz zinası hakkında (1 Kullanıcı)

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

angelmad

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eyl 2008
Mesajlar
6
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
Bunun hakkında her tarafta çok uzun ve farklı şeyler yazılmış.Bu konu benim gibi gençleri ilgilendirir diye düşündüm aklıma takıldı ve hemen sormak geldi içimden bilgi almam lazım bana yardımcı olursanız saolun.

açık açık sorabilirmiyim bilmiyorum ama soracağım.

-Mesela bi kızla tanıştım hristiyan bi kız biz kamera açtık.Benimde isteğim olarak avret yerlerini gösterse ben nasıl bi günah işlemiş olurum.bu günah normal zina kadar büyükmüdür.eğer zina gibiyse ben bu kızı evlenip müslüman yapsam yada tevbe etsem ... Bana yardım edin lütfen.
 

efzairem

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Kas 2007
Mesajlar
758
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
göz zinası
Soru
erhanfrer 19-Temmuz-2006 - 17:54:52
Soru
Bir kadına şehvetle bakmak günahtır. Göz zinasıdır. Bunun günahına ilaveten kul hakkı günahı da kazanılır mı? Çünkü yabancı bir kadın bir nevi kullanılmış oluyor. Eğer kendisine bakılan kadın bunu fark edip rahatsız olursa mı kul hakkı olur? Yoksa rahatsız olsada olmasada kul hakkı olurmu? Kadın erkekleri tahrik edecek şekilde açık saçık giyinmişse, yinede kendisine bakan erkek kadına borçlanır mı?
20-Temmuz-2006 - 11:51:18
Cevabımız

Değerli Kardeşimiz;

Harama bakan erkek haram işlemiş olur. Kadın açık saçık giyinmiş ve kendini gizlemiyorsa bu kadına bakan erkekler haram işlemiş olsada bakan ve bakılan ararsında herhangi bir kul hakkı söz konusu olmaz. Kadın kendini gizlemiş olduğu halde, erkeğin kasten, tecessüs ederek kadının mahrem yerlerine bakması sonucu bakan erkek hem haram işlemiş hemde kul hakkına tecavüz etmiş olur. Bu kişinin hem tevbe etmesi hemde kadından helallik dilemesi gerekir.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet Editör
[/SIZE]------------------------------------------------------------------------------
Soru
Haram olan şeyleri izlemenin günahı nedir?

Soru
kaandoruk 12-Temmuz-2006 - 16:29:46
Soru
Haram olan şeyleri izlemenin günahı nedir?
13-Temmuz-2006 - 09:17:42
Cevabımız

Değerli Kardeşimiz;

İsra suresinin 32. ayetinde Cenab-ı Hak, "Sakın zinaya yaklaşmayın!" buyuruyor. Buradaki "yaklaşmayın" emrinden hareketle İslam fıkıh alimleri insanı zinaya götürebilecek her türlü amelin yasak olduğunu ifade etmişlerdir. Müstehcen resim veya görüntelere bakmayı da bu kategori içinde mütalaa edebiliriz. Bu sebeple bu tür resimlere bakmak caiz değildir.

Çünkü bir hocamızın ifadesiyle bütün günahlar ve ahlâkî bozulmalar müstehcene bakışla başlar, bakışın ısrarıyla gelişir, sonra fiilî günaha dönüşür. Üstelik gözler baktıklarının resimlerini de çeker, hayal arşivinde depo eder. Nereye gitse, nerede olsa artık çektiği bu resimler, hayal âleminde gözlerinin önündedir.

“Hem Kur’ân merhameten kadınların hürmetini muhafaza için hayâ perdesini takmasını emreder. Tâ hevesât-ı rezîlenin ayağı altında o şefkat madenleri zillet çekmesinler. Âlet-i hevesât ehemmiyetsiz bir metâ hükmüne geçmesinler. Medeniyet ise kadınları yuvalarından çıkarıp perdelerini yırtıp beşeri de baştan çıkarmıştır.”1

Toplumin bozulmasını netice veren sebeplerden birisi bu sözlerde ifade edildiği gibi, kadınların yuvalarından çıkıp ölçüsüz bir şekilde toplume karışarak, hürmete lâyık bir varlık iken ehemmiyetsiz bir eşya hâline gelmesidir. Bu durumdan kadınlar kendilerine olan hürmeti kaybettikleri gibi, toplum fertlerinin de bozulmasına sebep olmuşlardır.

Açık saçıklığın başını alıp yürüdüğü, hayâ perdesinin ayaklar altına alındığı bir zamanda, Müslümanın vazifesi daha da ağırlaşmakta, imanını muhafaza için daha çok titiz davranması gerekmektedir. Çünkü artık toplumimizde kadının girmediği yer kalmamış gibidir. Çarşıda, pazarda, otobüste, vapurda, resmî dairelerde çoklukla bulunmaktadır. Bu vaziyet karşısında Müslümanın kendisini toplumten ayrı ve uzak tutması, herşeyden el etek çekmesi düşünülemez. Fakat inancının icabı bazı prensiplere uymak durumundadır.

İnsanın kendisine yabancı olan kadınla, kadının da kendisine yabancı olan erkekle münasebeti sınırlıdır; belli ölçülere tâbidir. Rabbimiz mü’min erkek ve kadınlara şöyle buyurur:

“Mü’min erkeklere söyle: Gözlerini bakılması yasak olandan çevirsinler, mahrem yerlerini korusunlar. Bu onların arınmasını daha iyi sağlar. Allah yaptıklarınızdan şüphesiz haberdardır. Mü’min kadınlara da söyle: Gözlerini bakılması yasak olandan çevirsinler, iffetlerini korusunlar...”2

Bu âyetlerde açık bir şekilde, mü’min erkeklerin kendilerine yabancı olan nâmahrem kadınlara, kendilerine nikâhları düşen hanımlara; kadınların da kendilerine yabancı olan erkeklere bakmamaları bildirilmektedir.

Yasaklanan bu bakışın sınırı ve mahiyeti nedir, nasıl olacaktır? Âyetin geçen “gözleri kapamaktan” maksat, gözleri kapatıp başı yere eğerek yürümek, dolaşmak değildir. Zaten bu şekilde davranmak da mümkün değildir. Bir insan tâbiî olarak karşılaştığı erkeği ve kadını görür, bakar. Ancak burada anlatılmak istenen husus, karşı cinse şehvetle, cinsî bir duygu besleyerek bakmaktır. Şehvetle bakmanın ölçüsü de, devamlı olarak birkaç sefer bakıp durmaktır.

Bu ölçüyü de Resul-i Ekrem Efendimizden (a.s.m.) öğrenmekteyiz. Bu hususta Hz. Ali’ye şöyle buyurmuşlardır:
“Yâ Ali, arka arkaya bakma! Birinci bakış hakkındır, fakat ikinci bakışta hakkın yoktur.”3

Karşı cins insanın gözüne iliştiği zaman,gözlerini ayırmadan bakıp durmamalı, başını çevirmeli. Böylece şehvetle bakma sınırına da yaklaşmamış olur.

Çünkü umumiyetle fuhşun kapısı önce bakışla aralanır. Daha sonra diğer kapılar birbirini açar. Bu sebepten zinaya açılan ilk kapı böylece kapanmış sayılır.

Fahrüddin Râzi, tefsirinde Tevrat’tan şu cümleyi nakletmektedir:

“Harama bakış kalbe şehvet tohumunu eker. Her şehvet de insanda derin hüzünler doğurur.”

Kalbe düşen her günah tohumu, müsait zemin bulup yeşerirse insanın mânevî hayatını tehlikeye sokar. Bir mâneviyat büyüğü olan Zünnün Mısrî’nin dediği gibi, “Gözleri günahlara kapamak korunmanın en güzel yoludur.”

Kendisini haramdan muhafazaya çalışan Müslümanın durumunu da Peygamber Efendimiz şöyle anlatmaktadır:

“Bir kadının güzelliği bir Müslümanın gözüne çarpar da ondan gözünü çevirirse, Cenab-ı Hak o Müslümana lezzetini kalbinde duyacağı bir ibadet bahşeder.”4

Bilindiği gibi erkeğin erkeğe ve yabancı kadınlara avret sayılan, göstermesi haram olan yerleri müçtehidlerin ekserisinin görüşüne göre diz ile göbek arasıdır. Kadının da kendimahremleri dışındaki erkeklere karşı avret sayılan, caiz olmayan yerleri el ve yüzün dışında kalan vücudunun tamamıdır.

Buna göre kadının, bir erkeğin vücudunun, göbekle dizi arası dışında kalan yerlerine şehvetsiz olarak ve tekrar edilmeden bakması caizdir. Erkeğin de, kadının el ve yüzüne şehvet hissi olmadığı takdirde bakması helâldir. Ancak cinsî bir zevk duyarak erkeğin veya kadının birbirlerinen bu kısımlarına bakmaları yasak sınırına girer.

İnsan, gerek iş hayatında, gerekse bazı zaruret hallerinde, kendisine yabancı olan kadına bakabilmektedir. Yukarıda, mealini verdiğimiz âyetin tefsirinde Tefsir-i Kebir sahibi Fahrüddin Râzi, bu zaruretleri şu şekilde tasnif etmektedir:

* İnsan, evlenmeye niyet ettiği kadının yüzüne ve ellerine bakabilir. Nitekim bir defasında Ebû Hüreyre, Peygamberimizin yanında bulunurken bir adam gelerek, Ensar kadınlarından birisiyle evlenmek istediğini söyler. Peygamberimiz, “O kadına baktın mı?” diye sorunca, o zat, “Hayır” der. Peygamberimiz tekrar, “Öyleyse git, ona bak, çünkü Ensarın gözlerinde birşey vardır”5 buyurur.

Bu hususta şehvetle de olsa bakılabileceği kaydı zikredilmektedir.

* Mahkeme huzurunda, hâkimin veya şahitlerin kadını tanımaları için bakmaları, caizdir. Çünkü burada bir haksızlığın giderilmesi ve bir hakkın yerine gelmesi bahis mevzuudur.6

Fetevâ-yi Hindiye’de şu cümleleri görmek mümkündür:

“Fitne ve şehvetten korkulmadığı takdirde kadının eline ve yüzüne bakmak mubahtır.”7
Yine el-Mühezzeb isimli eserde, “Zaruret olduğu takdirde bir tüccar, yüzü açık bir kadına bakabilir. Kötü bir niyet olmazsa Allah indinde mes’ul olmaz”8 denilmektedir.

1. Sözler, s. 381.
2. Nur Sûresi, 30-31.
3. Ebû Davud, Nikâh: 43; Tirmizi, Edeb: 28.
4. Müsned, 5: 264.
5. Müslim, Nikâh: 74.
6. et-Tefsîrü’l-Kebîr, 23: 203.
7. Fetevâ-yı Hindiyye, 5: 329.
8. el-Mühezze, 2: 34.
Mehmed Paksu Helal – Haram
Selam ve dua ile...
 

nuri sezer

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Ağu 2008
Mesajlar
191
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
kardeşim tevbe ediniz inş..
o bayanı almanıza lüzum yok
 

angelmad

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eyl 2008
Mesajlar
6
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
efzairem kardeşim öncelikle teşekkürler nuri sezer kardeşim sanada teşekkür ederim saolasınız.

Şimdi efzairem kardeşim yazmışsın 1-2 yer yakaldım.Şimdi kadın zorla yapmadı bunu zorlamadım yani zorlayamam zaten ondan 1200 km uzaktayım.Zorlamadım fakat istedim ve kendi yaptı bunu kul hakkı yemiş olurmuyum?

Birde Bi Hristiyan kadını Müslümanlığa geçirmek Sevapmıdır ?Bildiğiniz gibi Hristiyanlar bizim kadınlarımız kadar dikkatli deil hatta hiç deil o yüzden hristiyan bi kadınla geçirdiğim zamanlarda kendi din kurallarına uyuyorsa kolları falan gözüküyorsa ben bu kadınla evlendim diyelim ondan önce bu kızla konuştuğum görüştüğüm süredeki günahlarım vs. ne olmuş olur açıklarmısınız ?
 

nuri sezer

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Ağu 2008
Mesajlar
191
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Birde Bi Hristiyan kadını Müslümanlığa geçirmek Sevapmıdır ?Bildiğiniz gibi Hristiyanlar bizim kadınlarımız kadar dikkatli deil hatta hiç deil o yüzden hristiyan bi kadınla geçirdiğim zamanlarda kendi din kurallarına uyuyorsa kolları falan gözüküyorsa ben bu kadınla evlendim diyelim ondan önce bu kızla konuştuğum görüştüğüm süredeki günahlarım vs. ne olmuş olur açıklarmısınız ?
KARDEŞİM O KENDİ İSTEĞİYLE YAPTIĞINDAN KUL HAKKINA MEDAR BİR DURUM YOK.......
SİZ O BAYANLA EVLENSENİZDE İŞLEDİĞİNİZ BİR GÜNAH VARSA TEVBE ETMELİSİNİZ......
AYRICA O BAYANLA EVLENİP MÜSLÜMAN OLMASINA VESİLE OLURSANIZ ELBETTE Kİ AZİM BİR SEVABA NAİL OLURSUNUZ
 

emin-43

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Mar 2008
Mesajlar
581
Tepki puanı
0
Puanları
16
Yaş
72
Selamün Aleyküm Hemşerim çok güzel izah etmişsiniz elinize sağlık ,selmetle
kalın...


göz zinası
Soru
erhanfrer 19-Temmuz-2006 - 17:54:52
Soru
Bir kadına şehvetle bakmak günahtır. Göz zinasıdır. Bunun günahına ilaveten kul hakkı günahı da kazanılır mı? Çünkü yabancı bir kadın bir nevi kullanılmış oluyor. Eğer kendisine bakılan kadın bunu fark edip rahatsız olursa mı kul hakkı olur? Yoksa rahatsız olsada olmasada kul hakkı olurmu? Kadın erkekleri tahrik edecek şekilde açık saçık giyinmişse, yinede kendisine bakan erkek kadına borçlanır mı?
20-Temmuz-2006 - 11:51:18
Cevabımız

Değerli Kardeşimiz;

Harama bakan erkek haram işlemiş olur. Kadın açık saçık giyinmiş ve kendini gizlemiyorsa bu kadına bakan erkekler haram işlemiş olsada bakan ve bakılan ararsında herhangi bir kul hakkı söz konusu olmaz. Kadın kendini gizlemiş olduğu halde, erkeğin kasten, tecessüs ederek kadının mahrem yerlerine bakması sonucu bakan erkek hem haram işlemiş hemde kul hakkına tecavüz etmiş olur. Bu kişinin hem tevbe etmesi hemde kadından helallik dilemesi gerekir.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet Editör[/SIZE]------------------------------------------------------------------------------
Soru
Haram olan şeyleri izlemenin günahı nedir?

Soru
kaandoruk 12-Temmuz-2006 - 16:29:46
Soru
Haram olan şeyleri izlemenin günahı nedir?
13-Temmuz-2006 - 09:17:42
Cevabımız

Değerli Kardeşimiz;

İsra suresinin 32. ayetinde Cenab-ı Hak, "Sakın zinaya yaklaşmayın!" buyuruyor. Buradaki "yaklaşmayın" emrinden hareketle İslam fıkıh alimleri insanı zinaya götürebilecek her türlü amelin yasak olduğunu ifade etmişlerdir. Müstehcen resim veya görüntelere bakmayı da bu kategori içinde mütalaa edebiliriz. Bu sebeple bu tür resimlere bakmak caiz değildir.

Çünkü bir hocamızın ifadesiyle bütün günahlar ve ahlâkî bozulmalar müstehcene bakışla başlar, bakışın ısrarıyla gelişir, sonra fiilî günaha dönüşür. Üstelik gözler baktıklarının resimlerini de çeker, hayal arşivinde depo eder. Nereye gitse, nerede olsa artık çektiği bu resimler, hayal âleminde gözlerinin önündedir.

“Hem Kur’ân merhameten kadınların hürmetini muhafaza için hayâ perdesini takmasını emreder. Tâ hevesât-ı rezîlenin ayağı altında o şefkat madenleri zillet çekmesinler. Âlet-i hevesât ehemmiyetsiz bir metâ hükmüne geçmesinler. Medeniyet ise kadınları yuvalarından çıkarıp perdelerini yırtıp beşeri de baştan çıkarmıştır.”1

Toplumin bozulmasını netice veren sebeplerden birisi bu sözlerde ifade edildiği gibi, kadınların yuvalarından çıkıp ölçüsüz bir şekilde toplume karışarak, hürmete lâyık bir varlık iken ehemmiyetsiz bir eşya hâline gelmesidir. Bu durumdan kadınlar kendilerine olan hürmeti kaybettikleri gibi, toplum fertlerinin de bozulmasına sebep olmuşlardır.

Açık saçıklığın başını alıp yürüdüğü, hayâ perdesinin ayaklar altına alındığı bir zamanda, Müslümanın vazifesi daha da ağırlaşmakta, imanını muhafaza için daha çok titiz davranması gerekmektedir. Çünkü artık toplumimizde kadının girmediği yer kalmamış gibidir. Çarşıda, pazarda, otobüste, vapurda, resmî dairelerde çoklukla bulunmaktadır. Bu vaziyet karşısında Müslümanın kendisini toplumten ayrı ve uzak tutması, herşeyden el etek çekmesi düşünülemez. Fakat inancının icabı bazı prensiplere uymak durumundadır.

İnsanın kendisine yabancı olan kadınla, kadının da kendisine yabancı olan erkekle münasebeti sınırlıdır; belli ölçülere tâbidir. Rabbimiz mü’min erkek ve kadınlara şöyle buyurur:

“Mü’min erkeklere söyle: Gözlerini bakılması yasak olandan çevirsinler, mahrem yerlerini korusunlar. Bu onların arınmasını daha iyi sağlar. Allah yaptıklarınızdan şüphesiz haberdardır. Mü’min kadınlara da söyle: Gözlerini bakılması yasak olandan çevirsinler, iffetlerini korusunlar...”2

Bu âyetlerde açık bir şekilde, mü’min erkeklerin kendilerine yabancı olan nâmahrem kadınlara, kendilerine nikâhları düşen hanımlara; kadınların da kendilerine yabancı olan erkeklere bakmamaları bildirilmektedir.

Yasaklanan bu bakışın sınırı ve mahiyeti nedir, nasıl olacaktır? Âyetin geçen “gözleri kapamaktan” maksat, gözleri kapatıp başı yere eğerek yürümek, dolaşmak değildir. Zaten bu şekilde davranmak da mümkün değildir. Bir insan tâbiî olarak karşılaştığı erkeği ve kadını görür, bakar. Ancak burada anlatılmak istenen husus, karşı cinse şehvetle, cinsî bir duygu besleyerek bakmaktır. Şehvetle bakmanın ölçüsü de, devamlı olarak birkaç sefer bakıp durmaktır.

Bu ölçüyü de Resul-i Ekrem Efendimizden (a.s.m.) öğrenmekteyiz. Bu hususta Hz. Ali’ye şöyle buyurmuşlardır:
“Yâ Ali, arka arkaya bakma! Birinci bakış hakkındır, fakat ikinci bakışta hakkın yoktur.”3

Karşı cins insanın gözüne iliştiği zaman,gözlerini ayırmadan bakıp durmamalı, başını çevirmeli. Böylece şehvetle bakma sınırına da yaklaşmamış olur.

Çünkü umumiyetle fuhşun kapısı önce bakışla aralanır. Daha sonra diğer kapılar birbirini açar. Bu sebepten zinaya açılan ilk kapı böylece kapanmış sayılır.

Fahrüddin Râzi, tefsirinde Tevrat’tan şu cümleyi nakletmektedir:

“Harama bakış kalbe şehvet tohumunu eker. Her şehvet de insanda derin hüzünler doğurur.”

Kalbe düşen her günah tohumu, müsait zemin bulup yeşerirse insanın mânevî hayatını tehlikeye sokar. Bir mâneviyat büyüğü olan Zünnün Mısrî’nin dediği gibi, “Gözleri günahlara kapamak korunmanın en güzel yoludur.”

Kendisini haramdan muhafazaya çalışan Müslümanın durumunu da Peygamber Efendimiz şöyle anlatmaktadır:

“Bir kadının güzelliği bir Müslümanın gözüne çarpar da ondan gözünü çevirirse, Cenab-ı Hak o Müslümana lezzetini kalbinde duyacağı bir ibadet bahşeder.”4

Bilindiği gibi erkeğin erkeğe ve yabancı kadınlara avret sayılan, göstermesi haram olan yerleri müçtehidlerin ekserisinin görüşüne göre diz ile göbek arasıdır. Kadının da kendimahremleri dışındaki erkeklere karşı avret sayılan, caiz olmayan yerleri el ve yüzün dışında kalan vücudunun tamamıdır.

Buna göre kadının, bir erkeğin vücudunun, göbekle dizi arası dışında kalan yerlerine şehvetsiz olarak ve tekrar edilmeden bakması caizdir. Erkeğin de, kadının el ve yüzüne şehvet hissi olmadığı takdirde bakması helâldir. Ancak cinsî bir zevk duyarak erkeğin veya kadının birbirlerinen bu kısımlarına bakmaları yasak sınırına girer.

İnsan, gerek iş hayatında, gerekse bazı zaruret hallerinde, kendisine yabancı olan kadına bakabilmektedir. Yukarıda, mealini verdiğimiz âyetin tefsirinde Tefsir-i Kebir sahibi Fahrüddin Râzi, bu zaruretleri şu şekilde tasnif etmektedir:

* İnsan, evlenmeye niyet ettiği kadının yüzüne ve ellerine bakabilir. Nitekim bir defasında Ebû Hüreyre, Peygamberimizin yanında bulunurken bir adam gelerek, Ensar kadınlarından birisiyle evlenmek istediğini söyler. Peygamberimiz, “O kadına baktın mı?” diye sorunca, o zat, “Hayır” der. Peygamberimiz tekrar, “Öyleyse git, ona bak, çünkü Ensarın gözlerinde birşey vardır”5 buyurur.

Bu hususta şehvetle de olsa bakılabileceği kaydı zikredilmektedir.

* Mahkeme huzurunda, hâkimin veya şahitlerin kadını tanımaları için bakmaları, caizdir. Çünkü burada bir haksızlığın giderilmesi ve bir hakkın yerine gelmesi bahis mevzuudur.6

Fetevâ-yi Hindiye’de şu cümleleri görmek mümkündür:

“Fitne ve şehvetten korkulmadığı takdirde kadının eline ve yüzüne bakmak mubahtır.”7
Yine el-Mühezzeb isimli eserde, “Zaruret olduğu takdirde bir tüccar, yüzü açık bir kadına bakabilir. Kötü bir niyet olmazsa Allah indinde mes’ul olmaz”8 denilmektedir.

1. Sözler, s. 381.
2. Nur Sûresi, 30-31.
3. Ebû Davud, Nikâh: 43; Tirmizi, Edeb: 28.
4. Müsned, 5: 264.
5. Müslim, Nikâh: 74.
6. et-Tefsîrü’l-Kebîr, 23: 203.
7. Fetevâ-yı Hindiyye, 5: 329.
8. el-Mühezze, 2: 34.
Mehmed Paksu Helal – Haram
Selam ve dua ile...
 

kamil_can

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eyl 2008
Mesajlar
32
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Ibni Mes'ûd'dan (r.a.) rivayetle:
Gözler zina eder, eller zina eder, ayaklar zina eder, tenasül uzvu zina eder.[50]
Kur'ân-i Kefîm, bir âyetinde, "Zinaya yaklasmayin"[51] buyurur. Ilk bakista da görüldügü gibi "Zina yapmayin" tarzinda bir ifade yerine "Zinaya yaklasmayin" ifadesi tercih edilmistir. Bunun sebebi yasaklananin sadece zina degil, zinayla birlikte zinaya yaklastirici herseydir. Iste söz konusu olan Hadis-i Serifte sadece tenasül uzvunuci degil, gözlerin, ellerin, ayaklarin da zinasi bulundugu bildiril*mekte, tümünden kaçinma gerektigine dikkati çekilmektedir.
Her ne kadar bu zinalar tenasül uzvuyla yapilan zina derecesinde degilse de, ona basamak ve vasita olabilecek çapta birer günah oldugu için açikça ya*saklanmislardir.
Gözler haramdan korunmalidir. Tâ ki göz zinasina girmesinler. Baska bir âyette, mü'minlerin bu durumlara düsmemeleri için gözlerini bakilmasi haram olan seylerden korumalari[52] emredilmektedir. Peygamberimiz, Hz. Ali'nin sah*sinda, "Ey Ali! Arka arkaya bakma. Birinci bakisa hakkin vardir. Ama ikinci ba*kisa hakkin yoktur"[53] buyurarak daha sonra gelebilecek tehlikelerden gözü koru*maya yöneltmektedir. Çünkü ikinci ve üçüncü bakislar özellikle yapildigi için nefse degisik duygular gelebelir, sehvet hissi uyandirabilir. Kisi her ne kadar "Ben nefsime güveniyorum" dese de zaruret olmadikça birden fazla yapilan ba*kislar manevî tehlikeleri davet edebilecek özelliktedir. Bir hadiste yabanci ka*dinlari gözle süzmenin, iblisin oklarindan zehirli bir ok oldugu bildirilir ve haram*dan gözünü çeviren kimseye, Cenab-i Hakkin lezzetini kalbinde duyacagi bir ibadet bahsedecegi müjdelenir.[54] Kiyamet günü bütün gözlerin aglayacagi, an*cak üç gözün aglamayacagi, aglamayan üç gözden biri de, Allah'in bakmayi yasakladigi seylerden sakinan göz oldugu bildirilir.[55] Tevrat'ta da harama baki*sin sehvet tohumunu ektigi, bunun da insanda derin hüzünler dogurdugu belirtil*mektedir.
Görüntülü, görüntüsüz, gölgeli, gölgesiz, canli cansiz müstehcen nesriyatin îman ve ahlâkî yapimiza hücum ettigi bir zamanda mü'minlerin gözlerini daha bir titizlikle haramdan korumalari gerekmektedir. Açik saçiklik bir taraftan sami*mi hürmet ve muhabbeti yok edip aile hayatini zehirlerken, diger fertlerin de ah*lâkini çökertmekte, ruhî çöküntü ve alçalisa sebep olmaktadir. Bediüzzaman Hazretlerinin ifadesiyle, "Nasil ki. merhume ve rahmete muhtaç bir güzel kadin cenazesine nazar-i sehvet ve hevesle bakmak, ne kadar ahlâki tahrip eder. öy*le de, ölmüs kadinlar suretlerine veyahut sag kadinlarin küçük cenazeleri hük*münde olaYi suretlerine hevesperverâne bakmak, derinden derine hissiyât-i ulvi-ye-yi insaniyeyi [insandaki yüce duygulari] sarsar, tahrip eder."[56]
.Harama bakmaktan kaçinan Allah'in emrine uymanin zevkini yasar, nefsin alçak, hâinâne düsünce ve duygularindan uzaklasir.
Harama bakmaktan çekinmeyen, gözünü Allah adina degil de nefis hesabi*na kullanan onu degerden düsürtmekle kalmaz, bahsi geçen manevî zevkten de mahrum kalir.
Bediüzzaman'in ifadesiyle, "Göz bir hassedir ki, ruh bu âlemi o pencere ile seyreder. Eger, Cenab-i Hakka satmayip belki nefis hesabina çalistirsan; geçi*ci, devamsiz bazi güzellikleri, manzaralari seyr ile sehvet ve heves-i nefsâniye-ye bir kavvad derekesinde bir hizmetkâr olur." Eger göz Allah hesabina kullani*lirsa hem büyük bir kiymet kazanir, hem de göz gibi bir nimete sahip olma ve onu Allah yolunda kullanmanin manevî zevkini yasatir. "Eger gözü, gözün Sâni-i Basîrine [görme duygusunu veren Allah'a] satsan ve Onun hesabina ve izni dairesinde çalistirsan; o zaman su göz, su kitab-i kebîr-i kâinatin [büyük kâinat kitabinin] bir mütalaacisi ve su âlemdeki mûcizât-i san'at-i Rabbâniyenin [Al*lah'in herbiri bir sanat harikasi, mucizesi olan eserlerinin] bir seyircisi ve küre-i arz bahçesindeki rahmet çiçeklerinin mübarek bir arisi derecesine çikar."[57]
Elin zinasi da diger bir hadiste belirtildigi gibi yabanci bir kadina sehvetle do*kunmak, tutmaktir. Nefsânî duygularin harekete geçtigi böyle bir tutus da mane*vî bir sükûttur. Bir hadiste, bir kimsenin basina demirle çivi çakilmasinin böyle bir hareketten daha iyi oldugu bildirilmistir.[58]
Ayaklarin zina etmesi de böyledir. Nefis hesabina, sehevânî arzu ve istekler*le atilan her adim ayaklarin zinasidir. Bir hadiste bu açikça bildirilir: Gidilmesi yasak olan yerlere gitme, o yolu adimlama ayaklarin zinasidir.[59]
Kisacas.i bütün organlarin zinasi vardir. Dil de, el de, ayak da, hatta kalb de zina yapar. Tenasül uzvu da bu arzulari ya gerçeklestirir, ya da reddeder. Bu hususu da yine bir hadisten ögreniyoruz.[60]
Görülüyor ki bir çarpiklik söz konusudur. Organlari fitrî vazifeleri disinda kullanma, maksatlarina ters istikâmetlere yönlendirme tehlikeli boyutlara yönelt*mekte, maddî ve manevî hasarete sebep olmaktadir.

