Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselâmın şahsında bütün Ümmet-i Muhammed'e hitap eden,hükmüyle sadece Efendimizi değil tüm mü'minleri bağlayan bir özellik taşır Kehf Suresinin yirmiüç ve yirmidördüncü ayetleri.Fert fert hepimizin uyması ve uygulaması gereken,bazen unutuverdiğimiz,bazen içimizden geçirsek de dilimize dökemediğimiz bir hakikati vurgular Cenab-ı Hak.Her ne kadar niyetimiz önemliyse de dilimizin ikrarını ister herbirimizden.
Malum, müşrikler Efendimiz'e (as)bazı konular hakkında sorular sorarlar.Peygamberimiz inşaallah kelimesini kullanmadan ''size yarın cevap vereceğim'' buyurur.Bunun üzerine Allah-ü Teala vahyi günlerce geciktirir.Müşrikler bu süre zarfında ileri geri konuşmalarıyla Efendimizi bir hayli üzerler.Günler sonrasında gelen Cebrail Aleyhisselamın indirdiği ayetler mealen şöyledir.''Allah'ın dilemesine bağlamadıkça,(inşaallah demedikçe)hiçbir şey için ''bunu yarın yapacağım''deme.Bunu unuttuğun takdirde Allah'ı an ve ''umarım Rabbim beni,doğruya bundan daha yakın olan bir yola iletir''de.
Meselenin ehemmiyetine binaen İslami hassasiyeti olan insanlar inşaallah kelimesini konuşmalarında sık sık kullanıyor elhamdülillah.Fakat son zamanlarda dillere pelesenk olmuş bir kelime var ki Kur'ani duyarlılığı olan insanlarda da büyük ölçüde kullanılıyor.Özünde dört heceden müteşekkil basit bir kelimeyken,düşüncesizce söylenmesi hasebiyle sırtımıza yüzler hece vebal yükleyen bir söz.Yüzyüze veya telefondaki ekseri diyalogları bu sözcük noktalıyor.
*gö-rü-şü-rüz.*
Karşı tarafta altta kalır mı o da ''görüşürüz''ifadesini tescilliyor emince tavrıyla.Dillerimiz, güzelim Allaha emanet ol yahut Allahaısmarladık lafızlarını unutalı hayli zaman oldu.Her konuşmasında Yaradanıyla rabıtasını kuvvetlendiren ecdadımızın çizgisinden sapalı vedalarımız da bir tuhaflaştı.
''Görüşürüz''diyoruz kendimizden emin bir şekilde.Tekrar görüşebileceğimizin taahhüdünü kim verdi elimize?Hayatımızın programı arşivimizde yüklü mü?Evden çıktığında tekrar dönmeyi garanti edenimiz var mı?Ya da her seferinde eşini dostunu sağ salim bulabileceğini iddia edenimiz?Maalesef bu garanti hiçbirimizin elinde yok.Öyleyse bu nasıl aymazlıktır ki ağzımızdan çıkabı kulağımız duymuyor.Madem dilimize yerleştirdik bu kelimeyi,peşine inşaallah ekleyerek ''görüşürüz inşaallah''demek çok mu zor?Peygamberimizin bir anlık unutmasıyla indirilen ayetler bizi bağlamıyor mu?Bağlıyor diyorsak hayatımızın her hecesine dokumalıyız imanımızı.Alelade konuşmak yerine kelimeleri özenle seçmeliyiz zihin deryamızdan.
Hem inşaallah kelimesi en gaflet anımızda dahi Rabbimize döndürüyor yüzümüzü.Enaniyet elbisesinden sıyrılıp,acziyet libasına bürünüyoruz.Hiçbir şey benim elimde değil,ancak O (cc) dilerse ,O(cc) izin verirse yapabilirim,konuşabilirim,görüşebilirim mesajını veriyoruz her inşaallahla...Her inşaallah bir basamak oluyor acizliğimizi idrakte ve sırtımızı dayamış oluyoruz her şeye gücü yeten Kadir-i Zülcelal'e.
Dil gönülün aynası derler ya,bizim de ifadelerimiz iman kokmalı,yüreğimizin nuru ağzımızda ballanmalı,gaflete dalmış insanlarla aramızda fark olmalı.
Bu temennilerle son veriyorum yazıya,hepinizi Allaha emanet ediyorum ve diyorum ki:
-Görüşürüz dostlar, görüşürüz lakin O(cc)dilerse ve izin verirse inşaallah.
Zeynep Öztoprak
Malum, müşrikler Efendimiz'e (as)bazı konular hakkında sorular sorarlar.Peygamberimiz inşaallah kelimesini kullanmadan ''size yarın cevap vereceğim'' buyurur.Bunun üzerine Allah-ü Teala vahyi günlerce geciktirir.Müşrikler bu süre zarfında ileri geri konuşmalarıyla Efendimizi bir hayli üzerler.Günler sonrasında gelen Cebrail Aleyhisselamın indirdiği ayetler mealen şöyledir.''Allah'ın dilemesine bağlamadıkça,(inşaallah demedikçe)hiçbir şey için ''bunu yarın yapacağım''deme.Bunu unuttuğun takdirde Allah'ı an ve ''umarım Rabbim beni,doğruya bundan daha yakın olan bir yola iletir''de.
Meselenin ehemmiyetine binaen İslami hassasiyeti olan insanlar inşaallah kelimesini konuşmalarında sık sık kullanıyor elhamdülillah.Fakat son zamanlarda dillere pelesenk olmuş bir kelime var ki Kur'ani duyarlılığı olan insanlarda da büyük ölçüde kullanılıyor.Özünde dört heceden müteşekkil basit bir kelimeyken,düşüncesizce söylenmesi hasebiyle sırtımıza yüzler hece vebal yükleyen bir söz.Yüzyüze veya telefondaki ekseri diyalogları bu sözcük noktalıyor.
*gö-rü-şü-rüz.*
Karşı tarafta altta kalır mı o da ''görüşürüz''ifadesini tescilliyor emince tavrıyla.Dillerimiz, güzelim Allaha emanet ol yahut Allahaısmarladık lafızlarını unutalı hayli zaman oldu.Her konuşmasında Yaradanıyla rabıtasını kuvvetlendiren ecdadımızın çizgisinden sapalı vedalarımız da bir tuhaflaştı.
''Görüşürüz''diyoruz kendimizden emin bir şekilde.Tekrar görüşebileceğimizin taahhüdünü kim verdi elimize?Hayatımızın programı arşivimizde yüklü mü?Evden çıktığında tekrar dönmeyi garanti edenimiz var mı?Ya da her seferinde eşini dostunu sağ salim bulabileceğini iddia edenimiz?Maalesef bu garanti hiçbirimizin elinde yok.Öyleyse bu nasıl aymazlıktır ki ağzımızdan çıkabı kulağımız duymuyor.Madem dilimize yerleştirdik bu kelimeyi,peşine inşaallah ekleyerek ''görüşürüz inşaallah''demek çok mu zor?Peygamberimizin bir anlık unutmasıyla indirilen ayetler bizi bağlamıyor mu?Bağlıyor diyorsak hayatımızın her hecesine dokumalıyız imanımızı.Alelade konuşmak yerine kelimeleri özenle seçmeliyiz zihin deryamızdan.
Hem inşaallah kelimesi en gaflet anımızda dahi Rabbimize döndürüyor yüzümüzü.Enaniyet elbisesinden sıyrılıp,acziyet libasına bürünüyoruz.Hiçbir şey benim elimde değil,ancak O (cc) dilerse ,O(cc) izin verirse yapabilirim,konuşabilirim,görüşebilirim mesajını veriyoruz her inşaallahla...Her inşaallah bir basamak oluyor acizliğimizi idrakte ve sırtımızı dayamış oluyoruz her şeye gücü yeten Kadir-i Zülcelal'e.
Dil gönülün aynası derler ya,bizim de ifadelerimiz iman kokmalı,yüreğimizin nuru ağzımızda ballanmalı,gaflete dalmış insanlarla aramızda fark olmalı.
Bu temennilerle son veriyorum yazıya,hepinizi Allaha emanet ediyorum ve diyorum ki:
-Görüşürüz dostlar, görüşürüz lakin O(cc)dilerse ve izin verirse inşaallah.
Zeynep Öztoprak