-Yalancı_Dünya-
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 20 Kas 2007
- Mesajlar
- 1,470
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 36
Sizlere yaşanmış bir olayı aktaracağım. Ben yaşamadım ama bir yerden alıntı yaptım.
Kastamonuda Gelin dağı denilen bir dağ var ve gercekten cok urkutucu bir efsanesi var. Bizde 3 arkadaş bu efsane ne kadar gercekci diye bir şey yapmaya karar verdik.
Efsaneye göre bir gun gelin arabası o dağın ordan gecerken çok korkunc bir kaza yapmış ve o arabadan kimse kurtulamamış.Gelinde üzerinde gelinliğiyle ölmüş ama gelinin cesedi bulunamamış. O günden sonra eğer saat gece 22:00 dan sonra oradan bir düğün konvoyu veya korna çalarak bir gelin arabası gecerse ormanın içinden gelinliğiyle alevler içinde bir gelin görünür ve ağlayan gözlerle arabaya bakarmış. Bizde benim arabamı düğün arabası şeklinde süsleyerek saat 23:30 civarı Gelin Dağının oradan kornalarla geciyorduk. Hepimizin gözü dağın içindeydi ama ben bir şey göremedim arkadaşım mahmut ise birden bağırmaya ve hızlı gitmemi söylemeye başladı bende ona inanmadım be gülerek arkaya döndüm.Ama gercekten mahonun suratında inanılmaz bir korku vardı ve ağlıyordu. Hemen geri dündük bize o konu hakkında hiç bir şey anlatmadı ve o gunden sonra psikolojik tedavi görmeye başladı. Ailesi bizle görüşmesini yasakladı. Duyduğuma göre olayın üzerinden yaklaşık 6 ay gecmesine rağmen hala sinir haplarıyla geceleri uyuyabiliyormuş.
Kastamonuda Gelin dağı denilen bir dağ var ve gercekten cok urkutucu bir efsanesi var. Bizde 3 arkadaş bu efsane ne kadar gercekci diye bir şey yapmaya karar verdik.
Efsaneye göre bir gun gelin arabası o dağın ordan gecerken çok korkunc bir kaza yapmış ve o arabadan kimse kurtulamamış.Gelinde üzerinde gelinliğiyle ölmüş ama gelinin cesedi bulunamamış. O günden sonra eğer saat gece 22:00 dan sonra oradan bir düğün konvoyu veya korna çalarak bir gelin arabası gecerse ormanın içinden gelinliğiyle alevler içinde bir gelin görünür ve ağlayan gözlerle arabaya bakarmış. Bizde benim arabamı düğün arabası şeklinde süsleyerek saat 23:30 civarı Gelin Dağının oradan kornalarla geciyorduk. Hepimizin gözü dağın içindeydi ama ben bir şey göremedim arkadaşım mahmut ise birden bağırmaya ve hızlı gitmemi söylemeye başladı bende ona inanmadım be gülerek arkaya döndüm.Ama gercekten mahonun suratında inanılmaz bir korku vardı ve ağlıyordu. Hemen geri dündük bize o konu hakkında hiç bir şey anlatmadı ve o gunden sonra psikolojik tedavi görmeye başladı. Ailesi bizle görüşmesini yasakladı. Duyduğuma göre olayın üzerinden yaklaşık 6 ay gecmesine rağmen hala sinir haplarıyla geceleri uyuyabiliyormuş.