Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

gönül ile sohbet......... (1 Kullanıcı)

Nur_u Secde

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Eki 2007
Mesajlar
5,204
Tepki puanı
3,575
Puanları
163
Yaş
46
Benzetseydiniz gönlünüzü neye benzetirdiniz, bir düşünün aşkına, gönülsüz olabilir miydiniz? Gönülsüz anlayabilir miydiniz sevdiklerinizi, hiç dokunmadan sevebilir miyizdiniz geçmiş günlerinizi, hiç ağlamadan anlayabilir miydiniz yitirdiklerinizi, hiç düşünmeden verebilir miydiniz kıymet verdiklerinizi?

Ah gönlüm kaç dirhem mürekkep harcadım senin için, emek verdiğim yılları bir kenara koydum, ne çilelerden geçtim senin için, seni tanımak için ne kadar kitap okudum, gönül kırmayayım diye ne kadar uğraştım, baharları özledim senin için, bitmeyen gecelerinde ömrümün sen bana hicranlı gözyaşları, hüzünlü dakikalar hediye ettin, ne diyeyim sana canın sağ olsun.

Birlikte gelmedik mi bu garip dünyaya, gelincikli buğday tarlalarının kenarından geçmedik mi? Uğur böceklerini ellerimizde gezdirmedik mi? Seninle beraber seyretmedik mi kül rengi bulutların toplanışını, sonra beklediğimiz yağmurun ince ince yağışını dinlemedik mi?
Ah gönlüm biz seninle uzun uzun yürüyüp hayatın anlamı üzerinde düşünmedik mi? En çok sevdiklerimizi seninle kaybetmedik mi? Yıllar sonra anlamadık mı? , Rasulullah ve onların sevdiklerini en çok sevmedikçe kamil insan olamayacağımızı geç de olsa farketmedik mi?

Ah gönlüm artık senin durağın burasıdır, çevreni iyi tanı, “Nolaydım nolaydım derviş olaydım, ben de dervişlere kardeş olaydım” demen, sana yaraşan sözdür.
Ah gönlüm ben bir “Güzel” tanıyorum, onsekizbin aleme rahmettir biliyorum,
Onu anmadan geceleri huzura kavuşturmak zor oluyor,

Onu düşündüğümde, her derdim hazan yaprakları gibi önüme düşüyor,

Onu düşlüyorum. Ah gönlüm O olmasaydı ben ne yapardım? Nasıl geçerdim korkulardan, acılardan sıkıntılardan.

O da bizi biliyor, biliyorum. Onu anarken duyduğum ferahlıktan anlıyorum. Hiç sesini duymadım ki hatırlasam, hiç yüzünü görmedim ki sana anlatsam.

Kederle dolmuş yürekler mutlaka Rasulullah’ı (sav) B)B)B)B)anmalı, canlar O’nu Yaratan’a feda olmalı.

Ah gönlüm O’nu andıkça sevenler, sevdikçe daha çok ananlar var biliyor musun?

Onun ruhunu yakın hissedebilmek için geceleri gözyaşı dökenler var biliyor musun?

Ah gönlüm sen de Onun sevgisiyle dolmalısın, baharlar gelsin, goncalar açsın, ferahlık cana yetişsin, dertlere derman erişsin.
 

<DAMLA>

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Eki 2007
Mesajlar
6,461
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34

O,en çok özlenene....


En çok özlenen kimdir bu dünyada? Yüzü görülmeden aşık olunup, ayak izine yüzler sürülen? Adı anılınca, göğüsteki titreyişten kalbin yeri bilinen?
Mirası beden elbisesinin içindekini hissettirip; İşte ruhum, dedirten!

O'dur elbet! O, o hüzünlü veda gününde, Allah'ı şahit tutarak;
"Size öyle bir emanet bırakıyorum ki ona sıkı sarıldıkça hiç şaşırmazsınız." diyendir.

