Gerçek medeniyet nedir, asıl medenî kimdir?
Ormanda tek başına yaşayan bir insan her türlü hareketi yapabilir. Yanına bir kişi geldi mi, bu sefer öyle hareket edecek ki, arkadaşı rahatsız olmasın. Medeniyet böyle başlar...
Medeniyet deyince iki kişiyle başlayıp, milyonlara varan insan topluluklarında "fertlerin davranışları" akla gelir. İnsanlar arasındaki davranış biçimine "medeniyet" denir.
İlk insan, ilk peygamber Adem aleyhisselama suhuf gönderilmeseydi hayvanlar gibi hareket edilecekti. Hz. Adem evleniyor, çocukları oluyor, herkesin nasıl hareket edeceği ayetlerle belirlendiği için, bir nizam altına giriyorlar; böylece ilk medeniyet başlıyor.
İnsan, zevkine ve menfaatine bağlıdır. Böylece bencillik doğar. Herkes zevkine tabi olursa, birinin zevki, diğerini üzebilir. Birinin menfaati, diğerine zarar verebilir, böylece insanlar medeniyetten vahşete geçer.
İslamiyet, zevklere ve menfaatlere ölçü getirir, bunlara nizam verir. Eğer Müslüman, İslamiyet'i öğrenmez ve yaşamazsa, zevklerine ve menfaatine tabi olursa, bir medeniyetten diğerine geçer.
Demek ki, İslam medeniyetinin yıkılması çok kolay. Müslümanlar helalden harama kaydıkça İslam medeniyeti Müslümanların eliyle yıkılır, geriye vahşet kalır. Batı medeniyeti, özgürlüğü esas alırken, kötü alışkanlıkların esiri olan bir sürü köle yetiştirmiştir. Kötü alışkanlıklar Müslümanlar arasında da yayılınca, Allah'a yeteri kadar kul olamayanlar, kötü alışkanlıkların kölesi olup, bunu da medeniyet sanıyorlar. Mesela sigarayı bırakamıyor adam. Kölesi olmuş...
İslam ahlakıyla ahlaklanmış şuurlu Müslümanlar var amma, bunlar ümmet anlayışından uzak olup, ya tek tek çalışıyor veya bir köşeye çekilmişler. Kötüler ise her işe müştereken el atıyorlar. Birleşen kötüler bir kuvvet teşkil ederken, tek kalan iyiler, onların merhametine sığınıyor. Kötüden merhamet dilenmek, en kötü duruma düşmektir.
Medeniyet, ailede, işyerinde, şehirlerde ve devlette, insanın huzurunu temin etmek için vardır. Fakat günümüzde medeniyet öyle bir hale geldi ki, zengin parasıyla itibar görürken, fakirler itilip kakılıyor.
Bir evde huzur yoksa mobilyalar neye yayar?
Bir şehirde güven yoksa eğlence yerleri neye yarar?
Üniversitelerin gayesi, bilgili insanlar yetiştirmektir. Başörtülü kızı, başındaki örtüden dolayı eğitimini tamamlamaktan alıkoyan medeniyet neye yarar?
Medeniyet denilen şey, insanları o kadar huzursuz etti ki, bu huzursuzluğu önlemek için, insanları futbol sahalarında, parklarda, eğlence mekânlarında uyutmaya çalışıyorlar. Acılarını unutsunlar diye...
Bugünkü dindar erkeğin ve hanımın en büyük derdi, çoluk çocuğuna sahip çıkmaya çalışmasıdır. Bugünkü gençlere sahip olabilmek çok zor. Müstehcenlik, dinden daha tesirli hale geldi. Manevi değerlerden mahrum ana-babaların sayısı artmakta, bunların yetiştirdiği çocuklardan da fazla bir şey beklenmemektedir. Anne-baba madde kadar manaya da değer vermeli, bilhassa ahiret inancı en iyi şekilde çocuklara anlatılmalı. Terbiye edilecek kadar çocuk sahibi olmaya çalışmalı. Anne-baba olmaya layık bir hal almak için manevi değerlerimiz artırılmalı.
Şimdiki insanların kafasındaki medeniyetle İslam medeniyetinin manevi değerleri birbiriyle çatışıyor.
Gerçek medeniyeti dinimizde bulabiliriz.
HEKİMOĞLU İSMAİL
İnsanlık,gerçek medeniyeti Hz.Muhammed(s.a.s)sayesinde tanıdı ve benimsedi.O'ndan sonra bu istikamette gösterilen her gayret,O'nun getirdiği esasları taklit ve ta'dilden öteye öteye gitmemiştir.Bu itibarla da,O'na hakiki medeniyetin kurucusu demek daha uygun olacaktır.