gıybet testi..
Allaha inanan müminler olarakallahın emirlerine yerine getirmeye çalışan müslümanlar olarak hep birlikte bir test uygulayalım kendimize..eğlenceli bulacağımız kadar ürkütücü de bulabiliriz testi..ürkmemiz gerekenden niye bu kadar ürkmediğimizi yeni baştan düşünmek içinaşağıda belirtilen cümlelerdeki boşlüğa aklımıza gelen ilk kelimeyi ve bir de aklımıza en son gelen belki de hiç gelmeyecek olan kelimeyi koyalım:
1-.........nin damlasını ağzıma koymam...
ilk akla gelen kelime: içki
şimdi "içki" yerine "gıybet" koyalım.
"gıybetin damlasını ağzıma koymam" diyebiliyor muyuz? bu cümleyi kurarken gönlümüz rahat mı?
içkinin damlasını ben de ağzıma koymadım..koymamaya çalıştım.bilerek içtiğimi hiç hatırlamıyorum çok şükür..öyle içki sofralarına kurulupta sarhoş olmadım çok şükür..eğer içki kadar kokjsaydı gıybeteğer gıybet sofrasına birlikte oturup kana kana içenler/doyanlar sarhoş olsaydımahallanizin manzarası nasıl olurdu? kaçımız ayık kalırdı? ne kadarımızın ağzı gıybet kokardı?
2-burası..........li mi?
o kadar sık sorarız ki bu cümlenin içkilisini..içkili mekanlara girmekten çekiniriz..içki bulaşığı bardaklardan su içmekten sakınırız..çocuklarımızı içkili lokantalara sokmaktan utanırız..
peki hiç şöyle de sorduk mu bu soruyu:
burası gıybetli mi?
uzaklara gitmeye gerek yok.belki de evimiz debelki de en çok bize ait olduğumuzu sandığımız odamızda..seccademizi serdiğimiz yuvamızda..çocuklarımızın saçlarını okşadığımız kanepelerde..az önce namaz kıldığımız caminin bahçesinde..belkide tam kubbesinin altında..içkiyi yakıştırmadığımız dudağımızadamağımızaodamızayuvamızaiçmekten daha ağır sonuçları olan gıybeti nasıl yakıştırıyoruz?
3-yemeklerimizde......eti yoktur..
ilk aklımıza gelen cevap: domuz..
peki ya yemeklerimizde...
ne kadar uzak dururuz domuz etinden...gördüğümüzde bile iğreniriz..
peki yahiç görünmüyor diyehiç kokmuyor diye yediklerimize ne demeli?gıybetlerimiz domuz eti kadar iğrenç kokmuyor mu?
4-........islami usula göre kesilmiştir...
cevap: etlerimiz.
etlerimiz yerine "sözlerimiz" kelimesini koyarsak ne olur?
"sözlerimiz islami usule göre kesilmiştir." gıybet olur mu diye yarıda kestiğimiz bir sohbeti hatırlıyor muyuz? arkadan çekiştiryor olabiliriz diye boynunu vurduğumuz bir sözümüz oldu mu?
nefeslerimizinkardeşimizin ölü etini yemek gibi iğrenç bir eylem için murdar etmiş olabileceğimizden hiç endişelendik mi?
(son okuduğum senai demircinin "söz yangını" isimli kitabından hoşuma gittiği için paylaşmak istedim.)
rabbim cümlemizi muhafaza buyursun..amin.
Allaha inanan müminler olarakallahın emirlerine yerine getirmeye çalışan müslümanlar olarak hep birlikte bir test uygulayalım kendimize..eğlenceli bulacağımız kadar ürkütücü de bulabiliriz testi..ürkmemiz gerekenden niye bu kadar ürkmediğimizi yeni baştan düşünmek içinaşağıda belirtilen cümlelerdeki boşlüğa aklımıza gelen ilk kelimeyi ve bir de aklımıza en son gelen belki de hiç gelmeyecek olan kelimeyi koyalım:
1-.........nin damlasını ağzıma koymam...
ilk akla gelen kelime: içki
şimdi "içki" yerine "gıybet" koyalım.
"gıybetin damlasını ağzıma koymam" diyebiliyor muyuz? bu cümleyi kurarken gönlümüz rahat mı?
içkinin damlasını ben de ağzıma koymadım..koymamaya çalıştım.bilerek içtiğimi hiç hatırlamıyorum çok şükür..öyle içki sofralarına kurulupta sarhoş olmadım çok şükür..eğer içki kadar kokjsaydı gıybeteğer gıybet sofrasına birlikte oturup kana kana içenler/doyanlar sarhoş olsaydımahallanizin manzarası nasıl olurdu? kaçımız ayık kalırdı? ne kadarımızın ağzı gıybet kokardı?
2-burası..........li mi?
o kadar sık sorarız ki bu cümlenin içkilisini..içkili mekanlara girmekten çekiniriz..içki bulaşığı bardaklardan su içmekten sakınırız..çocuklarımızı içkili lokantalara sokmaktan utanırız..
peki hiç şöyle de sorduk mu bu soruyu:
burası gıybetli mi?
uzaklara gitmeye gerek yok.belki de evimiz debelki de en çok bize ait olduğumuzu sandığımız odamızda..seccademizi serdiğimiz yuvamızda..çocuklarımızın saçlarını okşadığımız kanepelerde..az önce namaz kıldığımız caminin bahçesinde..belkide tam kubbesinin altında..içkiyi yakıştırmadığımız dudağımızadamağımızaodamızayuvamızaiçmekten daha ağır sonuçları olan gıybeti nasıl yakıştırıyoruz?
3-yemeklerimizde......eti yoktur..
ilk aklımıza gelen cevap: domuz..
peki ya yemeklerimizde...
ne kadar uzak dururuz domuz etinden...gördüğümüzde bile iğreniriz..
peki yahiç görünmüyor diyehiç kokmuyor diye yediklerimize ne demeli?gıybetlerimiz domuz eti kadar iğrenç kokmuyor mu?
4-........islami usula göre kesilmiştir...
cevap: etlerimiz.
etlerimiz yerine "sözlerimiz" kelimesini koyarsak ne olur?
"sözlerimiz islami usule göre kesilmiştir." gıybet olur mu diye yarıda kestiğimiz bir sohbeti hatırlıyor muyuz? arkadan çekiştiryor olabiliriz diye boynunu vurduğumuz bir sözümüz oldu mu?
nefeslerimizinkardeşimizin ölü etini yemek gibi iğrenç bir eylem için murdar etmiş olabileceğimizden hiç endişelendik mi?
(son okuduğum senai demircinin "söz yangını" isimli kitabından hoşuma gittiği için paylaşmak istedim.)
rabbim cümlemizi muhafaza buyursun..amin.