yusufum_42
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 22 Mar 2008
- Mesajlar
- 3
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 41
Gönenli Mehmet Efendi ( k.s)
Kur'an hizmeti en önemli iştir. En zor zamanlarda bu hizmeti yerine getiren insanları düşünün ve Kur'an ı okumaya ve anlamaya teşvik edin. Kul hakkına riayet adin ve insanlar arasında selamı ve muhabbeti yayın. Asıl gayemiz insanları uykudan ve gafletten uyandırmaktır. (Gönenli Mehmet Efendi)
Nüfus kayıtlarına göre ismi Mehmet Öğütçü... Fakat bu isim ancak resmi kayıtlarda kalmış ve o, milyonların gönlünde Gönenli Mehmet Efendi, Gönenli Hoca çoğunlukla hanım cemaati arasında GÖnenli baba olarak şöhret bulmuştur.
Mehmet Efendi 1901'de kırım kökenli Selametoğullarından Osman Efendi ve Fatma Hanım'ın oğlu olarak Gönende dünyaya geldi. ilköğrenimiyle birlikte KUr'an eğitimine öncelik verdi. Oniki yaşında iken Hafız Abdullah Efendi'nin nezaretinde hıfzını tamamladı. Bundan sonra değişik örgün eğitim kurumlarında öğrenimine devam etti. 1925'te Serezli Ahmet Şükrü Efendi'den kıraat ilminde icazet aldı. Bunun yanında muhtemelen Öğütçü soyadını almasında etkili
olmuş olan Medresetü'l-irşad'a devam etmesini,bu müesseselerin kapatılması üzerine intikal ettiği İmam-Hatib mektebi'ni1927'de aliyülala yani pekiyi derece ile bitirmesini hatırlamamız gerekir.
Resmi çalışma hayatına 1930'da Gönen Çarşı Camii İmam-Hatibi olarak başlayan Gönenli Mehmet Efendi,buradaki üç yıllık görevini mütakip askerli hizmeti için Gönen'den ayrılmış ve daha sonra da hizmetlerine İstanbul'da çeşitli camilerde İmamlık yaparak devam etmiştir.
Gönenli Mehmet Efendi'nin tanınmasına ve ölümündenden sonrada milyonlarca seveninin gönüllerinde yaşamasına, kendisiyle ilgili kitaplar yazılmasına, vakıf kurulşmasına,adına külliyeler bina edilmesine neden olan çalışmalar,iki başlık altında toplanabilir ki, onlarda Kur'an hizmetine olan katkısı ve vaiz olrak gerçekleştirdiği fahri ve fakat çok yoğun, seremeli hizmetlerdir.
Gönen bir Hoca ve Hafız diyarıdır. Gönenliler Allah'ın kitabına onu okumak, hıfz etmek ve öğretilmesine katkıda bulunmak yolundaki çabalarıyla tanınırlar.
Küçük bir köyünde bir Hocanın çevresinde,onun gayret ve himmetiyle, fakirde olsa cömert insanlarımızın maddi destekleriyle on, onbeş hafızın yetişmesiGönen ve Gönenliler açısındangayet sıradan bir durumdur. Ramazan ayını Gönenliler Kur'an ayı olarak değerlendirir,genciyle, yaşlısıyla kadıyla, erkeğiyle mukabelelere,Kur'an hatimlerine koşarlar. Gönen'e hafız ve hocalar diyarı ünvanını kazandıran hamiyet ve gayret sahiplerinden biri de Gönenli Mehmet Efendi idi. Onun çevresinde onun gibi Kur'an hizmeti hayatlarının gayesi edinenlerin çabalarıydı.
Gönenli Hoca Katliler Koğuşunda
Tek parti döneminin set koşullarında "Kur'an hizmetinde bulunduğu" için akıl almaz ithamlarla tutuklanarak denizli cezaevi'ne gönderilen Gönenli Mehmet Efendi, katiller koğuşuna girdiğinde kendisine ayrılan ranzasına oturarak şu ilahiyi söyler:
Kahrın da hoş, lütfun da hoş
Kahrın da hoş, lütfun da hoş
Senden gayrı her şey boş
Senden özge her şey goş
Gelse celalinde cefa
Yoksa cemalinde sefa
Her ikisi bana şifa
Kahrın da hoş lütfun da hoş
Senden gayrı her şey boş
Derviş Mehmet sana kuldur
İster ağlat ister güldür
İster yaşat ister öldür
Kahrın da hoş, lütfun da hoş
Senden gayrı her şey boş
Kısa süre içerisinde Gönenli Mehmet Efendi'nin ahlakından ve yaşadığı hallerden etkilenen mahkumlar, kendilerine Kur'an dersleri vermesi için ricada bulunmuşlardır.
Gönenli Mehmet Efendi'nin Güzel Sohbetlerinden
-İnsanlara iyilik yaptınız mı, kaçın yanlarından, utanmasın. Sana teşekkür etmesin. Yaptığın iyilikten dolayı, senin yanında küçülmesin.
-Yaptığın hayırları söyleme. Söylersen kaybedersin. Yaptım,ettim diyerek sadakalarınızı bozmayın.
-Hayırlarını saklarsan senin olacak.
-Ahireti kaybetmekten korkmalıyız.
-İnsanlar hastanelere acılarından, belalardan kurtulmak için varını yoğunu veriyor. Asıl ahiret için varımızı yoğumuzu vermeliyiz.
-Azıcık bir rüyada (cenneti)gösterdiler gibi olduda bütün dünyadan soğudum. bütün dünyayı bile verseler yan bile bakmak istemiyorum. çok şükür elhamdülillah.
-Sahip olduğun nimetlerle başkalarına yardımcı olacaksın.
-Anne gibi olacaksın insanlara...
-Snin etrafında, sana çile çektirenleri,Allah (c.c.)sana,dünyada çile çeksin de, ahirette azap görmesin diye veriyor.
-İnsanın hak katında derecesi arttıkça insanlara merhametide artar.
-Dinimizde ölçü: Kendin için istediğini başkasınada isteyeceksin. Kendin için istemediğini başkasınada istemeyeceksin.
-Nasıl ki, boş vakit bulunca oğlunu,kızını,ahbabını ararsın.Rabbini de her vakit ara.
-Bir insan yaptığı kötülüğü bile saklayacak.Söylemeyecek. Kötü örnek olmayacak.
-Mü'min insanların çoğu sıkıntıda olur. Dünyada rahat edemedim,deme. Olacak olur Mü'minlere dert uyarmak için gelir.
-Allah bazı kullarına onlarda başkalarına versindiye fazla veriyor.
-Boş durmayın! Zamanınızı sizi rabbinize yakın edecek işlere harcayın.
-İnsan öfkelendiği zaman ya abdest almalı, yada namaz kılmalı, yada Allahu Ekber demeli.
-İnsanları namazından, Kur'anından alıkoyan insan ne kötüdür.
-Hak yolunda harcadığın nefeslere göre derecen olcak.
-Kul hakkı çok geniş. Hiç tanımadığın bir kimseye dudak büksen,hesabı sorulacak.
-Nefse söz geçirmek nefsin her istediğini yapmamaktır,bile bile haram yememektir.
-Her insanda dert vardır. Esas iş,ölüm gelmeden,kendini gideceğin yere hazırlamaktır.Dünya derdi değildir.
-Kimseye kusur bulma. Herkes layık olduğu yere gönderilecek,layık olduğunu bulacak.
-Her nefis ölümü tadacaktır. Ancak herkes ayrı ayrı tadlarda tadacaktır.
-Kabe sevgisi insanın içinden gelir. Kabeye parası olan değil,aşkı olan gider. Rabbi aşkı olana yardım eder.
-Zengin olan Allah'tır. Bizim zenginliğimiz Allah'tandır.
-İyilik yap iyilile düşmanı kendine dost eyle!
-Melekler, kur'an okumazlar. Fakat okuyanı gelip dinlerler.
-Acı söyleme tatlı sölemek için dünyaya geldik.
-Allah(c.c.)Hz. cümlemizi nefislerine söz geçirenlerden eylesin. İnsan nefsine söz geçirebilirse bugün camiye gidebilir. Nefsimizi yendiğimiz gibi ömür boyu nefsimize söz geçirenlerden eyle bizi ya rabbi.
-Evinizde yakınlarınızla nasılsınız? Allahu teala diyorki "Sizden razı olursam diğer insanlarıda sizden razı ederim"
-Bazı kimselerden uzak kalmayı tercih ederiz. Asıl iştahammül ederek onlarla geçine bilmek,hak indinde makbul olmak.
-Makbul olmak ne demektir? Aranalım... Hakkımızda "ah olsaydı şimdi benim sıkıntımı geçiriverirdi" denmesidir.insanlar bizi aramalı.
-Sizin bütün kazançlarınızdan,paranızdan altınınızdan,bankalarınızdan bir kişiye güleryüz göstermek daha kıymetlidir.
-Gücün, kuvvetin,sağlığın yerindeyken sen etrafından, merhabalar, muhabbetler, dualar topla ki,hayatın boyunca tüm insanlar arasında güleryüzle karşılaş, hemde hak katında makbul ol.
-Dünya ahiraetin çarşısı,pazarı, tarlasıdır. Burada tüm gücümüzle iyi kazanmaya çalışacağız.
Hoca Efendi (r.a.) 1991 yılında istanbul'da vefat etmişlerdir. Cenaze namazı fatih Camii'nde kılınarak, Edirnekapı sakızağacı şehitliğine defnedilmiştir. ALLAHU TEALA ONADAN RAZI OLSUN.
Kur'an hizmeti en önemli iştir. En zor zamanlarda bu hizmeti yerine getiren insanları düşünün ve Kur'an ı okumaya ve anlamaya teşvik edin. Kul hakkına riayet adin ve insanlar arasında selamı ve muhabbeti yayın. Asıl gayemiz insanları uykudan ve gafletten uyandırmaktır. (Gönenli Mehmet Efendi)
Nüfus kayıtlarına göre ismi Mehmet Öğütçü... Fakat bu isim ancak resmi kayıtlarda kalmış ve o, milyonların gönlünde Gönenli Mehmet Efendi, Gönenli Hoca çoğunlukla hanım cemaati arasında GÖnenli baba olarak şöhret bulmuştur.
Mehmet Efendi 1901'de kırım kökenli Selametoğullarından Osman Efendi ve Fatma Hanım'ın oğlu olarak Gönende dünyaya geldi. ilköğrenimiyle birlikte KUr'an eğitimine öncelik verdi. Oniki yaşında iken Hafız Abdullah Efendi'nin nezaretinde hıfzını tamamladı. Bundan sonra değişik örgün eğitim kurumlarında öğrenimine devam etti. 1925'te Serezli Ahmet Şükrü Efendi'den kıraat ilminde icazet aldı. Bunun yanında muhtemelen Öğütçü soyadını almasında etkili
olmuş olan Medresetü'l-irşad'a devam etmesini,bu müesseselerin kapatılması üzerine intikal ettiği İmam-Hatib mektebi'ni1927'de aliyülala yani pekiyi derece ile bitirmesini hatırlamamız gerekir.
Resmi çalışma hayatına 1930'da Gönen Çarşı Camii İmam-Hatibi olarak başlayan Gönenli Mehmet Efendi,buradaki üç yıllık görevini mütakip askerli hizmeti için Gönen'den ayrılmış ve daha sonra da hizmetlerine İstanbul'da çeşitli camilerde İmamlık yaparak devam etmiştir.
Gönenli Mehmet Efendi'nin tanınmasına ve ölümündenden sonrada milyonlarca seveninin gönüllerinde yaşamasına, kendisiyle ilgili kitaplar yazılmasına, vakıf kurulşmasına,adına külliyeler bina edilmesine neden olan çalışmalar,iki başlık altında toplanabilir ki, onlarda Kur'an hizmetine olan katkısı ve vaiz olrak gerçekleştirdiği fahri ve fakat çok yoğun, seremeli hizmetlerdir.
Gönen bir Hoca ve Hafız diyarıdır. Gönenliler Allah'ın kitabına onu okumak, hıfz etmek ve öğretilmesine katkıda bulunmak yolundaki çabalarıyla tanınırlar.
Küçük bir köyünde bir Hocanın çevresinde,onun gayret ve himmetiyle, fakirde olsa cömert insanlarımızın maddi destekleriyle on, onbeş hafızın yetişmesiGönen ve Gönenliler açısındangayet sıradan bir durumdur. Ramazan ayını Gönenliler Kur'an ayı olarak değerlendirir,genciyle, yaşlısıyla kadıyla, erkeğiyle mukabelelere,Kur'an hatimlerine koşarlar. Gönen'e hafız ve hocalar diyarı ünvanını kazandıran hamiyet ve gayret sahiplerinden biri de Gönenli Mehmet Efendi idi. Onun çevresinde onun gibi Kur'an hizmeti hayatlarının gayesi edinenlerin çabalarıydı.
Gönenli Hoca Katliler Koğuşunda
Tek parti döneminin set koşullarında "Kur'an hizmetinde bulunduğu" için akıl almaz ithamlarla tutuklanarak denizli cezaevi'ne gönderilen Gönenli Mehmet Efendi, katiller koğuşuna girdiğinde kendisine ayrılan ranzasına oturarak şu ilahiyi söyler:
Kahrın da hoş, lütfun da hoş
Kahrın da hoş, lütfun da hoş
Senden gayrı her şey boş
Senden özge her şey goş
Gelse celalinde cefa
Yoksa cemalinde sefa
Her ikisi bana şifa
Kahrın da hoş lütfun da hoş
Senden gayrı her şey boş
Derviş Mehmet sana kuldur
İster ağlat ister güldür
İster yaşat ister öldür
Kahrın da hoş, lütfun da hoş
Senden gayrı her şey boş
Kısa süre içerisinde Gönenli Mehmet Efendi'nin ahlakından ve yaşadığı hallerden etkilenen mahkumlar, kendilerine Kur'an dersleri vermesi için ricada bulunmuşlardır.
Gönenli Mehmet Efendi'nin Güzel Sohbetlerinden
-İnsanlara iyilik yaptınız mı, kaçın yanlarından, utanmasın. Sana teşekkür etmesin. Yaptığın iyilikten dolayı, senin yanında küçülmesin.
-Yaptığın hayırları söyleme. Söylersen kaybedersin. Yaptım,ettim diyerek sadakalarınızı bozmayın.
-Hayırlarını saklarsan senin olacak.
-Ahireti kaybetmekten korkmalıyız.
-İnsanlar hastanelere acılarından, belalardan kurtulmak için varını yoğunu veriyor. Asıl ahiret için varımızı yoğumuzu vermeliyiz.
-Azıcık bir rüyada (cenneti)gösterdiler gibi olduda bütün dünyadan soğudum. bütün dünyayı bile verseler yan bile bakmak istemiyorum. çok şükür elhamdülillah.
-Sahip olduğun nimetlerle başkalarına yardımcı olacaksın.
-Anne gibi olacaksın insanlara...
-Snin etrafında, sana çile çektirenleri,Allah (c.c.)sana,dünyada çile çeksin de, ahirette azap görmesin diye veriyor.
-İnsanın hak katında derecesi arttıkça insanlara merhametide artar.
-Dinimizde ölçü: Kendin için istediğini başkasınada isteyeceksin. Kendin için istemediğini başkasınada istemeyeceksin.
-Nasıl ki, boş vakit bulunca oğlunu,kızını,ahbabını ararsın.Rabbini de her vakit ara.
-Bir insan yaptığı kötülüğü bile saklayacak.Söylemeyecek. Kötü örnek olmayacak.
-Mü'min insanların çoğu sıkıntıda olur. Dünyada rahat edemedim,deme. Olacak olur Mü'minlere dert uyarmak için gelir.
-Allah bazı kullarına onlarda başkalarına versindiye fazla veriyor.
-Boş durmayın! Zamanınızı sizi rabbinize yakın edecek işlere harcayın.
-İnsan öfkelendiği zaman ya abdest almalı, yada namaz kılmalı, yada Allahu Ekber demeli.
-İnsanları namazından, Kur'anından alıkoyan insan ne kötüdür.
-Hak yolunda harcadığın nefeslere göre derecen olcak.
-Kul hakkı çok geniş. Hiç tanımadığın bir kimseye dudak büksen,hesabı sorulacak.
-Nefse söz geçirmek nefsin her istediğini yapmamaktır,bile bile haram yememektir.
-Her insanda dert vardır. Esas iş,ölüm gelmeden,kendini gideceğin yere hazırlamaktır.Dünya derdi değildir.
-Kimseye kusur bulma. Herkes layık olduğu yere gönderilecek,layık olduğunu bulacak.
-Her nefis ölümü tadacaktır. Ancak herkes ayrı ayrı tadlarda tadacaktır.
-Kabe sevgisi insanın içinden gelir. Kabeye parası olan değil,aşkı olan gider. Rabbi aşkı olana yardım eder.
-Zengin olan Allah'tır. Bizim zenginliğimiz Allah'tandır.
-İyilik yap iyilile düşmanı kendine dost eyle!
-Melekler, kur'an okumazlar. Fakat okuyanı gelip dinlerler.
-Acı söyleme tatlı sölemek için dünyaya geldik.
-Allah(c.c.)Hz. cümlemizi nefislerine söz geçirenlerden eylesin. İnsan nefsine söz geçirebilirse bugün camiye gidebilir. Nefsimizi yendiğimiz gibi ömür boyu nefsimize söz geçirenlerden eyle bizi ya rabbi.
-Evinizde yakınlarınızla nasılsınız? Allahu teala diyorki "Sizden razı olursam diğer insanlarıda sizden razı ederim"
-Bazı kimselerden uzak kalmayı tercih ederiz. Asıl iştahammül ederek onlarla geçine bilmek,hak indinde makbul olmak.
-Makbul olmak ne demektir? Aranalım... Hakkımızda "ah olsaydı şimdi benim sıkıntımı geçiriverirdi" denmesidir.insanlar bizi aramalı.
-Sizin bütün kazançlarınızdan,paranızdan altınınızdan,bankalarınızdan bir kişiye güleryüz göstermek daha kıymetlidir.
-Gücün, kuvvetin,sağlığın yerindeyken sen etrafından, merhabalar, muhabbetler, dualar topla ki,hayatın boyunca tüm insanlar arasında güleryüzle karşılaş, hemde hak katında makbul ol.
-Dünya ahiraetin çarşısı,pazarı, tarlasıdır. Burada tüm gücümüzle iyi kazanmaya çalışacağız.
Hoca Efendi (r.a.) 1991 yılında istanbul'da vefat etmişlerdir. Cenaze namazı fatih Camii'nde kılınarak, Edirnekapı sakızağacı şehitliğine defnedilmiştir. ALLAHU TEALA ONADAN RAZI OLSUN.