Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

GIYBET........ (1 Kullanıcı)

Mehmet

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 Ara 2005
Mesajlar
73
Tepki puanı
0
Puanları
0
GİYBET

El-Hucurat Suresi, ayet:12’de Cenab-ı Hakk: “Ey iman edenler! Zannın bir çoğundan kaçının. Çünkü bazı zan (vardır ki) günahtır. Bazınız da bazınızı arkasından çekiştirmesin (giybet etmesin). Sizden herhangi biriniz, ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan (ölü etini yemekten) tiksindiniz. Allah’dan korkun. Çünkü Allah (c.c) tevbeleri kabul edendir, çok esirgeyicidir.”
Allah Resulu (sav), sefere çıktığında veya savaşa gittiğinde hali vakti yerinde olan iki mü’minin yanına bir fakir mü’min refik (yol arkadaşı) yapardı. Böylelikle fakir mü’min de diğerlerinin yiyeceklerinden faydalanırdı. Hizmet ehli olarak ayrılan kişi, yolda giderlerken arkadaşlarından ileri geçer, konak yerine varır, arkadaşları gelinceye kadar yiyecek ve içecek hazırlardı. Hz. Peygamber (sav) bazı seferlerinde fakir olan Selman-ı Farisi’yi iki zengine yol arkadaşı yaptı. Yolda giderlerken Selman arkadaşlarından ileri geçti, onlardan önce konak yerine geldi. Ne yazık ki, yorgunluktan gözleri galebe etti, uyudu kaldı, bir şey hazırlayamadı. Arkadaşları Selman’a Allah’ın rasulune git de ondan bize yiyecek iste dediler. Selmanı Farisi hemen kalkıp Allah’ın Resulüne gitti ve yiyecek istedi. Peygamberimiz Selmana: Üsameye git, ona söyle, yanında fazla yiyecek katık varsa sana versin buyurdu. Üsame’de Allah’ın Resulünün yiyeceğine bakardı. Selman Üsameye geldi, Allahın rasülünnün emirlerin söyledi. Üsame Selmana: Yanımda bir şey yok, cevabını verdi. Selman gelip durumu arkadaşlarına haber verdi. Bunlar aralarında: Üsamede yiyecek var ama cimrilik yaptı, vermedi dediler. Sonra dönüp Selmanı sahabeden bir topluluğa gönderdiler. Selman gitti, onların yanında da bir şey bulunmadı. Geri gelip durumu tekrar arkadaşlarına haber verdi. İkisi yavaşca kendi aralarında “Selmanı suyu bol bir kuyuya göndersek, kuyunun suyu çekilecek, diye konuştular. Sonra kalkıp Allahın Rasulünün Hz. Üsamenin yanında bulunup bulunmadığını araştırmaya gittiler. Hz. Peygamerin (sav) yanına geldiklerinde onlara peygamberimiz: “ağızlarınızda et yeşilliği görüyorum buyurdu. Onlar:
Ey Allah’ın Resulu! Biz bugün et yemedik, dediler. Bunun üzerine Allah’ın Rasülu (sav): “Üsame ile Selman’ın etlerini yiyordunuz ya buyurdu. Bu hadise üzerine Cenab-ı Hak bu ayeti kerimeyi inzal etti.
Peygamberim: “Giybet nedir, bilir misiniz? Diye sordu. Orada bulunan ashab: “Allah ve Rasulü daha iyi bilir dediler. Bunun

üzerine Peygamberimiz (sav): “Kardeşini onun hoşlanmayacağı bir vasıfla zikir ve tavsif etmendir, diye tarif etti. Bunun üzerine orada bulunan sahabiler: “kardeşimde dediğim vasıf varsa ne buyurursunuz?”dediklerinde, “Eğer dediğin sıfat kardeşinde varsa işte o zaman giybet olur. Yoksa, ona bühtan ve iftira etmiş olursun.”
Peygamberimiz: “Giybet, kardeşini kerih göreceği (hoşlanmayacağı) bir şey ile yadetmendir. (Onun arkasından hoşlanmayacağı bir tarzda konuşman ve çekiştirmendir.)
Demek ki bir kimsenin giyabında onun ayıplarını söylemek, anlatmak veya herhangi bir işaretle izah etmek giybettir. Giybet edilen şahsın işittiğinde hoşlanmayacağı bir şeyi başkasına anlatmak giybettir. Anlatılan şey, o şahsın ister ahlakında, ister işlerinde, ister sözlerinde, ister dini ve ailevi yaşayışında, ister giyim ve kuşamında olsun; aleyhinde konuşulan kimse bunu duyduğunda hoşlanmaz, üstelik üzülürse bu giybettir.
Esefle diyelim ki, son zamanlarda bir birinin ayaplarını araştırmak suretiyle; saatlerce kahvehane köşelerinde dedikodu yapanlara, din kardeşini çekiştirip aleyhinde konuşanlara sık sık rastlanmaktadır. Yalnız kahvehaneler değil, evlerimizde bile farkına olmadan giybet edilmektedir. O halde kişinin duyduğu zaman hoşlanmayacağı bir hususu giyabında konuşmak giybet değil midir? Hangimiz bundan kendimizi uzak tutmaya gayret gösteriyoruz? Allah’ın emrini çiğnemenin cezasını hiç düşünmüyoruz!...
Giybet eden zavallı insanlar bilmiyorlar ki, dünya kanunlarından birin çiğneyen nasıl cezalandırılıyorsa, Allah’ın emirlerini çiğneyerek dedikodu yapanlar, onu bunu çekiştirip giybet edenler de ilahi adalet gereği cezalandırılacaklardır. Zira insanın konuştuğu her söz tesbit edilmektedir.
Şu halde konu ne olursa olsun, bir müslümanın gıyabında konuşulan şey onun hoşuna gitmezse o giybet sayılır. Haramdır. Ölü eti yemekten daha da çirkindir. Ebu Said Hudri (ra) rivayet eder. Resulullah (sav)buyurdular: “Miraç gecesi göklere çiktığım zaman bir gurup insan gördüm. Böğürlerinden etleri koparılarak lokma lokma ağızlarına veriliyor, bu sırada kendilerine şu sözler söyleniyordu: Kardeşlerinizin etlerini yemekte (alışkın) olduklarınızı yeyin. Ben bu manzarayı görünce, “Ya Cebrail kimdir bunlar?” Diye sordum. Cebrail cevaben dedi ki: Bunlar senin ümmetinin giybet edenliridir.

Bir başka hadisi şerifte ise, yüce peygamberimiz (sav) şöyle buyurmuştur: “Miraca çıktığım gece, bakırdan tırnakları ile yüzlerini ve göğüslerini tırmalayan bir gurup kimseye rastladım. Cebraile: “Bunlar kimlerdir?” diye sordum. Cebrail (as) bana dedi ki: “Bunlar, halkın (ölü) etini yiyenler, birbirlerini giybet edenler ve başkalırının namus ve şerefine dokunanlar (dil uzatanlar)dır,”dedi.
Giybet deyip de geçmeyin. Bu, insanın fikri seviyesini, imani tekamülünü gösteren bir ölçüdür. Şahsiyeti zayıf, hadiseyi olduğundan fazla gören insanlar, buna tevessül ve tenezzül eder. Büyük kırgınlıkların, dargınlıkların temelinde işin giybetle başladığı gerceği yatar. Bunun içindir ki giybet kesinlikle haram kılınmıştır.
GİYBETE SÜRÜKLEYEN SEBEBLER
1. Giybet etmek istediği kimseye kızgın ve dargın olmasıdır.
2. Arkadaşlarına uymak, onları hoş karşılamak. “Bunları hoş karşılamazsam veya topluluğu terk edip gidersem bana darılacaklar, belki de benden küsecekler,” böylece onların konuşmalarına ve giybetlerine müsaade eder. Onalar suç ortağı olur.
3. Kendisine bir suç isnad edildiğinde, kendini korumak ve kurtarmak için bunu başkasına anlatmaktadır.
4. Kendini övmek ister, övemez. Bunun için başkalarını giybet eder. Böylece kendi üstünlüğünü gösterir.
5. Oyun, gevezelik, latife ve vakti gülmekle geçirmek arzusu giybete sürükleyen sebeblerdendir.
6. Maskaralığa almak, alay etmek, başkalarını küçük görmek hastalığı da gıybete sürükler.
GİYBETİN TÖBESİ
Giybet eden kimsenin pişman olması, üzülmesi ve tövbe etmesi gerekir. Aynı zamanda gıybet ettiği kişiden helallık alması da şarttır. Giybetini yaptığın arkadaşına gidersin ve: Senin hakkında şöyle konuştum, sana zulmettim, günaha girdim. Şimdi istersen benden hakkını al, beni affet dersin. Giybetin tövbesi böyle yapılır. Şu halde hem kendin için gıybet ettiğinden dolayı mağfiret isteyeceksin. Hem de gıybetini yaptığın kişinin mağfireti, kusurlarının bağışlanmasını Allah’tan isteyeceksin.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt