Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Geçince Birşey Kalmaz! (1 Kullanıcı)

Gülüşü Yaralı

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2008
Mesajlar
5,741
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
40
Konum
ha bura :)
Web Sitesi
www.facebook.com
Geçince Birşey Kalmaz!


İster sosyal bilimlerde ister fen bilimlerinde olsun, sabahtan akşama yemiyor içmiyor, karşılaşılan her türlü problemi aşmaya yönelik çözümler üretmeye çalışıyor insanoğlu. Halbuki halama sorsalar ya; \"Geçince bir şey kalmaz!\"

Hastalanır yatak döşek serilirdik. Annem başımızda tadından hiç hoşlanmadığımız şuruptan içirir, babaannem ortalığı patırtıya boğar, nenem 'tasın suyu'ndan vermeye çalışır, halam kenardan seyredip, yarı alaycı yarı bilgiç, tek cümle ederdi;

"Geçince bir şey kalmaz!"

Koşar düşer, yara bere içinde kalırdık. Bir yandan ağlar, bir yandan azarlanmayalım diye her şeye rağmen fazla ses çıkarmamaya gayret eder, bir taraftan da kanayan yaramızı temizlemeye çalışırdık. Toz-toprak-kan ve gözyaşı! Aksiyon ve dram iç içe! Halam kenarda, her zamanki hayat dersimizi verir;

"Geçince bir şey kalmaz!"

Arkadaşımızla kavga ederiz. Birbirimize girmişizdir. Birbirimizden ve kendimizden ummayacağımız kadar yüklenmişizdir. Yüzüklerin kardeşliği kırılma noktası yaşar, bir daha asla, iki dünya bir araya gelse –artık ne demekse! Hiç de bilerek söylemezdik! Ama olsun, herkes, yani yetişkinler, yani ciddi insanlar, kararlı olduklarını, sözlerinden dönmeyeceklerini bu ifadelerle belirtiyorlar, eh biz de adamdan sayılma eşiğinin dip köşesindeyiz, kullanmalıyız- ne diyorduk, ha, iki dünya bir araya gelse onunla bir daha konuşmayacağımı söyleriz. Ama bir taraftan da kırılan kalbimiz, en iyi arkadaşımızı daha o dakika özlemeye başlamıştır.

Peki şimdi ne olacaktır? Ağlarsın, zırlarsın, seninki dersini tekrarlar;

"Üzülme, geçince bir şey kalmaz!"

Bütün o hastalıklar ve sosyal ilişki krizleri sırasında halamın tekrarladığı bu cümlesine çok kızardım. Bir yandan ağlar, gözyaşlarımı burnumu çeke çeke siler, bir yandan da coşkulu bir nida salıverirdim: "Yaaaaaaa!"

Aradan geçen onca zaman, halamın bu tezini haklı çıkardı diye düşünmeden edemiyorum. Biliyorum, itirafımı geciktiren unsurlardan biri de gururum. Ama olsun, işte söylüyorum: Haklısın Hala! Gerçekten de geçince bir şey kalmıyor!

Hani meşhur sözdür; dünya bir gündür, o da bugündür diye… Eh, o zaman tek gerçek, anlık durumdur diye kabul edecek olursak, istediğimiz kadar o anın içine hapsedelim kendimizi. İyi de, yarının geleceği kesin olmasa da ihtimal dahilinde. Ve yarının hazırlığı da bugünde. Yarın varsa, ki muhtemelen var, hazırlığını da bugünden yapmak icap ediyorsa, ki ediyor; yarının güzelliğini, hoşluğunu umut olarak bugüne avans çıkarsak, biraz devşirsek, ne var? Yarına sağ-salim kalabilmek için, bugünün derdinde boğulmamak lazım değil mi?

Biliyorum, ben de biliyorum kolay olmadığını. Ama hayatta ve ayakta kalabilmenin yolu biraz da kalenderlikten geçiyor olsa gerektir. Siz bana bakmayın. Aman ne badireler atlattım da derin dalgalardan sığ sulara öyle çıktım diyecek halim yok. Yine de tekrar ediyorum, zor günler demiştik ya geçende. Hayatta kolay ne var Allah aşkına, ama o da bitince, yani "geçince" bir şey kalmıyor gerçekten…

Haa! Bir de "Geçti geçmesine ama, deldi de geçti" diyenler, dedirten haller var.

Ama bugün bu kadarda bırakalım, yarından avans çektiğimiz umut, yeisle çar çur edilip ziyan olmasın...
hh.gif









Zeynep Türkoğlu




.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt