GENÇLERİMİZ BİZE EMANETTİR
Gençlerimiz bizlere ALLAH’ın emanetleridir. Onların dünyaya gelişleri günahsızdır. Elimizin altında bulunan çocuklarımızın itikat, ibadet, muamelat, ALLAH, ilahî nizam konusunda eğitim ve öğretimlerini tam yapmalıyız. Onları Muhammedî metotla yetiştirmemiz gerekir. Peygamberimiz sallALLAHu aleyhi ve sellem,
“Hepiniz çobansınız ve hepiniz çobanlığınızdan (elinizin altındakinden) sorumludur.” (Buhari, Müslim) buyurmaktadır.
ALLAHu Teala ise Kur’an-ı Kerim’de, “Mal, mülk ve çocuklar dünya hayatının süsleridir.” (Kehf 46) buyuruyor.
Gençlerimize, önce bizleri ve kâinatı yoktan var eden Rabbimizi tanıtmamız gerekirken ne gariptir ki ALLAH Kelamı olan Kur’an’ın okutulup okutulmaması tartışılıyor. Kendi ana dilini ilkokulda yeterince öğrenmeden yabancı dilin okutulmasını lüzumlu görenler, neden imanla müşerref olduğumuz kitabımız Kur’an’ın okullarda öğrenilmesini istememektedirler? Kur’an öğretimi hususunda İmam Hatip ve Kur’an Kursları dahi yeterli olmaz. Bütün okullardaki çocuklar bizim çocuklarımızdır. Hepsi Kur’an okumalı ve zarurat-ı diniyyesini kısaca ilmihalini öğrenmelidir. İşte o zaman ömrümüz bereketlenecek, ekonomimiz ve kısaca her şeyimiz huzur ve güvenle tanışacak, anne ve evlat, aile ve toplumun birbirine güveni artacak, muhabbet oluşacaktır. İşte gerçek hayat budur. İslamsız hayat aslında ölüdür.
HARAMDAN SAKINMAK
ALLAH Teala, iyi, temiz ve insan sağlığına yararlı olan şeyleri helal, kötü, pis ve zararlı olan şeyleri de haram kılmıştır. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmuştur:
“Kendileri için nelerin helal kılındığını sana soruyorlar. De ki, bütün iyi ve temiz şeyler size helal kılınmıştır.” (Maide 4)
Bir şeyi helal yapan da, haram kılan da ALLAH’tır. O hiç kimseye haram kılma yetkisi vermemiştir.
Günümüzde gençlerimiz haramlarla iç içedir. Beşerî sistemlerde haramlar teşvik edilirken helaller yasaklanmaktadır. ALLAH Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor:
“Münafık erkekler ve münafık kadınlar (sizden değil) birbirlerindendir. Onlar kötülüğü emreder, iyilikten alıkoyar.” (Tevbe 67)
Haramlar gençliğimizi tehdit ediyor. İçki, kumar, zina, esrar, afyon, eroin, kokain ve morfin gibi uyuşturucu maddelerin dinen kullanılması haram olduğu gibi alınıp satılması da caiz değildir.
Haramların yaygınlaşması aile birliğimizi ve toplum sağlığımızı tehdit etmektedir. Toplumumuzun muzdarip olduğu nice sıkıntıların temelinde Kur’an ve sünnetten uzaklaşmamız yatmaktadır.
GENÇLERDE OLMASI GEREKENLER
İmanın meyvesi güzel ahlaktır. Müslümanın değeri ahlakının güzelliği ile ölçülür. Peygamberimiz sallALLAHu aleyhi ve sellem,
“Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim.” (Muvatta) buyuruyor.
Sağlam ve olgun bir imana sahip olan kimsenin ahlakî davranışları da iyi olur. Böyle kimseden kötü davranışlar meydana gelmez. Peygamber Efendimiz bir hadis-i şerifte şöyle buyuruyor:
“Müminlerin iman yönünden en olgunu, ahlakı en üstün olanıdır.”
Gençlerimizi güzel ahlakla tezyin etmemiz onlara vereceğimiz en büyük sermayedir.
İYİ ARKADAŞ
Erkek, kadın, genç, ihtiyar herkesin günlük hayatında çevresindeki insanlara dikkat etmesi gerekir. Arkadaşının yanlışları varsa önce onun ıslahı için gayret etmeli, onu İslam’la, güzel ahlakla diriltmeli, aksi halde kendi zarar görecekse araya belli bir mesafe koymalıdır. Zira gafillerle beraberlik kişiye zarar verir. Ayet-i celilede ALLAHu Teala şöyle buyuruyor:
“Vah bana n’olurdu falancayı kendime dost (arkadaş) edinmeseydim.” (Furkan 29)
“Ey iman edenler ALLAH’tan ittika edin ve sadıklarla beraber olun.” (Tevbe 119) burada ALLAH Teala sadık olun demiyor sadıklarla beraber olun buyuruyor.
Lokman aleyhisselam oğluna nasihatinde şöyle der:
“Yavrum âlim kimselerle beraber ol ve onların sohbetlerinden ayrılmamaya çalış! Zira ALLAHu Teala yağmurlarla toprağı canlandırdığı gibi hikmet nuruyla da kalpleri canlandırır.”
Hayatta iken salihlerle beraberlik ehemmiyetli olduğu gibi kabirde bile mühimdir. Peygamber Efendimiz, “ölülerinizi salih insanlar arasında defnediniz.” (Müsned) buyuruyor.
Şeyh Sadi Şirazi de ne güzel örnek veriyor:
“Ashab-ı Kehf’in köpeği sadıklarla beraber olduğu için büyük bir şeref kazandı, namı Kur’an’da zikrolundu. Lut peygamberin karısı ise sadıklardan uzak olduğu için küfre düçar oldu.
ALLAH’ım Ümmeti Muhammedi Kur’an ve sünnetten ayırma.AMİN
Gençlerimiz bizlere ALLAH’ın emanetleridir. Onların dünyaya gelişleri günahsızdır. Elimizin altında bulunan çocuklarımızın itikat, ibadet, muamelat, ALLAH, ilahî nizam konusunda eğitim ve öğretimlerini tam yapmalıyız. Onları Muhammedî metotla yetiştirmemiz gerekir. Peygamberimiz sallALLAHu aleyhi ve sellem,
“Hepiniz çobansınız ve hepiniz çobanlığınızdan (elinizin altındakinden) sorumludur.” (Buhari, Müslim) buyurmaktadır.
ALLAHu Teala ise Kur’an-ı Kerim’de, “Mal, mülk ve çocuklar dünya hayatının süsleridir.” (Kehf 46) buyuruyor.
Gençlerimize, önce bizleri ve kâinatı yoktan var eden Rabbimizi tanıtmamız gerekirken ne gariptir ki ALLAH Kelamı olan Kur’an’ın okutulup okutulmaması tartışılıyor. Kendi ana dilini ilkokulda yeterince öğrenmeden yabancı dilin okutulmasını lüzumlu görenler, neden imanla müşerref olduğumuz kitabımız Kur’an’ın okullarda öğrenilmesini istememektedirler? Kur’an öğretimi hususunda İmam Hatip ve Kur’an Kursları dahi yeterli olmaz. Bütün okullardaki çocuklar bizim çocuklarımızdır. Hepsi Kur’an okumalı ve zarurat-ı diniyyesini kısaca ilmihalini öğrenmelidir. İşte o zaman ömrümüz bereketlenecek, ekonomimiz ve kısaca her şeyimiz huzur ve güvenle tanışacak, anne ve evlat, aile ve toplumun birbirine güveni artacak, muhabbet oluşacaktır. İşte gerçek hayat budur. İslamsız hayat aslında ölüdür.
HARAMDAN SAKINMAK
ALLAH Teala, iyi, temiz ve insan sağlığına yararlı olan şeyleri helal, kötü, pis ve zararlı olan şeyleri de haram kılmıştır. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmuştur:
“Kendileri için nelerin helal kılındığını sana soruyorlar. De ki, bütün iyi ve temiz şeyler size helal kılınmıştır.” (Maide 4)
Bir şeyi helal yapan da, haram kılan da ALLAH’tır. O hiç kimseye haram kılma yetkisi vermemiştir.
Günümüzde gençlerimiz haramlarla iç içedir. Beşerî sistemlerde haramlar teşvik edilirken helaller yasaklanmaktadır. ALLAH Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor:
“Münafık erkekler ve münafık kadınlar (sizden değil) birbirlerindendir. Onlar kötülüğü emreder, iyilikten alıkoyar.” (Tevbe 67)
Haramlar gençliğimizi tehdit ediyor. İçki, kumar, zina, esrar, afyon, eroin, kokain ve morfin gibi uyuşturucu maddelerin dinen kullanılması haram olduğu gibi alınıp satılması da caiz değildir.
Haramların yaygınlaşması aile birliğimizi ve toplum sağlığımızı tehdit etmektedir. Toplumumuzun muzdarip olduğu nice sıkıntıların temelinde Kur’an ve sünnetten uzaklaşmamız yatmaktadır.
GENÇLERDE OLMASI GEREKENLER
İmanın meyvesi güzel ahlaktır. Müslümanın değeri ahlakının güzelliği ile ölçülür. Peygamberimiz sallALLAHu aleyhi ve sellem,
“Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim.” (Muvatta) buyuruyor.
Sağlam ve olgun bir imana sahip olan kimsenin ahlakî davranışları da iyi olur. Böyle kimseden kötü davranışlar meydana gelmez. Peygamber Efendimiz bir hadis-i şerifte şöyle buyuruyor:
“Müminlerin iman yönünden en olgunu, ahlakı en üstün olanıdır.”
Gençlerimizi güzel ahlakla tezyin etmemiz onlara vereceğimiz en büyük sermayedir.
İYİ ARKADAŞ
Erkek, kadın, genç, ihtiyar herkesin günlük hayatında çevresindeki insanlara dikkat etmesi gerekir. Arkadaşının yanlışları varsa önce onun ıslahı için gayret etmeli, onu İslam’la, güzel ahlakla diriltmeli, aksi halde kendi zarar görecekse araya belli bir mesafe koymalıdır. Zira gafillerle beraberlik kişiye zarar verir. Ayet-i celilede ALLAHu Teala şöyle buyuruyor:
“Vah bana n’olurdu falancayı kendime dost (arkadaş) edinmeseydim.” (Furkan 29)
“Ey iman edenler ALLAH’tan ittika edin ve sadıklarla beraber olun.” (Tevbe 119) burada ALLAH Teala sadık olun demiyor sadıklarla beraber olun buyuruyor.
Lokman aleyhisselam oğluna nasihatinde şöyle der:
“Yavrum âlim kimselerle beraber ol ve onların sohbetlerinden ayrılmamaya çalış! Zira ALLAHu Teala yağmurlarla toprağı canlandırdığı gibi hikmet nuruyla da kalpleri canlandırır.”
Hayatta iken salihlerle beraberlik ehemmiyetli olduğu gibi kabirde bile mühimdir. Peygamber Efendimiz, “ölülerinizi salih insanlar arasında defnediniz.” (Müsned) buyuruyor.
Şeyh Sadi Şirazi de ne güzel örnek veriyor:
“Ashab-ı Kehf’in köpeği sadıklarla beraber olduğu için büyük bir şeref kazandı, namı Kur’an’da zikrolundu. Lut peygamberin karısı ise sadıklardan uzak olduğu için küfre düçar oldu.
ALLAH’ım Ümmeti Muhammedi Kur’an ve sünnetten ayırma.AMİN