GÖNLÜNÜZE SİZDE BİR GÜL EKİN
Bir gül ekin,
Ama bu sefer kalbinize ekin bu gülü.
Bir sevda tutun,
Ama bu sefer kalbinizde tutun sevdanızı.
Bir hayal kurun,
Mutluluk vadisinde, gül bahçesinde, sevgi şehrinde, insanlara huzur saçan,
mutluluk yayan, insanların kalbinden hüznü alıp yerine sevdayı, sevgiyi,
aşkı, Allah (c.c.) aşkını yerleştiren bir yerin hayalini kurun..
Bunlar hayal ama mutluluk uzakta değil ki;
Aşk, sevda uzakta değil ki;
Kapatın kalbinizi madde âlemine, açın gönlünüzü manâ âlemine, çıkın seyahate
Ama bu seyahat madden uzak, gül bahçesinde, sevda mahallesi, aşk sokağı,
Namazgâh hanı, seccade döşeğinde gözyaşlarıyla ıslanan seccadenizin üstünde;
Ötelere adım atın, çırpın kanatlarınızı, uçun göklere, varın semalara, tanışın peygamberlerle,
uzanın göklere yaklaşın cennete, girin Sidretül Müntehaya, hani Meva Cennetinin yanında,
için orda gözyaşlarıyla doldurduğunuz mana sütünü, işte bakın Sevgiliniz tam karşınızda,
sizlerin selamını bekliyor mukabele etmek için. Şahitler de hazır sizlere tanıklık etmek için.
Daha ne beklersiniz işte geldiniz kab-ı kavseyne hadi, şimdi işte alın seccadenizi,
açın kalbinizi, dökün gözyaşlarınızı, varın sevgilinizin yanına, Sevgilinize yalvarın,
yakarın affınızı ve affımızı isteyin. Sevgililer naziktirler bir şey istendiği zaman geri çevirmezler.
Hadi sunun duâlarınızı, göz pınarlarınızdan ayrılan manâ sütünün, manâ âleminde
ki yükselişinizin yanında;
Daha ne beklersiniz işte Sevgili bizleri bekliyor;
Evet, şimdi işte yalvarıyorum ve yalvaracağım
Ey benim Sevgilim, Rabbim (c.c.) yalnız Sana yalvarır ve yalnız Sen’den dilenirim;
Şu mübarek günlerin ve sadece Sen’in sevginden ötürü Sana manâ kâsesini gözyaşlarıyla
doldurmaya çalışan âşıklarının yüzsuyu hürmetine bizlere Sen’in sevgini,
Sen’in aşkını tatmak ve bu tatla son nefesimize kadar yaşamak ve Sen’in aşkınla
Sen’in huzuruna varmak nasip eyle
Amin Ecmâin