O'dur, Yunus Emre'ye
"Yedi kat gökleri seyrân eyleyen
Kûrsûn üstünde cevlân eyleyen
Mi'râc'da ümmetin Hak'dan dileyen
Adı güzel, kendi güzel Muhammed",

Yaman Dede'ye
"Ne devlettir yumup aşkınla göz râhında can vermek
nasip olmaz mı sultânım haremgâhında can vermek
sönerken gözlerim âsân olur âhında can vermek
cemâlinle ferah-nâk et ki yandım ya rasûlullah.",

Mehmet Âkif Ersoy'a
"Dünya neye sahipse, O'nun vergisidir hep;
Medyûn O'na cem'iyeti, medyûn O'na ferdi.
Medyûndur O mâsûm'a bütün bir beşeriyet..
Yârab, bizi mahşerde bu ikrâr ile haşret.",

İbni Arabi'ye
"Anam babam" feda olsun onun yoluna
kurban olayım Allah'tan gelen en güzel ceylana
-ki şu an gezinmekte göğüs kafesimin derinliklerinde
güven ve huzur içinde..",

Ali Ulvi Kurucu'ya
"Rûhum sana aşık sana hayrandır efendim
bir ben değil âlem sana kurbandır efendim" dedirtip,

Necip Fazıl Kısakürek'e
"Düşünüyorum: O'ndan evvel zaman var mıydı?
Hakikatler, boşluğa bakan aynalar mıydı? diye sordurtan.

O'ndan evvelki zaman nasıl bir özleyişle hep ileriye atıldı ise,
O'ndan sonra ki zaman da aynı özleyişle hep geriye akmaz mı?
Vaktin durduğu yerde bir kendimize, bir o kutlu zamana bakmak gerekmez mi?

Bu yüzden değil midir Sezai Karakoç'un

"Senin kalbinden sürgün oldum ilkin
Bütün sürgünlüklerim bir bakıma bu sürgünün bir süreği
Bütün törenlerin şölenlerin ayinlerin dışında
Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
Uzatma dünya sürgünümü benim", dileyişi,

Arif Nihat Asya'nın
"Neler duydu şu dünyada Mevlidine hayran kulaklarımız:
Ne adlar ezberledi ey Nebî, Adına alışkın dudaklarımız!
Artık yolunu bilmiyor! Artık yolunu unuttu / Ayaklarımız!
Kâbe'ne siyahlar Yakışmamıştır, ya Muhammed, Bu güne kadar!" deyişi?

Eksilenin peşinden

Unutulmaması gerekeni unutmanın, rehberin izini kaybetmenin bedeli değil midir 'kalb' aynasına, o kara 'küp'ün rengini yansıtan? Bu yitiriş değil midir alınlardan secde izini, avuçlardan istemenin ısrarını eksilten?

"Ben size oğlunuzdan, babanızdan ve diğer insanlardan daha sevgili olmadıkça gerçekten iman etmiş olmazsınız" deyişinin neresindeyiz şimdi biz?

Sahabenin "Anam babam sana feda olsun Ya Rasulullah!" hitabının neresindeyiz?

Neresindeyiz ki, gözlerimizden o neş'eli serinlik, omuzlarımızdan melek dokunuşları siliniyor? Biz nasıl bir zamandayız?

Ashabına "Siz öyle bir çağda yaşıyorsunuz ki, kanunun onda birine uymazsanız mahkum olursunuz. Fakat öyle bir çağ gelecek ki, o zaman kanunun onda birine uyan kurtulacak" dediği zamanlarda mıyız? Peki ya, o onda birin neresindeyiz?

İsmet Özel'in
"Kimseden bir işaret gelmeyecek bir melek kimsenin alnını sıvazlamasa
söylemez kimse size dünyadaki ömrü boyunca hiç bir insana yan bakışı olmayan kimdi
kimdi yan gözle bakmadı kır çiçeklerine bile öğretmek için cephe nedir
kıyam etti torunu kucağında / dönünce bütün gövdesiyle döndü
bir bu anlaşılsaydı son yüzyılda bir bilinebilseydi nedir veçhe." dediğindeyiz.

Bizler, bir zor zamanda, salatın şefkatinden başka sığınacak yeri olmayanlarız.

Bir ayet, bir müjde

Ahzab suresinin 56. ayetinin; -"Hiç şüphesiz, Allah ve melekleri Peygamber'e salat etmektedirler. Ey iman edenler, siz de ona salat edin ve tam bir teslimiyetle ona selâm verin"- inmesinden kısa bir süre sonra Peygamber şunu haber verdi:

"Bana bir melek geldi ve şöyle dedi: 'Sana bir kere salat eden kimse yoktur ki, Allah ona on kez salat etmesin."


alıntıdır


selamun aleykum ablacım ellerine yüreğine saglık rabbim razı olsun çok güzel bir paylaşımdı hayırlı geceler inşallah
rabbimize emanetsiniz inşallah
selam ve dua ile
<<B)>>
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Kederle dolmuş yürekler mutlaka Rasulullah’ı (sav) B)B)B)B)anmalı, canlar O’nu Yaratan’a feda olmalı.

