Herkes neden zevk alıyorsa geceyi onunla geçirir. Kimi uykudan zevk alır, kimi eğlenceden, kimide ibadetten zevk alır. İşte ruhunu ibadetle besleyenlerden bir nebze.
Annesi, oğlu Hz. Süleyman [a.s] a şöyle nasihatte bulunur."Yavrum, geceleyin uyuma, çünkü gecelerini uyku ile geçirenin Kıyamet günü elinde sevap kalmaz" buyurmuştur.
Abdülaziz b.Ebü Revvad [r.a] yatağını serip de tam yatacağı sırada elleri ile yatağını okşar ve "Ne kadar yumuşaksın, ama Cennet döşekleri senden daha yumuşaktır."der, ardından namaza durur ve sabah namazına kadar kılardı.
İmam-ı Azam Ebü Hanife Hazretleri için geceleyin yatak serilmediği söylenir ve Ebül Cüveyriye şöyle anlatır, "Altı ay hiç ayrılmadan Ebü Hanife Hazretlerinin yanında bulundum, bu süre zarfında bir gece olsun yanını yere koyduğunu görmedim."diye söylemiştir.
Bir keresinde Bişr-i Hafi Hazretlerine "Geceleyin belli bir süre istirahat edemez misiniz?"dediklerinde o şöyle mukabelede bulunur,"Allah-ü Teala, geçmiş ve gelecek günahlarını bağışlamasına rağmen, Rasülullah [s.a.v ] Efendimiz geceleri ayakları şişinceye kadar namaz kılmışken, Cenab-ı Hakk"ın bir tek günahımı dahi bağışladığını bilmeyen ben nasıl uyuyabilirim."diye karşılık vermiştir.
İbrahim bin Edhem Hazretleri bir gece Beyt-i Makdis"te uyuyunca sahra yönünden "Gece ibadeti Cehennem alevini söndürür, ayakları sırat köprüsünde sabit tutar, gece ibadetinde gevşeklik gösterme" diye bir ses duyar. Bu hadiseden sonra vefat edinceye kadar bir daha gece ibadetini bırakmaz.
Ebu Hüreyre [r.a] Peygamber Efendimiz [s.a.v] "in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir, "Ramazan orucundan sonra orucun en faziletlisi, şehrullah olan Muharrem ayında tutulan oruçtur. Farzdan sonra da namazın en efdali gece kılınan teheccüd namazıdır."
ya bizim geceler nasıl geçiyor arkadaslar???..
Annesi, oğlu Hz. Süleyman [a.s] a şöyle nasihatte bulunur."Yavrum, geceleyin uyuma, çünkü gecelerini uyku ile geçirenin Kıyamet günü elinde sevap kalmaz" buyurmuştur.
Abdülaziz b.Ebü Revvad [r.a] yatağını serip de tam yatacağı sırada elleri ile yatağını okşar ve "Ne kadar yumuşaksın, ama Cennet döşekleri senden daha yumuşaktır."der, ardından namaza durur ve sabah namazına kadar kılardı.
İmam-ı Azam Ebü Hanife Hazretleri için geceleyin yatak serilmediği söylenir ve Ebül Cüveyriye şöyle anlatır, "Altı ay hiç ayrılmadan Ebü Hanife Hazretlerinin yanında bulundum, bu süre zarfında bir gece olsun yanını yere koyduğunu görmedim."diye söylemiştir.
Bir keresinde Bişr-i Hafi Hazretlerine "Geceleyin belli bir süre istirahat edemez misiniz?"dediklerinde o şöyle mukabelede bulunur,"Allah-ü Teala, geçmiş ve gelecek günahlarını bağışlamasına rağmen, Rasülullah [s.a.v ] Efendimiz geceleri ayakları şişinceye kadar namaz kılmışken, Cenab-ı Hakk"ın bir tek günahımı dahi bağışladığını bilmeyen ben nasıl uyuyabilirim."diye karşılık vermiştir.
İbrahim bin Edhem Hazretleri bir gece Beyt-i Makdis"te uyuyunca sahra yönünden "Gece ibadeti Cehennem alevini söndürür, ayakları sırat köprüsünde sabit tutar, gece ibadetinde gevşeklik gösterme" diye bir ses duyar. Bu hadiseden sonra vefat edinceye kadar bir daha gece ibadetini bırakmaz.
Ebu Hüreyre [r.a] Peygamber Efendimiz [s.a.v] "in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir, "Ramazan orucundan sonra orucun en faziletlisi, şehrullah olan Muharrem ayında tutulan oruçtur. Farzdan sonra da namazın en efdali gece kılınan teheccüd namazıdır."
ya bizim geceler nasıl geçiyor arkadaslar???..