Bağışla, Efendim!
Ümidimiz senden yine: "Biz sende olmasak bile, sen bizdesin gene."
Yazın yeşil tonları çekilince mekândan,
Her yanda bir vaveyla.. sitem var yaşanandan.
Solmakta bütün renkler, hazan yemiş yapraklar,
Ölüm senfonisiyle inler durur topraklar.ALINTI....
Düşerken her bir yaprak, çok şey kopar ruhlardan;
Bülbülün sesi gelir hüzünlü sabahlardan.
Mevsim artık sonbahar, rengin kaybeder ağaç,
Ümitsiz olan insan bilmeli ki ruhu aç.
Grinin en koyusu kaplar da yeryüzünü,
Güneş nazlı sevgili, pek göstermez yüzünü.
Bulutların gölgesi düşünce yeryüzüne,
Keskin hatlar döşenir insanların yüzüne.
Gerilim kaybedilip tüketilince derman,
Hep ölgün bakışlarda çoğalır kayıp zaman.
Şimşek çakar, gök gürler, yağmur yağar sağanak…
Meflûç olan ruhlara O'nun yolu sığınak.
Bir ihtilâç hâlidir bu demde yaşananlar,
Hâlden kurtuluverir ışığı kuşananlar.
Hüzzamla bahsetmek ki, doğru mu sonbahardan?
Ona da rengin veren, süsleyendir Yaradan.
Yaşadığımız her gün bir diriliş faslıdır,
O'nu bilmeyen ruhlar hem gamlı, hem yaslıdır.
Mevsim nasıl olsa da, güzelleşir bakışla,
Varlık mânâ kazanır içten bir yakarışla.