Ah gönlüm O’nu andıkça sevenler, sevdikçe daha çok ananlar var biliyor musun?

Onun ruhunu yakın hissedebilmek için geceleri gözyaşı dökenler var biliyor musun?

Ah gönlüm sen de Onun sevgisiyle dolmalısın, baharlar gelsin, goncalar açsın, ferahlık cana yetişsin, dertlere derman erişsin.
gönlüne bereket gönüldaş...BESMELE...SELAM...DUA...
 

-Ammar Bin Yasir-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2007
Mesajlar
4,864
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
36
selamun aleyküm ablaların birtanesi

Onu tanımayan kaplarde severmi ki gerçek aşkın ne olduğunu bilir mi ki
görmeden sevmek dokunmadan hissetmek yalnız kaldığında gözünü kapatınca onu yanında hissetmek ...

Biz efendimiz tanımuyoruz hangi beşer vardır ki onu tanımıypta bu sevdiği haykırmadan içinde tutsun...

Biz sevmeyi bilmiyoruz bize acı veren insanı bile seviyoruz diyorsak biz sevmeyi imkanı yok bilmiyoruz...

Gönüller yalnızca onu tanıdıkça gerçekten sevebilir...
 

Nur_u Secde

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Eki 2007
Mesajlar
5,204
Tepki puanı
3,575
Puanları
163
Yaş
46
O,en çok özlenene....



En çok özlenen kimdir bu dünyada? Yüzü görülmeden aşık olunup, ayak izine yüzler sürülen? Adı anılınca, göğüsteki titreyişten kalbin yeri bilinen?
Mirası beden elbisesinin içindekini hissettirip; İşte ruhum, dedirten!

O'dur elbet! O, o hüzünlü veda gününde, Allah'ı şahit tutarak;
"Size öyle bir emanet bırakıyorum ki ona sıkı sarıldıkça hiç şaşırmazsınız." diyendir.

O'dur, Yunus Emre'ye
"Yedi kat gökleri seyrân eyleyen
Kûrsûn üstünde cevlân eyleyen
Mi'râc'da ümmetin Hak'dan dileyen
Adı güzel, kendi güzel Muhammed",

Yaman Dede'ye
"Ne devlettir yumup aşkınla göz râhında can vermek
nasip olmaz mı sultânım haremgâhında can vermek
sönerken gözlerim âsân olur âhında can vermek
cemâlinle ferah-nâk et ki yandım ya rasûlullah.",

Mehmet Âkif Ersoy'a
"Dünya neye sahipse, O'nun vergisidir hep;
Medyûn O'na cem'iyeti, medyûn O'na ferdi.
Medyûndur O mâsûm'a bütün bir beşeriyet..
Yârab, bizi mahşerde bu ikrâr ile haşret.",

İbni Arabi'ye
"Anam babam" feda olsun onun yoluna
kurban olayım Allah'tan gelen en güzel ceylana
-ki şu an gezinmekte göğüs kafesimin derinliklerinde
güven ve huzur içinde..",

Ali Ulvi Kurucu'ya
"Rûhum sana aşık sana hayrandır efendim
bir ben değil âlem sana kurbandır efendim" dedirtip,

Necip Fazıl Kısakürek'e
"Düşünüyorum: O'ndan evvel zaman var mıydı?
Hakikatler, boşluğa bakan aynalar mıydı? diye sordurtan.

O'ndan evvelki zaman nasıl bir özleyişle hep ileriye atıldı ise,
O'ndan sonra ki zaman da aynı özleyişle hep geriye akmaz mı?
Vaktin durduğu yerde bir kendimize, bir o kutlu zamana bakmak gerekmez mi?

Bu yüzden değil midir Sezai Karakoç'un

"Senin kalbinden sürgün oldum ilkin
Bütün sürgünlüklerim bir bakıma bu sürgünün bir süreği
Bütün törenlerin şölenlerin ayinlerin dışında
Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
Uzatma dünya sürgünümü benim", dileyişi,

Arif Nihat Asya'nın
"Neler duydu şu dünyada Mevlidine hayran kulaklarımız:
Ne adlar ezberledi ey Nebî, Adına alışkın dudaklarımız!
Artık yolunu bilmiyor! Artık yolunu unuttu / Ayaklarımız!
Kâbe'ne siyahlar Yakışmamıştır, ya Muhammed, Bu güne kadar!" deyişi?

Eksilenin peşinden

Unutulmaması gerekeni unutmanın, rehberin izini kaybetmenin bedeli değil midir 'kalb' aynasına, o kara 'küp'ün rengini yansıtan? Bu yitiriş değil midir alınlardan secde izini, avuçlardan istemenin ısrarını eksilten?

"Ben size oğlunuzdan, babanızdan ve diğer insanlardan daha sevgili olmadıkça gerçekten iman etmiş olmazsınız" deyişinin neresindeyiz şimdi biz?

Sahabenin "Anam babam sana feda olsun Ya Rasulullah!" hitabının neresindeyiz?

Neresindeyiz ki, gözlerimizden o neş'eli serinlik, omuzlarımızdan melek dokunuşları siliniyor? Biz nasıl bir zamandayız?

Ashabına "Siz öyle bir çağda yaşıyorsunuz ki, kanunun onda birine uymazsanız mahkum olursunuz. Fakat öyle bir çağ gelecek ki, o zaman kanunun onda birine uyan kurtulacak" dediği zamanlarda mıyız? Peki ya, o onda birin neresindeyiz?

İsmet Özel'in
"Kimseden bir işaret gelmeyecek bir melek kimsenin alnını sıvazlamasa
söylemez kimse size dünyadaki ömrü boyunca hiç bir insana yan bakışı olmayan kimdi
kimdi yan gözle bakmadı kır çiçeklerine bile öğretmek için cephe nedir
kıyam etti torunu kucağında / dönünce bütün gövdesiyle döndü
bir bu anlaşılsaydı son yüzyılda bir bilinebilseydi nedir veçhe." dediğindeyiz.

Bizler, bir zor zamanda, salatın şefkatinden başka sığınacak yeri olmayanlarız.

Bir ayet, bir müjde

Ahzab suresinin 56. ayetinin; -"Hiç şüphesiz, Allah ve melekleri Peygamber'e salat etmektedirler. Ey iman edenler, siz de ona salat edin ve tam bir teslimiyetle ona selâm verin"- inmesinden kısa bir süre sonra Peygamber şunu haber verdi:

"Bana bir melek geldi ve şöyle dedi: 'Sana bir kere salat eden kimse yoktur ki, Allah ona on kez salat etmesin."


alıntıdır


selamun aleykum ablacım ellerine yüreğine saglık rabbim razı olsun çok güzel bir paylaşımdı hayırlı geceler inşallah
rabbimize emanetsiniz inşallah
selam ve dua ile

<<B)>>
Aleyküme selam canım.senin de ellerine sağlık.katkın için teşekkür ederim.Allaha emanet damlam.B)B)
 

Nur_u Secde

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Eki 2007
Mesajlar
5,204
Tepki puanı
3,575
Puanları
163
Yaş
46
Kederle dolmuş yürekler mutlaka Rasulullah’ı (sav) B)B)B)B)anmalı, canlar O’nu Yaratan’a feda olmalı.

Ah gönlüm O’nu andıkça sevenler, sevdikçe daha çok ananlar var biliyor musun?

Onun ruhunu yakın hissedebilmek için geceleri gözyaşı dökenler var biliyor musun?

Ah gönlüm sen de Onun sevgisiyle dolmalısın, baharlar gelsin, goncalar açsın, ferahlık cana yetişsin, dertlere derman erişsin.
gönlüne bereket gönüldaş...BESMELE...SELAM...DUA...
Aleyküme selam.
paylaşım bana ait değil abimiz.Allaha emanet olunuz.
 

Nur_u Secde

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Eki 2007
Mesajlar
5,204
Tepki puanı
3,575
Puanları
163
Yaş
46
selamun aleyküm ablaların birtanesi


Onu tanımayan kaplarde severmi ki gerçek aşkın ne olduğunu bilir mi ki
görmeden sevmek dokunmadan hissetmek yalnız kaldığında gözünü kapatınca onu yanında hissetmek ...

Biz efendimiz tanımuyoruz hangi beşer vardır ki onu tanımıypta bu sevdiği haykırmadan içinde tutsun...

Biz sevmeyi bilmiyoruz bize acı veren insanı bile seviyoruz diyorsak biz sevmeyi imkanı yok bilmiyoruz...


Gönüller yalnızca onu tanıdıkça gerçekten sevebilir...
Aleyküme selam ablasının birtanesi.yorumuna gönülden katılıyorum.Allah razı olsun.selametle...B)B)B)
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt