ferahhfeza
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 18 Ağu 2007
- Mesajlar
- 10,922
- Tepki puanı
- 8
- Puanları
- 0
- Yaş
- 47
- Web Sitesi
- ferahhfeza.blogcu.com
Genç kızlarda izlenen bedensel gelişim, “kişilik gelişimleri” üzerinde önemli etkiler yapabilir. Hele de ‘ dilin susup bedenlerin konuştuğu bir çağı’ yaşadığımız göz önünde bulundurulursa, annenin sahip olduğu değer yargılarını tutarlı bir şekilde kızına göstermesi ayrı bir önem kazanır.
![y7k5-albums-resimler-picture190-tomurcuk-gul.jpg](http://www.delinetciler.net/forum/members/y7k5-albums-resimler-picture190-tomurcuk-gul.jpg)
Genç Kız Psikolojisi
Genç kızlarda izlenen bedensel gelişim, “kişilik gelişimleri” üzerinde önemli etkiler yapabilir. Hele de ‘ dilin susup bedenlerin konuştuğu bir çağı’ yaşadığımız göz önünde bulundurulursa, annenin sahip olduğu değer yargılarını tutarlı bir şekilde kızına göstermesi ayrı bir önem kazanır. Bilhassa ailesi İslami yapıya sahip olan ergen kızların işi daha da zordur. Onlar ailede güzel ahlakı tanısalar bile, zamanlarının pek çoğu karşıt değer yargılarına sahip toplum (okul, arkadaş gurubu, çevre v.s) içinde geçtiğinden önemli iç çatışmalar yaşamaktadırlar. Bu şartlar altında karşımıza kimlik bunalımını fiziki ölçütlerinden dolayı da yaşayabilen Müslüman gençler çıkmaktadır.
Duyarlı bir anne bilmelidir ki, genç kızın hızlı bedensel değişim ve gelişimi davranışlarına tesir eder. Hızlı büyümesi ve uzaması, kasların eşgüdümlü çalışmasını aksatır. Önceki yıllarda kazandığı beceri ve denge, yeni kazanılan boyutlara uymaz. Neticede sakarlıkları, hareketlerinde ahenksizlikleri görülür. Ergenin utangaçlığı da sakarlıklarının bir sebebidir. Herkesin kendisini gözetlediğini zanneder. Deneyimsiz ve toy olduğunun bilincindedir. Yabancılık çeker. Ayrıca, boyu birdenbire uzayan ergenden, yaşına değil boyuna bakılarak olgun davranış beklenir ki, ergen henüz o ustalığı kazanmamıştır.
Tutum ve davranışlarında ki değişiklikler kısmen hormonlar, kısmen de toplumsal değişmeler nedeniyle olmaktadır. Hormonlar vücudun kimyasal dengesi (homeostozi) üstünde etkili olurken; çevre, anne-baba, kardeş, arkadaş ve öğretmenlerin tutumu da bu etkilere tahammülü zorlaştırıcı faktörler olabilirler.
Bedensel değişmenin tutum ve davranışlar üzerinde ki etkileri genel olarak şunlardır: Yalnızlık isteği, çalışma isteksizliği, ahenksizlikler, can sıkıntısı, huzursuzluk, toplumsal zıtlık, otoriteye karşı direniş, karşı cinse yönelmiş zıtlık, duygusallığın artması, kendine güvensizlik, cinsiyetle fazla uğraşma, aşırı çekingenlik, gündüz rüyaları (hayaller).
Genç kızıyla sağlıklı bir iletişim kurma çabasında olan bir anne, gençlik döneminin en önemli konusunun “kimlik arayışı” olduğunu bilmelidir. Gencin kimliğine kavuşabilmek için yapacağı ilk iş, anne (baba) etkisinden sıyrılmaktır. Farklı bir kişi olduğuna kendini inandırabilmek için işe reddetmekle başlar. Mark Twain bu gerçeği güzel dile getirmiştir:
“ On beş yaşındayken babamı çok bilgisiz sanırdım. Yirmi beş yaşıma geldiğimde, geçen on yılda babamın ne kadar çok şey öğrendiğini görerek şaştım.” Babası öğrendikleri on yılda öğrenmedi tabi; fakat genç on yılda olgunlaştı, duruldu. Ailesine gerçekçi bir gözle bakmaya başladı.
Anne bilmelidir ki gençlik çağı “bağımsızlık çağı” dır. Genç, çevreye yönelir. Bağımsızlık çabasında oluş, baş kaldırılar ve sorunların benzer oluşu guruplaşmalara yol açar. Genç kız gurup içerisinde kalabilmek için kendini arkadaşlarının etkisine bırakır. Bir gruba dahil olma, statü ve prestij edinme ihtiyacından dolayı, kabul görebilmek için grup içinde kendine aykırı gelen davranışlara bile katılır. Evde arkadaşlarının eleştirilmesini bile hazmedemez. Anne ya da babasıyla çatışması çok olan bir gencin kendini arkadaşlarına kaptırma ihtimali daha yüksektir. Anne babasıyla ilişkisi sağlıklı gelişen bir genç kız ise, kendini bir süre onlara kaptırsa bile geri dönüş yapmasını bilir. Zira “her şey aslına döner”.
Annenin bilincinde olması gereken bir mesele de gencin kimlik arayışında “özdeşim” mekanizmasının önemli olduğudur. Anne genç kızına model alabileceği ve özdeşim kurabileceği kişiyi seçmesinde yardımcı olmalıdır. Özdeşleşme, gençlik çağına has ruhsal yapı içinde aile fertlerinden başlayarak, çevredeki kişilere, düşüncelere, kültürlere doğru gittikçe genişleyen bir alanda, gencin istemli ya da istemsiz olarak benimsediği, özümsediği düşünce, davranış, tutum ve eylemlerden oluşan psiko-sosyal bir süreçtir.
Gençlikte ortaya çıkan bunalım, kimlik duygusuna karşılık rol karışıklığı duygusudur. Zira ergenin kendine görev addettiği en önemli şey, yeni bir benlik duygusu (kişinin kim olduğuna ve toplumsal düzlemde yerinin ne olduğuna ilişkin duygu) geliştirmektedir.
Kısacası bu konuda belirteceğimiz önemli mesaj şudur: Genç kızını kaybetmek istemeyen, onu insan yutan topluma kurban vermek istemeyen bir anne, onun fiziki, ahlaki, ve ruhi içtimai gelişiminin nasıl olduğunu iyice öğrenmelidir. Ayrıca o bir gencin yaşayabileceği 7 ağır soruna karşı da duyarlı olmalıdır. Biz bu yedi sorunu maddeler halinde kaydedecek olursak.
1- Bedenin, yeni boyutlarına uyum zorluğu
2- Gencin güvensizlik duygusu sorunu
3- Bağımsızlık duygusu sorunu
4- Bir gruba dahil olma, statü ve prestij edinme sorunu
5- Cinsel kimliğin kazanılması sorunu
6- Öğrenim ve meslek edinme sorunu
7- Kişisel kimlik geliştirme sorunu
2- Gencin güvensizlik duygusu sorunu
3- Bağımsızlık duygusu sorunu
4- Bir gruba dahil olma, statü ve prestij edinme sorunu
5- Cinsel kimliğin kazanılması sorunu
6- Öğrenim ve meslek edinme sorunu
7- Kişisel kimlik geliştirme sorunu