Gülüşü Yaralı
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 6 Şub 2008
- Mesajlar
- 5,741
- Tepki puanı
- 3
- Puanları
- 0
- Yaş
- 40
- Konum
- ha bura :)
- Web Sitesi
- www.facebook.com
Gerek Varmı?
İnsanoğlu yaradılışındaki bu mucizevi sevgiyi daha anne karnında hissetmeye başlar. Dünyaya ilk gözünü açtığında anne ve babasından etrafındaki akrabalarından sevginin karşılığını görmeye başlar. Düşünün bir kere tanımadığınız bir yeni doğmuş bebek görseniz hemen gözlerinizin içi güler değil mi? İnsanın daha doğduğu andan itibaren başlayan bu sevgi fırtınası hayatının her döneminde sürer gider. En acımasız insanlar bile sevgiyi başka türlü şekillerde yaşarlar. Peki insanın mayasında bulunan bu sevgi neden dünyada hakim güç değildir? :Neden öfke , sinir, ayrışım , savaş, kavga gibi sevginin önünü kesen bir çok olgu dünyanın hertarafını sarmış ? İlk insandan bu yana her dönemde kan , gözyaşı ve acı hüküm sürmeye başlamış. Öncelikle birey olarak etrafımıza bakmalıyız. Kendimize bakmalıyız. Ne kadar seviyoruz? Kendimizi veya bir başka insanı ne kadar seviyoruz, sevebiliyoruz. Sevgi ailenin içinde başlıyor. Biz bu sevgiyi artırmalı ve aileden sonra komşuya , mahalleliye , köylüye , ilçeye , şehre ve tüm ülkeye yaymalıyız. Dünyada hakim gücün tekrardan sevgi olmasını sağlamak insan olarak bizlerin görevi.
İlk önce kendimizi sevelim, sonra yakınlarımızı ve tanıdık tanımadık insanları sevmeye başlayalım. En önemlisi bizi yaradan Allah'ımızı sevelim ki kurtuluşa erebilelim...
Mustafa Emrah AYDIN