Bir sancak altında kaç milyon insan,
Ne tenleri benzer, ne dilde lisan.
Olmuşlar Tek yürek, tek beden de can;
İnsanlığı gördüm Beytullah''ta ben.
Yedi bağın gülü, aynı destede,
Yetmiş iki millet, aynı listede,
Kaç milyon ''Âmin der, aynı bestede;
Tevhîd''le haşroldum Beytullah ta ben.
Sînelerde alev, ne kül ne duman,
Dillerde bir soru: Vuslat ne zaman?
Cehennem söndürür, böylesi îman.
Aşk ne imiş gördüm Beytullah''ta ben.
Okyanuslar aşmış, gelmiş nicesi,
Aç, susuz, uykusuz, gündüz gecesi.
Her nefes, dilinde Kurân hecesi;
Sevdâlılar gördüm Beytullah''ta ben.
Rabb''in o davetli misafirleri
Doldurmuş, Mekke''de her karış yeri.
Dillerinde dinmez, LEBBEYK sesleri,
Arş''a yollar gördüm Beytullah''ta ben.
Bir damla misâli, kapılmış sele
Zengin, fakir, paşa, nefer elele
Yan yana secd''eder, sultanla köle;
Mahşerle tanıştım Beytullah''ta ben...
Kimi görmez gözü, elinde âsâ
Lâkin, kalp gözünü açmış devâsa.
Yüzünde tebessüm, ne gam, ne tasa,
Döner durur gördüm. Beytullah''ta ben.
Kimi, ayağında yarım çarığı
Kaç yerinden kanar, topuk yarığı.
Meğerse; kefenmiş başta sarığı,
Ne âşıklar gördüm Beytullah''ta ben.
Baktım Sofrasında, nice melekler
Bir tas zemzem suyu, kuru ekmekler,
Gözleri Kâbe''de iftarı bekler,
Tokluğuma yandım Beytullah''ta ben.
Bir zerre gözü yok, dünya aşında,
Âhir rızkın arar, harman başında,
Rabb''in nazarını, Kâbe taşında
Gören gözler gördüm Beytullah''ta ben
Kimi bahardadır, görmemiş yazı,
Kiminin geçiyor, Mevlâ''ya nazı
Kılınır Kâbe''de vedâ namazı,
İmrendim El açtım, Beytullah''ta ben.
Kiminde kalmamış, derman bacakta
İki büklüm yürür, gitmez kucakta.
Erimiş Kaybolmuş Cenâb-ı Hakk''ta
Pervaneler gördüm Beytullah''ta ben
O kambur sırtında, eski torbası,
Torbasında sanki, Cennet urbası..
Hele bir, kıyamda var ki durması
Göz göz oldum, doldum Beytullah''ta ben.
Bin rütbeyi, bir secdede atlayan,
Bir secdeyi, yüz binlere katlayan,
Bu kârını meleklerle kutlayan,
Ne tâcirler gördüm Beytullah''ta ben
Hacerü''l-Esved''de adın yazdıran,
Îman pençesinde, nefsi ezdiren,
Yücelen ruhuna, Arş''ı gezdiren,
Ne veliler gördüm Beytullah''ta ben
Unutmus Dünyanin vefâ derdini,
Yikmis Kalbindeki, riyâ bendini,
Öyle teslim etmis, Hakk''a kendini
Canda Cânân gördüm Beytullah''ta ben
Bir sevdâ seli var, Safâ Merve''de
Damlalar köpürmüs, vecde girmede.
Nice peygamberler, nice zirvede
Durup bakar gördüm Beytullah''ta ben
Ibrahim Makâmi, sultan sofrasi
Sunulur herkese, bir kevser tasi
Bir cennet söleni, perde arkasi,
Ne sahneler gördüm Beytullah''ta ben
Melekler almislar, sölenden payi;
Sarmislar, Kâbe''de bütün semayi.
Kalem anlatamaz, bu içtimayi,
Âciz bir kul oldum Beytullah''ta ben
Kaç yerinden açilmis, gökte kapilar
Ardinda saraylar, zümrüt yapilar,
Vâdeleri sonsuz, nice tapular;
Elden ele gördüm Beytullah''ta ben
Durdum da, tavâfi seyrettim hayran;
Gördüm: Bir kâinat misâli devran
Hangisi melektir, hangisi insan?
Sasirdim çok zaman Beytullah''ta ben
Bir sagnak misâli selâm yagmuru,
Gönüller yikanmis, kalpler dupduru.
Ihlâs atesinde, nice hamuru;
Pisiyorken gördüm Beytullah''ta ben.
Yas desem Yas degil, gözlerden akan,
Bir sel ki, günahlar bendini yikan
Kâbe göklerinden, semaya çikan;
Merdivenler gördüm Beytullah''ta ben
Daglar, taslar, vecde gelmis kavrulur,
Kum tanesi, Allah diye savrulur
Göz nereye baksa, Rahman''i bulur,
Ne zikirler duydum Beytullah''ta ben
Ter döktüm.. Susadim, nefsimden yana,
Baskasi bir lezzet vermedi bana;
Dediler: Bu zemzem, sifadir cana
Içtim kana kana Beytullah''ta ben
Mescid-i Haram''da dokuz minâre;
Diyor ki: Bendedir, gaflete çâre
Bir günde bes kere, yürek bin pâre;
Ezanlar dinledim Beytullah''ta ben
Bir mânâ sarayi, Mescid-i Haram;
O ne ince nakis, o ne ihtisam
Her kalbe, Muhammed Aleyhisselâm;
Bin taht kurmus gördüm Beytullah''ta ben
Vah ki bana! Bunca yildir gülmezdim,
Gözlerimden böyle yaslar silmezdim.
Vah ki bana! Husû nedir bilmezdim;
Tattim o lezzeti Beytullah''ta ben
Yillar geçti, aramakla özümü;
Dünya mali kör etmisti gözümü,
Unutmustum, Kâlû Belâ sözümü;
Gör ki hatirladim Beytullah''ta ben
Çekildi kapimdan, seytân-i kebir,
Çekildi kanimdan, zorbalik cebir,
Ne bir hased kaldi, ne gurur kibir;
Yerle yeksan oldum Beytullah''ta ben
Bir zaman derdim ki: Yâ Rabbî neden
Bir daha istiyor, bir kere giden?
Meger bilemezmis, insan gitmeden;
Aldim cevabimi Beytullah''ta ben
Gördüm ki; bu dünya bir oyalanma,
Halime bakip da, mutluyum sanma.
Bedenim Kâbe''den uzakta amma;
Gönlümü biraktim Beytullah''ta ben
Ne tenleri benzer, ne dilde lisan.
Olmuşlar Tek yürek, tek beden de can;
İnsanlığı gördüm Beytullah''ta ben.
Yedi bağın gülü, aynı destede,
Yetmiş iki millet, aynı listede,
Kaç milyon ''Âmin der, aynı bestede;
Tevhîd''le haşroldum Beytullah ta ben.
Sînelerde alev, ne kül ne duman,
Dillerde bir soru: Vuslat ne zaman?
Cehennem söndürür, böylesi îman.
Aşk ne imiş gördüm Beytullah''ta ben.
Okyanuslar aşmış, gelmiş nicesi,
Aç, susuz, uykusuz, gündüz gecesi.
Her nefes, dilinde Kurân hecesi;
Sevdâlılar gördüm Beytullah''ta ben.
Rabb''in o davetli misafirleri
Doldurmuş, Mekke''de her karış yeri.
Dillerinde dinmez, LEBBEYK sesleri,
Arş''a yollar gördüm Beytullah''ta ben.
Bir damla misâli, kapılmış sele
Zengin, fakir, paşa, nefer elele
Yan yana secd''eder, sultanla köle;
Mahşerle tanıştım Beytullah''ta ben...
Kimi görmez gözü, elinde âsâ
Lâkin, kalp gözünü açmış devâsa.
Yüzünde tebessüm, ne gam, ne tasa,
Döner durur gördüm. Beytullah''ta ben.
Kimi, ayağında yarım çarığı
Kaç yerinden kanar, topuk yarığı.
Meğerse; kefenmiş başta sarığı,
Ne âşıklar gördüm Beytullah''ta ben.
Baktım Sofrasında, nice melekler
Bir tas zemzem suyu, kuru ekmekler,
Gözleri Kâbe''de iftarı bekler,
Tokluğuma yandım Beytullah''ta ben.
Bir zerre gözü yok, dünya aşında,
Âhir rızkın arar, harman başında,
Rabb''in nazarını, Kâbe taşında
Gören gözler gördüm Beytullah''ta ben
Kimi bahardadır, görmemiş yazı,
Kiminin geçiyor, Mevlâ''ya nazı
Kılınır Kâbe''de vedâ namazı,
İmrendim El açtım, Beytullah''ta ben.
Kiminde kalmamış, derman bacakta
İki büklüm yürür, gitmez kucakta.
Erimiş Kaybolmuş Cenâb-ı Hakk''ta
Pervaneler gördüm Beytullah''ta ben
O kambur sırtında, eski torbası,
Torbasında sanki, Cennet urbası..
Hele bir, kıyamda var ki durması
Göz göz oldum, doldum Beytullah''ta ben.
Bin rütbeyi, bir secdede atlayan,
Bir secdeyi, yüz binlere katlayan,
Bu kârını meleklerle kutlayan,
Ne tâcirler gördüm Beytullah''ta ben
Hacerü''l-Esved''de adın yazdıran,
Îman pençesinde, nefsi ezdiren,
Yücelen ruhuna, Arş''ı gezdiren,
Ne veliler gördüm Beytullah''ta ben
Unutmus Dünyanin vefâ derdini,
Yikmis Kalbindeki, riyâ bendini,
Öyle teslim etmis, Hakk''a kendini
Canda Cânân gördüm Beytullah''ta ben
Bir sevdâ seli var, Safâ Merve''de
Damlalar köpürmüs, vecde girmede.
Nice peygamberler, nice zirvede
Durup bakar gördüm Beytullah''ta ben
Ibrahim Makâmi, sultan sofrasi
Sunulur herkese, bir kevser tasi
Bir cennet söleni, perde arkasi,
Ne sahneler gördüm Beytullah''ta ben
Melekler almislar, sölenden payi;
Sarmislar, Kâbe''de bütün semayi.
Kalem anlatamaz, bu içtimayi,
Âciz bir kul oldum Beytullah''ta ben
Kaç yerinden açilmis, gökte kapilar
Ardinda saraylar, zümrüt yapilar,
Vâdeleri sonsuz, nice tapular;
Elden ele gördüm Beytullah''ta ben
Durdum da, tavâfi seyrettim hayran;
Gördüm: Bir kâinat misâli devran
Hangisi melektir, hangisi insan?
Sasirdim çok zaman Beytullah''ta ben
Bir sagnak misâli selâm yagmuru,
Gönüller yikanmis, kalpler dupduru.
Ihlâs atesinde, nice hamuru;
Pisiyorken gördüm Beytullah''ta ben.
Yas desem Yas degil, gözlerden akan,
Bir sel ki, günahlar bendini yikan
Kâbe göklerinden, semaya çikan;
Merdivenler gördüm Beytullah''ta ben
Daglar, taslar, vecde gelmis kavrulur,
Kum tanesi, Allah diye savrulur
Göz nereye baksa, Rahman''i bulur,
Ne zikirler duydum Beytullah''ta ben
Ter döktüm.. Susadim, nefsimden yana,
Baskasi bir lezzet vermedi bana;
Dediler: Bu zemzem, sifadir cana
Içtim kana kana Beytullah''ta ben
Mescid-i Haram''da dokuz minâre;
Diyor ki: Bendedir, gaflete çâre
Bir günde bes kere, yürek bin pâre;
Ezanlar dinledim Beytullah''ta ben
Bir mânâ sarayi, Mescid-i Haram;
O ne ince nakis, o ne ihtisam
Her kalbe, Muhammed Aleyhisselâm;
Bin taht kurmus gördüm Beytullah''ta ben
Vah ki bana! Bunca yildir gülmezdim,
Gözlerimden böyle yaslar silmezdim.
Vah ki bana! Husû nedir bilmezdim;
Tattim o lezzeti Beytullah''ta ben
Yillar geçti, aramakla özümü;
Dünya mali kör etmisti gözümü,
Unutmustum, Kâlû Belâ sözümü;
Gör ki hatirladim Beytullah''ta ben
Çekildi kapimdan, seytân-i kebir,
Çekildi kanimdan, zorbalik cebir,
Ne bir hased kaldi, ne gurur kibir;
Yerle yeksan oldum Beytullah''ta ben
Bir zaman derdim ki: Yâ Rabbî neden
Bir daha istiyor, bir kere giden?
Meger bilemezmis, insan gitmeden;
Aldim cevabimi Beytullah''ta ben
Gördüm ki; bu dünya bir oyalanma,
Halime bakip da, mutluyum sanma.
Bedenim Kâbe''den uzakta amma;
Gönlümü biraktim Beytullah''ta ben