kardeşim efendımız a.s. nutfenızı temız yerlere bırakın dıyor....yani temız ınsanlarla evlenın manası var...

hırıstıyanı musluman yapman buyuk bır sevaptır ki vesıle olan o hayrı ıslemıs gıbıdır o kızın musluman olduktan sonra yapmıs oldugu hayr ı amelden hıc eksılmeden sanada yazılır....

Allah c.c şirk ve yakını olan ve kul hakkından baska gunahları af ederim diyor lakın tevbe etmek lazım geçmişe...

Allahın rahmeti gadabını gecmıstır rahmet iste merhametıne gaffar olan tevvab olan allaha istınad et...

rabbım bızı hayrıyla ıslah etsın.....
 

Huyela

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
2,345
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
41
Konum
İstanbul
Gayri müslimle evlenmek

Gayri müslimle evlenmek

Sual: Müslüman erkek ve kadın gayri müslimle evlenebilir mi?

CEVAP
Müslüman erkek kitapsız kâfirlerle evlenemez. Kitaplı kâfir kadınla yani Hıristiyan ve Yahudilerle evlenmesi caiz ise de, tahrimen mekruhtur, harama yakındır. Zimmi ile evlenmesi tenzihen mekruhtur. (Hindiyye)

İslam idaresi altında zimmi olarak yaşayan kitap ehli kadın ile evlenmek tenzihen mekruh idi. Zimmi olmayan kendi memleketinde yaşayan gayri Müslimlere harbi kâfir denir. Bugün yer yüzünde zimmi kâfir yoktur. Onun için bugün kitap ehli kadınla evlenmek tahrimen mekruhtur. Zaruretsiz evlenmemelidir.

Müslüman kadın, kitapsız kâfirle evlenemediği gibi, ister harbi olsun, ister zimmi olsun hiçbir kitap ehli kâfirle de evlenemez. Evlenmeye karar verdiği zaman kâfir olur. (Redd-ül Muhtar)

Konu ile ilgili âyet-i kerimelerden üçünün meali şöyledir:
(Kitap ehli [Yahudi ve Hıristiyan] kadınlarla evlenmeniz helaldir.) [Maide 5]
(İmanlı kadınların kâfirlerle evli kalmaları helal değildir.) [Mümtehine 10]

(İman etmedikçe, müşrik [dinsiz, putperest] kadınlarla evlenmeyin. İmanlı bir cariye, beğendiğiniz, imrendiğiniz müşrik bir kadından elbette daha üstündür. Kadınlarınızı da, iman edinceye kadar müşrik erkeklerle evlendirmeyin! Mümin bir köle, müşrik bir erkekten elbette daha üstündür.) [Bekara 221]


Allahü teâlânın emrini beğenmeyen
Sual: Bir erkek, dinsiz bir kadınla evlenmeye niyet edince, bir kadın da, Müslüman olmayan bir erkekle evlenmeye karar verince, niye hemen imanı gidiyor? Sadece haram işlemiş olmuyor mu? Haram işleyene kâfir denir mi?
CEVAP
Haram ile küfür farklıdır. Allahü teâlânın emrini yapmamak veya yasak ettiğini yapmak haramdır. Ancak Allahü teâlânın emrini beğenmemek, onu yanlış görmek küfürdür. Bu inceliği iyi anlamalıdır. Kur’an-ı kerimde evlenmesi yasak edilen kadınlar şunlardır:

(Ana, kız, bacı, hala, teyze, kardeş kızı, süt anne, süt kardeş, kayın valide, üvey kız, gelin ve iki kız kardeşi nikahında bulundurmak.) [Nisa 23]

(Müşrik kadın.) [Bekara 221]

Burada bildirilen kadınlarla zina eden büyük günah işlemiş olur, fakat kâfir olmaz. Ancak bunlarla evlenmek caizdir diyen kimse, Allahü teâlânın emrini beğenmemiş olur, hafife almış olur. Kâfir olması, zina yapmasından dolayı değil, Allahü teâlânın emrini yanlış kabul ederek evlenmeyi meşru kabul etmesindendir.





Sual: Hıristiyan kadına mehr vermek lazım mı? Hangi haklardan faydalanabilir?
CEVAP
Mehr verilir. Mesela on altın verilirse iyi olur. Her haktan faydalanır. Bir Müslüman, hıristiyan olan zevcesinin kiliseye gitmesine ve evde şarap yapmasına engel olabilir. Hayz ve nifas sonunda, gusletmeye zorlayamaz. Kapatmaya da zorlayamaz, örtünmesini sağlarsa iyi olur.

Sual: Erkek arkadaşım bir Hollandalı kadın ile konuşuyor. Kadın domuz etini çok seviyormuş. Erkek arkadaşım ise kadının domuz eti yemeyi bırakmasını istiyor. Çünkü evlenirseler erkek bu domuz eti işini evinde istemiyor. Evlenmeyi ciddi olarak düşünüyorlar. Kadın diyor ki (Erkek arkadaşım benden bunu isteyebilir mi, yani bu hakkı var mı? Varsa uyacağım.)
CEVAP
Bir müslüman, hıristiyan zevcesinin kiliseye gitmesini ve evde şarap yapmasını yasaklayabilir. Hayz ve nifas sonunda, gusletmeye zorlayamaz. Tesettür ettirirse iyi olur. (Nimet-i islam)
Bu ifadelerden eve domuz eti sokmasını yasaklamaya kocanın yetkisi vardır.

Sual: Bir Hıristiyan kadınla evlenmek istiyorum. Bu kadının başını kapatmam gerekir mi?
CEVAP
Hıristiyan kadınla evlenmek tahrimen mekruhtur. Yani harama yakındır. Evlenince başını kapatmanız gerekmez. Hiç bir ibadeti yaptırmanız da gerekmez. Çünkü gayri müslimin önce iman etmesi gerekir. İmansız ibadetlerin faydası olmaz.


Sual: Kâfire aşık olmak caiz mi?
CEVAP
Evet. Ehl-i kitap ise evlenmek de caizdir.

Sual: Müslüman erkek ile hıristiyan kadının nikah akdi, nasıldır?
CEVAP
Müslüman erkek ile müslüman kızın nikahı gibidir. Fakat bu nikahın sahih olması için hıristiyan denilen kadının ehl-i kitap olması lazımdır. Yalnız laf ile Hıristiyanlık olmaz.

Sual: Hıristiyan bir kadınla evlendim. Sonradan öğrendim ki Hıristiyan kadınla evlenmek tahrimen mekruh imiş. Bir kere mi tahrimen mekruh işledim, yoksa ömür boyu mu tahrimen mekruh işliyorum?
CEVAP
Hıristiyan kadınla evlenmek tahrimen mekruhtur. Bir kere mekruh işlenmiş olur.

Sual: Ben ateistim. Müslüman bir bayanla evlenebilir miyim?
CEVAP
Ateist iseniz dinen nikah olmaz. Yani o mümin kız hemen kâfir olur. O kızın kanına girmeyin. Kendiniz de müslüman olmadıkça müslümanla evlenmeyin. İleride problem olur.

Sual: Bir aylığına Amerika'ya gideceğim. Orada bir Hıristiyan kadını ile nikah yapıp dönüşümde onu boşamam uygun mudur?
CEVAP
Bu iki yönden yanlıştır:
1- Dinimizde kitaplı kadın zimmi ise, tenzihen mekruh, harbi ise onunla evlenmek tahrimen mekruhtur. Şimdi dünyada zimmi kitap ehli kadın yoktur. Hepsi harbidir. Zaruretsiz tahrimen mekruh işlemek caiz olmaz. O sizin hanımınız olacağına göre, onun işleyeceği bazı günahlara ortak olursunuz. Bu ise asla caiz olmaz.

2- Belli bir süre ile nikah yapmak haramdır. Bu süre ister kısa, ister uzun olsun. Buna müt'a nikahı denir, haramdır.


Eşlerin Cennette beraber olması için
Sual: Hadis-i şerifte, (Herkes sevdiği ile beraberdir) buyuruluyor. Kitap ehli bir kızı sevip evlenen, Cennette onunla beraber olur mu?
CEVAP
Müslüman olmayan hiç kimse, asla Cennete giremez. Hadis-i şeriflerde, Cennete cömert, güzel ahlaklı ve merhametli olanların gireceği bildirilmiştir. İmanı olmayan kimse, cömert, güzel ahlaklı, merhametli, temiz olsa da, yine Cennete giremez. Müslüman olan, bu vasıflara haiz olmasa bile, günahlarının cezasını çektikten veya affa uğradıktan sonra muhakkak Cennete girer. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Cennete ancak Müslüman olan girer.) [Buhari, Müslim]

Müslüman olmayan herkes ebedi Cehennemdedir. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruldu ki:
(Şüphesiz, kâfirlere Cehennem azabı ebedidir.) [Zuhruf 74]

Bugünkü yahudiler Hazret-i Musa’yı, Hıristiyanlar Hazret-i İsa’yı sevse de, ahir zaman Peygamberi Muhammed aleyhisselama inanmadıkları için Cehenneme gideceklerdir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Beni duyup da iman etmeyen Yahudi ve Hıristiyan [müslüman olmayan herkes] muhakkak Cehenneme girecektir.) [Hakim]

Kâfire asla af yoktur
Allahü teâlâ, müminlerden dilediğinin günahlarını affedeceğini; fakat müşrikleri, yani kâfirleri asla affetmeyeceğini Kur'an-ı kerimde açıkça bildirmektedir. (Nisa 116)

Zerre kadar imanı olan, Cennete girecektir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Cebrail aleyhisselam, "Allah’a şirk [ortak] üzere ölmeyen Cennete girer" dedi.) [Buhari]

Peygamber efendimiz, birkaç günah ismi sayıp, (Bu günahları işleyenler de mi Cennete girecektir?) diye sorunca, Cebrail aleyhisselam, (Evet) dedi. Bunun için günah ne kadar çok olursa olsun, Allahü teâlânın rahmetinden ümit kesilmemelidir. İmanlı ölen herkes, geç de olsa Cennete girecektir. (Hadika)

Şu halde, bir kimseyi temizliğinden, cömert oluşundan, yaptığı iyiliklerden dolayı sevmek ayrı, müslüman olduğu için sevmek ayrıdır. Bir çok gayrı müslim, Peygamber efendimizi takdir eder, insanlığa yaptığı hizmetlerden dolayı sever. Müslüman olmadıkları için, bu sevgilerinin hiçbir faydası olmaz. Müslüman, Peygamber efendimizi severse, Cennette sevdiği ile beraber olur. Kadının da, Cennette kocası ile beraber olabilmesi için mümin olarak ölmesi gerekir. Kadın mümin, kocası kâfir olarak ölürse, yine ikisi beraber olamaz. (Berika)


İyilerle beraberlik
Sual: Bir kimse hem iyileri, hem de kötüleri sevse, hangileri ile beraber olur?
CEVAP
İyi ile kötüyü sevmek, temiz ile pisliği karıştırmak demektir. Karışım pis olur. Bir kimse, hem Peygamber efendimizi hem de Ebu Cehilin itikadını sevse Cehenneme gider.
(Allah ve Resulünü seviyorum) diyen bir kimseye, Peygamber efendimiz buyurdu ki:
(Kıyamette sevdiklerinle beraber olursun.) [Müslim]

Âlimler, (Kişi sevdiği ile beraber olur) hadis-i şerifini şöyle açıklıyor:
Bir kimse, salih bir mümini sever, onun gibi itikada sahip olup, onun gibi amel işlemeye gayret eder. Allah dostlarını dost, Allah düşmanlarını da düşman bilirse, ahirette sevdiği kimse ile birlikte Cennette olur.

Bir kimse de hem müslümanları, hem de gayrı müslimleri sever, gayrı müslimlerin itikadlarını beğenirse, gayrı müslimlerle birlikte Cehenneme gider.

(Kişi sevdiği ile birlikte olur) demek, sevdiği kimsenin derecesine kavuşur demek değildir. Fakat iyileri sevdiği için Cennette onlarla birlikte olur. Herkes imanının parlaklığına, kuvvetine göre farklı derecelerde bulunur. (Mektubat-ı Rabbani, Hadika)

Bu yazıdan anlaşılıyor ki, imansızları sevmek, onların itikadlarını beğenmek, insanı ebedi Cehenneme sürükler. Ahirette iyilerle beraber olabilmek için, dünyada da onlarla beraber olmak, onları sevmek, onların yolundan gitmek gerekir.

Kocası öldükten sonra, birisi ile evlenen, ondan da ayrılıp başka bir erkekle evlenen kadın, ahirette hangisi ile evlenecektir? Ümm-i Habibe validemiz, böyle bir suali sorunca, Resulullah efendimiz buyurdu ki:
(Böyle bir kadın, serbesttir. Hangi kocası güzel huylu ise ahirette onunla olur. Güzel ahlak sahibi olan, dünya ve ahiret iyiliğine kavuşur.) [B.Arifin]

Görüldüğü gibi, kadın, üç kişiden hangisini daha çok seviyorsa, onunla beraber olur. Üçünü de istemiyorsa, hiç birisi ile beraber olmaz. Cennette üzüntü yoktur. Çocuk veya bekâr olarak ölenler de Cennette evlenecektir.

Gayri Müslimleri sevmek
Sual: Bazı kimseler, kiliseye gidip âyinlere katıldığımız için, onlarla yakınlık ve dostluk kurduğumuz için bizi eleştiriyorlar. Eğer kâfirleri sevmek yasak olsaydı, onlara hoşgörüde bulunmak yasak olsaydı dinimiz kitaplı kâfirlerle evlenmeye izin vermezdi. Çünkü insanın hanımını sevmemesi mümkün değil. Yoksa Ehl-i kitapla evlenmek yasak mı?
CEVAP
Ehl-i kitap zimmi ise tenzihen mekruh, harbi ise tahrimen mekruhtur. Bugün zimmi olan Ehl-i kitap yoktur. Hepsi harbidir. Tahrimen mekruh olsa da caizdir. Ancak evlenmekle kâfiri sevmeyi aynı kefeye koymak ne kadar yanlıştır. İnsan muzu da sever ama bunu yemek için sever. Gayri müslim kızının kaşını, gözünü sever. Dinini sevmesi asla caiz olmaz.

Muhammed Masum hazretleri buyurdu ki:
Kâfirleri sevmemek Kur'an-ı kerimde açıkça emredilmiştir. Kur'ana uymak ise farzdır.
Kâfirleri sevmenin haram olduğunu bildiren âyet-i kerimelerden birkaçının meali şöyledir:
(Allah’a ve kıyamet gününe iman edenler; babaları, kardeşleri ve akrabası olsa da, Allah’ın ve Resulünün düşmanlarını sevmez.) [Mücadele 22] (Demek ki babası da olsa kâfir sevilmez.)

(Kâfirleri dost edinen, Allah’ın dostluğunu bırakmış olur.) [Al-i İmran 28]
(Yahudileri ve Hıristiyanları dost edinmeyin, sevmeyin!) [Maide 51]

(Ey iman edenler, benim ve sizin düşmanınız olanları dost edinmeyin.) [Mümtehine 1]
(Kâfirlerle, münafıklarla cihad et! Onlara sert davran, düşmanlık yap!) [Tevbe 73]
Eshab-ı kiram (Kâfirlere gazap ederler, birbirlerine merhametlidirler) diye övülüyor. (Feth 29)

Hakiki imana kavuşmak
Hadis-i şeriflerde de buyuruluyor ki:
(Allahü teâlânın düşmanlarını düşman bilmeyen, hakiki iman etmiş olmaz. Müminleri Allah için seven ve kâfirleri düşman bilen, Allahü teâlânın sevgisine kavuşur.) [İ. Ahmed]

(Allahü teâlânın dostunu seven, düşmanını düşman bilenin imanı kâmil olur.) [Ebu Davud]

(İsyan edenlere düşmanlık ederek, Allahü teâlâya yaklaşın!) [Deylemi]

(Bir kavmi sevip de onlarla dostluk kuran, kıyamette onlarla haşrolur.) [Taberani]

(Kâfirlerle mal, can ve dilinizle cihad edin!) [Redd-ül Muhtar] (Kâfirleri sevmek cihad değildir.)

Halife Hazret-i Ömer'e, (Hireli bir Hıristiyan var. Çok zeki, yazısı da çok güzel, bunu kendine kâtip yap) dediler. Kabul etmedi. Aşağıdaki âyeti okuyup, (Mümin olmayan birini dost edinemem) dedi.

Ebu Musel Eşari hazretleri anlatır:
Halife Ömer'e (Hıristiyan katibim çok işe yarıyor) dedim. “Niçin bir Müslüman kâtip almadın? (Ey müminler, Yahudi ve Hıristiyanları sevmeyin) âyetini işitmedin mi sen?” dedi. Ben de, “Onu dini için değil, kâtipliği için aldım” dedim. “Allahü teâlânın hakir ettiğine ikram etme! Onun zelil ettiğini aziz eyleme! Allah’ın uzaklaştırdığına yaklaşma” dedi. “Ama Basra’yı onunla idare edebiliyorum” dedim. “Hıristiyan ölürse ne yapacaksan, şimdi onu yap! Hemen onu değiştir” dedi.

Bir hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Allahü teâlâ, hakkı Ömer’in diline ve kalbine yerleştirdi.) [Tirmizi]

Sual: Müslüman bir erkek, Yahudi ve Hıristiyan kadınla evlenebiliyor da, Müslüman kadın, gayri müslim erkekle, niye evlenemiyor?
CEVAP
Dinimiz öyle emrediyor. Bunun elbette hikmetleri vardır. Fakat dinimizin emir ve yasaklarının her hikmeti bildirilmemiştir. Hikmetini bilip, hikmetinden dolayı inanmak, gayba imana aykırı olur. Din ne bildirmişse, öylece inandım demek gerekir. Eskiden zimmi olan gayri müslim kadınla evleniliyordu. Çocuklar, babanın ve çevrenin etkisiyle Müslüman olarak büyüyorlardı. Şimdi Avrupa’da Hıristiyan kadınla evlenen erkek bile, çocuklarını Müslüman olarak yetiştiremiyor. Onun için dinimiz, bu evliliği tahrimen mekruh olarak bildirmiştir. Böyle bir sebep olmasa bile, dinimizin emri ne ise, ona uymak gerekir.

Gayri müslimle evlenmek .:.: www.dinimizislam.com :.:.
 

Huyela

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
2,345
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
41
Konum
İstanbul
Yabancı kadınlara erkeklere bakmak

Yabancı kadınlara erkeklere bakmak

Sual: Yabancı kadınlara bakmak günah mıdır?

CEVAP
Kadınlara da erkeklere de lüzumsuz veya şehvetle bakmak günahtır. Âyet-i kerimede mealen buyuruldu ki:
(Ey Resulüm, müminlere söyle, harama bakmasınlar ve avret yerlerini haramlardan korusunlar! İmanı olan kadınlara da söyle, harama bakmasınlar ve avret yerlerini haramdan korusunlar!) [Nur 30]

Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
(Erkeğin kadına, kadının da erkeğe [şehvetle] bakması haramdır.) [Taberani]

(Harama bakmak, şeytanın zehirli okudur. Allahü teâlâdan korkup yabancı kadına bakmayana, zevkli bir iman nasip olur.) [Ramuz]

(Yabancı kadına şehvetle bakanın gözleri ateşle doldurulup, Cehenneme atılır, onunla toka edenin kolları ensesinden bağlanıp, Cehenneme sokulur, lüzumsuz ve şehvetle konuşan, her kelimesi için, bin yıl Cehennemde kalır.) [R.Nasıhin]

(Komşu ve arkadaş hanımına şehvetle bakmak yabancı kadına bakmaktan ve evli kadına bakmak, kıza bakmaktan daha çok günahtır. Zina da böyledir.) [R. Nasıhin]

Bir erkeğin bir kadınla tokalaşması, zaruretsiz konuşması, görünmeyen bir yerde yalnız kalmaları haramdır. Peygamber efendimiz bile hiçbir kadınla tokalaşmamıştır. Bir hadis-i şerifte buyuruyor ki:
(Elbette ben kadınlarla tokalaşmam.) [Nesai, İbni Mace, Taberani]

Hazret-i Âişe validemiz de buyurdu ki:
(Resulullah, kendisine helal olan kadınlardan başka, hiçbir kadınla tokalaşmadı.) [Buhari, Müslim]

Yine hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Kişinin başına demirden bir şişin batırılması, nikah düşen bir kadına dokunmasından daha hafif kalır.) [Taberani, Beyheki]

(Yabancı kadınla kucaklaşan, şeytanla beraber zincire vurulup ateşe atılır.) [Şir’a]

(Kadınlarla bir arada yalnız kalmaktan sakının. Allah’a yemin ederim ki, bir kişi bir kadınla yalnız kalınca, aralarına şeytan girer. Bir kimsenin çamurlu bir domuzla sıkışmış durumda olması, o kimse için kendine helal olmayan bir kadına dokunmasından daha hafiftir.) [Taberani]

Namahremle konuşmak
Kadınlar zaruret olmadıkça namahrem erkeklerle konuşamaz. Ramuz’un 469. sayfasında yazılı ilk hadis-i şerif şöyle:
(Ey kadınlar, ancak mahreminiz olan erkeklerle konuşun, mahreminiz olmayanlarla konuşmayın!) [İbni Said]

Siz iffetli olursanız
Erkekler, iffetsiz [yani namussuz] olursa, geneleve falan giderse, karıları, kızları da kötü yola düşebilir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Siz iffetli olursanız, kadınlarınız da iffetli olur.) [Hakim]

(Ey gençler, namusunuzu koruyun, zina etmeyin! İyi bilin ki, namusunu koruyana Cennet vardır.) [Hakim]

(Kötülükten korunmak için, nikahlı yaşayın ve iffetli olun!) [İbni Asakir]
(Onun bunun karısını, kızını ayartan bizden değildir.) [İ.Ahmed]
(Zina eden, aynı şeye maruz kalır.) [İ.Neccar]
["Çalma elin kapısını, çalarlar kapını", "Eden bulur" denmiştir.]

Kur'an-ı kerimde mealen, (Fuhşun açığına da, gizlisine de yaklaşmayın) buyuruluyor. (Enam 151)
Buradaki yaklaşmayın demek, zinaya götürecek sebeplerden, hareket ve işlerden sakının, yabancı kadınları düşünmeyin, onlarla konuşmayın, onların seslerini dinlemeyin, onlara bakmayın demektir. Yabancı kadınlara bakmak gözü zayıflatır, kalbi karartır. Peygamber efendimiz de, "göz zinası" hakkında buyuruyor ki:
(Yabancı kadına şehvetle bakmak göz zinasıdır, onu tutmak el zinasıdır, ona gitmek ise ayakların zinasıdır.) [R.Nasıhin]

(Bir yabancı kadın görüp de, Allah’tan korkarak, başını ondan çevirene, Allahü teâlâ, ibadetlerin tadını duyurur.) [Ebu Davud, İ.Ahmed, Hakim]

(Avret yerini açana, başkasının avret yerine bakana Allah lanet etsin!) [Beyheki]
(Kadının yüzünden ve iki eli ayasından başka bütün bedeni avrettir.) [M.Enhür]

Kadınların, Kur'an-ı kerim, mevlid, ilahi okuyarak seslerini erkeklere duyurmaları haramdır. [Hoparlör, radyo ve TV ile duyurmaları ise mekruh olur.] (Tergib-üs-salat, Hadika)

Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Yabancı kadını görünce, yüzünüzü ondan ayırın! Ansızın görmek günah olmaz ise de, tekrar bakmak günah olur.) [Ebu Davud, Darimi]

(Buluğa eren kız, yüz ve elinden başka yerini namahreme gösteremez.) [Ebu Davud]

(Şarkıcı kadının aldığı para haram olduğu gibi, onu dinlemek ve yüzüne bakmak da haramdır. Haramla beslenen vücuda Cehennem ateşi layıktır.) [Taberani]

(Bir kadın koku sürünüp dışarı çıkar ve kokusunu duyurmak için bir topluluğun yanından geçerse, ona bakana da, kendisine de zina günahı [göz zinası] yüklenir.) [Nesai]

(Gözler zina eder, eller zina eder, ayaklar zina eder, ferc zina eder.) [Ahmed, Taberani]

(Gözün zinası harama [namahreme] bakmak, dilin zinası fuhuş konuşmaktır.) [Buhari, Müslim, Ebu Davud]

(Bir kadın, cezbedici koku sürer ve erkekler de ona bakarsa evine gelene kadar Allahü teâlânın gazabında olur.) [Taberani]

(Bir kadın, güzel kokular sürünüp, göz alıcı güzel elbiseler giyerek, bir topluluğun yanından geçerse, zina işlemiş gibi günaha girer.) [İbni Hibban]

(Harama bakmayan gözler, Cehennem ateşi görmez.) [İsfehani]
(Kadına, şehvetle bakanın, gözlerine erimiş kurşun dökülüp Cehenneme atılır.) [M. Enhür]

(Komşu kadına, arkadaş hanımına şehvet ile bakmak, yabancı kadına bakmaktan on kat daha günahtır. Evli kadınlara bakmak, kızlara bakmaktan daha günahtır.) [Taberani]

Kadınların, erkeklerin baş ve saçlarına bakmaları mekruhtur. Kadınların saçları da avrettir. Avret yerine bir zaruret olmadan şehvetsiz de bakmak haramdır.

İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki:
Kadınların, kızların, başı, saçı, kolları, bacakları açık olarak sokağa çıkmaları haram olduğu gibi, ince, süslü, dar, hoş kokulu elbise ile çıkmaları da haramdır. Böyle çıkmalarına izin veren, razı olan ana babası, kocası veya kardeşi de, onun günahına ve azabına ortak olurlar. (Kimya-yı saadet)

İmam-ı Zehebi de buyuruyor ki:
Erkeklere ziynetini gösteren kadınlara, mesela altın, inci gibi şeyleri örtüsünün üstüne takan, koku süren, renkli ve ipek kumaş örtünmüş olan, kol ağızları geniş olup kolları görünen ve bunlar gibi kendilerini erkeklere gösteren kadınlara Allahü teâlâ dünyada ve ahirette azap edecektir. (Zevacir-İbni Hacer-i Mekki)

Tesettüre riayet etmemek ve ziynetlerini göstermek gibi günahlar, kadınlarda çok olduğu için, Resulullah efendimiz, (Mirac gecesi Cehennemi gösterdiler, çoğunun kadın olduğunu gördüm) buyurdu. (Tirmizi)

Sual: Yabancı kadınların resmine veya TV’deki görüntülerine bakmak, caiz midir?
CEVAP
Bir ihtiyaç yok ise, saçlarına, kollarına, şehvetsiz bakmak mekruh, şehvetle bakmak haram olur. Kaba [galiz] avret yerlerine, mesela göğüslerine, kalçasına ise, şehvetsiz de bakmak haramdır.


Yabancı kadınlara erkeklere bakmak .:.: www.dinimizislam.com :.:.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt