Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Gizliyi ve açığı bilen.. (1 Kullanıcı)

  • Konuyu başlatan kodoo
  • Başlangıç tarihi
K

kodoo

Kötülükler içinde yolunu yitirmiş birine Allah’ın lütfü uğradı. Yüreğinde hidayet ışığı yandı, dervişler safına girdi.

Bir şeyhe bağlandı. Kötülükleri iyiliklere dönüştü. Nefsinin aşağılık isteklerine uymaktan kurtuldu.

Başkalarının kusurlarını araştıran bazı boşboğazlar adamı çekiştirdiler:

«Ona inanmayın, değişmedi. Kendisini iyi göstermeye çalışıyor» dediler.

Tövbe ederek Allah’ın azabından kurtulmak mümkündür.

Asıl zor olanı insanların dilinden kurtulmaktır.


Zavallı adam, hakkındaki dedikodulara dayanamadı, şeyhine gidip şikayette bulundu.

Şeyhi çok duygulandı ve ağladı.

Adam şaşırdı. Buna bir anlam vermeye çalışıyordu ki şeyhinin sözleriyle kendine geldi.

«Bu senin için ne güzel bir şey» diyordu. «Sanılandan daha iyi bir insansın.

Kötü düşünceliler başkasının ayıbını arar, kan dökmeye kalkışırlar.

İyi olduğun halde insanların seni kötü bilmesi,

gerçekte kötü olup, iyi bilinmekten daha iyidir.

Benim durumum daha zor.

İnsanlar benim hakkımda çok iyi düşünüyorlar.

Oysa ben zannettikleri gibi değilim.

İnsanların gözünden gizlenmek mümkündür.

Gizliyi ve açığı bilen Allah’tan saklanmak imkânsızdır.


(Şeyh Sadi Şirazi’nin eseri Gülistan’dan..)
 
K

kodoo

Adamın birini sürekli övüyor, güzelliklerini abartıyor, iyiliklerini büyütüyorlardı.

«Nasıl biri olduğumu ancak ben bilirim» dedi Adam.

Ey güzelliklerimi sayıp duran kişi!

Yeter artık, beni çok incittin.

Göründüğüm gibi değilim ben.

İçyüzümü nereden bileceksin?

Gözlere güzel görünüyorum, fakat içimin çirkinliğinden utanıyorum.

Güzel renkleri, tüyü tüsü ve nakışlarıyla göz alan tavusun utancını bilir misin?

Ayağının çirkinliğinden ötürü herkesten utanır o.


(Gülistan – Şeyh Sadi Şirazi)

kişinin nefsini en aşağı görmesi gerektiğiyle ilgili birkaç kıssaydı paylaştıklarım..
 

sahiner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Eyl 2007
Mesajlar
410
Tepki puanı
0
Puanları
0
Adamın birini sürekli övüyor, güzelliklerini abartıyor, iyiliklerini büyütüyorlardı.

«Nasıl biri olduğumu ancak ben bilirim» dedi Adam.

Ey güzelliklerimi sayıp duran kişi!

Yeter artık, beni çok incittin.

Göründüğüm gibi değilim ben.

İçyüzümü nereden bileceksin?

Gözlere güzel görünüyorum, fakat içimin çirkinliğinden utanıyorum.

Güzel renkleri, tüyü tüsü ve nakışlarıyla göz alan tavusun utancını bilir misin?

Ayağının çirkinliğinden ötürü herkesten utanır o.


(Gülistan – Şeyh Sadi Şirazi)

kişinin nefsini en aşağı görmesi gerektiğiyle ilgili birkaç kıssaydı paylaştıklarım..

insan azizdir,değerlidir ,halife dir. rabbimin muhatabıdır... insan rabbimin kuludur... böyle küçük görki kendini efendilerin seni esir edebilsin. sömürebilsin... maddi-manevi....
 
K

kodoo

KİBİR, UCB, RİYA haram değil yani şahiner??? Nefsle cihad, tevazu vs.. zulme uğramaya zemin mi hazırlıyor yani???
Estağfirullah..

Bahsettiğiniz İnsan hakkında karşıt bilgiler de aynı Kitapta (Kur'an-ı Kerim) geçmektedir..

Öyleki Ayetullah Murtaza Mutahhari "İnsaniyet Mektebi" adlı kitabında insanın yüceliği hakkında 14 ayet'ten bahsettikten sonra bunlara (alçaklığı konusuna) da şöyle dikkat çekiyor;

"Şüphe yok ki, biz emâneti göklere, yeryüzüne ve dağlara arzettik; derken onlar, onu yüklenmekten çekindiler ve ondan korktular. Ve onu insan yüklendi. Şüphesiz insan çok zâlim ve bir hayli câhil idi." (Ahzâb: 72)
"Öyle bir mabûddur ki, sizi diriltti. Sonra öldürür, sonra gene diriltir. Fakat şüphe yok ki, insan pek nankördür." (Hacc: 66)
"Muhakkak insan tuğyan eder. Kendini müstağni gördüğü için, ihtiyaçtan azade ve minnetsiz…" (Alak: 7)
"İnsan hayra dua ediyormuşçasına şerre de dua eder ve insan pek acelecidir." (İsrâ: 11)
"İnsana bir zarar gelince yan üstü yatarak, yahut oturduğu halde, yahutta ayakta dua eder bize; o zararı ondan giderdik mi, sanki o zarara uğramamış da o yüzden hiç dua etmemiştir, öylece döner, gider, işte taşkın hareketlerde bulunanlara, yaptıkları işleri, böylece hoş görünmededir. " (Yûnus: 12)
"Andolsun biz insana şu Kur'ân'da her türlü misali türlü biçimlerde sergiledik. Oysa insan her şeyden çok tartışmaya düşkündür.." (Kehf: 54)
"Hayır! O, derileri kavurup soyan bir ateştir. Kendini çağırır, vahye sırtını dönüp yüzgeri uzaklaşanı. Ve toplayıp kasalarda yığanı... Doğrusu insan hırslı yaratılmıştır. Kendisine bir kötülük dokunursa, sızlanmaya başlar; bir hayır dokunursa ona hemen el koyar ve kimseye bir şey koklatmaz. Ancak namaz kılan ve bunda daim olanlar, bir de din günü hakkında sâdık olanlar ve Rabbinin azabından içleri titreyenler hariç. Onların mallarında ma'lum bir hak vardır. Sâiller ve mahrumlar için..." (Meâric: 15-27)

Kur'an insandan bu şekilde DE bahseder.. (Gerçi, Ayetullah Mutahhari, kitabın devamında "Çirkin mi, güzel mi?" (iyi mi, kötü mü?) diyerek bu konuda güzel bir sonuca varıyor..)
Ama alıntılarımda, mevzuumuz insan değildi..
İnsanın kibre kapılmaması, nefsini aşağılık bilmesi gerektiğiydi..
Ki, zaten dinimizce kişi nefsini en denî bilmelidir..

Fakat, bu dediğiniz gibi, kişinin zulme sessiz kalması manasına gelmez..
İslam'da "velayet" kavramı vardır.. Dinde fakih olan salihlere (ulul'emr'e) itaat asla zulüm değildir, bilakis farzdır.. (Kuran: 4/59) Fakat, Allah'a ve Resulüne itaat ettikleri müddetçe.. (Ki, yine İLGİSİZ olarak bahsettiğiniz esaret ve istismar sözkonusuysa onlar ulul'emr dairesi dışına çıkarlar.. ve hakeza..)
Ki, salih yöneticiler de İslamın bu konudaki hükmüne tabidirler.. Bu tevazu özellikle onları da şamil olmalıdır..
"Seyyid'ül Kavmi Hadimun.." Hadisinde belirtildiği gibi.. "Kavmin efendisi hizmetçisidir.."
(Bu sözü, Müslümanların dış görünüşü aynı olduğundan yabancıların Peygamberi ayırt edemeyişi ve "Seyyidiniz/Efendiniz hanginiz?" diye sorduğunda ashabına su dağıtmakta olan Peygamber söylemiştir.)
Dolayısıyla, Şah-ı Resul Hz Peygamber ve Şah-ı Velayet İmam Ali gibi yönetici şahsiyetlerin yaşamından da anlaşıldığı üzere hak yöneticiler insanları sömürmemiş aksine hizmet etmiş ve etmelilerdir..
(Bu konuda özetle, VELAYET-İ FAKİH kavramı (özellikle İmam Humeyni'nin tefsirleriyle) incelenmelidir..)
Selametle..
 

sahiner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Eyl 2007
Mesajlar
410
Tepki puanı
0
Puanları
0
KİBİR, UCB, RİYA haram değil yani şahiner??? Nefsle cihad, tevazu vs.. zulme uğramaya zemin mi hazırlıyor yani???
Estağfirullah..

Bahsettiğiniz İnsan hakkında karşıt bilgiler de aynı Kitapta (Kur'an-ı Kerim) geçmektedir..

Öyleki Ayetullah Murtaza Mutahhari "İnsaniyet Mektebi" adlı kitabında insanın yüceliği hakkında 14 ayet'ten bahsettikten sonra bunlara (alçaklığı konusuna) da şöyle dikkat çekiyor;

"Şüphe yok ki, biz emâneti göklere, yeryüzüne ve dağlara arzettik; derken onlar, onu yüklenmekten çekindiler ve ondan korktular. Ve onu insan yüklendi. Şüphesiz insan çok zâlim ve bir hayli câhil idi." (Ahzâb: 72)
"Öyle bir mabûddur ki, sizi diriltti. Sonra öldürür, sonra gene diriltir. Fakat şüphe yok ki, insan pek nankördür." (Hacc: 66)
"Muhakkak insan tuğyan eder. Kendini müstağni gördüğü için, ihtiyaçtan azade ve minnetsiz…" (Alak: 7)
"İnsan hayra dua ediyormuşçasına şerre de dua eder ve insan pek acelecidir." (İsrâ: 11)
"İnsana bir zarar gelince yan üstü yatarak, yahut oturduğu halde, yahutta ayakta dua eder bize; o zararı ondan giderdik mi, sanki o zarara uğramamış da o yüzden hiç dua etmemiştir, öylece döner, gider, işte taşkın hareketlerde bulunanlara, yaptıkları işleri, böylece hoş görünmededir. " (Yûnus: 12)
"Andolsun biz insana şu Kur'ân'da her türlü misali türlü biçimlerde sergiledik. Oysa insan her şeyden çok tartışmaya düşkündür.." (Kehf: 54)
"Hayır! O, derileri kavurup soyan bir ateştir. Kendini çağırır, vahye sırtını dönüp yüzgeri uzaklaşanı. Ve toplayıp kasalarda yığanı... Doğrusu insan hırslı yaratılmıştır. Kendisine bir kötülük dokunursa, sızlanmaya başlar; bir hayır dokunursa ona hemen el koyar ve kimseye bir şey koklatmaz. Ancak namaz kılan ve bunda daim olanlar, bir de din günü hakkında sâdık olanlar ve Rabbinin azabından içleri titreyenler hariç. Onların mallarında ma'lum bir hak vardır. Sâiller ve mahrumlar için..." (Meâric: 15-27)

Kur'an insandan bu şekilde DE bahseder.. (Gerçi, Ayetullah Mutahhari, kitabın devamında "Çirkin mi, güzel mi?" (iyi mi, kötü mü?) diyerek bu konuda güzel bir sonuca varıyor..)
Ama alıntılarımda, mevzuumuz insan değildi..
İnsanın kibre kapılmaması, nefsini aşağılık bilmesi gerektiğiydi..
Ki, zaten dinimizce kişi nefsini en denî bilmelidir..

Fakat, bu dediğiniz gibi, kişinin zulme sessiz kalması manasına gelmez..
İslam'da "velayet" kavramı vardır.. Dinde fakih olan salihlere (ulul'emr'e) itaat asla zulüm değildir, bilakis farzdır.. (Kuran: 4/59) Fakat, Allah'a ve Resulüne itaat ettikleri müddetçe.. (Ki, yine İLGİSİZ olarak bahsettiğiniz esaret ve istismar sözkonusuysa onlar ulul'emr dairesi dışına çıkarlar.. ve hakeza..)
Ki, salih yöneticiler de İslamın bu konudaki hükmüne tabidirler.. Bu tevazu özellikle onları da şamil olmalıdır..
"Seyyid'ül Kavmi Hadimun.." Hadisinde belirtildiği gibi.. "Kavmin efendisi hizmetçisidir.."
(Bu sözü, Müslümanların dış görünüşü aynı olduğundan yabancıların Peygamberi ayırt edemeyişi ve "Seyyidiniz/Efendiniz hanginiz?" diye sorduğunda ashabına su dağıtmakta olan Peygamber söylemiştir.)
Dolayısıyla, Şah-ı Resul Hz Peygamber ve Şah-ı Velayet İmam Ali gibi yönetici şahsiyetlerin yaşamından da anlaşıldığı üzere hak yöneticiler insanları sömürmemiş aksine hizmet etmiş ve etmelilerdir..
(Bu konuda özetle, VELAYET-İ FAKİH kavramı (özellikle İmam Humeyni'nin tefsirleriyle) incelenmelidir..)
Selametle..

KİBR,UCB,RİYA; diyorsunuz;
islam denge dinidir, nebi as. ne kendini aşağılamış,nede kendini övmüştür.. her zaman olduğu gibi bu konuda da örneğimiz o as. olmalıdır, başka öğretilerdeki kendini hakir görmeler, kafirden aşağı bilmeler insanları sömürmenin (maddi- Manevi) yoludur.
Şüphesiz insan çok zâlim ve bir hayli câhil idi." (Ahzâb: 72) Şüphesiz insan çok zâlim ve bir hayli câhil idi." (Ahzâb: 72)"Muhakkak insan tuğyan eder. Kendini müstağni gördüğü için, ihtiyaçtan azade ve minnetsiz…" (Alak: 7)
"İnsan hayra dua ediyormuşçasına şerre de dua eder ve insan pek acelecidir." (İsrâ: 11) ...... gibi ayetler yanlışı örnekleriyle verip böyle olmayın buyurmaktadır.... en iyi müfessir nebi as. olduğuna göre onon as. hayat yorumuna bakmak gerekir. bu ayetlerebakarak şunuda hayat felsefesi yapmak gerekir; müslüman hiç bir zaman kendini garantide görmemeli her zaman ve yerde sadece rabbine sığınmalıdır...

salihlerle hayat yolculuğu apmak başka şey, sünnetle alakasız amel ve itikad peşinde koşmak başka şey... elbette yolumuzu salihlerle birlikte yürüyeceğiz... ama ehli kitabın durumuna düşüp salihleride şari(kural-amel koyucu) yapmayacağız.... salih dediğimiz insanlar nebevi sünnetin takipçileridir,öyle olmalıdır. dolayısıyla bu insanlar nebevi sünnette olmayan çakra zikri, nefyiıspat zikri ,tasarruf edebilme gücü, gaslık ....gibi mefhumları bize dayatamazlar.... sonuç olarak peygamberler dışın da her insan hata edebilir....

Hak yönetici... den söz etmişiniz , sonrada VELAYET-İ FAKİH kavramı na geçmişiniz.. kurani mecradan ayrıldığımızda savrulmanın ölçüsü yoktur... veli,ayettullah,aziz kavramlarına bu açıdan bakmak gerekir....
 
K

kodoo

efendi..!! aynı şeyleri ağzınızda sakız etmişsiniz:
işte aynı ve hatta daha öte hakaretvari yazılarınız;

http://forum.islamiyet.gen.tr/tasav...akin-olmak-allah-a-yaklasmak.html#post1430143
http://forum.islamiyet.gen.tr/tasav...in-olmak-allah-a-yaklasmak-2.html#post1436567

bu başlıkta da tekrar ettiğiniz aynı sorularınıza açıklamalar yapılmış.. Ama siz insanlara sapıklık itham edecek kadar.. ve hatta ikinci linkte "ATALARINIZ" derken bu Müslümanları "eskilerin farklı/yanlış dinlerine tabi olanları inzar eden" ayetlere telmihte bulunarak üstü kapalı TEKFİR ETMİŞSİNİZ..

ki, mesajlarınızı ve düşünce yapınızı ve insanları tahkir ve tekfirinizi anlayan gayretli ve hamiyetli müslümanlar sitedeki yöneticilere sizi atmaları yönünde çağrıda bulunmuşlar..

