Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Gerçek Dostlar... (1 Kullanıcı)

Huyela

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
2,345
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
41
Konum
İstanbul
Gerçek dostlar

Meşhur Hadîs alimlerinden Vâkıdî "rahmetullahi aleyh" hazretleri anlatıyor:

“Bir zaman parasız kaldım ve epeyce borçlandım. Bayram da gelmişti. Hanımım şöyle sızlandı: “Gerçi biz kendi başımıza yokluk ve darlığa sabrederiz. Fakat şu çocuklarımızın hali ne olacak? Onlar komşuların çocuklarını süslenmiş ve düzgün elbiselerle görecekler. Bizim çocuklar ise şu yırtık dökük elbiseler içinde bulunuyor. Keşke onların giyimlerinde harcayacağın bir şeylerin çaresine baksan”

Derhal Haşimî isminde bir dostuma gittim. Durumu anlatıp yardım etmesini istedim. O da içinde bin dirhem (gümüş para) olduğunu belirttiği mühürlü bir keseyi bana verdi. Henüz oradan ayrılmadan, diğer bir dostumla karşılaştım. O da bana, acilen paraya ihtiyacı olduğunu söyledi. Ben de derhal mühürlü keseyi ona verdim. Eşimden utancımdan o geceyi de mescitte geçirdim. Sabahleyin eve varıp durumu bildirince, yaptığımı gayet hoş karşıladı; beni ayıplamadı. Ben böyle çaresizlik içindeyken dostum Haşimî, yanında o mühürlü keseyle birlikte ansızın çıkıp gelivermesin mi? “Bana doğruyu söyle, sana gönderdiğim bu keseyi sen ne yapmıştın” dedi. Ben de başımdan geçen macerayı anlatıverdim. Bana dedi ki: “Sen benden yardım istediğin zaman, sana verdiğim şu paradan başka bir şeyim yoktu. İhtiyacım da vardı. Sen gittikten sonra borç para bulmak için dışarı çıktım. Biraz ileride bir dostumla karşılaştım. Meğer benden aldığın keseyi sen de ona vermişsin. Ona halimi söyleyince, O da senin kendisine gönderdiğin mühürlü keseyi, aynen bana verdi. (Böylece paralar hiç harcanmadan, üç el dolaşarak ilk sahibine dönmüş oldu.)

Vâkıdî "rahmetullahi aleyh" hazretleri der ki; Bu haber halife Memun’a ulaşınca, beni çağırıp durumu sordu. Ben de olup bitenleri ona açıkladım. Benim için yedi bin dinar (altın para) verilmesini emretti. Her birimize ikişer bin, bizim hatun için de bin dinar ayırdı.”

http://www.huzurpinari.com/#hakkinda6.asp
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt