H
hasan_26
GERÇEKLE YÜZ YÜZE
Bir insan ne kadar çok yasarsa yasasin ,sonunda ölecektir . Son nefeste imanla göçüp göçmeme tehlikesi dahil ,kabir,mahşer.. Derken yol boyu tehlikelerle doludur. Tutunacagın dal ,Allah rızası için yaptığın kulluk hizmetidir. Bir de Yüce Allah’ın yarattiklarına karşı yapılacak insanlık hizmetleri yardıma gelebilir .Rasülullah Efendimiz şöyle buyuruyor ‘’Herhangi bir kimse ölüp ruhu bedenini terk edince şöyle bir ses gelir, sen dünyayımı bıraktın, yoksa dünya mı seni? Sen dünyayı mı toparladın ,yoksa dünya seni mi toparladı? Sen dünyayı mı öldürdün , yoksa dünya mı seni ?
Yıkanmak için teneşire konulduğu zaman üç defa üst üstte şöyle bir ses gelir: Kuvvetli bir bedenin vardı . Onu bu derece zayıf düşüren nedir? Çok tatlı bir dilin vardı . Güzel güzel konuşuyordun . Şimdi seni kim susturdu Kaç tane çok sevdiğin dünya dostların . Hani ,şimdi onlar neredeler , seni niçin böyle yalnız bıraktılar.
Kefene sarıldığı zaman şöyle bir ses gelir: Harçlıksız, azıksız uzun yola çıkılır mı? Geri dönülmiyecek çok uzun bir yola çıktığını biliyor musun? Yılan çiyanla dolu kabir evini cennet bahçesine çevirdin mi?
Tabut içine yerlestirilince söyle bir ses gelir: Ey ahiret yolcusu ! Eğer Allah’ın rızasını kazandın da bu yola çıktınsa müjdeler olsun sana. Yok eğer O’nun öfkesini kazandın da öyle bu yola çıktınsa yazıklar olsun sana.
Tabut, kabrin kenarına konduğunda bir ses gelir: Ey insanoğlu! Dünyada iken şimdi yerleseceğin bu kabir evin için ne hazırlık yaptın? Bu karanlık yer için ısık getirdin mi? Yataklar beğenmeyen sen, bu çıplak halinle burada nasil yatacaksın?
Kabre yerlestirilince yine bir ses gelir: Ey insanoglu! Üzerimde güler eğlenirdin. Şimdi ise karnımda ağlıyorsun ,üzerimde bülbüller gibi konuşuyordun şimdi karnımda susuyorsun.
Defin işi bitip halk kabristanı terk ederken ayrildiktan sonraYüce Allah’tan bir nida gelir: Ey benim kulum ! Yalnız kaldın seni bu karanlık yerde eşin dostun terk edip gittiler. Halbuki bunlar senin yakınların ve dostların idiler. Bu duruma gelmemen için hiç birisinin yararı olmadı sen ise benim emirlerime hep karsı geliyordun yapılan öğütleri dinlemiyordun. Şimdi ise gerçeklerle yüz yüzesin.
Bir insan ne kadar çok yasarsa yasasin ,sonunda ölecektir . Son nefeste imanla göçüp göçmeme tehlikesi dahil ,kabir,mahşer.. Derken yol boyu tehlikelerle doludur. Tutunacagın dal ,Allah rızası için yaptığın kulluk hizmetidir. Bir de Yüce Allah’ın yarattiklarına karşı yapılacak insanlık hizmetleri yardıma gelebilir .Rasülullah Efendimiz şöyle buyuruyor ‘’Herhangi bir kimse ölüp ruhu bedenini terk edince şöyle bir ses gelir, sen dünyayımı bıraktın, yoksa dünya mı seni? Sen dünyayı mı toparladın ,yoksa dünya seni mi toparladı? Sen dünyayı mı öldürdün , yoksa dünya mı seni ?
Yıkanmak için teneşire konulduğu zaman üç defa üst üstte şöyle bir ses gelir: Kuvvetli bir bedenin vardı . Onu bu derece zayıf düşüren nedir? Çok tatlı bir dilin vardı . Güzel güzel konuşuyordun . Şimdi seni kim susturdu Kaç tane çok sevdiğin dünya dostların . Hani ,şimdi onlar neredeler , seni niçin böyle yalnız bıraktılar.
Kefene sarıldığı zaman şöyle bir ses gelir: Harçlıksız, azıksız uzun yola çıkılır mı? Geri dönülmiyecek çok uzun bir yola çıktığını biliyor musun? Yılan çiyanla dolu kabir evini cennet bahçesine çevirdin mi?
Tabut içine yerlestirilince söyle bir ses gelir: Ey ahiret yolcusu ! Eğer Allah’ın rızasını kazandın da bu yola çıktınsa müjdeler olsun sana. Yok eğer O’nun öfkesini kazandın da öyle bu yola çıktınsa yazıklar olsun sana.
Tabut, kabrin kenarına konduğunda bir ses gelir: Ey insanoğlu! Dünyada iken şimdi yerleseceğin bu kabir evin için ne hazırlık yaptın? Bu karanlık yer için ısık getirdin mi? Yataklar beğenmeyen sen, bu çıplak halinle burada nasil yatacaksın?
Kabre yerlestirilince yine bir ses gelir: Ey insanoglu! Üzerimde güler eğlenirdin. Şimdi ise karnımda ağlıyorsun ,üzerimde bülbüller gibi konuşuyordun şimdi karnımda susuyorsun.
Defin işi bitip halk kabristanı terk ederken ayrildiktan sonraYüce Allah’tan bir nida gelir: Ey benim kulum ! Yalnız kaldın seni bu karanlık yerde eşin dostun terk edip gittiler. Halbuki bunlar senin yakınların ve dostların idiler. Bu duruma gelmemen için hiç birisinin yararı olmadı sen ise benim emirlerime hep karsı geliyordun yapılan öğütleri dinlemiyordun. Şimdi ise gerçeklerle yüz yüzesin.