Biliyoruz ki, ancak tekfirci vahabiler, Kur'an'dan ayrı delil kabul etmeyip, (hatta Kur'an'ı da çarpıtıp), dinin özü olan Peygamberin hadislerini ve ehl-i beyti kabul etmemiş, evliyaya sevgi ve hürmet yerine ibni teymiye gibi küstahlık etmişlerdir.. Siz de bu mel'un şeytanlara benzemeyiniz..

not: her uyarı yazımdan sonra; "kasdı aştığım için özür", "afedersiniz" gibi özürleriniz amellerinizle uyuşsun.. Zira "BİR MÜ'MİN AYNI DELİKTEN İKİ DEFA GEÇMEZ" (hadis)

ve bir daha Sünni, Sufi, Şii, Alevi, Selefi vs müslümanları idlal (sapıklık) ve hatta küfürle itham etme küstahlığında bulunmayın.. Selam hidayete tabi olanlara..
 

sahiner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Eyl 2007
Mesajlar
410
Tepki puanı
0
Puanları
0
efendi..!! aynı şeyleri ağzınızda sakız etmişsiniz:
işte aynı ve hatta daha öte hakaretvari yazılarınız;

http://forum.islamiyet.gen.tr/tasav...akin-olmak-allah-a-yaklasmak.html#post1430143
http://forum.islamiyet.gen.tr/tasav...in-olmak-allah-a-yaklasmak-2.html#post1436567

bu başlıkta da tekrar ettiğiniz aynı sorularınıza açıklamalar yapılmış.. Ama siz insanlara sapıklık itham edecek kadar.. ve hatta ikinci linkte "ATALARINIZ" derken bu Müslümanları "eskilerin farklı/yanlış dinlerine tabi olanları inzar eden" ayetlere telmihte bulunarak üstü kapalı TEKFİR ETMİŞSİNİZ..

ki, mesajlarınızı ve düşünce yapınızı ve insanları tahkir ve tekfirinizi anlayan gayretli ve hamiyetli müslümanlar sitedeki yöneticilere sizi atmaları yönünde çağrıda bulunmuşlar..

Biliyoruz ki, ancak tekfirci vahabiler, Kur'an'dan ayrı delil kabul etmeyip, (hatta Kur'an'ı da çarpıtıp), dinin özü olan Peygamberin hadislerini ve ehl-i beyti kabul etmemiş, evliyaya sevgi ve hürmet yerine ibni teymiye gibi küstahlık etmişlerdir.. Siz de bu mel'un şeytanlara benzemeyiniz..

not: her uyarı yazımdan sonra; "kasdı aştığım için özür", "afedersiniz" gibi özürleriniz amellerinizle uyuşsun.. Zira "BİR MÜ'MİN AYNI DELİKTEN İKİ DEFA GEÇMEZ" (hadis)

ve bir daha Sünni, Sufi, Şii, Alevi, Selefi vs müslümanları idlal (sapıklık) ve hatta küfürle itham etme küstahlığında bulunmayın.. Selam hidayete tabi olanlara..

1. ben kimseyi küfürle itham etmiyorum efendiii.
2. alıntı yapmıyorum da demiyorum efendiii
3. vahabi veya tekfirciler süneti ,hadisi kabul etmiyor demek bir iddea(oraya girmeyelim) Ama ben yazılarımdanda şahitsiniz ki hep sünnete dönelim, her amelimiz sünnete uygun olsun diyorum . Hatta kendi mezhep imamından öğrendiğin gibi amel et diyorum.
4. Küstahlık meselesine gelince( Küstah; kaba-saygısız,) ben üzerime bu yakıştırmanızı almıyorum... size iade ediyorum desem yanlış olur... sukut ediyorum..
5. bir takım insanların fikirleri üzerine yorum yapmak onları tekfir etmek değildir. Ayrıca size avukatlık yetkisi verdilerse dikkat edelim tazminat davası falan açarsınız sonra...
 

sahiner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Eyl 2007
Mesajlar
410
Tepki puanı
0
Puanları
0
kodoo
mesajlarınızı ve düşünce yapınızı ve insanları tahkir ve tekfirinizi anlayan gayretli ve hamiyetli müslümanlar sitedeki yöneticilere sizi atmaları yönünde çağrıda bulunmuşlar.. DİYORSUNUZ,

diyelim ki dediğiniz oldu sorduğum sorular sizi rahatsız etmete devam etmeyecek mi?

Yusufu kuyuya atınca kardeşleri ondan kurtulmuş mu oldular..
musa bilgin kula itiraz edince bilginin sırrına mı vardı
İbrahim cebrailden yardım istedi de mi yakmadı ateş.. cebrail dahil aracıları çıkarmadımı aradan..
ahmed korktuğu içinmi saklandı hiraya (hepsine binlerce salat ve selem olsun)

atın siteden mutluluk oyunumuza devam edelim öyle mi?
böyle bir durum da inan sadece size yardımcı olamadım diye üzülürüm... gerisi boş zaten...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt