Kul hakkını içeriyor olmadıkça günahlar şahsîdir ve kul ile Rabbi arasındadır. Kul hakkını içeriyor olması halinde ise günah, yalnız hakkı zedelenen kul ile hakka geçen şahıs arasında bir meseledir ve üçüncü şahıslar açısından yine gizlilik taşır.
Yani günahları; 1-Kul, 2-Allah, 3-Hakkı çiğnenen kuldan başka diğer şahısların bilmesine gerek yoktur. Günahların özünde “gizlilik” esası vardır ve bu korunmalıdır. Allah’ın “Settârü’l-uyûb” ismi günahları gizlemek istemektedir. Af yolunun açık kalması için günahların gizli kalmasına şiddetle ihtiyaç vardır.
Resûl-i Ekrem Efendimiz (asm) buyuruyor ki:
* “Günahı açıktan işlemekten sıkılmayanlar hariç bütün ümmetim bağışlanmıştır. Geceleyin bir günah işleyip, Allah da yaptığı bu günahı örtmüşken sabahleyin kalkıp, ‘Akşam şöyle şöyle yaptım’ diyen kişi, açıkça günah işlemekten sıkılmayan kimselerdendir. Rabbi geceleyin suçunu örtmüşken, sabahleyin kalkıp Allah’ın örttüğü bu örtüyü kaldırıyor.”3
* “Bir kul dünyada bir kulun ayıbını örterse, Allah da kıyamet gününde onun ayıbını örter.”4
* “İnsanların gizli yanlarını araştırmayın. Ayıplarını öğrenmeye çalışmayın.”5
* “Günah işlediğinde hemen tevbe et. Gizli işlediğin günaha gizlice, açıktan işlediğin günaha da açıktan tevbe et.”6
* “Günah gizli kaldıkça sadece sahibine zarar verir. Ortaya çıktığında ise düzeltilmezse, topluma zarar verir.”7
“Allah’tan kusurlarınızı örtmesini ve sizi korktuklarınızdan emin kılmasını isteyin.”8
* “Allah Teâlâ şöyle buyuruyor: ‘Ben dünyada Müslüman bir kulumun örttüğüm bir kusurunu, âhirette ortaya çıkarıp onu rezil ve rüsvay etmeyecek kadar büyük kerem ve af sahibiyim.’”9
1- Mektûbât, s. 47;
2- Lem’alar, s. 59; Mesnevî-i Nûriye, s. 113;
3- Riyâzu’s-Sâlihîn, 24; Câmiü’s-Sağîr, 3000;
4- Riyâzu’s-Sâlihîn, 240;
5- Câmiü’s-Sağîr, 1576;
6- Câmiü’s-Sağîr, 419;
7- Câmiü’s-Sağîr, 332;
8- Câmiü’s-Sağîr, 638;
9- Câmiü’s-Sağîr, 2893
Yani günahları; 1-Kul, 2-Allah, 3-Hakkı çiğnenen kuldan başka diğer şahısların bilmesine gerek yoktur. Günahların özünde “gizlilik” esası vardır ve bu korunmalıdır. Allah’ın “Settârü’l-uyûb” ismi günahları gizlemek istemektedir. Af yolunun açık kalması için günahların gizli kalmasına şiddetle ihtiyaç vardır.
Resûl-i Ekrem Efendimiz (asm) buyuruyor ki:
* “Günahı açıktan işlemekten sıkılmayanlar hariç bütün ümmetim bağışlanmıştır. Geceleyin bir günah işleyip, Allah da yaptığı bu günahı örtmüşken sabahleyin kalkıp, ‘Akşam şöyle şöyle yaptım’ diyen kişi, açıkça günah işlemekten sıkılmayan kimselerdendir. Rabbi geceleyin suçunu örtmüşken, sabahleyin kalkıp Allah’ın örttüğü bu örtüyü kaldırıyor.”3
* “Bir kul dünyada bir kulun ayıbını örterse, Allah da kıyamet gününde onun ayıbını örter.”4
* “İnsanların gizli yanlarını araştırmayın. Ayıplarını öğrenmeye çalışmayın.”5
* “Günah işlediğinde hemen tevbe et. Gizli işlediğin günaha gizlice, açıktan işlediğin günaha da açıktan tevbe et.”6
* “Günah gizli kaldıkça sadece sahibine zarar verir. Ortaya çıktığında ise düzeltilmezse, topluma zarar verir.”7
“Allah’tan kusurlarınızı örtmesini ve sizi korktuklarınızdan emin kılmasını isteyin.”8
* “Allah Teâlâ şöyle buyuruyor: ‘Ben dünyada Müslüman bir kulumun örttüğüm bir kusurunu, âhirette ortaya çıkarıp onu rezil ve rüsvay etmeyecek kadar büyük kerem ve af sahibiyim.’”9
1- Mektûbât, s. 47;
2- Lem’alar, s. 59; Mesnevî-i Nûriye, s. 113;
3- Riyâzu’s-Sâlihîn, 24; Câmiü’s-Sağîr, 3000;
4- Riyâzu’s-Sâlihîn, 240;
5- Câmiü’s-Sağîr, 1576;
6- Câmiü’s-Sağîr, 419;
7- Câmiü’s-Sağîr, 332;
8- Câmiü’s-Sağîr, 638;
9- Câmiü’s-Sağîr, 2893